Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

RECEP AYININ FAZİLETLERİ (1 Kullanıcı)

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

Receb Ayının Birinci Gününün Orucu ve Gecesinin Önemi

Ebû Zerr -radıyallâhu anh-'ın rivayet ettiği bir hadîs-i şerîfte, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
"Bir kimse, Receb'in birinci gününü oruçlu geçirse, bir aylık oruç tutmuş gibi sevâb verilir. Yedi gün oruç tutsa, yedi Cehennemin kapıları kapanır. Sekiz gün oruç tutsa, sekiz Cennetin kapıları onun için açılır. On gün oruç tutsa, Allah Teâlâ günahlarını hasenata çevirir. On sekiz gün oruç tutsa, semâdan bir seslenici:
«-Geçmiş günahların bağışlandı. İyi amellerine devam et!..» diye seslenir." buyurmuştur. (Gunye, 1 /179)
Selame bin Kays, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Bir kimse, Receb'in ilk günü oruç tutsa, Allah Teâlâ, onun o orucunu altmış yıllık günahlarına keffâret kılar. Onbeş gün oruç tutan kimsenin Allah Teâlâ kıyamet günü hesabını kolaylaştırır. Receb ayını otuz gün oruçlu geçiren kimse için, Allah Teâlâ kendisinden razı olduğunu ve onun cezalandırılmayacağını yazar." (Gunye, 1/179)
Ömer bin Abdilazîz'in -radıyallâhu anh-, Basra valisi olan Haccâc bin Ertad'a yazdığı mektupta ;
"Senede dört geceye dikkat edip, ibâdetle geçirmen lâzımdır. Allah Teâlâ o gecelerde rahmetini bol bol saçar. Bu geceler: Receb'in birinci gecesi, Şaban'm on beşinci gecesi, Ramazan'in yirmi yedinci gecesi ve Ramazan bayramı gecesidir."
diye yazdığı bildirilmiştir. (Gunye, 1/179)
Receb Ayının İlk Üç Günü Tutulacak Orucun Fazîleti
Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyuruyorlar:
"Receb-i şerîf'in birinci gününde oruç tutmak, üç senelik; ikinci günü sâim (oruçlu) olmak iki senelik, yine şehr-i mezkûrun (bu ayın) üçüncü günü oruçlu bulunmak, bir senelik günâh-ı sağîreye (küçük günahlara) keffâret olur. Bunlardan sonra beher günü bir aylık sagîyr (küçük) günahın afv ve mağfiretine (bağışlanmasına) medar olur." (Kenzö'l-İrfan s: 27 Süyûtî'nin Câmiü's-Sağîr'inden)
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

Receb Ayında Diğer Salih Ameller

Abdullah bin Zübeyr -radıyallâhu anhümâ- şöyle demiştir:
"Bir kimse, Allah Teâlâ'nın ayı olan Receb'de bir mümin kardeşini, gam ve üzüntüden kurtarsa, Allah ona Firdevs Cennetinde gözünün görebildiği kadar büyük bir saray ihsan eder. Dikkat ediniz! Receb ayına hürmet ve ikram ediniz ki, Allah Teâlâ bin türlü kerametle size ikram ve ihsan etsin." (Gunye 1/178)
Selâme bin Kays'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
"Bir kimse, Receb ayında sadaka verse, Allah onu, yuvasından çıkan ve ölünceye kadar havada uçan karganın, yuvasından uzaklaştığı kadar Cehennem'den uzak eder." buyurmuştur.
Bazıları, karga beş yüz yıl yaşar, demişlerdir. (Gunye, 1/178)
Recep Ayında Kılınacak 30 Rek'at Namaz
Selmân-ı Fârisî -radıyallâhu anh- hazretleri şöyle anlatmıştır:
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Receb ayının hilâlini görünce, Selmân-ı Fârisî-radıyallâhu anh-'e hitaben buyurdular ki:
"-Ey Selmân, erkek ve kadın müminlerden biri, Receb'de otuz rekat namaz kılsa, her rekatında bir Fatiha, üç İhlâs ve üç Kâfirûn sûrelerini okusa, Allah Teâlâ onun günahlarını siler ve °na ayın tamamında oruç tutmuş gibi sevap verir. O kimse gelecek yıla kadar namazlarını (bırakmadan) kılanlardan olur. Her gün için Bedir şehidlerinden bir şehidin ameli miktarı ameli yükseltilir. Recep ayında tuttuğu bir gün oruç için bir senelik ibâdet sevabı yazılır. Derecesi bin kat yükseltilir. Eğer Receb ayının tamamını oruçlu geçirir ve bu namazı da kılarsa, Allah onu Cehennemden kurtarır, Cennete nail eder ve orada Hakk'ın yakînından olur. Bunu bana Cebrail -aleyhisselâm- bildirdi ve şöyle dedi:
"-Yâ Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-!.. Bu namaz sizinle müşrikler ve münafıklar arasında bir alâmettir. Çünkü münafıklar bu namazı kılmazlar."
Selmân -radıyallâhu anh- der ki:
«-Yâ Rasûlâllâh! Bu namazı nasıl ve ne zaman kılayım?» dediğimde, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
-Ya Selman! Recebin başında on rekat kılarsın. Her rekatta bir Fatiha, üç İhlâs ve üç Kâfirûn sûrelerini okursun. Selâm verdiğinde ellerini kaldırıp ;
Lâ ilahe illallâhu vahdehü lâşerîkeleh. Lehülmülkü ve le-hül hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün la yemûtü, bi-yedihil hayr ve hüve alâ külli şey'in kadir.
Allâhümme lâ mania I imâ a'teyte velâ mu'tiye limâ me-na'te."der ve ellerini yüzüne sürersin.
Ayın ortasında on rekat daha kılar ve onun da her rekatında bir Fatiha, üç İhlâs ve üç Kâfirûn sûrelerini okursun. Selâm verince iki elini semâya kaldırır ve:
Lâ ilahe illallâhu vahdehû lâşerîkeleh. Lehülmülkü ve le-hül hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemûtü, bi-yedihil hayr ve hüve alâ külli şey'in kadîr.
İlahen vahiden ferden sameden vitren. Ve lem yettehız sâhibeten velâ veledâ"deyip ellerini yüzüne sürersin.
Ayın sonunda da, on rekat kılar, her rekatta bir Fatiha, üç İhlâs ve üç Kâfirûn sûrelerini okur, selâm verdiğinde ellerini kaldırıp:
"L.â ilahe illallâhu vahdehû lâşerîkeleh. Lehülmülkü ve lehül hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemûtü, bi-yedihil hayr ve hüve alâ külli şey'in kadir.
Ve sallallâhu alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihittâ-hirîyne velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm." diye duâ edersin.
Bu duanın sonunda dilediğini Allah -azze ve celle-'den iste. Duan kabul edilecektir. Allah Teâlâ seninle Cehennem arasında yetmiş hendek hâsıl eder, her hendeğin arası, yer ile gök arası mesafe kadardır. Ve kıldığın bu namazın her rekatı için, bir milyon rekat sevabı yazılır. Ve Cehennemden afv beratı yazılır. Sırattan geçmene yol verilir."
Selmân-ı Fârisî -radıyallâhu anh-:
-Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-'in hadîsindeki bu ziyâdeyi işitince duygulandım, secdeye kapandım, Allah'a şükür secdesi yaptım, demiştir." (Gunye 1 /180-181)
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

Receb Kelimesi Üzerinedir

-Recep.
Lâfzı, iştikak yollu çıkan isimler arasında sayılır. Kelime kökü de:
- Tercip.
Masdarı köküdür.Tercib ise. Araplara göre şu demeğe gelir:
-Saygı. Yani: Tâzim.
Bu aya saygı gösterip tâzim edildiği zaman şöyle denir:
- Ben bu aya saygılı oldum. (Recebtü hâzeşşehre)
Bu tâbir, Habbab b. Münzir b. Cümuh'un sözünde dahi geçmiştir. Ki, bu Sakîfe-i Beni Sâide'de olmuştu. Şöyle ki:
Rasûlüllah (s.a.v.) efendimiz vefat ettiği gün, tayin edilecek halife için, ansar ve muhacirin ihtilâfa düştüler. Bu arada, ansar, muhacirine şöyle dedi:
- Bir emir sizden olsun; bir tane de bizden.
Bu sırada, Habbab kızdı; kılıcını çekti ve şöyle dedi:
- Ene cüzeylehal-Muhakkek ve uzaykuhal-mürecceb. (Kavmim arasında ulu, onların boyun eğip saygı gösterdiği biriyim.)
Burada; bu cümlenin biraz lugat manâsına göre ayrıntılarına girelim:
- Cüzayk.
Tâbirini kullanmıştır ki; şu demeğe gelir:
- Sahiplerine göre pek değerli bir hurma ağacıdır. Bilhassa, meyvelendiği zaman, devrilmemesi için ona dayanak verirler.
-Recbe.
Lâfzının bir başka manâsı dahi, şudur: Hurmalığın çevresindeki bina.
Biraz da:
- Cüzeylühal-Muhakkek
Deyimi üzerinde duralım.Şu manâya gelir:
- Bilhassa uyuz develerin sürtünüp kaşındığı hurma kütüğü. Yani Küçüğü.
Denilmiştir ki:
-Cezel.
Kelimesinin manâsı şudur: Develerin sürtünüp kaşınmaları için, ağıllarına dikilen kütük.
Bayezid, Yahya b. Ziyad Ferra'dan naklen şöyle anlattı:
- Bu aya receb adının verilmesinin sebebi şudur ki: Bu ayda Araplar, hurmaları bol ağaçlara, destek verirler. Kökünden taa dalına kadar bağlarlar. Tâ ki: Rüzgâr sallayıp onun meyvelerini düşürmeye .
Bu işi yaptıkları zaman da, şu tâbiri kullanırlar:
- Reccebtün-nahle. (Yani: Hurmaya destek verdim.) Receb, tâbiri için şöyle diyen de vardır:
- Tercib.
Kelimesi şu manâyadır: Hırsızlık ve daha başka yollardan almak isteyenlerden, meyvelerinin yere düşmesinden korumak için, hurma dallarına dikenlik yapmak.
Şöyle diyenler dahi vardır:
- Hurmanın meyveli dallan eğildiği zaman, yere düşmemesi için ona verilen destek işinin adı: Tercib'dir.
Şöyle diyenler dahi vardır:
- O lâfız, Arap dilinden bir kelime olup bir şeyden heybete kapıldıkları zaman:
- Reccebtüş-şey'e (O şeyden heybete kapıldım) Derler.
Bazıları dahi: -Tercib.
Tâbirini, hazırlanmak manâsına almışlaradır. Zira, bu manâda, Rasûlüllah (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuştur:
- "Receb ayı içinde, şâban ayı için çokça hayır tercib edilir. (Yani hazırlanır.)"
Bazıları da demiştir ki:
- Tercib, Allah'ü Teâlâ'nın zikrini tekrar ile, ona tâzim etmektir. Zira, melekler dahi; içinde Yüce Allah'ı tesbih, tahmid, takdis bulunan seslerini tercib ederler. (Yani: Tekrar ile yükseltirler)
Bazıları dahi, bu ayı receb değil de:
- Recem.
Diye anlatmışlardır. Zira, bu ayda, müminlere eziyet etmemesi için şeytan recm' edilir. (Yani: Bir yana atılır.)
-Receb.
Lâfzı, (Arapça aslına göre) üç harften ibarettir. Şöyle ki: RA CİM BA.
RA: Yüce Allah'ın rahmetine işarettir. CİM: Yüce Allah'ın cömertliğine delildir. BA: Yüce Allah'ın iyiliğini ve ihsanını anlatır.
Anlatılan manâya göre: Bu ayın başından sonuna kadar, kullar üç ihsan gelir. Şöyle ki:
a) Azab olmadan bol rahmet;
b) Cimrilik olmadan bol bol cömertçe vermek.
c) Cefasız, safalı ihsan.


