Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

sarık sarmanın Şok önemi (1 Kullanıcı)

fahren55

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah'ın Resulü (sav) şöyle buyurmaktadır: "Sarıkla kılınan iki rekât namaz, sarıksız olarak kılınan yetmiş rekattan daha hayırlıdır" (1).
Rükâne (ra) Peygamber (sav) ile görüşmüştür. Rükâne der ki:
"Resûlullah (sav) in şüphesiz bizimle müşrikler arasındaki fark, takkeler üzerindeki sarıklardı, buyurduğunu işittim" (3).
İbn abbas (ra) Resûlullah (sav)'in şöyle buyurduğunu ifade eder:
"Sarık sarınız, vakarınız artar".
İbn Ömer'den Resûlüllah'ın şöyle buyurduğu rivayet edilir:
"Sarık sarmaya devam ediniz. Çünkü o meleklerin simasıdır. Onları sırtınıza sarkıtınız" (Taberanî).
Resûlullah (sav): "Şüphesiz sarık İslâm'ın simasıdır. Müslümanlar ile müşrikler arasındaki engeldir" buyurur
İbn Teymiye bu son hadis için şöyle der: "Şüphesiz müslümanlarla müşrikler arasında itikatte ve amelde, sarık olmadan farkın hasıl olmadığını gösterir." Ebû Bekir b. Arabî de: "Şüphesiz sarık peygamberlerin
sünnetindendir" demiştir.
Ahmet el-Farukî, sarığın müslümanlara has bir kıyafet olduğu için şunları söyler: "Zimmi, sarık ve rida gibi ilim ve din ehline mahsus olan kıyafetleri giyemez" (7).
 

fahren55

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
-Yoksa Allah'ın azabından emin mi oldular? Ancak, kendilerine yazık eden topluluktan başkası Allah'ın azabından emin olmaz! (araf 99)
-Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkmak gerekiyorsa öyle korkup gerektiği gibi sakının ve kesinlikle müslüman olarak can verin! (al-i imran102)
Allah hepimizden razı olmak ister
 

fahren55

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
(İKİNCİ LEM'A) Hem meselâ, farz namazını kılmayan ve vazife-i ubudiyeti yerine getirmeyen bir adamın, küçük bir âmirinden küçük bir vazifesizlik yüzünden aldığı tekdirden etkilenen o adam, Sultân-ı Ezel ve Ebed'in tekrar edilen emirlerine karşı farzında yaptığı bir tembellik, büyük bir sıkıntı veriyor. Ve o sıkıntıdan arzu ediyor ve mânen diyor ki, keşke o vazife-i ubudiyeti bulunmasaydı! Ve bu arzudan, bir mânevî adâvet-i İlâhiyeyi (Allah'a karşı bir düşmanlık) netice veren bir inkâr arzusu uyanır. Bir şüphe, vücud-u İlâhiyeye (Allahın inkara dair) dâir kalbe gelse, kat'î bir delil gibi ona yapışmaya meyleder; büyük bir helâket kapısı ona açılır. O bedbaht bilmiyor ki, inkâr vasıtasıyla, gayet cüz'î bir sıkıntı vazife-i ubudiyetten gelmeye mukabil, inkârda milyonlarla o sıkıntıdan daha müthiş mânevî sıkıntılara kendini hedef eder. Sineğin ısırmasından kaçıp yılanın ısırmasını kabul eder. Ve hâkezâ, bu üç misâle kıyas edilsin ki, '' bel rane ala gulubihim'' sırrı anlaşılsın. (arapçayı (ayet sanırım) latinle yazmak ZORUNDA kaldım. )
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt