Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Riya (1 Kullanıcı)

ykp0038

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2010
Mesajlar
59
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
RABBİM HEPİMİZİ RİYADAN KORUSUN İNŞALLAH
Riyanın Sebepleriİnsanları riyakârlığa yönelten hususların bilinmesi ve bunlardan kaçınılması çok önemlidir. İnsanı riyaya sevk eden çeşitli sebepler vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz: 1. İman zayıflığı, 2. Övülme isteği, 3. Dünyada yerilme ve kötülenme korkusu, 4. İnsanların elindekilere karşı hırsla dolu olması.20
1) İman Zayıflığı: Her şeyden önce imandaki zayıflık riya sebebidir. Her ümidine ulaştıracak, her korktuğundan emin kılacak tek varlığın Allah olduğunu gönlüne yerleştirmeyen, maddî sebeplere ve insanlara gereğinden fazla değer veren, Allah’ı unutup onun dışındaki varlıklardan bir şeyler bekleyen zayıf imanlı kişiler, riyaya düşmeye mahkûmdurlar.21 Gerçek iman sahipleri ise, tüm davranışlarını Allah’ın en yüce kudret sahibi olduğu duygusuyla yalnız onun rızası için yapacaklarından dolayı, insanların değerlendirmelerine fazla önem vermezler. Çünkü onlar şunu çok iyi bilirler ki, eğer Allah Teala, bir hayrın kendisine dokunmasını takdir etmişse dünyadaki bütün insanlar karşı çıksalar, buna engel olamazlar. Eğer Allah Teala, bir kötülüğün ona isabet etmesini takdir etmişse bütün insanlar bunu kaldırmaya çalışsalar yine de başarılı olamazlar.
2) Övülme Arzusu: İnsan fıtratı gereğince daima övülmeyi, methedilmeyi ve yüceltilmeyi sever. Kötülenmekten hoşlanmaz, kötülenmemek, insanların beğenisini kazanmak için riya/gösterişe girer. Allah için yaptığı ibadetlere bile insanların övgüsünü kazanmak için riya karıştırır. Hâlbuki insanlar, onu övmekle ne hayat süresini uzatabilir, ne rızkını çoğaltabilir, ne ağzının tadını ziyadeleştirebilir, ne herhangi bir belayı başından savabilir ve ne de Allah’ın takdir etmiş olduğu kötü bir şeyi ondan uzaklaştırabilirler.22
Riyakâr kişi, insanlara kendini beğendirerek ya maddî bir menfaat ya makam mevki veya şöhret elde etmek ister. Aslında bunlar hayat gayesi yapılmaya değer şeyler değildir. Arınmış ruhlar, böyle geçici dünyalıklar peşinde koşmazlar.
Müminin kendisini çevresindeki insanlara sevdirebilmek için riyakâr bir tavra ihtiyacı yoktur. Çünkü kişiyi diğer insanlara sevdirecek olan Allah’tır. Hayatının her anında ihlâsla Allah’ın rızasını kazanmaya çalışan bir mümini, tüm inananlar doğal olarak kalben sevip desteklerler. Güzel ahlâklı, samimi, dürüst, ihlâslı ve içi dışı bir olan insanı sevmek müminlerin fıtratında vardır. Allah’ın rızası beraberinde kişiye müminlerin rızasını da kazandırır. Ama, sadece insanların rızası için yapılan bir işte Allah’ın rızasından yana hiçbir kazanç sağlanamaz.23
3) Yerilmekten Korkmak: Yerilme korkusu, kulun insanların kendisini kötülediğini doğruluğuna güvenmediğini ve iyi yaptığı işlerde bile ona kötü zan beslediklerinin farkına varması, bunu bilmesidir. Toplumda yerilen bir kimsenin sözüne güvenilmez, şehadeti geri çevrilir. Kimse onunla oturup kalkmak ve onunla sohbet etmek istemez. Böyle bir insanın selamına karşılık verilmez, talepleri geri çevrilir. Kendisine güvenilip hiçbir şey emanet edilmez. Adeta toplumdan dışlanır. Bunun için bazı insanlar, insanların kendisini yermelerinden korktuğu için söz ve fiillerinde gösterişe riyakârlığa yönelir. İnsanlara olduğundan farklı görünerek onların sevgisini çekip yergilerinden kurtulmak ister.
4) İnsanların Ellerindekine Göz Dikmek, Hırs ve Tamahkârlık Göstermek: Kuşkusuz kişi, kendisi için takdir edilmeyen hiçbir şeyi elde edemez. Eğer herhangi bir şeye kavuşmuşsa, kavuştuğu bu şey, her şeye rağmen, kendisi için takdir edilenin dışında değildir. Eğer Rabbine ihlâsla ibadet etseydi, ulaşacağı şeye mutlaka ve mutlaka ulaşırdı. Dolayısıyla insanların ellerindekine göz dikmenin hiçbir faydası yoktur. Kişi Allah’ın kendisi için takdir ettiğine razı olmalı ve haline şükretmelidir. Eğer kul, Allah’ın kendisine verdiği nimetlere şükrederse Allah, o kimseye nimetlerini artırır. Kur’ân’da Allah bu hususu şöyle ifade etmektedir: “…Eğer şükrederseniz, elbette size nimetimi artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.” (İbrahim, 14/7)


Riyadan Kurtulma YollarıRiya/gösterişten kurtulmak çok zordur. Ancak bir Müslüman olarak bu zoru başarmak mecburiyetindeyiz. Bunun için her şeyden önce Allah Teala’ya dua edip yardımını talep etmeliyiz. Bu hastalıktan kurtulmak için çok ciddi gayret göstermeliyiz. Şunu iyi bilmeliyiz ki, riyanın tek ilacı ihlâstır. İhlâs ise, söylenen her sözde ve yapılan her işte Allah Teala’nın rızasını talep etmektir. Yaptığı her işte Allah Teala’nın rızasını talep eden böylece kalbini ihlâsla dolduran bir mümin, kulların rızasını almak için amellerini yok ederek riyakârlığa duçar olur mu? Böyle bir cinayete cüret edebilir mi?
O halde riyadan kurtulmak için, ihlâsı kazanmak, muhafaza etmek ve ihlâsa engel olabilecek manilerden kurtulmaya çalışmak gerekir. Nitekim Bediüzzaman Said Nursi, “Lem’ alar” adlı eserinde ihlâsı kazanıp muhafaza ederek ve manileri defetmek için birtakım düsturlara sarılıp yapışmayı ve hayatımızda uygulamamızı tavsiye etmektedir. Bu düsturları şöyle özetleyebiliriz:
1. Amelimizde rıza-yı ilahî olmalı, yani yapılan ameller sırf Allah rızası gözetilerek yapılmalı,
2. Kur’ân’a hizmet eden din kardeşlerimizi tenkit etmemeli ve onların üstünde faziletfüruşluk nev’inden gıpta damarını tahrik etmemeli,
3. Bütün kuvvetimizi ihlâsta ve hakta bilmeli,
4. Din kardeşlerimizin meziyetlerini şahıslarımızda, faziletlerini kendimizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirâne iftihar etmeliyiz.35
İhlâsı kazanmanın ve muhafaza etmenin en etkili bir sebebi de, “Rabıta-i Mevt”tir. Evet, ihlâsı zedeleyen ve insanı riyaya ve dünyaya sevkeden, tul-i emel olduğu gibi; riyadan nefret ettiren ve ihlâsı kazandıran, rabıta-i mevttir. Yani, ölümü düşünüp, dünyanın fani olduğunu mülahaza edip, nefsin desiselerinden kurtulmaktır.36
Riyanın asıl çözümü ve riyadan korunma yolu ise, nefsi arındırmaktır. Zira nefis arınmadığı sürece, yalnız da olsa kişi, amelini nefsi için yapmak gibi bir hale düşebilir ki, bunda hem riya ve hem de şirke girme ihtimali vardır.
Son devir Osmanlı Ahlâkçılarından Ahmet Rıfat’a göre, riyayı yok etmenin çaresi şudur: “Riyakâr, riyanın amelleri boşa çıkardığını, Allah’ın kahrını üzerine çektiğini, bundan umulan dünyevî faydaların ilk anda iyi olsa da, sonunda acıya dönüşeceğini düşünerek nefsiyle mücadele etmesidir. Bu mücadele neticesinde insan, çaresi zor olan bu hastalıktan kurtulabilir.”37
Eğer insan, riya belasından kurtulamazsa sonunda daha da tehlikeli olan “nifak” hastalığına yakalanır.38 Bununla ilgili olarak yine Ahmet Rıfat: “Riyanın ifratı halinde meşru olmayan maddî ve manevî menfaatler gözetilmeye başlanır, sonunda münafıklık ortaya çıkar.” demektedir.39
Netice olarak diyebiliriz ki, riya, insanın kalp, ruh ve düşünce dünyasının kirlenmesine sebep olan, Allah’ın asla sevmediği ve razı olmadığı kötü ve çirkin bir davranıştır. İnsanın bu dünyada yaptığı güzel amellerden ahirette de istifade edebilmesi için amellerini ihlâs ve samimiyetle yapması gerekir. Aksi takdirde, başkalarına riya için yapılan amelden sevap beklemek doğru değildir. Çünkü riya, insanın amellerini, ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi yakıp bitirir ve o kimseyi sevaptan mahrum bırakır.
 

Im_muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
3,194
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Selamünaleyküm, ALLAH razı olsun kardeşim...
Güzel bir paylaşım olmuş.
ALLAHım bizi her halimizde Riyadan uzak tutsun İnşaAllah...

Selam ve dua ile...
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Esselamu aleykum,

Riyanın Sebepleri:
İnsanları riyakârlığa yönelten hususların bilinmesi ve bunlardan kaçınılması çok önemlidir. İnsanı riyaya sevk eden çeşitli sebepler vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1. İman zayıflığı,
2. Övülme isteği,
3. Dünyada yerilme ve kötülenme korkusu,
4. İnsanların elindekilere karşı hırsla dolu olması.

Hayırlı bir paylaşım ,
Ders almayı bilene ne büyük bir öğüt,hiç istemesekte nefis söz konusu olunca,insan riya yapabiliyor,ancak gerçek manada riyadan kurtulmanın yollarıda zaten yazmışsın belli,şuna inanıyorum ki;gerçek müslüman riyayı bile bile yapmaz,maalesef bazen içinde bulunduğu durum gereği yapabiliyor bunuda bilmeyerek yapıyor,yaptığı riya ise ona bir şekilde gösteriliyor,eğerki bu hatasını fark edip vazgeçer tevbe ederse ne güzel,etmez ise işte o zaman bilmeyerek yaptığı riyalar bilerek yapılan riyalara dönüyor,birde bakıyor ki daha düne kadar,ALLAH TEALA için amel ediyordum,şimdi nefsim için amel ediyorum...

Mevlam kimseyi sıratı müstakimden sapıtmasın...
 

azizislam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 May 2006
Mesajlar
1,330
Tepki puanı
0
Puanları
0
riya biraz kibir birazda alçalma korkusudur
saolasın.
 

ykp0038

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2010
Mesajlar
59
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Vealeyküm Selam. kalbimizde KURAN olmadığı sürecede tam manasıyla imanımız sağlam diyemeyiz. RABBİM İNŞALLAH KUR-AN la yaşayıp ölmeyi nasip eyler hepimizi... Hayırlı akşamlar
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
selamun aleykum kardesim
güzel uyari dolu paylasim olmus tesekkurler..Rabbim bizleri bu tür manevi hastaliklardan temizlesin. amin
selametle
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt