Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

selamün aleyküm kardeşlerim (1 Kullanıcı)

muallim_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Bu benim ilk konum. Aslında biraz nefsi bir yazı olacak. Sorunum evlilikle ilgili 82 doğumluyum. Daha önce 6 seneye kadar evlenmeyi düşünmüyordum. Fakat yaş ilerleyince ve yalnızlaşınca ve efendimizin s.a.s sünneti olduğundan adım atmaya karar verdim. Ama atmaz olsaydım. Çok pişmanım. Çok rezil oldum. Ben namazında ve örtünmeyi bilen bir bayan aradım durdum. Ailem beni anlamadı . İstediğim bu özellikte kızlar yerine istemediğim özellikte kızlar gösterdiler.
İşim vardı çok şükür evlenmeye mani bir sıkıntım yoktu. Kötü alışkanlıklarım yoktu ibadetlerimi çok şükür yapıyordum. Ben de direkt olarak çevremde gördüğüm kapalı namaz kılan kızlara teklif etmeye başladım. Benim açımdan bir sıkıntı yoktu çünkü amacım ciddiydi sadece Allahcc rızasına ulaşmak evlenmek. Hayatımda hiç kız arkadaşım olmamıştı. Çok utanırdım kızları görünce. Ama zamanla bunu yendim. Direkt olarak kendim söylüyordum. Ciddi bir şekilde görüşelim şeklinde.6 sene süresince en az 10 bayana teklif ettim görüşmeyi bile kabul etmediler. Hiç kimse sormadı bile namaz kılar mısın dini veciblerini yapar mısın diye o aşamaya bile gelemedim yani. Adım tacizciye çıkacaktı. Çok rezillikler çektim. Çevreden kimse yardım etmedi. Bu durum manevi durumuma zarar vermeye başladı. Benim istediğim kıstaslar çok değildi aslında 5 vakit namaz ve dinini bilsin yeter şeklindeydi. Çünkü ben de öyleydim. Çok pişman oldum bu yolculuğa çıktığıma. Çünkü kulların(bayanların) yanında eğilmek benim zoruma gitmişti. Bir müslüman sadece Allah cc karşı boyun eğmeliydi. Şimdi çok mu şey istedim diye kendime soruyorum. Bu dünya için mi istedim diye soruyorum defalarca. Bu dünya için istedim Allahu teala da beni böyle cezalandırdı olarak gördüm. Benim üstümdeki mesuliyet kalkmış mıdır sizce kardeşlerim? Harama girmekten korkuyorum. Ya ben bu kızları anlamadım ya da onlar beni. Çevreden soruyorlar neden evlenmiyorsun ne diyeceğimi de bilemiyorum. Şimdi ise çabalamıyorum bile havlu attım. Allahıma dua ediyorum harama girmeyeyim diye. Siz de dua edin inşallah benim için. Dünya hakikaten çok çetin bir imtihan yeri.
 

ahmet_99

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
1,767
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Ve aleykümselam kardeşim.. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum, hemcinsiniz olarak yaşadığınız durumu gayet net anladım kardeşim..

Rabb'im gönlünüze göre bir eş nasip eylesin.. Amin..

Bakın kardeşim, Nur Suresi 32. ayet-i kerime de Rabb'imiz şöyle buyurmuş: "“Aranızdan bekârları (erkek ve kadın) evlendirin."

Bakın bu ayet çok iyi anlamak gerekiyor.. Bir büyüğümüz, bir düğünde bu ayeti çok güzel aktarmıştı bizlere.. Rabb'im içinizden, bekar olanlar evlensin diye buyurmuyor.. Bekar olanları evlendirin diye buyuruyor.. İşte şahsi fikrim, siz çok güzel bir niyetle yola çıkmışsınız fakat, önünüzdeki engelleri görünce, Rabb'inize sığınmak yerine, kendinizde bir yol çizmişsiniz, kendiniz dinimizce çok da uygun olmayan bir yola girmişsiniz..

Kardeşim olaya şu açıdan bakın.. Demişsiniz, şu yaşa kadar hiç kız arkadaşım olmadı, ve kızlarla konuşurken utanıyordum.. Beni anlamadılar diyorsunuz ya.. Peki acaba sizin teklif ettiğiniz hanım kardeşlerimiz de aynı durumda olma ihtimali yok mu kardeşim.. Kendinizi onların yerine bir koyar mısınız? Hiç tanımadığınız bir adam geliyor, diyor ki niyetim evlenmek ve tanışmak istiyorum.. Hele ki bu ahir zamanda.. Yani siz direk kabul mü ederdiniz? Aa ne ince düşünceli bir beyfendiymiş, bir tanıyım bari mi derdiniz.. Dinimiz bu şekilde tanışmayı mı emrediyor bizlere..

Peki kardeşim bir de şu açıdan bakın olaya, görüşme teklifi götürdüğünüz bir bayan, teklifinizi kabul ettiğinde aklınızda hiç şüphe olmaz mıydı o kişi hakkında.. Şahsen benim olurdu.. Benim görüşme teklifimi kabul ettiyse, ya kara kaşımı kara gözümü beğendi derdim herhalde ya da maddi durumumu, kıyafetimi vs.. Yani başka türlü ilk görüşmede hiç tanımadığı karşı tarafın neyini anlayabilir bir insan ki.. Aa ne güzel bir gönlü var diyebilir mi insan bir iki sefer görüşmede ya da aa ne takva sahibi bir adammış.. Dinimiz bu konuda büyüklerin devreye girmesini boş yere uygun görmemiş değil mi.. Bizleri tanıyan büyüklerimiz, bizlere uygun kişileri bulmaları bu açıdan önemli.. Çünkü görüşeceğimiz kişinin, bize uygun kişi olup olmayacağını onlar daha iyi anlarlar, hem hayat tecrübeleri hem de olaya daha objektif bir gözle baktıklarından ötürü..

