ahmetmeydani
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 7 Ocak 2012
- Mesajlar
- 149
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 64
Dil inkılabının yapıldığı senelerde eski dağdağalı dilden bir türlü vazgeçmek istemeyen ve yeni lisanı konuşanları her fırsatta paylayan, Müderris Hami Efendi bir defasında Talebelerden biri (Sıcaktan bunalmış olacak ki ) ''Susadım ...'' yahu! Dediğini işitir. Hemen talebeyi yanına çağırır ve derki.
--Senin gibi ,medrese tahsili yapan bir kişiye öyle alelade kelimeler yakışmaz.! en azından' ''Derunum ateş-i nar ile püryan idüğünden bir kadeh lebrizi hoşgüvar-i nûş ederek ,teskini ateşi dilfikar ve bu suret ile iktisabi ferahı bi şumar eyledim" demelisin ki okuyup yazmış olduğun anlaşılsın der.
Aradan zaman geçer, kış gelir, Hami efendi yine talebelerine ders vermekle meşgulken, müstahdem tepeleme kömür dolu mangalı Hami efendinin önüne bırakır.gider Ancak yanmakta olan mangaldan bir kıvılcım sıçrar,Hoca efendinin Kallavi sarığına konar ve sarık yanmaya başlar, Bunu gören talebeleri bir telaş alır, lakin ses çıkaramazlar,Zira hocam sarığınız yanıyor deseler azarlanacaklar. Söylemeseler sarık yanıyor, Nihayet içlerinden biri cesaret göstererek ayağa kalkar.
--Ey Hace-i bi misal ve ey üstazı zi kemal bu şakırd-i pür kelal şol veçhile arz eylerki bi hikmet-i müteal nar-ı mangaldan bir şerer-i cevval pertab ile ol elinizdeki sarığı isal eylemiştir " der.
Sarığını başından alıp pencereden aşağıya atan Hami Efendi talebeye:
--Oğlum sarığın yanıyor desene.
--Aman efendim, ne haddime karşınızda böyle konuşmak.
--Senin gibi ,medrese tahsili yapan bir kişiye öyle alelade kelimeler yakışmaz.! en azından' ''Derunum ateş-i nar ile püryan idüğünden bir kadeh lebrizi hoşgüvar-i nûş ederek ,teskini ateşi dilfikar ve bu suret ile iktisabi ferahı bi şumar eyledim" demelisin ki okuyup yazmış olduğun anlaşılsın der.
Aradan zaman geçer, kış gelir, Hami efendi yine talebelerine ders vermekle meşgulken, müstahdem tepeleme kömür dolu mangalı Hami efendinin önüne bırakır.gider Ancak yanmakta olan mangaldan bir kıvılcım sıçrar,Hoca efendinin Kallavi sarığına konar ve sarık yanmaya başlar, Bunu gören talebeleri bir telaş alır, lakin ses çıkaramazlar,Zira hocam sarığınız yanıyor deseler azarlanacaklar. Söylemeseler sarık yanıyor, Nihayet içlerinden biri cesaret göstererek ayağa kalkar.
--Ey Hace-i bi misal ve ey üstazı zi kemal bu şakırd-i pür kelal şol veçhile arz eylerki bi hikmet-i müteal nar-ı mangaldan bir şerer-i cevval pertab ile ol elinizdeki sarığı isal eylemiştir " der.
Sarığını başından alıp pencereden aşağıya atan Hami Efendi talebeye:
--Oğlum sarığın yanıyor desene.
--Aman efendim, ne haddime karşınızda böyle konuşmak.