Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

risale-i nur'un sinire karşı tavsiyeleri (1 Kullanıcı)

serranur27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
383
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Onun adıyla. Hiçbir şey yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin. İsra süresi 44


Selâm, hüdâya tâbi olanlara(Kurtuluş ve selamet,hidayete uyanlaradır. Taha süresi 47); levm ve itâb (azarlama ve kınama)ise hevâya tâbi olanlara olsun.
Cenâb-ı Erhamürrâhimîne yüz bin şükrediyorum ki, ehl-i dünyanın bana ettiği envâ-ı zulmü, envâ-ı rahmete çevirdi. Şöyle ki:

Siyaseti terk ve dünyadan tecerrüt ederek bir dağın mağarasında âhireti düşünmekte iken, ehl-i dünya zulmen beni oradan çıkarıp nefyettiler. Hâlık-ı Rahîm ve Hakîm, o nefyi bana bir rahmete çevirdi. Emniyetsiz ve ihlâsı bozacak esbaba maruz o dağdaki inzivayı emniyetli, ihlâslı, Barla dağlarındaki halvete çevirdi. Rusya'da esarette iken niyet ettim ve niyaz ettim ki, âhir ömrümde bir mağaraya çekileyim. Erhamürrâhimîn, bana Barla'yı o mağara yaptı, mağara faydasını verdi. Fakat sıkıntılı mağara zahmetini zayıf vücuduma yüklemedi.


(üstadın müsibetlerdeki hikmeti okuyuşunu gösteren bir paragraf...)

------

Benim Rabb-i Rahîmim, beni Kur'ân'ın hizmetinde ziyade istihdam etmek ve Sözler namıyla envâr-ı Kur'âniyeyi bana fazla yazdırmak için, dağdağasız bir surette beni şu gurbette bırakıp, bir büyük merhamete çevirdi.

Hem ehl-i dünya, dünyalarına karışabilecek bütün nüfuzlu ve kuvvetli rüesaları ve şeyhleri kasabalarda ve şehirlerde bırakıp akrabalarıyla beraber herkesle görüşmeye izin verdikleri halde, beni zulmen tecrit etti, bir köye gönderdi. Hiç akraba ve hemşehrilerimi, bir iki tanesi müstesna olmak üzere, yanıma gelmeye izin vermedi. Benim Hâlık-ı Rahîmim, o tecridi benim hakkımda bir azîm rahmete çevirdi. Zihnimi sâfi bırakıp, gıll ü gıştan âzâde olarak, Kur'ân-ı Hakîmin feyzini, olduğu gibi almaya vesile etti.


(hikmetle okursak...zahmetli ilmin rahmeti bol olur...)

----


Görüyorum ki, şu dünya hayatında en bahtiyar odur ki, dünyayı bir misafirhane-i askerî telâkki etsin ve öyle de iz'an etsin ve ona göre hareket etsin. Ve o telâkki ile, en büyük mertebe olan mertebe-i rızâyı çabuk elde edebilir. Kırılacak şişe pahasına daimî bir elmasın fiyatını vermez; istikamet ve lezzetle hayatını geçirir.

----

Meselâ, endişe-i istikbal(geleceki kazanma endişesi) hissi herkeste var. Şiddetli bir surette endişe ettiği vakit bakar ki, o endişe ettiği istikbale(geleceğe) yetişmek için elinde senet yok. Hem rızık cihetinde bir taahhüt altında ve kısa olan bir istikbal, o şiddetli endişeye değmiyor. Ondan yüzünü çevirip, kabirden sonra hakikî ve uzun ve gafiller hakkında taahhüt altına alınmamış bir istikbale teveccüh eder.



----

Hem mala ve câha(makama) karşı şiddetli bir hırs gösterir. Bakar ki, muvakkaten(geçici) onun nezaretine verilmiş o fâni mal ve âfetli şöhret ve tehlikeli ve riyaya medar olan câh(makam), o şiddetli hırsa değmiyor. Ondan, hakikî câh olan merâtib-i mâneviyeye ve derecât-ı kurbiyeye ve zâd-ı âhirete ve hakikî mal olan a'mâl-i salihaya teveccüh eder. Fena haslet olan hırs-ı mecazî ise, âli bir haslet olan hırs-ı hakikîye inkılâp eder.


Hem meselâ, şiddetli bir inatla, ehemmiyetsiz, zâil, fâni umurlara karşı hissiyatını sarf eder. Bakar ki, bir dakika inada değmeyen bir şeye bir sene inat ediyor. Hem zararlı, zehirli bir şeye inat namına sebat eder. Bakar ki, bu kuvvetli his böyle şeyler için verilmemiş; onu onlara sarf etmek, hikmet ve hakikate münâfidir. O şiddetli inadı, o lüzumsuz umur-u zâileye vermeyip, âli ve bâki olan hakaik-i imaniyeye ve esâsât-ı İslâmiyeye ve hidemât-ı uhreviyeye sarf eder. O haslet-i rezile olan inad-ı mecazî, güzel ve âli bir haslet olan hakikî inada, yani hakta şiddetli sebata inkılâp eder.



İşte, şu üç misal gibi, insanlar, insana verilen cihazat-ı mâneviyeyi, eğer nefsin ve dünyanın hesabıyla istimal etse ve dünyada ebedî kalacak gibi gafilâne davransa, ahlâk-ı rezileye ve israfat ve abesiyete medar olur. Eğer hafiflerini dünya umuruna ve şiddetlilerini vezâif-i uhreviyeye ve mâneviyeye sarf etse, ahlâk-ı hamîdeye menşe, hikmet ve hakikate muvafık olarak saadet-i dâreyne medar olur.

__________________

Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmaktadır:
"Lezzetleri kesip yıkan ölümden çokça bahsedin!"
Hadisin mânâsı: "Onu anmakla lezzetleri bulandırın ki lezzetlere olan meyliniz kesilsin. Dolayısıyla ALLAH'a yönelmiş olasınız!"
" Ey Rabbim,
Kuran'ı kalbimin baharı,sıkıntı ve gamlarımın atılma vesilesi kılmanı Senden niyaz ediyorum."



 

Im_muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
3,194
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmaktadır:
"Lezzetleri kesip yıkan ölümden çokça bahsedin!"
Hadisin mânâsı: "Onu anmakla lezzetleri bulandırın ki lezzetlere olan meyliniz kesilsin. Dolayısıyla ALLAH'a yönelmiş olasınız!"
" Ey Rabbim,
Kuran'ı kalbimin baharı,sıkıntı ve gamlarımın atılma vesilesi kılmanı Senden niyaz ediyorum."


Emeğinize sağlık Kardeşim...
ALLAH razı olsun...
Selam ve Dua ile..
 

serranur27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
383
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
cümlemizden kardeşim
“Hüda meru şaş dike, kaş neke. Kaş dike, fahş neke. Fahş dike, purş neke. Purş dike, perişan neke. Perişan dike, müşevveş sergerdan neke.”
Meali: "Allah, adamı şaşırtırsa, süründürmesin. Süründürürse, fahşetmesin. Fahşederse, dilenci vaziyetine getirmesin. Dilenci vaziyetine getirirse perişan etmesin. Perişan ederse, başıboş sergerdan etmesin.”
Bediüzzaman Said Nursi
 

serranur27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
383
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Sehl İbnu Mu'az İbni Enes el-Cühenî, babası (radıyallahu anh)'tan naklediyor:

"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Öfkesinin gereğini yerine getirebilecek güçte olduğu halde öfkesini tutan kimseyi, Allah Teâla Hazretleri, Kıyamet günü, mahlukatın başları üstüne davet eder; tâ ki, (onlardan önce) dilediği huriyi kendine seçsin."
 

serranur27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
383
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Hayata manay-ı harfi ile bak..bak o zaman ne kadar rahatlarsın...sıkıntı bile Allaha götürür..çünkü herşeyde mazhariyet var...peygamberleri düşün..hayatları sıkıntısız oldumu hiç..Hz.yusuf, hz. eyyüb,Hz ibrahim, hz,isa, ve Peygamber efendimiz(a.s.m) taş yerkenn başına bunlar bilmiyordı diyordu..Amcasını lime lime eden insanları iman ettikleri için ayakta karşılıyordu..İşte manay-ı harfi..Sıkıntılar bize vız gelmeli..dua etmeliyiz.--------------------------------------------------------------------------------

El-Halim ismini sıkça zikretmekde sinire iyi geliyor.Kişinin hilm ve yumuşaklığını artırıyor.Birde evrad-ı kudsiyede bir dua var;Allahümmezidna ilmen ve nuren ve hilmen.(Allahım ilmimi ve nurumu ve hilmimi artır.)bu duada tesirli olur inşallah.
" Ey Rabbim,
Kuran'ı kalbimin baharı,sıkıntı ve gamlarımın atılma vesilesi kılmanı Senden niyaz ediyorum."amin

--------------------------------------------------------------------------------

çevşendeki sekine duasını okumanızı tavsiye ederim.
29.Lem'ayı okumanızı tavsiye ederim .Her türlü sıkıntının ilacıdır..

http://www.ezelinur.com/risale/turki...metin/0747.htm



__________________
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt