Saat 04:22 ve ben kaybettiğim uykumun detaylarındayım,
uzaklarda değil başucumda bir şehir sessizliğini duyuyorum,
saat 04:24 mahalleden geçen köpeklerin uğultuları kulaklarımda,
kimbilir neleri kaybettilerde arayış peşindeler,
saat 04:26 arkamı dönüp baktığımda maddenin ötelendiği zaman tramvayının
çoktan durağımı terk edişi geldi aklıma,
hep bu saatlerde gelir aklıma yalnızlığım, çevremde onca sevdiğim olmasına rağmen,
saat 04:29 herşey durağan ve herşey yitirilmişlik ve dünya hayatının sarhoşluğunda ki insanların sarhoşluğunu anımsıyorum.
daha 00:00 dan önceki günde haberlerde izledim açlığın savaşını,
heyhat nedir bizi aç kılan; çaresizliğimiz mi yoksa şükürsüzlüğümüz mü!..
saat 04:32 yaşım 30 ve ben 29 değil 29 milyon kere geçmişin izlerini dimağımda bir plak gibi başa sarıyorum, ders alacağım noktaları işaretlemekteyim.
saat 04:35 düşüncem bile sessizliğime ortak, münker ve nekir meleklerine neleri yazdırdım acaba diye düşüne dururken anlık bir telaş kapladı içimi,
yaradan için neler yaptım diye.
saat 04:37 neden kusurlarımızı kurtaracağımız zamanlarda içimizdeki sabotajcıya yenildiğimizi düşünüyorum, o bizden daha güçlü olamaz,
saat 04:40 şehir sessizliği kat be kat artarken güne ilk merhaba diyenlerin bağırışlarını duyuyorumyani horozların kendilerine ilham edilen görevlerini yerine getirişleri ders alınacak bir durum.
saat 04:42 şuan şu satırı yazdığımda aslında uyku arayışımı sabote edişim geldi aklıma ve küçük bir tebessümle vay be hakan herkes yeni bir güne merhaba derken erken saatlerde sen hala uyku gafletinde olacaksın diyorum.
saat 04:45 ve sabah bu tümceleri okuyacak ilk kardeşime ve ardınca gelecek kardeşlerime hayırlı sabahlar dileyip beni hasretle kucaklayacak yatağıma yöneliyorum.
Allah' ın Rahmeti ve Bereketi üzerinizde olsun.
uzaklarda değil başucumda bir şehir sessizliğini duyuyorum,
saat 04:24 mahalleden geçen köpeklerin uğultuları kulaklarımda,
kimbilir neleri kaybettilerde arayış peşindeler,
saat 04:26 arkamı dönüp baktığımda maddenin ötelendiği zaman tramvayının
çoktan durağımı terk edişi geldi aklıma,
hep bu saatlerde gelir aklıma yalnızlığım, çevremde onca sevdiğim olmasına rağmen,
saat 04:29 herşey durağan ve herşey yitirilmişlik ve dünya hayatının sarhoşluğunda ki insanların sarhoşluğunu anımsıyorum.
daha 00:00 dan önceki günde haberlerde izledim açlığın savaşını,
heyhat nedir bizi aç kılan; çaresizliğimiz mi yoksa şükürsüzlüğümüz mü!..
saat 04:32 yaşım 30 ve ben 29 değil 29 milyon kere geçmişin izlerini dimağımda bir plak gibi başa sarıyorum, ders alacağım noktaları işaretlemekteyim.
saat 04:35 düşüncem bile sessizliğime ortak, münker ve nekir meleklerine neleri yazdırdım acaba diye düşüne dururken anlık bir telaş kapladı içimi,
yaradan için neler yaptım diye.
saat 04:37 neden kusurlarımızı kurtaracağımız zamanlarda içimizdeki sabotajcıya yenildiğimizi düşünüyorum, o bizden daha güçlü olamaz,
saat 04:40 şehir sessizliği kat be kat artarken güne ilk merhaba diyenlerin bağırışlarını duyuyorumyani horozların kendilerine ilham edilen görevlerini yerine getirişleri ders alınacak bir durum.
saat 04:42 şuan şu satırı yazdığımda aslında uyku arayışımı sabote edişim geldi aklıma ve küçük bir tebessümle vay be hakan herkes yeni bir güne merhaba derken erken saatlerde sen hala uyku gafletinde olacaksın diyorum.
saat 04:45 ve sabah bu tümceleri okuyacak ilk kardeşime ve ardınca gelecek kardeşlerime hayırlı sabahlar dileyip beni hasretle kucaklayacak yatağıma yöneliyorum.
Allah' ın Rahmeti ve Bereketi üzerinizde olsun.