ve aleyküm selam...
hanım efendi kardeşim.. bu sorunuza ne ben ne de bir başkası cevap verebilir... aslında sizin ki soru değil.. bu bir sorun...
ve "şöyle şöyle yapılsa ümmet birleşir" gibi bir çözümü yok..işin daha da ilginci birleşmek isteyen ümmet yok...
bu ümmeti ancak bir halife birleştirir.. fakat ümmet bir halife seçecek bir durumda değil... iş dönüyor dolaşıyor, "MEHDİ" (a.s.)'a kalıyor..
bunu tam olarak anlayabilirmisiniz bilmiyorum ama..
efendimiz(sav) buyurdu ki.; "benim ümmetim yetmüç fırkaya bölünecek..." hadisi şerif'i duymuşsunuzdur.. işte dikkat edin efendimiz buyurduysa bu mutlaka olacak demektir.. yani bu kaçınılmaz sondur.. yani şöyle bir şey olamaz.. "ümmetten bir alim/fazıl kişi çıkacak ve bütün ümmet şia'sı sünnisi herkes ona tabi olacak ve ümmet birleşecek.." bu olamaz çünkü bu olursa efendimiz'in hadisi şerifi yanlış veya boşa çıkar.. bu da imkansızdır..
"birleşmek" sözcüğü, aynı yapıya sahip iki nesne için kullanılabilir.. mesela.. iki ayrı kaptaki suyu bir birine karıştırırsın bu bir birleşme olur.. lakin su ile yağı birleştiremezsiniz..
bu itibar ile; şia ile ehli sünnet birleşemez.. eğer birleşirlerse, ya biri ehli sünnet olmaktan çıkar yada diğeri şia olmaktan...
parçalanmış bu ümmetten ancak şu beklenebilir.. kendi aramızdaki ihtilafları bırakıp sadece küffara karşı birbirmize destek.. bunu yapabilsek yeter..
eee peki bu niye olmuyor derseniz.. bu sizi de aşaarr, beni de..!
hanımefendi kardeşim; bu babta bize düşen iş..!
"Benim Ümmetim bir sapıklık üzerinde birleşmez." (İbni Mace)
"Benim ümmetimin sapıklık üzerinde birleşmemesi dileğinde bulundum, Allah dileğimi verdi." (Ebu Davut)
“Ümmetimin içinde bir ihtilaf (anlaşmazlık) çıkarsa siz sevad-ı azama (büyük karaltıya, çoğunluğa) dahil olunuz”
hadisi şerifleri gereğince amel etmek..itikad ve ilmihal'imizi buna göre düzenlemek.. batıl fikirlerden bil hassa son ikiyüz yıldır parlayan fikirlerden uzak durmak..
bahs edilen bu "Sevad-ı Azam" Ehl-i Sünnettir.
