Receb Ayında Oruç
Receb ayının tamamını oruçlu geçirmekle ilgili bir emir ve tavsiye yoktur; hatta tamamını oruçlu geçirmekten sakındıran hadisler de vardır. (bk. ibn Mâce, Sıyâm, 43; Beyhakî, Şuabü’l-imân, nr. 3814; Süyûtî, ed-Dürrü’l-Mensûr, 4/186.) Ancak nafile olarak tutulacak orucun sevabı büyüktür. Bu konuda şu hadisler rivayet edilmiştir:
“Cennette receb isimli bir nehir vardır. Sütten daha beyaz ve baldan daha tatlıdır. Kim receb ayında bir gün oruç tutarsa ALLAH [c. c] o kimseye bu nehirden su içirir. “ (Beyhakî, Şuabü’l-imân, nr. 3800.)
Resûlullah (s.a.v) receb ayında tutulan orucun fazileti hakkında bir diğer hadislerinde şöyle buyurmuşlardır;
“Kim receb ayında bir gün oruç tutarsa, bir senelik oruç tutmuş sevabını alır. Yedi gün oruç tuttuğunda ise kendisine cehennemin yedi kapısı kapanır. Sekiz gün oruç tuttuğunda da cennetin sekiz kapısı ona açılır. On beş gün oruç tuttuğunda, semadan ona bir münâdî, ’Geçmişte yaptığın bütün günahların bağışlandı. Kötülüklerin iyiliğe çevrildi. Haydi, yeni ameller işlemeye koyul’ der. Kim bu ayda iyilik ve ihsanı artırırsa ALLAH da ona karşı ihsan ve nimetini artırır.
Nuh’un (a.s) gemisi receb ayında yüzmeye başladı. Nuh (a.s) bu ayda oruç tuttu ve beraberindekilerinin de oruç tutmasını emretti. Nuh’un (a.s) gemisi muharremin onuna (aşure gününe) kadar tam altı ay bu halde seyretmeye devam etti.“ (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, nr. 5538; Beyhakî, Şuabü’l-İmân,nr. 3801; Süyûtî, ed-Dürrü’l-Mensûr, 4/185; Heysemî, Mecmau’z- Zevâid, 3/188.)
Üç ayların tamamını oruçlu geçirmek tavsiye edilmemiştir. Ancak, ramazan orucuna zarar vermeyecek şekilde, receb ve şaban aylarının tamamında oruç tutulması yasak da değildir. Önceki sâlihlerden bazıları üç ayları oruçlu geçirmişlerdir. Fakat ALLAH Resulü (s.a.v), ramazan ayı hariç hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmemiştir. Bunu ramazan ayının özelliğini göstermek için yapmıştır. Bir de kendisi receb ve şabanda sürekli oruç tuttuğunda, ümmeti bütün bu oruçların farz olduğunu zanneder, diye böyle yapmıştır.
Seleften İbn Ömer (r.a), Hasan-ı Basrî ve Ebû İs-hak es-Seb’î (rah) üç ayların tamanını oruçlu geçirenlerdendir.
Üsâme b. Zeyd de (r.a) üç ayları tutuyordu. Resûl-i Ekrem (s.a.v) ona,
“Şevval ayını oruçlu geçir“ buyurdu. Bundan sonra o, receb ve şabanı bırakıp ölene kadar şevval ayını oruçlu geçirdi. (İbn Mâce, Sıyâm, 43.)
Receb ayında sürekli oruç tutan bir topluluğun durumu Resûlullah’a (s.a.v) sorulunca, Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Onlar şaban ayında neredeler?“ (Abdürrezzak, Musannef, nr. 7858.)
Hz. Âişe’ye (r.ah) receb ayında oruç tutmanın hükmü sorulmuş, Hz. Âişe de (r.ah), ’Eğer oruç tutmak istiyorsan, şaban ayında tut!“ cevabını vermiştir. (Mizzî, Tehzfbü’l-Kemâl, 2/327.)
İbn Abbas (r.a), Enes (r.a), Saîd b. Cübeyr (r.a), Yahya b. Saîd el-Ensârî ve İmam Ahmed b. Hanbel (rah) receb ayının tamamında oruç tutmayı mekruh görmüşlerdir. İbn Ömer (r.a) ve İbn Abbas (r.a) receb ayında birkaç gün olsun orucu terketmeyi güzel bulmuşlardır.
İmam Şafiî (r.a) önceki bir fetvasında, ramazanın dışında herhangi bir ayın tamamında oruç tutmayı mekruh görmüş ve bu görüşüne Hz. Âişe’nin (r.ah) rivayet ettiği şu hadisi delil göstermiştir:
“Ben, Resûl-i Ekrem’in (s.a.v) ramazan ayı dışında herhangi bir ayın tamamını oruçlu geçirdiğini görmedim.“ (Müslim, Sıyârn, 24; Ahmed, Müsned, 6/62)
Receb Ayında Umre Yapmak
Abdullah b. Ömer’den (r.a) rivayet edilen bir hadis şöyledir:
“Resûl-i Ekrem (s.a. v) receb ayında umre yaptı. “ (İbn Mâce, Menâsik, 47; Ahmed, Müsned, 2/73.)
Hz. Ömer (r.a) ve başkaları receb ayında umre yapmayı müstehap görmüşlerdir. İbn Ömer (r.a) Hz. Âi-şe (r.ah), selef-i sâlihin de bu ayda umre yaparlardı.
Hac için ayrı, umre için ayrı gitmek ve umrenin de hac ayları dışında bir ayda yapılması en güzel olanıdır. Hz. Ömer (r.a) ve Hz. Osman (r.a) gibi sahâbîler böyle söylemiştir.
Resûl-i Ekrem’in (s.a.v) receb ayı girdiğinde,
“ALLAHım! Recebi ve şabanı bize mübarek kıl ve bizi ramazana ulaştır“ (Ahmed, Müsned, 1/259; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 2/165) şeklinde yaptığı dua, insanın sâlih ameller işlemesi için faziletli vakitlere ulaşmayı dilemesinin müstehap olduğuna delildir. Çünkü müminin ömrünü ancak hayır işler feyizlendirir, tatlandırır. İnsanların en hayırlısı ömrü uzun, amelleri güzel olanıdır.
Receb ayı hayır ve bereket aylarının anahtarıdır. Ebû Bekir er-Rezzâk el-Belhî (rah) şöyle der:
“Receb ayı tohum ekme, şaban ayı sulama, ramazan ayı da hasat ayıdır.“