Tabi sizin durumunuzdan anladığım kadarıyla, aileniz sizinle ayni dini hassasiyete sahip değil.. Veyahut da istediğinizi tam anlayamadılar..
Burada benim acizane fikrim, ailenizle tekrar görüşüp, evlenmek istediğiniz kişide aradığınız kriterleri net bir dille anlatmanız.. Belki bunu denemişsinizdir çoktan.. Ama yine de ailenizden ya da çevrenizden sizinle aynı görüşe sahip bir tanıdığınız vardır elbet.. Gidin onunla görüşün.. Ondan bu konuda yol göstermesini isteyin.. Ama kardeşim, herşeyden önemlisi, bu konuda size yardım edecek olana, Rabb'inize sığının.. O, gönüllerimizden geçeni en iyi bilen, görendir.. Siz hayırlı bir iş için niyetlenmişsiniz ve bu konuda hakkıyla sabrederek Rabb'imize sığınırsanız, bu konuda sizi aydınlığa feraha kavuşturacaktır inşaAllah.. Ama önemli olan hakkıyla sabredebilmek ve bol bol dua edebilmek.. Sonuçta bu dünyaya imtihan için geldiğimizi hiç unutmamak gerekir.. Belki de bu konuda imtihan ediliyor olduğunuzu düşünüp, kendinizce bir yol belirlemektense, sabredip dinin belirlediğin yolun dışına çıkmamak gerek.. Rabb'im sabredenlerledir.. Rabb'im yar ve yardımcınız olsun.. Güzel haberlenizi bekliyor olacağız kardeşim.. Dualarımız sizinle..
 

muallim_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Allah cc razı olsun kardeşim. Beni kızların tanıyabileceği bir çevrem yok. Kafe kültürüm yok. Çevrede akraba yok. Kızlar beni nerede görüp nerede tanıyacak ki. Aile çevrem sol görüşlü insanlardan oluşuyor. Dinle alakaları yok maalesef. Herkes kaçıyor evlendirmekten zaten. İnterneti düşündüm sonra vazgeçtim güvenilmez diye. Bana tek çare kalmıştı. O da direkt olarak teklif etmek. En azından bir kere tanısın reddederse reddetsin umrumda olmazdı. Ama hiç bir kere bile sormadılar dini vecibeler tam mı namaz ibadet var mı diye. En çok da buna üzülüyorum. Hayallerim vardı beraber Rabbimin yolunda yürümek, çocuk sahibi olmak ismini musab koymak gibi. Ama işte hayal olarak kaldı. Çevremde onca günaha girmiş kimse bayanları sözleriyle etkiliyorken ben sadece ben olduğumdan kaybediyorum. Müslümanlar için dünya sıkıntı yeri biliyorum. Ama helal daireye girmenin bu kadar zor olduğunu bilmiyordum. Allahım cc öteki dünya için saklıyor bazı şeyleri. Ben de sabretmek için dua edeceğim. Allahım cc tüm müslümanlara yardım etsin.
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ إِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
AleykümSelam
Değerli kardeşim islamda cemaatınne kadar önemli olduğunu bu olayla bir kez daha anlamış olduk.
Etrafınızda islamı yaşamaya çalışan bu yolda hizmet etme gayretinde olan kardeşlerimizle beraber olursanız
hem islamı yaşamada hem islama hizmet etmede hemde bu tür olaylarda size yardımcı olmada karşııza güzel mümin kardeşlermiz çıkacaktır.
Siz bulamassanız onlar size bulacaktır.O nedenle etrafınızda islam yolunda hareken eden hizmet etmeye çalışan cemaat varsa ki vardır mutlaka bunlarla beraber olmalısınız.Bunun hem dünya hem uhrevi hayatınıza faydası vardır
Ve herşeyin nasip dairesindede olduğunu unutmayın.Siz elinizden geleni yapın takdiri mevlaya bırakın.
Girdiğiniz helal bir yolda Allah' c.c umut kesmeyin.Allah cc umut kesmek iman dairesinden ayrılmak sonucuna kadar gidebilir.
Selametle kalın kardeşim
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
S.a rabbim hakkinizda hayirli bir es nasip eder insallah vakti zamani gelince rabbim nasip edecektir inanin buna biz aciz kullarin ne gucu yeter nede telasi sabredin ve hayirlisini isteyin yeter. Selametle. Dua ile.....
 

muallim_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
AleykümSelam
Değerli kardeşim islamda cemaatınne kadar önemli olduğunu bu olayla bir kez daha anlamış olduk.
Etrafınızda islamı yaşamaya çalışan bu yolda hizmet etme gayretinde olan kardeşlerimizle beraber olursanız
hem islamı yaşamada hem islama hizmet etmede hemde bu tür olaylarda size yardımcı olmada karşııza güzel mümin kardeşlermiz çıkacaktır.
Siz bulamassanız onlar size bulacaktır.O nedenle etrafınızda islam yolunda hareken eden hizmet etmeye çalışan cemaat varsa ki vardır mutlaka bunlarla beraber olmalısınız.Bunun hem dünya hem uhrevi hayatınıza faydası vardır
Ve herşeyin nasip dairesindede olduğunu unutmayın.Siz elinizden geleni yapın takdiri mevlaya bırakın.
Girdiğiniz helal bir yolda Allah' c.c umut kesmeyin.Allah cc umut kesmek iman dairesinden ayrılmak sonucuna kadar gidebilir.
Selametle kalın kardeşim
Cemaatimin de yardımı olmadı maalesef. Sordukları her kişi düşünmüyorum diye yanıtladı. Hatta beni görmeden düşünmüyorum dediler. Yaşım erken daha diyenler oldu. Sonra müftülüğe çıktım. Onlar da sorumluluktan kaçtılar. Sabrımın zirvesine çıktım yani. Güzel düzenli bir işim var çok şükür. Öğretmenlikte 6. yılım. Yurtdışı seçeneğini de düşündüm. Burada olmuyorsa orada hiç olmaz dedim. Ama nedendir bilmem olmayınca olmuyor. Niye olmuyor diye sorunca isyana kapı açıyor. Allah cc muhafaza. Mevlananın bir sözü var "olmuyorsa olmaması gerektiği içindir" diye. Şükür rabbime.
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
ALLAH yardımcınız olsun abi
Aile ve akraba bağları önemli ve tabi ailenin ve akrabalarında düzgün olmaları önemli gerçekten işte bu durumda olmayan içinde de islami yaşamak olan insanların durumu zor .
Yusuf abi nin dediği gibi cemaat bu tür kimseler için olmazsa olmaz sanırım :) her konuda da, lakin yardım görememişsiniz sanırım.

iyi arkadaşlarınız var sa evli onlar dan yardım isteyebilirsiniz belki ...
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
maaşAllah abi.
hala sizin gibi iyi insanların varlığından haberdar olmak beni öyle sevindirdi ki.
elinizden geleni yapmışsınız ama nasip meselesi işte..olmayınca olmuyor.

