Sanat,Marifet ve İttifak Gücü ile Mücadele Etmek
Bediüzzaman Said Nursi eserlerinde dinsizlikle, terör ve anarşi ile nasıl mücadele edileceğini de detaylı olarak tarif etmiştir.
Bunu da "... Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı san'at, marifet, ittifak silahıyla mücadele edeceğiz..." sözleriyle belirtmiştir.
Said Nursi'nin bu sözleri insanların dinsizliğe karşı mücadelesinin ne şekilde olacağını anlamak açısından çok önemlidir.
Bediüzzaman yukarıdaki sözünde üç tehlikeye dikkat çekmektedir:
Cehalet, zaruret ve ihtilaf...
İlk tehlikeye karşı, yani cehalete karşı halkın bilinçlendirilmesi son derece önemlidir.
Yaşadığımız toplumda insanların büyük çoğunluğu dini bilgiye sahiptir, Allah'a ve dine inanır.
Ancak yine büyük çoğunluğu dinin ve manevi değerlerin derinliğine inmez,
sadece yüzeysel ve dahası kulaktan dolma bilgilere sahiptir.
Dolayısıyla dinin getirdiği güzel ahlakı gerçek manada hayata geçirmesi mümkün olmaz.
Bu sebeple cehaletin, yani bilgi eksikliğinin hızla ortadan kaldırılması şarttır.
Bediüzzaman'ın dikkat çektiği ikinci tehlike ise zarurettir.
İnsanlara, iman dışındaki düşünce ve yaşam tarzları birer "zaruret" gibi sunulmaktadır.
Hayatın gerçeklerinden vazgeçilemeyeceği, dini yaşamanın buna engel olacağı öğretilmektedir.
Said-i Nursi'nin son olarak dikkat çektiği ihtilaf tehlikesi de bugün mevcuttur.
Bugün dünyada insanlar arasında birçok konu ihtilaflıdır.
Çoğu zaman fikir birliğine varılamamakta ve pek çok konu tartışmalara, çatışmalara dönüşmektedir.
Bu ihtilaf insanların en büyük odak noktası haline gelmekte, güzel ahlak, din ve
ahiret tamamen unutulmaktadır.
Oysa yapıcı bir yaklaşım ihtilafları kolayca çözer.
Aklın ve vicdanın yolu birdir.
Bu nedenle bu ihtilafın getireceği kargaşa ve kaos tehlikesine karşı doğrular çok açık bir şekilde ortaya konmalıdır.
Bediüzzaman Said Nursi eserlerinde dinsizlikle, terör ve anarşi ile nasıl mücadele edileceğini de detaylı olarak tarif etmiştir.
Bunu da "... Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı san'at, marifet, ittifak silahıyla mücadele edeceğiz..." sözleriyle belirtmiştir.
Said Nursi'nin bu sözleri insanların dinsizliğe karşı mücadelesinin ne şekilde olacağını anlamak açısından çok önemlidir.
Bediüzzaman yukarıdaki sözünde üç tehlikeye dikkat çekmektedir:
Cehalet, zaruret ve ihtilaf...
İlk tehlikeye karşı, yani cehalete karşı halkın bilinçlendirilmesi son derece önemlidir.
Yaşadığımız toplumda insanların büyük çoğunluğu dini bilgiye sahiptir, Allah'a ve dine inanır.
Ancak yine büyük çoğunluğu dinin ve manevi değerlerin derinliğine inmez,
sadece yüzeysel ve dahası kulaktan dolma bilgilere sahiptir.
Dolayısıyla dinin getirdiği güzel ahlakı gerçek manada hayata geçirmesi mümkün olmaz.
Bu sebeple cehaletin, yani bilgi eksikliğinin hızla ortadan kaldırılması şarttır.
Bediüzzaman'ın dikkat çektiği ikinci tehlike ise zarurettir.
İnsanlara, iman dışındaki düşünce ve yaşam tarzları birer "zaruret" gibi sunulmaktadır.
Hayatın gerçeklerinden vazgeçilemeyeceği, dini yaşamanın buna engel olacağı öğretilmektedir.
Said-i Nursi'nin son olarak dikkat çektiği ihtilaf tehlikesi de bugün mevcuttur.
Bugün dünyada insanlar arasında birçok konu ihtilaflıdır.
Çoğu zaman fikir birliğine varılamamakta ve pek çok konu tartışmalara, çatışmalara dönüşmektedir.
Bu ihtilaf insanların en büyük odak noktası haline gelmekte, güzel ahlak, din ve
ahiret tamamen unutulmaktadır.
Oysa yapıcı bir yaklaşım ihtilafları kolayca çözer.
Aklın ve vicdanın yolu birdir.
Bu nedenle bu ihtilafın getireceği kargaşa ve kaos tehlikesine karşı doğrular çok açık bir şekilde ortaya konmalıdır.