Abdülkadir Geylanî
Tercüme: Abdülkadir Akçiçek
Alperen Yayınları
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

Receb Ayının İlk Gecesinde Okuması Gereken Duâ

Receb ayının ilk gecesinde, namazını bitirdikten sonra, bir kimsenin şöyle duâ etmesi müstahaptır:
- Allahım, hallerini sana arz edenler, bu gece arz edeceklerdir.
Zâtını niyetine alanlar bu gece niyetlerini alıp sana yönelirler.
Talep sahibi olanlar, iyiliğini ve fazlını umanlar, ancak bu gece umacaklardır.
Bu gece senin katından gelen hoş kokular, bahşişler, ihsanlar, hibeler vardır.
Kullarından dilediğine ihsanını, nimetini, iyiliğini yağdırırsın. Senden inayet gelmeyene dahi; anlatılan ihsanlardan yana bir şey vermezsin.
Ben, senin muhtaç bir kulunun. Fazlını, iyiliğini ummaktayım.
Ey Mevlam, bu gece halkından biri için ihsanına dair bir cömertlikte bulunacaksan, fazlını vereceksen; Mu-hammed'e ve onun âline salât eyle.
Çok olan ihsanından ve iyiliğinden bana da nasib eyle.
Ey Âlemlerin Rabbı.
Anlatıldığına göre: Hazreti Ali r.a. senenin dört gecesinde kendisini ibadete verirdi. O geceler şunlardı:
1. Receb ayının ilk gecesi.
2. Ramazan bayramı gecesi.
3. Kurban bayramı gecesi.
4. Şâban ayının orta gecesi. (Yani: On beşinci gecesi) Hazreti Ali'nin o gecelerde okuduğu duâ şuydu:
- Allahım, Muhammed'e ve âline salât eyle. Onlar hikmet kandilleri, nimet sahipleri, temizlik kaynaklarıdır.
Onların hürmetine, her kötülükten beni de temizle. Al-danmış bir halde, gaflet içinde beni yakalama. İşimin sonunu hasret ve pişmanlık eyleme.
Benden razı ol.
Senin mağfiretin zâlimler içindir; ben de zâlimlerdenim.
Allahım, sana zararı olmayacak şekilde beni bağışla. Sana yaramayan şeyi bana ihsan eyle.
Sen rahmeti bol olansın. Hikmetine erişilemeyensin.
Bana bolluk, rahat, güven, sağlık, şükür, afiyet, korunma ver.
Bana ve sevdiğin kullara sabır ve doğruluk ver. , Bana kolaylık ver; ama onunla bir zorluk olmasın.
Yaptığım bu dileğime, ailemi, çocuğumu, senin için sevdiğim kardeşlerimi de katarım; onlara aynı şeyleri senden dilerim. Keza beni doğuranı da.
Bütün müslüman erkekleri ve müslüman kadınları; mümin erkekleri ve mümin kadınları da duâma dahil eylerim.

Abdülkadir Geylanî
Tercüme: Abdülkadir Akçiçek
Alperen Yayınları
 

TugbS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

:p allah razı olsun sizden çok güzel yazmışsınız
 

sebos

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Tem 2007
Mesajlar
100
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Web Sitesi
www.cilginbiyologlar.com
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

Rabbım sizlerden razı olsun.ALLAH yar ve yardımcınız olsun............
 

Emre86

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2007
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

ALEYKÜM SELAM ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN BU AYI EN İYİ ŞEKİLDE EDA EDELİM ARKADAŞLAR BİR DAHAKİ RECEP AYINA ÇIKMAYA KİMSENİN GARANTİSİ YOK.... SELAMATLE SELAMIN ALEYKÜM
 

EFSUN-C

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Mar 2007
Mesajlar
84
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

SELAMÜN ALEYKÜM BU GÜZEL PAYLAŞIMLARINIZDAN RABBİM SİZLERDEN RAZI OLSUN .BU GÜZEL GÜNLERİ EN GÜZEL ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEYİ HEPİMİZE NASİP ETSİN SELAMETLE
 

seyasla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Haz 2007
Mesajlar
223
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

İYİ Kİ BU SİTE KURULMUŞ ..
İYİ Kİ VARSINIZ..
 

eyup celal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Haz 2007
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ec

RE: ec

[mail][/mail]
evindar yazdı:
RECEP AYININ FAZİLETLERİ​



İkrime, İbn-i Abbas'tan naklen Rasûlüllah (s.a.s) efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı :

- " Recep Allah'ın ayıdır; şaban benim ayımdır; ramazan ümmetimin ayıdır. "


Musa b. İmran; Enes b. Malik'ten anlattığına göre; Rasûlüllah (s.a.s) efendimiz şöyle buyurmuştur:

- " Cennette bir ırmak vardır; bu ırmağın adı: Receb'dir. Sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır.

Bir kimse, receb ayında bir gün oruç tutar ise, Allah-ü Têâlâ, kendisine o ırmaktan içirir. "

Enes b. Malik'in r.a şöyle anlattı:

- Cennette bir köşk vardır; buna ancak receb ayında oruç tutanlar girebileceklerdir.

Ebu Hüreyre r.a şöyle anlattı:

- Rasûlüllah (s.a.s) efendimizin ramazan ayı dışında; ancak receb ve şâban ayında tutardı.


Enes b. Malik'in r.a Rasûlüllah (s.a.s) efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı:

- " Bir kimse, bu haram aylarda üç gün oruç tutar ise, yani: Perşembe, cuma, cumartesi gününü, Allah'ü Têâlâ onun için yedi yüz senelik ibadet sevabı yazar. "

Denilmiştir ki:

- Recep cefayı terk ayıdır; şâban amel ve vefa ayıdır; ramazan ise, sadakat ve safa ayıdır.

Recep tevbe ayıdır; şâban muhabbet ayıdır; ramazan Hakka yakınlık bulma ayıdır.

Receb hürmet ayıdır; şâban hizmet ayıdır; ramazan nimet ayıdır.

Receb ibadet ayıdır; şâban zâhidlik ayıdır; ramazan ise ziyadesi ile nimetlere ermek ayıdır.

Receb ayında, iyilikler kat kat artar; şâban ayında kötülükler kalkar; ramazan ayında ikramlar gelmeye başlar.

Receb , önce gidenlerin ayıdır; şâban ortadakilerin ayıdır; ramazan ise, asillerin ayıdır.

Allah rahmet eylesin; Zünnun'u Mısrî şöyle anlattı:

- Receb afetlerin geri bırakıldığı , şâban tatların yapıldığı, ramazan ikramların beklendiği aydır.

Bu duruma göre: Bir kimse afetleri terk etmez, taatta bulunmaz, ikramları da gözetmez ise, o kimse herzecilerdendir.

Allah rahmet eylesin; Zünnun'u Mısrî bir başka zaman şöyle demiştir:

- Receb ekim, şâban sulama, ramazan ise, harman ayıdır.

Her ekilen biçilir; her yapılan işin karşılığı görülür. Bir kimse, ekim zamanını boşa geçirir ise, harman zamanı nedâmet duyar; âhirette kötülük göreceğinden dünyada beslediği ümitlerde hiç olur.

Salih zatlardan bazısı şöyle demiştir:

- Sene bir ağaçtır. Receb ayı senenin yapraklanma günleridir. Şâban ayı meyvelenme günleridir. Ramazan ayı ise senenin meyvelerinin toplandığı günleridir.

Şöyle anlatılmıştır:

- Receb ayı , Allah'ü Têâlâ dan gelecek mağfiretlere tahsis edilmiştir.

Şâban özel olarak şefaat ayı kılınmıştır.

Ramazan ayında , iyilikler kat kat verilir; bunun için tahsis edilmiştir.

Kadir gecesinin özelliği ise rahmetin gelmesidir.

Arefe günü ise din tamam olur. Nitekim, bu manâda, Allah'ü Têâlâ şöyle buyurdu:

" Bugün sizin için dininizi ikmal ettim" ( el-Maide,5/3 )

Cuma günü duâ edenlerin duâsının makbul olduğu gündür.

Bayram günü, cehennemden azad edilme günüdür. O gün, mümin kulların boynundaki bağ çözülür; âzad olurlar.

Mazinî, Hazreti Ali'nin r.a oğlu Hazreti Hasan'ın r.a şöyle dediğini anlattı:

- Receb ayında oruç tutunuz. Zira receb ayında oruç Allah'ü Têâlâ'nın tevbeleri kabul buyurmasına bir sebeptir.

Selman-ı Farisî'den gelen rivayete göre , şöyle demiştir:

- Rasûlüllah (s.a.s) efendimizin şöyle buyurduğunu dinledim:

- " Bir kimse , receb ayında bir gün oruç tutarsa; bir sene oruç tutmuş gibi olur; bin köle azad etmiş kadar sevab alır.

- Bir kimse, receb ayında bir sadaka verir ise, bin altın sadaka vermiş gibi sayılır.

Allah'ü Têâlâ , onun bedenindeki her tüy için bin iyilik yazar; bin misli derecesini yükseltir. Bin kötülüğü siler.

Allah'ü Têâlâ, receb ayında onun tuttuğu oruç günlerinden her birine, verdiği sadakaların her birine bin hac ve bin umre sevabı yazar.

Onun için cennette bin ev , bin köşk, bin hücre yapar. Her hücrede bin tane oturma yeri vardır.

Her oturma yerinde dahi, bin tane hurî güzeli vardır ki: Güneşten bin kat güzeldir. "



Bir kimse, receb ayını oruçlu geçirir ise, Allah'ü Têâlâ üç şeyi onun için gerekli kılar. Şöyleki:

1. Geçmiş günahlarının tümünü bağışlar.
2. Kalan ömrünün temiz geçmesini temin eder.
3. Büyük huzura çıkılan kıyamet gününün susuzluğundan da onu emin kılar.


Bu arada yaşlı biri kalktı Rasûlüllah (s.a.s) efendimize halini şöyle anlattı:

- Ya Rasûlüllah! Ben Receb ayının tümünü oruçlu geçiremem.Buna gücüm yetmez.
Bunun üzerine, Rasûlüllah (s.a.s) efendimiz şöyle buyurdu:

-" O halde, ilkinden bir gün, ortasından bir gün, sonundanda bir gün tutarsın.Böyle ettiğin taktirde ayın tümünü oruçlu geçirmiş olursun…

Zira, yapılan iyilikler on misli sevap getirir.

Ancak,siz, Receb ayının ilk Cuma gecesini gaflet içinde geçirmeyesiniz.O,öyle bir gecedir ki;melekler o geceyi:

-Regaib.

Diye anlatırlar.Şöyleki:

O gecenin üçte biri geçtiği zaman; Semalarda ve yerlerde ne kadar melek var ise hemen hepsi,Kâbe ve civarında toplanır. Allah'ü Têâlâ onların hallerine muttali olur ve şöyle buyurur:

- Ey meleklerim! Ne dileğiniz var ise, benden dileyin.
Şöyle derler:

- Rabbimiz, senden dileğimiz odur ki; Receb ayında oruç tutanları bağışlayasın.
Onların bu dileği üzerine, Allah'ü Têâlâ şöyle buyurur:
- Bu dileğinizi yerine getirdim. "

Rasûlüllah (s.a.s) efendimiz, daha sonra şöyle buyurdu:

- " Receb ayının ilk Perşembe günü oruç tutulmalıdır. O günün akşamı Cuma gecesi,akşamla yatsı arasında on iki rikat namaz kılmalıdır.

Bu namazda okunacaklar sırasıyla şunlardır:
- Bir kere fatiha suresi
- Üç kere kadr suresi.(97. sure)
- 12 kere ihlas suresi
Her iki rikatta bir kere selam verilir.

Bu namazı kıldıktan sonra bana şu salavatı yetmiş kere okunur:

- Allahım, Nebiyy-i Ümmî Muhammed'e salat ve selam eyle (Allahümme salli alâ Muhammedin'in Nebiyy'il-Ümmiyyi ve sellim.)

Bundan sonra.secdeye varmalı ve secdede şu tesbih ve takdis okunmalıdır:

- Tam manâsı ile noksan sıfatlardan münezzeh, pek mukaddes olup meleklerin ve ruhun Rabbıdır. (Sübbuhün Kuddusün Rabbül-melâiketi ver-ruh)

Sonra secdeden başını kaldırır; şu duâyı yetmiş kere okur:

- Rabbım, beni bağışla; merhamet eyle. Bildiğin günahlarımdan geç,Sen Aziz'sin, Azam'sın(Rabbiğfir verham ve tecavez amma ta'lem feinneke Aziz'ül-A'zam)

Bundan sonra ikinci bir secde daha yapar. Birinci secdede okuduğu duâyı aynen okur.

Daha sonra, ne dileği var ise ,diler. Allah'ü Têâlâ onun bütün dileklerini yerine getirir.

Rasûlüllah (s.a.s) efendimiz,şöyle buyurdu:

- " Allah'ın herhangi kadın veya erkek kulu bu namazı kılar ise, Allah'ü Têâlâ onun bütün günahlarını bağışlar.

İsterse, onun günahları deniz köpüğü kadar, kumların sayısı, dağların ağırlığı, yağmurların damlaları, ağaçların yaprakları kadar olsun.

Ve , o kimse, kendi yakınlarından 700 kişiye kıyamet günü şefaatçi olur.

Kabrine girdiğin ilk gecesi, bu namazın sevabı kendisine gelir; tatlı dilli, güler yüzlüdür.

Ona şöyle der:

- Ey dostum, seni müjdelerim, bütün zorluklardan kurtuldun.
O kimse,bu gelene sorar:

- Sen kimsin? Vallahi, senin yüzünden daha güzel yüzlü birini hiç görmedim. Senden daha tatlı konuşanı da hiç dinlemedim. Senin kokundan daha güzel kokulu birini de koklamadım.

Şu cevabı alır:

- Ey dostum ben senin bir namazının sevabıyım. Falan sen receb ayının şu gecesinde o namazı kılmıştın.

Bu gece sana geldim ki: arkadaşın olayım, yalnızlığını gidereyim, Her ne işin varsa, onu göreyim, kıyamet günü sûra üflendiği zaman dahi kıyamet günü toplanılan meydanda sana başının üstünde gölgelik edeceğim.

Seni müjdelerim, Yüce Mevlân'dan sana gelecek hayır hiç eksik olmayacak."




Üçaylar ve Faziletleri

Abdülkadir Geylanî

Tercüme : Abdulkadir Akçiçek

4. Baskı






Bu değerli eserin bir kısmını sizlere ulaştırmamda manevi desteğini esirgemeyen değerli kardeşim Fatma ÖZDEMİR'e teşekkürü borç biliyorum.

İnşaALLAH bu mübarek günlerin sevabı hepimizin üzerine olması duası ile.

selamünaleyküm
 

umeyye

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2007
Mesajlar
1,936
Tepki puanı
0
Puanları
36
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

S.A KARDEŞİM ALLAH RAZI OLSUN İŞL. BU MUBAREK GECE VE AYLARI ALLAHIN İZNİ KUVVET İLE RESULULLAH (s.a.v.) in TARİF ETTİĞİ ŞEKİLDE FEYİZ VE BEREKETLERİNDEN İSTİFADE EDEREK GEÇİRMEYİ MEVLE BİZLERE VE ÜMMETİ MUHAMMEDE NASİP VE MÜESSER EYLESİN AMİN A.E.O
 

seyasla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Haz 2007
Mesajlar
223
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

mukadder hayat yada hayatın mukadderatı herşey
selamlar
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

Bir kimse, receb ayını oruçlu geçirir ise, Allah'ü Têâlâ üç şeyi onun için gerekli kılar. Şöyleki:

1. Geçmiş günahlarının tümünü bağışlar.
2. Kalan ömrünün temiz geçmesini temin eder.
3. Büyük huzura çıkılan kıyamet gününün susuzluğundan da onu emin kılar.
 

evindar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,413
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

seyasla yazdı:
akşam ömrümde ilk kez recep ayına dair bu bilgileri okumuştum,duygulandım çünki bi an öldüğümü ve kılabilirsem bahsedilen namazı kabrin ilk gecesi arkadaşlık edecek sevaba sevindim..sonra ya çocuklarım dedim ölünce onlardan ayrılacağım değil mi acaba ölen biri evlatlarını istediğinde görebilir mi onlara yardımcı olabilir mi? karışık duygular yaşıyorsunuz ve ben de bir anne olarak şu hayatımda neler yapabileceğimi düşünüyordum e bide eşimle geçen kavgalı bir akşamın üstüne yazmak istemediğim sıkıntılarımla fazlasıyla duygusallaşmışımdır, biran siz bir müslüman annenin temsili oldunuz karşımda..mesela sıradan bir genç herhangi biri genç evladım şu ibadet şöyle önemlidir bak bunları oku dese annesi belki ona sıkıcı gelir yahut bir akrabam nutuk şeklinde bana ders vermeye kalksa allah muhafaza işin içine benlik duygusu girer nasihat dinlemeden kaçabilirim. oysa bu sayfalarda benim gibi gezinen benim gibi biri için yazılanları okumak sanki kendi başına elde edeceğin akıllı bir başarıdır davranıştır kimsenin bilmesine alkışlamasına gerek yoktur dersin ki kendi kendine bu anlatılan oruçları buay da bende tutabilir miyim bi tutmaya çalışayım aa bak şu namazı bir kerecik kılmak neler kazandırıyor ya bende kılsam gibi..kaldı ki ben artık orta yaşım gençte değilim 32 yaşında bir anneyim üstelik te tüm bu açıklananları ilk duyuşumdur üç aylarda evet oruç tutanları bilirdim lakin örneğin bir receb ayının nelere kadir olduğunu yeni farkediyorum ne diyeyim gece yarısı canım son derece sıkkın iken tarifsiz bir üzüntüde iken siteyi açıp sevindiğim yeni duyuruyu ve sonra yazınızı okumuştum . insan aile hayatında yolunda gitmeyen durumlar sıkıntılar yaşarken ve eşlerimizle arkadaşlık kuramazken bide tartışmaları çocukların duymasına izin veren aldırmayan eşimi ne yapsam da duyarsız olmasa bu konuya dert ederken öyle işte kimselerle konuşup rahat edemem ya dedikodu ya gıyet olur diye ya başkasının konuyu dağıtmasından ya büyütmesinde korkuyorum diye ancak gecenin onikibuçuğunda burada gönlüme bir resim dua bir yazı teselli oluyor çoğu zaman o saatte çekinsemde bazen o vakitte birçok kimse uykuda iken ne olacak halimiz diye uyuyamayan ben içime işleyen yazılara cevab mesajıda göndermek istiyorum ,nasıl karşılandı kimbilir ..
ben gideyim yol gitsin ben gideyim yol gitsin
aksın iki yanımdan bir sel gibi fenerler.........
neye niyet neye kısmet! şayet bir gece vakti derdtlerimle başınızı ağrıttıysam affedin ve duygularımı iyi ifade edemeyip komik dile döküyorsam üzgünüm...
mukadder hayat yada hayatın mukadderatı herşey
umutları dualarla var saydım uzandım ellerimde kaldılar
bu benim beni anlatan şiirim bu benim
selamlar


selamünaleyküm kardeşim,

forumuma yazdığın yorum çok samimiydi Rabbimiz sizden razı olur inşaALLAH.

Güzel kardeşim bu dünya üzerinde nefes aldığımız müddetçe ahiretimiz için
geç kalmış sayılmayız.

Yeter ki samimi bir şekilde Rabbimize yönelenelim, tövbe edelim ve
ibadetleimize dört el ile sarılalım.

Bu vesile ile Cumamız mübarek olsun. Hepimiz için hayırlara vesile olması
duası ile...

selamünaleyküm



NOT : evindar@islamiyet.gen.tr adresinden bana ulaşabilirsiniz.
 

batuhan1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

kardeşim recep ayının güzellikleri ancak bu kadar güzel anlatılırdı.ALLAH razı olsun.B)B)B)B););)
 

kiraz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Haz 2006
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

Selamün Aleyküm,

Bu bilgileri bizler bu kadar güzel şekilde ilettiğiniz için Allah razı olsun. Mübarek günlerin sevabından yararlanmayı Allah cümlemize içindede sizlere nasip eder inşallah. Selam ve dua ile. Allah'a emanet olun...
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

Es Selamü Aleyküm

Allah azze ve celle razı olsun ablam bu değerli bilgileri bizlerle paylaştıp bizlere ulaştırdığın için...Rabbimiz bu mübarek günlere ulaşmayı nasip etsin...Her geçen gün kısalan ömrü hayatımız da bu mübarek günlerden faydalanıp ahiretimize yön verecek ameller eda etmeyi Rabbimiz celle celaluhu cümlemize bahşeylesin...

Recep ayı'nın tüm ümmet-i muhammed'e hayırlar getirmesini temenni ederim...Regaib kandilimiz mübarek olsun...

Allah c.c. emanet olun...

Es Selamü Aleyküm
 

dostani

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Şub 2007
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ



selamünaleyküm kardeşim,

Rabbimiz bu mübarek günleri en güzel şekli ile geçiren kullarından eyler bizleri inşallah. İnşallah yarın hepimiz oruçlu bir şekilde üç aylara gireceğiz Rabbimiz oruçlarımızı ve ibadetlerizi kabul etmesi duası ile.
 

eminkms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Haz 2007
Mesajlar
1,299
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
58
Konum
BURSA
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

TÜM ÜYELERİN VE İSLAM ALEMİNİN ÜÇ AYLARINI KUTLAR HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLERİM.
 

evindar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,413
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RECEP AYININ FAZİLETLERİ

Üç aylar deyince hemen aklımıza, Recep, Şaban ve Ramazan ayları gelir. En kıymetli ay, 1000 ayın (yaklaşık 84 yıllık ömrün) meyvesini, sevabını ve faziletini içinde barındıran Kadir gecesinin bulunduğu Ramazan ayıdır. Dolayısıyla, Recep ve Şaban ayları, bu en faziletli ay ve gece için birer hazırlık mahiyetindedir. Bu ayların Müslümanlarca önemli ölçüde değer kazanmasının sebepleri arasında Hz. Peygamber (sav)'in bu aylar hakkında verdiği haberler gösterilebilir. Resûlullah (sav) bir hadis-i şerifinde: "Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır" buyurmuştur.

Üç ayların kıymetli olmasının nedenlerinden birisi de beş mübarek kandil gecesinden dördünün bu aylar içinde olmasındandır. Regaib gecesi, Recep ayının ilk cuma gecesine; Mirac Gecesi, Recep ayının yirmi yedinci gecesine; Berat Gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesine; Kadir Gecesi ise Ramazan ayının yirmi yedinci gecesine rastlar. Mü'minler uyanık olmalı ve bu geceleri kurtuluşları için bir fırsat olarak görmelidirler.

Peygamberimiz (sav)'in Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Recep ayıdır. İbn-i Abbas (ra) ; "Resulullah (sav) Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O'nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O'nu hiç oruç tutmayacak zannederdik. " diye haber vermiştir. (Müslim)

Üç aylar, bırakmak istediğimiz kötü adetlerimizi bırakma, kazanmak isteyip de bir kazanamadığımız güzel hasletleri kendimize mal etme adına sunulmuş bir imkândır. Allah'ın rahmetinden bize sunulan bir fırsattır. Çünkü bu aylarda, herkes derecesine göre eline diline sahip olmaya, gönlünü kin, nefret ve düşmanlıklardan arındırmaya çalışmalıdır.

Tevbe ve Yakarış

Tevbe kapısının eşiğine koyalım başlarımızı ve günahlarımız için ağlayalım.
" Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört, canımızı iyilerle beraber al. " (Al-i İmran; 193) ayetindeki gibi Allah'a tevbe eden kullardan olmak için bu mübarek zamanları değerlendirelim. Allah Gafur ve Rahim'dir. Biz istersek Allah verecektir. Şunu hiç unutmamamız lazımdır ki: " Tevbe etmediğimiz takdirde günahların kirinden temizlenmemiz ve kendimizi düzlüğe çıkarmamız mümkün değildir. " Onun için mü'min olan kişi ; kendisini ancak tevbenin kurtaracağını bilmelidir.

Bu Mübarek üç aylar kalp ve gönülle yaşanması gereken aylardır. Bu ayda herkesin alacağı bir nasip vardır. Dolayısıyla da hiç kimse ümitsizliğe kapılmadan, gönlünü, kalbini bu ayda yağacak rahmet yağmuruna açmalı ve şükürle coşmalıdır.

Recep ayının başında kutlanan Regâib gecesi, ayların sultanı Ramazan Ayı'nın bir müjdecisidir. Manevi alemlere açılmak için bir alıştırmadır. Yirmi küsur gün sonra gelen Mirac, gök kapılarının açılmaya başlamasını temsil eder. Beraat ise bu kapıdan gelecek olan kurtuluş müjdeleriyle gönüllerimize seslenir. Kadir gecesine gelince, üç aydan beri rahmet, lütuf ve mağfiret kapıları önünde yalvararak bekleşen mü'minlere, bu kapıların ardına kadar açılması demektir.

Bu aylarda, bol bol tevbe ve istiğfarda bulunulmalı, Kur'an'la daha fazla meşgul olunmalı, nafile ibadetlere hız verilmeli, kaza namazları kılınmalı, duaya çok ehemmiyet verilmeli, adeta bütün saniyelerimiz dua ve istiğfarla süslenmelidir. Ayrıca ihtiyaç sahiplerine, yaşlılara ve Allah yolunda hizmet edenlere yardım ve dualarımızı esirgememeli, ayların Sultanı Ramazan ayına, onların da mutlu bir şekilde girmelerini temin etmeliyiz.

Efendimizin Recep Ayında yaptığı dua

" Allahumme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan "
" Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır ".
Üç ayların ilki olan Recep ayı girdiğinde bu duayı sıkça yapmalıyız. Çünkü Resulullah (sav) bu duayı yaparlardı ve ümmetinin de yapmasını istemiştir.

Neden ‘Recep’ denilmiş?

Recep, tazim ve saygı anlamına gelir, İslam öncesi Araplar Recep ayına ayrı bir ehemmiyet verirler, saygı gösterir ve şanını yüceltirlerdi. Recep ayı gelince kılıçlar kınına sokulur, oklar torbalarına yerleştirilir, derin ve kanlı husumetlerin üzerine geçici de olsa bir sükûnet örtüsü çekilirdi. Artık o gürültülü ve korkunç çöller tatlı bir huzurun baharına dalar, her taraf bir güven ve selâmet sahasına dönerdi. Öyle ki, bu ayda bir kimse babasının katiline rastlasa bile başını kaldırıp kaşına bakmazdı. Bu aya " sağır ay " denilmesi de sükûnet mevsimi olmasındandır. İslâmiyet gelince de Recep ayına mahsus olan saygı devam ettirildi. Bilhassa Regaib ve Mi'rac gibi tecellilerle şereflendirildi.

Recep ayı, " üç aylar " olarak bilinen mübarek bir mevsimin ilk ayı, Hicrî ayların yedincisi ve Ramazan'dan iki ay öncesidir. Fazileti bakımından ayrı bir yeri vardır. Regaib ve Mi'rac gibi mübarek geceleri içinde bulundurması faziletini daha da arttırmaktadır. Ayrıca, Kur'an'da haram ayları olarak geçen dört aydan birisi olması, Müslüman kalplerdeki yerini bir kat daha artırmıştır.

Bu aylara " çok sevaplı ibadet ayları " diyen Said-i Nursi (ks), onların kazandırdıkları sevap ve mükâfatlar bakımından, müminlerin önünde büyük bir kurtuluş vesilesi ve müjdesi olmasına şöyle işaret eder: " Her hasenenin (ibadetin) sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şâban-ı Muazzama'da üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarek'te bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde (Kadir Gecesinde) otuz bine çıkar. " (Şualar, s. 416.)

Recep büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Recep ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevap verilir. Yedi gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. Sekiz gün oruç tutana Cennetin sekiz kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, " Geçmiş günahların affoldu " der. Recep ayında Allahü Tealâ Nuh (as)'ı gemiye bindirdi ve o da, Recep ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. (Taberani)




Sevap da Günah da kat kat yazılır

Recep ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda günah işleyenin cezası da kat kat olur. Hz. Hüseyin (ra) anlatır: " Kâbe'yi tavaf ederken, yanık sesle Allah-u Tealâya dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona, " Sen kimsin, durumun ne böyle? " dedim. O kimse dedi ki: " Adım Menazil ...

Ben çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan'ın ünlülerinden bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Recep ve Şaban aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, " Allah-u Tealâ'nın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar " dedi. Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum.
Bu halim babama çok gîran gelmişti. Üzüntülü ve kırık kalple, " Bu aylarda oruç tutup, geceleri ibadet ediyorum. Beytullah'a gidip şerrinden korunmak için, Allah-u Tealâ'dan yardım dileyeceğim " dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe'ye giderek, " Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları reddetmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et! " diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu. Beni gören, " Baba bedduasına uğramış kişi " derdi. "

Hz. Hüseyin, " Baban bu hâline ne dedi? " diye sordu. O genç, " Babamdan özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim. " dedi. Babam Hz. Ali bu felçli gence dua etti ve Recep'te yaptığı bu dua bereketiyle de Hak Tealâ o gence şifa ihsan etti.

Regaib gecesi bir fırsattır

Regâib gecesi, Recep ayının ilk Cuma gecesidir. Peygamber Efendimiz (sav)in Allah'ın bazı çok özel fiilî tecellilerine mazhar olduğu, nuranî lütuf ve ihsanlara, semavî derecelere eriştiği bir gecedir. Kelime olarak regâib, " çokça rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan " mânâlarına gelen " ragîbe " kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regâib gecesi denilince: " Çok lütuf ve ihsanla dolu, kıymeti ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece " mânâsı anlaşılır. Bu sene de 2007'nin Temmuz Ayının 19. gününün Perşembe'sine rastlayan gecesi mübarek Regaib kandilidir.

Müslümanlar arasında ise Peygamberimizin dünyayı teşriflerinin ilk halkasını teşkil eden anne rahmine şeref verdiği gün olduğuna inanılmaktadır. Ancak bu gece ile Peygamber Efendimiz'in doğumu arasındaki süre, bu inancı doğrulamıyor. Fakat, Hz. Âmine'nin Fahr–i Âlem Efendimize hamile olduğunu bu geceden itibaren öğrenmiş olabileceği düşünülebilir. (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, s.187)

Peygamberimizin doğuşuyla yeryüzü nasıl küfür ve cehaletin karanlıklarından kurtulup büyük bir mutluluğa kavuştuysa, onun teşriflerinin ilk basamağı olan bu geceyi de bütün kâinat alkışlamış, coşkun bir sevinçle ayakta karşılamıştır. Mânen bereketli olan bu gecenin bir hususiyeti de mübarek Ramazan ayının ilk habercisi olmasıdır.

Bediüzzaman Hazretleri, Regâib gecesinin Efendimiz'in manevi terakki sürecinin başlangıcı olduğunu; Mi'rac gecesinde de bu terakkinin zirvesine ulaştığını bildirmektedir. (Sikke–i Tasdik-i Gaybî, s.207)

Enes (ra)'den rivayet edilen hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: " Receb'in ilk cuma gecesinde uyanık ol. O geceyi gafletle geçirme. Çünkü, melekler o geceye (Regâib Gecesi) diye ad koymuşlardır. Zira o gecenin üçte biri geçtiğinde yer ve gök melekleri Kâbe-i Muazzama ve havalisinde toplanırlar. Allahu Tealâ meleklerin toplantısı üzerine ;
" Ey meleklerim! Ne istiyorsunuz? diye sorar. Melekler:
" Ya Rabbi! Senden istediğimiz ve temennimiz, Receb'in oruçlularının günahlarını bağışlamandır." derler. Allah-u Zülcelal'de;
" Receb'in oruçlularını affettim, buyurur."

Öyleyse bu gecede melekler dahi yeryüzünde ki kullar için af ve mağfiret dilerken bizim bu gecelerdeki fırsatları kaçırmamız olur mu? Daha çok ibadet ve taat yapmak ve tevbe etmek için bundan iyi fırsat mı olur?

M. HAMZA KAFKASLI
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt