mektubat
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 4 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,308
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- www.caglarnetwork.com
Abdullah-ı Dehlevî buyurdu ki;
Talebe, sâdık olan tâlib demektir. Allahü teâlânın sevgisi ile ve O'nun sevgisine kavuşmak arzusu ile
yanmaktadır. Bilmediği, anlayamadığı bir aşk ile şaşkın hâldedir. Uykusu kaçar, göz yaşları dinmez. Geçmişteki
günahlarından utanarak başını kaldıramaz. Her işinde Allah'dan korkar, titrer, Allahü teâlânın sevgisine
kavuşturacak işleri yapmak için çırpınır. Her işinde sabreder. Her geçimsizlikte, sıkıntıda kusûru kendisinde
görür. Her nefeste Allah'ını düşünür. Gaflet ile yaşamaz. Kimseyle münâkaşa etmez. Bir kalbi incitmekten
korkar. Kalbleri Allahü teâlânın evi bilir. Eshâb-ı kirâm hakkında hayr konuşur ve isimleri anıldığında
"radıyallahu anhüm" der. Hepsinin iyi olduğunu söyler. Peygamber efendimiz Eshâb-ı kirâm arasında olan şeyleri
konuşmamağı emir buyurdu. Sâlih müslüman, bunları konuşmaz, yazmaz ve okumaz. Böylece, o büyüklere karşı
bir edebsizlikte bulunmaktan kendini korur. O büyükleri sevmek, Allah'ın Resûlünü sevmenin nişânıdır,
alâmetidir. Kendi bilgisi, kendi görüşü ile evliyâ-yı kirâmı, birbirinden aşağı ve yukarı diye ayırmaz. Birinin,
daha yüksek, daha üstün olduğu ancak âyet-i kerîme, hadîs-i şerîf ve Sahâbe-i kirâmın sözbirliği ile anlaşılır.
Muhabbet sarhoşluğu elbet başkadır. Aşk sâhibi mâzûrdur.
Talebe, sâdık olan tâlib demektir. Allahü teâlânın sevgisi ile ve O'nun sevgisine kavuşmak arzusu ile
yanmaktadır. Bilmediği, anlayamadığı bir aşk ile şaşkın hâldedir. Uykusu kaçar, göz yaşları dinmez. Geçmişteki
günahlarından utanarak başını kaldıramaz. Her işinde Allah'dan korkar, titrer, Allahü teâlânın sevgisine
kavuşturacak işleri yapmak için çırpınır. Her işinde sabreder. Her geçimsizlikte, sıkıntıda kusûru kendisinde
görür. Her nefeste Allah'ını düşünür. Gaflet ile yaşamaz. Kimseyle münâkaşa etmez. Bir kalbi incitmekten
korkar. Kalbleri Allahü teâlânın evi bilir. Eshâb-ı kirâm hakkında hayr konuşur ve isimleri anıldığında
"radıyallahu anhüm" der. Hepsinin iyi olduğunu söyler. Peygamber efendimiz Eshâb-ı kirâm arasında olan şeyleri
konuşmamağı emir buyurdu. Sâlih müslüman, bunları konuşmaz, yazmaz ve okumaz. Böylece, o büyüklere karşı
bir edebsizlikte bulunmaktan kendini korur. O büyükleri sevmek, Allah'ın Resûlünü sevmenin nişânıdır,
alâmetidir. Kendi bilgisi, kendi görüşü ile evliyâ-yı kirâmı, birbirinden aşağı ve yukarı diye ayırmaz. Birinin,
daha yüksek, daha üstün olduğu ancak âyet-i kerîme, hadîs-i şerîf ve Sahâbe-i kirâmın sözbirliği ile anlaşılır.
Muhabbet sarhoşluğu elbet başkadır. Aşk sâhibi mâzûrdur.