Olmuyorsa olmuyordur
Vardır Yaradan'ın bir bildiği
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Selamun Aleykum...
ilk olarak neden nefsani olsun kendinizi caresiz hissediyorsunuz ve bi care bi cikis ariyorsunuz ne guzel..bence burya utanmadan sikilmadan icinizden gecenleri yazabilirsiniz hepimiz elinden geldikce size yardim olacaz..

oncellikle bu aile konusu yasayan tek siz degilsiniz bundan emin olabilirsiniz
bi cok insan bu durum da var hemde cok..

bakin boyle goruserek zaten yaptiniz dogru sey degil ki her namazini kilan veya ortunen bunlarin hepsinin sizin gonlunuze hitap edecek diye bisey yok..
bu konuda geri atmaniz sizin icin cok iyi olmus..

bakin bizler kullariz ve rabbimizden herseyi ama herseyi istiyebiliriz..
sadece namazi kilan istedim ve basortusu bunlarin dahada otesini de rabbimden isteyin..
vermicek olmasaydi hayal dahi ettirmezdi..

siz dua edin hemde cok dua edin..nasil biriyle evlenmek istiyorsaniz
nasil bir evlilik kurmak istiyorsaniz bunlarin hepsi icin cok ama cok dua edin..ellerinizi acin ve rabbime dua edin
her namazdan sonra bize icinizi doktunuzu gibi Rabbimide el acip duanizi edin..

Rabbim Semi dir her seyi isitir..siz dua ettikten sonra rabbimin kabul etmiyecegi dua yok
heleki bu kadar hayirli bir evlilik isterken Rabbim hic kulunu kalbi kirik birakirmi..
siz bir kul olarak kendinize dusen gorevi kulluk gorevlerini en iyi sekilde yerine getirmeye calisin..kendinizi yetistirin olgunlastirin kuran islam yoluna adayin kendinizi
her an rabbimin rizasini kazanabilmek icin daha da calisin ve duanizi artirin
her gun daha cok dua edin..
aglayarak yalvararak gozyaslarinizla icinizden gecen kalbinizin hayallerinizin kirginliklarini her seyi anlatin..
evet rabbim zaten her seyi goruyor ve biliyor zaten ama bizim de her an ne kadar aciz oldugumuzu rabbimize soylemeliyizki nefsimiz kuculsun..aciz oldugumuzu cok daha iyi idrak edelim..
nasil biriyle yuva kurmak istiyorsaniz sizde oyle biri olunki rabbimde hem amellerinizi karsiliginda hemde dualarinizin karsiliginda gonlunuze gozunuze ve hem dunya hemde ahiret icin bir es cikaracaktir bundan zerre supe duymayin..
yeterki duanizi eksik etmeyin
siz ne net uzerinden nede etrafinizda gordugunuz kimseye boyle seyler soylmeyin..duanizi edin..
zaten rabbim dogru insani oyle guzel sekilde karsiniza cikaracak ki inanin siz bile sasirip kalacaksiniz cunki izlemek isteginiz yol dogru degil yeterince kirilmissiniz inan daha cok yara alirsiniz daha cok kirilirsiniz.
.onun icin aklinizdann gecenleri birakin
istediginiz esi sadece rabbimden isteyin onun sizin ve ailenizin karsisina cikarmasi icin dua edin..bakin hele bi bismillah deyin ne guzel seyler olacak..
rabbim yar ve yardimciniz olsun..
rabbimden dilerimki tez vakite oyle guzel islama uygun kuran isiginda bir evlilik kurarsiniz ki bizlerle de burda paylasirsiniz...unutmayin haberlerinizi bekliyoruz ve ben bu haberin en kisa zamanda gelecegine cok inaniyorum...:)cunki duanin gucune inaniyorum..

bakin duanin gucu ile ilgili bir kac sey paylasmak istiyorum..insaALLAH sizi rahatlatacaaktir..

Allah’tan bir şey istersen:
Kapı Açılır, sen Yeterki Vurmayı Bil !…
Ne Zaman dersen bilemem ama,
Açılmaz diye umutsuz olma,
Yeterki O Kapıda Durmayı Bil…!

Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.

bide saabir ile ilgili..

Sabır ruhun bir melekesidir, güzel bir huydur. Tahammülü zor ve nefse ağır gelen şeylere katlanmak ancak sabır ile olur. Bir hakkı müdafaa ve muhafaza etmek için gösterilen sebat, sabretmekle mümkündür. Allah'ın emirlerini yerine getirmek, aklın ve dinin hoş görmediği ve nefsin meşrû olmayan istek ve arzularına mukavemet edebilmek, hayatta elde olmadan başa gelen ve insana büyük elem ve keder veren bela ve musîbetlere karşı koyabilmek ve bunların üstesinden gelebilmek için sabırlı olmak ve sabretmeye alışmak lazımdır.

Bütün faziletlerin anası, hayatta muvaffak olmanın ve kemale ermenin sırrı bu güzel özelliktir. Her türlü rezaletin sebebi sabırsızlık veya gerektiği kadar sabır gösterememektir. Sabır her faziletin üstünde bir değer taşır. "Şüphesiz Allah Teâlâ sabredenlerle beraberdir" (el-Bakara, 2/153, 155).

Sabrın sonu selamettir, başarıdır. Sabır acıdır. Fakat sonucu tatlıdır. Hz. Peygamber (s.a.s); "Sabreden başarıya ulaşır' ; "Sabır başarının anahtarıdır"; "Sabır bir ışıktır"; "Sabır cennet hazinelerinden bir hazinedir"; "Sana sıkıntı veren şeylere karşı sabretmende bir çok hayır vardır" buyurarak sabrın faziletini anlatmıştır.
Hz. Peygamber (s.a.s); "Sabır, acı bir olayın yaptığı sarsıntıya karşı ilk anda gösterilen tahammüldür" (Buhârî, Cenâiz, 32) sözüyle bir felaketle ilk karşılaştığı zamandaki sabrın önemini vurgulamıştır. Sabretmek, mahkûmiyete, meskenete ve zillete razı olmak, haksız tecavüzlere, insan haysiyetine gölge düşürecek saldırılara katlanmak ve bunlara ses çıkarmamak anlamına gelmez.Çünkü meşru olmayan şeylere karşı sabretmek caîz değildir. Bunlara karşı içten elem duymak ve bunlarla mücadele etmek gerekir. İnsanan kendi gücü ve iradesiyle üstesinden gelebileceği kötülüklere katlanması ya da karşılayabileceği ihtiyaçları karşısında gevşemesi sabır değil, acizlik ve tembelliktir. Rasulullah (s.a.s); Ya Rabbi! Acizlikten ve tenbellikten sana sığınırım” (Buhari, Cihad, 25) diye dua etmiştir.

Bazı sıkıntılar vardır ki, kulun irade ve gücünü aşar. Böyle felaketler başa geldiği zaman heyecana kapılmadan ve şikayet etmeden takdir-i ilâhiye razı olup sabretmek müminlerin özelliklerindendir. Nitekim Cenab-ı Allah Kuran-ı Kerimde sabr-ı cemili (güzel sabır) emretmektedir. (Yusuf, 12/18). Rasulullah (s.a.s) Sabr-ı cemil şikayet edilmeyen sabırdır” buyurmuştur. Aslında elden bir şey geldiği zamanlarda sabırsızlık gelmediği zamanlarda sabırsızlık göstermenin bir faydası yoktur ve lüzumsuz bir harekettir.
Kur'ân-ı Kerim'in yetmişten fazla ayetinde zikredilen sabır, insan tabiatına aykırı olan zorunlu hallere uymak ve güçlüklere karşı koymak demektir. Sabrın gâyesi, beklenmedik olaylar, içine düşülen güçlükler karşısında tedirgin olmamak, paniğe kapılmamak ve tahammül göstermektir. Allah Teâlâ sabredenlere mükâfatını hesapsızca vereceğini müjdelemiş ve onları övmüştür.

Mü'minler, çoğu zaman sırf inandıkları için Allah düşmanlarının zulüm ve kötülüklerine hedef olurlar; çeşitli işkencelere uğrar, onlarla savaşmak zorunda kalırlar. İşte bu durumda sabır, mü'minin güç kaynağı, imanının koruyucusudur. Hz. Musâ'ya inananlara Firavun eziyet etmek isteyince onlar: "Ey Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır ve bizi müslüman olarak öldür" (el-Araf 7/126) diye duâ etmişlerdi. Sevgili Peygamberimiz ve ilk müslümanların, yapılan işkence ve eziyetlere nasıl sabır ve tahammül gösterdikleri bilinen bir husustur.

Sabradin Rabbim vakti zamani geldiginde inan her sey cok ama cok guzel olacak..
bakin size bisey daha soyliyeyim dua ile ilgili

hz.musa (a.s) firavuna beddua ettigi zaman bu duasi tam 40 yil sonra kabul oldu..ya dusunsenize bir peygamber oldugu zaman duasi bu kadar yildan sonra kabul oldu...bizki cok gunahkar kullar elimizi actigimiz an kabul olsun istiyoruz...zaten dualarimiz kabul oluyorki sadece zamani geldiginde veriliyor..

ve yuce mevlamda suan sizi olgunlastiriyor size bahsedecegi esnize karsi sizi hazirliyor..
ve o insanida olgunlastiyor..zamani geldiginde karsilacaktir sizi sadece dua edip sabredin..
bakin hic bir meyve olgunlasmadan yenmez degilmi ne zamanki olgunlasti o zaman yemeye hazir oluyor hemde sifa kaynagi degilmi cunki zamani gelmistir
bide boyle dusunmeye calisin..
iste sizinde istediginiz yuva icin olgunlasma sureniz budur vakti gelecegi zaman o yuvayi kuracaksizniz hic supe duymayin...sadce sabir yasim cok buyudu diye dusunmeyin..

cunki siz bizi kendimiziden daha cok dusunen yuce yaraticiya dua ediyoruz..


Hz. Rasûlullâh (s.a.v.) "KEŞKE" demeyi şeytan ameli olarak nitelemiştir. Bunun mânâsını çok düşünmek ve bu hususu iyi anlamak mecburiyetindeyiz... Niçin, "KEŞKE" demek yasaklanmıştır?..Bilelim ki DUA, kader sistemi içinde yer alan çok önemli bir unsurdur...DUA edebiliyorsanız, edebildiğiniz kadar DUA ediniz; hepsinin de faydasını, dünya hayatında anlayamayacağınız kadar fazlasıyla göreceksiniz. Zira, Allâh, kulunda ortaya çıkartacağı pek çok özelliği DUA şartına bağlamış; takdir ettiği pek çok şeye DUA'yı vesile kılmıştır. Bu yüzdendir ki, "DUA müminin silahı" olmuştur.DUA, takdirin tüm güzelliklerinin size ulaşmasına vesile olan en değerli nimettir. Onu elden geldiğince çok ve güçlü olarak kullanan, en büyük nimetlere kavuşacak olandır.Kaderi anlamayan cahil ise, DUA'yı terk eder; tüm mahrumiyet ve çileler de onu bekler!..Konuyu Rasûlullâh AleyhisSelâm'ın şu açıklamasıyla bağlayalım:"İçinizden her kime DUA KAPISI AÇILMIŞ ise, muhakkak ona rahmet kapıları açılmıştır ve Allâh'tan, kendisinden âfiyet istenilmesinden daha sevimli bir şey istenmemiştir.""DUA, inen belâya ve inmeyen belâya karşı faydalıdır. Ey Allâh'ın kulları, DUAYA SIMSIKI SARILINIZ!.."

umarim sizeyardimci olabilmisimdir...
Rabbim yar ve yardimciniz olsun
Selametle kalin..​
 

Reyhani_konyevi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2012
Mesajlar
834
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Bu benim ilk konum. Aslında biraz nefsi bir yazı olacak. Sorunum evlilikle ilgili 82 doğumluyum. Daha önce 6 seneye kadar evlenmeyi düşünmüyordum. Fakat yaş ilerleyince ve yalnızlaşınca ve efendimizin s.a.s sünneti olduğundan adım atmaya karar verdim. Ama atmaz olsaydım. Çok pişmanım. Çok rezil oldum. Ben namazında ve örtünmeyi bilen bir bayan aradım durdum. Ailem beni anlamadı . İstediğim bu özellikte kızlar yerine istemediğim özellikte kızlar gösterdiler.
İşim vardı çok şükür evlenmeye mani bir sıkıntım yoktu. Kötü alışkanlıklarım yoktu ibadetlerimi çok şükür yapıyordum. Ben de direkt olarak çevremde gördüğüm kapalı namaz kılan kızlara teklif etmeye başladım. Benim açımdan bir sıkıntı yoktu çünkü amacım ciddiydi sadece Allahcc rızasına ulaşmak evlenmek. Hayatımda hiç kız arkadaşım olmamıştı. Çok utanırdım kızları görünce. Ama zamanla bunu yendim. Direkt olarak kendim söylüyordum. Ciddi bir şekilde görüşelim şeklinde.6 sene süresince en az 10 bayana teklif ettim görüşmeyi bile kabul etmediler. Hiç kimse sormadı bile namaz kılar mısın dini veciblerini yapar mısın diye o aşamaya bile gelemedim yani. Adım tacizciye çıkacaktı. Çok rezillikler çektim. Çevreden kimse yardım etmedi. Bu durum manevi durumuma zarar vermeye başladı. Benim istediğim kıstaslar çok değildi aslında 5 vakit namaz ve dinini bilsin yeter şeklindeydi. Çünkü ben de öyleydim. Çok pişman oldum bu yolculuğa çıktığıma. Çünkü kulların(bayanların) yanında eğilmek benim zoruma gitmişti. Bir müslüman sadece Allah cc karşı boyun eğmeliydi. Şimdi çok mu şey istedim diye kendime soruyorum. Bu dünya için mi istedim diye soruyorum defalarca. Bu dünya için istedim Allahu teala da beni böyle cezalandırdı olarak gördüm. Benim üstümdeki mesuliyet kalkmış mıdır sizce kardeşlerim? Harama girmekten korkuyorum. Ya ben bu kızları anlamadım ya da onlar beni. Çevreden soruyorlar neden evlenmiyorsun ne diyeceğimi de bilemiyorum. Şimdi ise çabalamıyorum bile havlu attım. Allahıma dua ediyorum harama girmeyeyim diye. Siz de dua edin inşallah benim için. Dünya hakikaten çok çetin bir imtihan yeri.
Harama düşmekten korkuyorsanız evlenmeniz sünnetten dışarı çıkıp vacibe yaklaşıyor siz kendinizi daha iyi bilirsiniz hocam.Allah kolaylık versin.
 

eflalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Kas 2012
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Bence siz bu evlilik fikrini takıntı haline getirmişsiniz zamana bırakmanızda fayda var çünkü paranoyak bi hal oluşmaya başlar benım nacizhane fikrim bu yönde...kıstaslarınıza uygun eş için cemaat toplantılarına katılırsanız orada hayırlı insanlarla karşılaşırsınız ve hayırlı emellere ulaşırsınız (sadece öneri)
 

muallim_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Allah cc razı olsun . Sabreden elbette karşılığını alır. Hz Musa a.s ın duası gibi 40 yıl sonra kabul olma durumu da var. Ya da hiç kabul olmama durumu da. O yüzden istememek daha isabetli. Çünkü istenilen şey olmadığında Allahu teala korusun imanı zayıflatma durumları olabilir. Ben bu rezil işlere girerken sadece dua etmenin yeterli olmadığını düşünüyordum. Çünkü bir bayan gelip seninle evlenmek istiyorum demez kesinlikle. Ya da bu kimmiş bana eş olsun diye düşünmez. Zaten herkes hep kardeşi olarak gördü beni. Amel etmeden dua zayıf kaldığına inanıyorum. Benim de yapmam gerekenler bu anlamda oldu hep. Başka çarem de yoktu. Yaptığım tekliflerde hep şunu düşündüm: kötü niyetim yok ve Allahım cc amacımın gönül eğlendirmek olmadığını biliyor. Ama bana asıl dokunan insanlar karşısında ezilip bükülmek. Allahu teala karşısında ezilsem çok büyük şeref, ama yarattığı kulları karşısında boynumu bükmek bana çok dokundu. Yalnızlığa alıştım bir bakıma. Zaman akıp gidiyor. Evlilik gibi nefsi meselelerden uzak kalacağım inşallah. Çevredeki insanların hatırlatması da olmasa daha iyi olur. Allahım sabır versin yalnız olanların dostu Allah cc tır. Allah cc tüm müslümanlara yardım etsin O'nsuz bırakmasın yeter. O yeter de nefisi şeytan körüklüyor. Anladım ki ben elimden geleni yapmışım. Artık bırakıyorum. Bayanlardan teklif gelmediği sürece bu işe girmeyeceğim inşallah.
 

muallim_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Bence siz bu evlilik fikrini takıntı haline getirmişsiniz zamana bırakmanızda fayda var çünkü paranoyak bi hal oluşmaya başlar benım nacizhane fikrim bu yönde...kıstaslarınıza uygun eş için cemaat toplantılarına katılırsanız orada hayırlı insanlarla karşılaşırsınız ve hayırlı emellere ulaşırsınız (sadece öneri)

Zaten bir cemaate bağlıyım. Arkadaşlar yardım etti ama olmadı yazdığım gibi. Bir de bu nefsi işi cemaate karıştırmak ihlasa zarar veriyor.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Allah cc razı olsun . Sabreden elbette karşılığını alır. Hz Musa a.s ın duası gibi 40 yıl sonra kabul olma durumu da var. Ya da hiç kabul olmama durumu da. O yüzden istememek daha isabetli. Çünkü istenilen şey olmadığında Allahu teala korusun imanı zayıflatma durumları olabilir. Ben bu rezil işlere girerken sadece dua etmenin yeterli olmadığını düşünüyordum. Çünkü bir bayan gelip seninle evlenmek istiyorum demez kesinlikle. Ya da bu kimmiş bana eş olsun diye düşünmez. Zaten herkes hep kardeşi olarak gördü beni. Amel etmeden dua zayıf kaldığına inanıyorum. Benim de yapmam gerekenler bu anlamda oldu hep. Başka çarem de yoktu. Yaptığım tekliflerde hep şunu düşündüm: kötü niyetim yok ve Allahım cc amacımın gönül eğlendirmek olmadığını biliyor. Ama bana asıl dokunan insanlar karşısında ezilip bükülmek. Allahu teala karşısında ezilsem çok büyük şeref, ama yarattığı kulları karşısında boynumu bükmek bana çok dokundu. Yalnızlığa alıştım bir bakıma. Zaman akıp gidiyor. Evlilik gibi nefsi meselelerden uzak kalacağım inşallah. Çevredeki insanların hatırlatması da olmasa daha iyi olur. Allahım sabır versin yalnız olanların dostu Allah cc tır. Allah cc tüm müslümanlara yardım etsin O'nsuz bırakmasın yeter. O yeter de nefisi şeytan körüklüyor. Anladım ki ben elimden geleni yapmışım. Artık bırakıyorum. Bayanlardan teklif gelmediği sürece bu işe girmeyeceğim inşallah.

Bakin lutfen oyle dusunmeyin..duayi birakmak olurmu bu istandir lutfen yapmayin oyle..kabul olmuyan hic bir dua yok..ben musa a.s
ornek vermek icin soyledim...sizin duaniz zamani geldiginde zaten Rabbim ihsan edecek buna zeere supe duymayin lutfen..dinimiz acisindaki evliligin bi onemini okuyun lutfen neden yanliz kalasiniz ki..sizin elinizden gelen pek dogru degildiki..ben elimden geleni yaptim diyorsunuz..bazen herseyi sadece Rabbime birakmak gerekiyor..sadece ona el acmak ve beklemek lutfen sabredin ve rabbime dua etmeyi birakmayin...acele etmeyin vakti zamani gelince zaten bu olacak..ve madem siz kuran isiginda bir evlilik yapmak istiyorsunuz bunun icin cok dua etmek gerek..cunki bunu nasib edecek size yolu acak yuce yaraticimiz var...
ve siz bu duayi etmeden once rabbim zaten biliyordu ezelden sizin ne isticeginizi bizlerin ne yasiyacagini zaten biliyordu..
ve bu zorluklari bu engelleri rabbim koyyorki ona el acmamiz ve dua etmemiz icin..bizler cok aciz varliklariz..ya sizin tam bas ucunuzda istediginiz gibi bi bayan olsa bile ona bir tek rabbimin lutfuyla erisebilirsiniz...onun icin duayi birakmayin derim..ve karamsarliga kapilmayin lutfen...

bakin bu yazi bile dua etmemiz icin yeterli degilmi?

"İçinizden her kime DUA KAPISI AÇILMIŞ ise, muhakkak ona rahmet kapıları açılmıştır ve Allâh'tan, kendisinden âfiyet istenilmesinden daha sevimli bir şey istenmemiştir.""DUA, inen belâya ve inmeyen belâya karşı faydalıdır. Ey Allâh'ın kulları, DUAYA SIMSIKI SARILINIZ!.."

bakin mevlanin bi sozu vardir..

Calinan her kapi hemen acilsaydi
umidin,sabrin ve istegin derecesi anlasilmazdi..

Denemekten cabalamaktan yorulup cesaretin kirildiginda bil ki:
Allah ne kadar ugrastigini goruyor...
Kalbin tas kesilecek kadar agladiginda bil ki:
Allah doktugun gozyaslarini sayiyor...
Hayatin durdugunu zamanin aleyhine isledigini dusundugun de bil ki:
Allah seni izliyor..
Hayallerin yikilmis umudun kalmamis ve kendi kendine (neden boyle) diye soruyorsan bil ki:
Allah cevabini biliyor.Sadece tum kalbinle ona bakmani bekliyor..
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Ne kadar yanlis dusunceler , inanamiyorum nasip hakkinda, evlenme hakkinda... ki erkek gidip niyetini diyebilecek
Allah sizi siniyor oyleyse... desene bu kadar yanlis dusunce icine girerse
Kim gorecek? kim bilecek? Allah C.c ... Eskisehirde durana , Belcikadan hic tanimadigini gonderen Rabbim size de birini yazmistir ama vakti?
saati geldimi? Ne demek insanlarin onunde egilmek? sanki Ademe secde etmem der gibi ... (neyse ince konulara girmeyeyim)

Vazgecmek yok, hayirlisi denilince gec oldugunu biliyorum , sabirla beklemek , bir yandan insanlara ben namazinda niyazinda islami yasayan
es istiyorum de... ayip degil, gunah hic degil..
Islami yasayan bayan sokaktan teklif almaz , ben olsam yine oyle dusunurdum, ciddi olan ailesini gonderir diye ...
Aramayla bulunmaz ama bulanlar arayanlardir, Rabbe birak o ne guzel vekildir... niyet et birak
Ya Rab ne guzel bak...
 

muallim_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Allahu teala herşeyi sebepler dairesinde yaratmıştır. Muhakkak bir sebep olması lazım. Benim şartlarımda sebep yok. Müftülüğe çıktım daha ne yapayım. Kriterlerim yüksek de değil. Yaşadığım olayların karşı cinse nefrete dönüşmesinden korkuyorum. Dualar kabul olur muhakkak. Ama bu dünyada kabul olmaz belki öteki dünyada olur. Öteki dünyada Allah cc bana daha iyisini verecek , cennete girersem inşaallah. İnsanoğlu eşrefi mahlukattır. O yüzden nefsim için başkalarının önünde eğilmek bir istekte bulunmak bana çok dokunuyor. Anladım ki bu dünya hasat yeri değil mutluluk yeri de. İnşallah sürekli Allah cc yolunda giderim de evlilik gibi başka bir şey düşünmeye fırsat kalmaz. Bunları şikayet amaçlı kesinlikle yazmıyorum. Allahıma cc binlerce şükür olsun. Sadece sorun bende mi diye merakımdan yazdım içimde çok yer etti. Değiştirebilecek bir durum mu diye yazdım. Elimden geleni yapmış mıyım içim rahat mı bu sorunun cevabını aradım.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Allahu teala herşeyi sebepler dairesinde yaratmıştır. Muhakkak bir sebep olması lazım. Benim şartlarımda sebep yok. Müftülüğe çıktım daha ne yapayım. Kriterlerim yüksek de değil. Yaşadığım olayların karşı cinse nefrete dönüşmesinden korkuyorum. Dualar kabul olur muhakkak. Ama bu dünyada kabul olmaz belki öteki dünyada olur. Öteki dünyada Allah cc bana daha iyisini verecek , cennete girersem inşaallah. İnsanoğlu eşrefi mahlukattır. O yüzden nefsim için başkalarının önünde eğilmek bir istekte bulunmak bana çok dokunuyor. Anladım ki bu dünya hasat yeri değil mutluluk yeri de. İnşallah sürekli Allah cc yolunda giderim de evlilik gibi başka bir şey düşünmeye fırsat kalmaz. Bunları şikayet amaçlı kesinlikle yazmıyorum. Allahıma cc binlerce şükür olsun. Sadece sorun bende mi diye merakımdan yazdım içimde çok yer etti. Değiştirebilecek bir durum mu diye yazdım. Elimden geleni yapmış mıyım içim rahat mı bu sorunun cevabını aradım.

Daha ne diyeyim bilmiyorum biz size dua edin diyoruz siz duam olmicak diyorsunuz..boyle diyerek en bastan kaybediyorsunuz..
siz Rabbimi hakkiyla tanimazken ona tevvekul etmezken gideceginiz yolda hic bir zaman huzuru bulamazsiniz,
yani olmicagindan nasil eminsiniz inanin anlamadim..
siz ilk once kendinizi bir sorgulayin gercekten rabbimi hakkiyla taniyormusunuz diye bi sorun
elbette hic kimse rabbimi hakkiyla tanimasi mumkun degil..ama eger boyle umitsizlige dusuyorsaniz..demeki sorun sizdedir..
bakin Allah teala kendini esmaul husnayla 99 isimle tanitmistir ordaki isimleri hepsini okuyun tek tek..bakin bunun icin
seyrangah,tv var..orda Allahin isimleri adinda katagori var oraya bakin ve isimleri okuyun ve videolari izleyin ve evhama vesveseya kapilmayin lutfen..
hani diyorsunuz ya ben dogru bi yolmu izledim diye..sizce tam anlamiyla birbirinizi tanimadiginiz birini evlilik teklifi etmek ne kadar dogru..
bakin size mevladan bir kac sey paylasmak istiyorum lutfen okuyun...bakin cok ama cok anlamili..hic bir muslumana umitsizlik yakismaz..

Umudunu yıkma; Yusuf'u hatırla:..

"Ayağın kırıldı diye üzülme.

Allah sana belki kanat verecek.



Kuyu dibinde kaldın diye kırılma,

belki oradan bile bir kapı açılır.


Yusuf kuyudan sultan oldu.."

Mevlana
 

muallim_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Allah cc razı olsun tüm dualarınız için . Fakat nasıl bu kadar emin olabiliriz? Yani Allahu teala bana birisini yazmıştır diye emin olmak çok zor. Ya Rabbim hiç yazmadıysa. O yüzden dua ediyorum Allahım bana ölünceye kadar bu duruma katlanmama yardım et sabır ver diye. Allahu teala herkese bir imtihan veriyor bana da bunu verdi. Bunla birlikte yaşamaya ve şükretmeye devam etmek gerekiyor. O'ndan başka sığınacak yer yok. Sonuçta harama girmekten korktuğumdan bu işlere girdim. Ben bu işlere girmeyeceğim artık ve bir bayan da gelip bana teklif etmeyeceğine göre. Allahım cc tüm müslüman kardeşlerimize hayırlı eşler nasip etsin imtihanı kazanan kullarından eylesin.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Allah cc razı olsun tüm dualarınız için . Fakat nasıl bu kadar emin olabiliriz? Yani Allahu teala bana birisini yazmıştır diye emin olmak çok zor. Ya Rabbim hiç yazmadıysa. O yüzden dua ediyorum Allahım bana ölünceye kadar bu duruma katlanmam yardım et sabır ver diye. Allahu teala herkese bir imtihan veriyor bana da bunu verdi. Bunla birlikte yaşamaya ve şükretmeye devam etmek gerekiyor. O'ndan başka sığınacak yer yok. Sonuçta harama girmekten korktuğumdan bu işlere girdim. Ben bu işlere girmeyeceğim artık ve bir bayan da gelip bana teklif etmeyeceğine göre. Allahım cc tüm müslüman kardeşlerimize hayırlı eşler nasip etsin imtihanı kazanan kullarından eylesin.


Nasil mi eminim Rabbim kurandan kendini tanitigi isimlerinden eminim..duanini gucune inandigim icin emiinmim..
sabir ayetlerinden emiinim..ya bakin halen biri bana teklif etsin diyorsunuz ya bunlari birakin
siz ne bir baskasina teklif edin
nede bir baskasindan teklif bekleyin
sadece ama sadece dogrusu icin rabbime dua edin el acip harama gunaha girmeden hakkinizda hayirli esi cikarmasi icin dua edin ve baska hic bir sey dusunmeyin..

Sabır, sadece zorluklar karşısında değil, hayatın her anında yaşanması gereken güzel bir ahlak
özelliğidir.
Sabır; ‘ Rabbin için sabret.’ (Müddessir Suresi,7) ayetinden de anlaşılacağı gibi yalnızca Allah rızası içindir. İnsan ancak Allah'a olan imanı ve yakınlığı oranında sabır gösterebilir. Karşılaştığı olumsuz olaylarda gösterdiği güzel ahlak süreklidir. ‘İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. Buna da, sabredenlerden başkası kavuşturulamaz. Ve buna, büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da kavuşturulamaz.’ (Fussilet Suresi, 34-35) Ayetten de anlaşıldığı gibi ‘sürekli’ olan güzel ahlakı sabredenlerden başkası gösteremez. Müminler her zaman en güzel davranışı ve en güzel ahlakı gösterme konusunda kararlıdır ve en ufak bir gevşeme göstermeden bu ibadeti yerine getirmeye devam ederler. Başına ne kadar büyük felaketler gelirse gelsin onlar için fark etmez. "Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın..." (Al-i İmran Suresi, 200) ayetinde buyrulduğu üzere hayırlarda yarışır gibi, sabırda da yarışmak bir mümin özelliğidir.
Karşılaşılan her türlü olay mümin için bir sınav konusudur. Göstereceği sabrın önemini çok iyi bilir ve Allah’ın razı olacağı tavrı göstermek için yoğun bir çaba sarfeder. Bunu yaparken de en ufak bir huzursuzluk ve sıkıntı duymaz. Çünkü her şeyde mutlaka bir hayır olduğunu düşünür ve sonsuz bir tevekkülle Allah’a sığınır, yardımı da sabrı da yalnızca O’ndan diler. Kader gerçeğini bilen ve her şeyin Allah’ın kontrolünde gerçekleştiğine inanan mümin, her zorluğun ardından mutlaka bir kolaylık geleceğini ve Allah’ın kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyeceği gerçeğini bilir. "Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır." (İnşirah Suresi, 5–6) "Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez..." (Bakara Suresi, 286)
Sabır, Kuran’da çokça üzerinde durulan ve namaz kılmak, oruç tutmak gibi farz olan ibadetlerden biridir. ‘Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir.’ (Ra’d Suresi,22) Sabır göstermek, namaz ibadetini yerine getirmek gibidir. Sabır vakti geldiğinde sabır gösterememek, namazı vaktinde kılamamak ve ecri kaçırmaktan farksızdır. Allah sabır gösterenleri cenneti ile müjdelemektedir. ‘İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.’ (Furkan Suresi, 75) Dünya hayatının geçici olduğunu bilen mümin için, ahirette Rabbinin yüzü ve sonsuz cennet özlemi, sabır göstermesi için yeterli bir sebeptir. Unutulmamalıdır ki bütün ibadetlerde kararlılık ve süreklilik göstermek, sabırlı olmakla mümkündür. Sabır ibadeti, kararlı bir şekilde asla taviz vermeden uygulanması gereken ve insana sıkıntı değil ferahlık veren önemli bir ibadettir.
Mümin için Allah’ın rızası ve hoşnutluğu çok önemlidir. Allah sevgisi ve korkusundan yoksun olan insan, bu hissiyattan uzaktır. Bu nedenle Allah rızası için sabır göstermek yerine tahammülü tercih eder. Hayat onun için katlanmak zorunda olduğu sıkıntılarla dolu eziyet verici bir ortamdır. Dayanabildikleri noktaya kadar dayanırlar sonrasında isyan ederler. Sürekli yaşanan gerginlik, tedirginlik ve gelecek korkusu bedenlerinde geri dönüşü olmayan hastalıklara neden olur ya da isyanları onları intihara sürükler. Oysa Allah’a teslim olup sabreden mümin için sonsuz bir huzur ve güven duygusu vardır. ‘Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155) Ayetin tecellisi olarak her gün milyonlarca insan sevdiklerini ya da mallarını kaybeder. Sabır gösteremeyenler için bu durum bir isyan noktasıdır ve isyanları ‘NEDEN BEN’ sorusuyla başlar.
Kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim’de Peygamberlerin göstermiş oldukları sabır örnekleri:
Hz Eyüb’ün, yakalandığı hastalık karşısında gösterdiği sabır, ayetlerde şu şekilde bildirilmiştir: "Ve eline bir deste (sap) al, böylece onunla vur ve andını bozma." Gerçekten, Biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi. (Sad suresi,44)
Hz. Yusuf, suçu olmadığı halde yıllarca zindanda kalmış, ancak asla isyan etmemiş, sabırla ve tevekkülle Allah’a yönelmiştir. "Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin. Göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat." (Yusuf Suresi,101)
Hz. Musa’nın annesi ise sonsuz bir tevekkül göstererek oğlu Musa’yı Allah’ın emri ile suya bırakmış ve sabırla Rabbine sığınmıştır. ‘ Musa'nın annesine: "Onu emzir, şayet onun için korkacak olursan, onu suya bırak, korkma ve üzülme; çünkü onu biz sana tekrar geri vereceğiz ve onu gönderilen (elçilerden) kılacağız" diye vahyettik (bildirdik). (Kasas Suresi, 7) Musa'nın annesi ise, yüreği boşluk içinde sabahladı. Eğer mü'minlerden olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı. (Kasas Suresi, 10)
Kararınızı Verin:
Yaşadığımız dünyanın bir imtihan yeri, asıl yurdun ise ahiret olduğunu düşünürsek, bu noktada verilmesi gereken önemli bir kararla karşı karşıya kalırız:
Geçici Dünya hayatı mı? Sonsuz cennet mi? Sonsuz azap mı?
Kendimize sormamız gereken soru öncelikle bu olmalıdır. Tercih edilen mekan cennetse, cennete giden yolda sabır ve kararlılıkla ibadetleri yerine getirmek gerekir. ‘Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde O'na ibadet et ve O'na ibadette kararlı ol.’ (Meryem Suresi, 65)
Eğer bu soruyu görmezden gelip nefsi tatmin için sabırdan ve diğer ibadetlerden vazgeçiyorsak, artık ahirette edeceğiniz sabrın Allah için bir değeri olmayacaktır. ‘Girin ona; artık ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz.’ (Tur Suresi,16) Bu duruma düşmeden önce tevbe edelim ve sabırla amellerimizi Salih kılıp artıralım.
Duamız son pişmanlığı yaşamamak olsun.

İçindeki karamsarlığa kapılma..Herşeyin hayırlısı sadece ALLAH bilir..
Sabret...Dediğin gibi sadece ALLAH'a secde et , namaz kıl devam et...
Ama ALLAH vermek istemeseydi , istemeyi vermezdi ..
Dua etmeye devam et..Şeytan'a yenilme...
ALLAH yar ve yardımcın olsun...
RABBİM yardım edecektir

 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Değerli kardeşim sen bu işi gözünde büyütmüşün hele isteğinin olmaması dahada gözünde büyümesine sebep olmuş.
Kardeşim herkes kaderini yaşar.Kaderinde sana nasip olacak bir eş varsa nasibin bir vesile ile ya sen ona ya o sana ulaşacaktır.
Yaradana teslim ol yeter.O herşeyin en hayırlısını insana verecektir.
Bizim için neyin hayırlı neyin hayırlı olmadığını biz değil ancak Allah c.c bilir.O'na cc güven yeter.
Selametle
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt