Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Rasulullah(a.s.m) 'in ahir zamana seslenişi (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Peygamber efendimizin bildirilen gaybları bildiğini bildiren üç âyet meali de şöyledir:
(Allah gaybı herkese bildirmez; ancak dilediği resul müstesna, [Mucize olarak ona bildirir.] Çünkü her peygamberin önünden ve ardından gözcüler [melekler] salar.) [Cin 26, 27] (Beydavi)

(Allah, müminleri bulunduğu şu durumda bırakmaz, temizi pisten ayırır. Allah size gaybı da bildirmez. Ama Allah Resullerden dilediğini seçip, ona gaybı bildirir. Artık Allah’a ve resullerine inanın, eğer iman eder, müttaki olursanız sizin için de çok büyük bir ecir vardır.) [Al-i İmran 179]

(O, gaybın bilgilerini [vahiy ile bildirilen gizli şeyleri sizden] esirgemez.) [Tekvir 24]

Resulullah efendimizin mucize olarak gelecekten haber verdiği (Bir zaman gelecek) diye başlayan hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:
(Bir zaman gelecek, insanlar, yalnız parayı düşünüp, helal haram düşünmeyecekler.) [Buhari]

(Rüşvet, hediye adı altında verilecek, gözdağı için suçsuz kişiler öldürülecek.) [İ. Gazali]

(Âmirler, imamlar, namazı öldürecek, vaktinden sonraya bırakacaklar.) [Müslim]

(Peygamberim diyen yalancılar çıkacak, benden sonra peygamber gelmeyecek.) [Mişkat] (Peygamberim diyen birçok yalancı çıkmıştır.)

(Sünnetimi öldürerek dini bozmaya çalışan kimseler çıkacak.) [Deylemi]

(Allah’ın kitabının dışında uyacağımız bir şey yok diyenler çıkacaktır.) [Ebu Davud]

(Bir zaman gelecek, beni yalanlayanlar çıkacaktır. “Hadisi bırak, Kur'ana bak” diyeceklerdir.) [Ebu Ya’la]

(Kâfirler için gelmiş olan âyetleri, müslümanları kötülemek için delil olarak kullanacaklar.) [İbni Ömer] (Vehhabiler, müşrikler hakkında inen âyetleri müslümanlar için, rafiziler de münafıklar hakkında inen âyetleri Eshab-ı kiram için delil gösterdiler. Resulullahın mucizesi meydana çıktı.]

(Sünnet, bid’at gibi çirkin, bid’at da sünnet gibi rağbet görecek. Sünnete uyan garip olacak, yalnız kalacak. Bid’ate uyan, çok yardımcı bulacaktır.) [Şir’a]

(Kur’an, dünyalık için okunacaktır.) [Ebu Davud]

(Camilerde binden fazla kişi namaz kılacak, içlerinde bir mümin bulunmayacak.) [Deylemi]

(Âlimler fitne unsuru olacak, camiler ve hafızlar çoğalacak, ama, hakiki âlim hiç bulunmayacak.) [Ebu Nuaym]

(Sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacak.) [Asakir]

(Din adamları, ince meseleleri ele alıp, halkı şaşırtacaklar.) [Taberani]

(Din âlimi kalmayacak, din adamı yerine geçirilen cahiller, bilmeden fetva verecek, herkesi, doğru yoldan çıkarmaya çalışacak.) [Buhari]

(Din adamları, halkın istediği yönde fetva verecek, helale haram, harama helal diyecekler, dini ticarete, menfaate alet edecekler.) [Deylemi]

(Hacca, hükümdarlar [devlet başkanları] gezi için, zenginler ticaret, fakirler dilenmek, din görevlileri de gösteriş için gidecekler.) [Hatib]

(Kişi dinini ve dünyasını ancak para ile ayakta tutabilecek, altını gümüşü [parası pulu] olmayan rahat edemeyecek.) [Taberani]

(İnsanın bütün kaygısı midesi olacak, şerefi mal, kıblesi kadın, dini para olacak.) [Sülemi]

(Her asır, öncekinden daha kötü olacak, böylece Kıyamete kadar hep bozulacak.) [Hadika]

(İstanbul fethedilecektir. Bunların kumandanı ne güzel emir, askerleri ne güzel askerdir.) [Hakim, İ. Ahmed, İ. Süyuti]

(Ey dağ, sallanma, üstünde bir peygamber, bir sıddık, iki de şehid var.) [Buhari] (Hazret-i Ömer ve Hazret-i Osman’ın şehid olacağını haber verdi.)

(Ya Osman halife olacaksın, hilafet gömleğini çıkarmak isteyecekler, sakın çıkarma! O gün oruçlu olacak, benim yanımda iftar edeceksin.) [Hakim] (Aynen vaki olmuştur.)

(İnsanlar temizlikte fazla titiz olacak, vesvese edip dinde haddi aşacaklar.) [Ebu Davud]

(Çeşitli isimler altında şaraplar çıkacak, helal sayılacak.) [İ.Ahmed]

(Ortalık bozulacak, dine uymak avuçta ateş tutmak gibi zor olacak.) [Hakim]

(Köpek beslemek, evlat yetiştirmekten daha cazip olacak.) [Hakim]

(Kötü kadınlar, çoğalıp, zina bir toplum içinde yayılırsa, halk, daha önce görülmemiş [frengi, AIDS gibi] bulaşıcı hastalıklara maruz kalır. Ölçüde, tartıda hile yapılırsa, geçim darlığı baş gösterir.) [Beyheki]

(Erkekler azalacak, kadınlar çoğalacak.) [Buhari]

(Çalgı her yere yayılacak, güvenlik güçleri çoğalacak.) [Beyheki]

(Anarşi ve ölüm çoğalacak.) [İbni Mace]

(İşler, ehli olmayana verilecek.) [Buhari]

(Bu dinin başlangıcı gibi, sonu da garip olacak!) [Tirmizi]

(Sadece tanıdıklara selam verilecek ve yazarlar çoğalacak.) [Hakim]

(Zengine malı için tazim edilecek, fuhuş yayılacak, ***ler çoğalacak. Büyüğe hürmet, küçüğe de merhamet edilmeyecek. Kurtlar, kuzu postuna bürünecek.) [Hakim]

Kıyametin kopması ile ilgili hadis-i şerifler:
(Erkek erkekle, kadın kadınla yetinmedikçe, kıyamet kopmayacak.) [Hatib]

(Lutilik mubah sayılmadıkça kıyamet kopmayacak.) [Deylemi]

(Deprem, fitne, katillik artmadıkça, kıyamet kopmayacak.) [Buhari]

(Kardeşler farklı dinden olmadıkça kıyamet kopmayacak.) [Deylemi]

(Kötüler dünyaya hakim olmadıkça kıyamet kopmayacak.) [Tirmizi]

(Müslümanlarla Yahudiler savaşmadıkça kıyamet kopmayacak.) [Müslim]

(Allah’a inanan müslüman kaldığı müddetçe kıyamet kopmayacak.) [Müslim]

Yukarıda bildirilen küçük alametlerin çoğu çıktı. Henüz çıkmamış olan küçük alametlerden bazıları şunlardır:
(Kişi yol kenarında kadınla beraber olacak.) [Hakim]

(Konuşan hayvanlar olacak.) [Tirmizi]

(Kıyamet alametidir ki, erkek evde yokken kadının yaptıklarını ayakkabısı haber verecektir.) [İ. Ahmed]

Kıyametin büyük alametleri de şunlardır:
(Mehdi gelecek.) [Ebu Nuaym]

(Deccal gelecek.) [İ.E. Şeybe]

(İsa gökten inecek, duman çıkacak, Kâbe yıkılacak.) [Buhari]

(Dabbet-ül-arz çıkacak) [Tirmizi]

(Yecüc ve Mecüc çıkacak.) [İbni Cerir]

(Ateş çıkacak, güneş batıdan doğacak.) [Müslim]

Güneşin batıdan doğmasını, bâtıniler, batılıların Müslüman olması diye tevil etmişlerse de, bu tevilleri bâtıldır. Çünkü hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Güneş batıdan doğmadıkça kıyamet kopmaz. Güneş batıdan doğunca, insanlar onu görür ve hepsi de iman ederler. Fakat bu imanları fayda vermez.) [Buhari]

Gaybı yalnız Allah bilir
Gayb, duygu organları ile veya hesap ile, tecrübe ile anlaşılmayan şey demektir. Gaybı ancak Allah bilir. O, Âlim-ül-gayb [gaybı bilen]dir (Haşr 23) ve Allâmül-guyûb [gaybları en iyi bilen]dir. (Sebe 48)

Bu konudaki birkaç âyet meali şöyledir:
(Allah’ın, gaybları en iyi bilen olduğunu hâlâ anlamadılar mı?) [Tevbe 78]

(De ki: Gaybı bilmek Allah’a mahsustur.) [Yunus 20]

(Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir.) [Hud 123, Nahl 77]

(De ki: Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka bilen yoktur.) [Neml 65, Hücurat 18]

Gaybı Peygamberler de bilmez. Bu konudaki birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Ben gaybı da bilmem.) [Enam 50, Hud 31]

(Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır.) [Enam 59]

(De ki: Eğer ben gaybı bilseydim elbette daha çok hayır yapmak isterdim.) [Araf 188]

Gaybı cinler de bilmez. Bir âyet meali:
(Cinler gaybı bilselerdi, zelil edici azap içinde kalmazlardı.) [Sebe 14]

Falanca hoca, filanca falcı gaybı biliyor demek küfür olur. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Falcının, büyücünün veya başka birinin gaybdan verdiği haberlere inanan, Kur’an-ı kerime inanmamış olur.) [Taberani]

Allahü teâlâ dilerse, Peygamberlerine bazı gayblarını bildirir. Bu konudaki iki âyet meali şöyledir:
(Allah size gaybı bildirmez; fakat dilediği Peygamberine gaybı bildirir.) [Al-i imran 179]

(Allah gaybı herkese bildirmez; ancak dilediği Resul müstesna, [Mucize olarak ona bildirir.] Çünkü her Peygamberin önünden ve ardından gözcüler [melekler] salar.) [Cin 26, 27]

Hazret-i Musa’nın, ledün ilmine sahip, yani Allahü teâlânın kendisine gaybları bildirdiği bir zata, (RABBİMizin sana öğrettiği doğruyu bulmama yardım edecek hayra götürecek bir ilmi bana da öğretmen için, sana tâbi olmak istiyorum) dediği Kur’an-ı kerimde bildiriliyor. (Kehf 66)

Gaybları bilen, ledünni ilme sahip olan bu zatın Hazret-i Hızır olduğu bildirilmiştir. Resulullah efendimize ise, birçok gayblar bildirilmişti. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Saflarınızı tamamlayın. Çünkü sizi elbette arkamdan da görüyorum.) [Müslim]

(Rüku ve secdeleri düzgün yapın, Allah’a yemin ederim ki, sizin rüku ve secde yaptığınızı arkamdan görüyorum.) [Buhari, Müslim] (Gözde görmeyi yaratan Allahü teâlâ, diğer uzuvlarda da görmeyi yaratmaya kadirdir. Resulullahın bu mucizesini inkâr eden, Allah’ın kudretini inkâr etmiş olur.) Resulullah efendimizin gündüz aydınlıkta nasıl görürse, gece karanlıkta da aynen gördüğü Buhari’deki hadis-i şerifte bildirilmiştir.

Evet Allah’tan başka gaybı kimse bilemez. Bilir demek küfürdür. Bir gün Resulullah efendimizin devesi kayboldu. Münafıklar bunu fırsat bilip “Hani göklerden, Cennetten, Cehennemden bahsediyordu. Kaybolan devesinin yerini bile bilmiyor” dediler. Münafıkların bu sözü Resulullah efendimize ulaşınca, (VAllahi ben ancak RABBİMin bana bildirdiklerini bilirim. Şu anda RABBİM, bana devemin nerede olduğunu bildirdi. Devem, şu anda falanca yerdedir) buyurdu. Tarif edilen yere gidip deveyi bir ağaca bağlı olarak buldular. (Mevahib-i ledünniyye)
 

cemcemil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2011
Mesajlar
177
Tepki puanı
1
Puanları
16
Yaş
33
konuşan hayvanlara çizgi filmler örnek verilmişti ne kadar doğru onun kast edildiği bilemem
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
(Bu dinin başlangıcı gibi, sonu da garip olacak!) [Tirmizi]
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
biz bu günahlarla nasıl Allahın huzuruna çıkıcaz efendimizin şefaatini nasıl isticez hangi yüzle o kadar eksiğimiz bir okadarda okadar çok amaçok günahımız varki af yarabbi af
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Onu olduğu gibi, sahabilerinin tanıdığı gibi tanıyabilsek, sanırım yalnız ona bakışımız değil, kendimize bakışımız da değişecek; ve, hayatlarımız da asıl o zaman değişecek. Kasvetten rahmet, ümitsizlikten gayret, trajediden zafer, dövünüp durmadan dönüşüm çıkmıyor çünkü.

O halde, hep ümit, hep ümit.

Ne de olsa, "Kişi sevdiğiyle beraberdir" diye biliyoruz ve onun için "Ey sevgili, en sevgili!" diyebiliyoruz.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Onu olduğu gibi, sahabilerinin tanıdığı gibi tanıyabilsek, sanırım yalnız ona bakışımız değil, kendimize bakışımız da değişecek; ve, hayatlarımız da asıl o zaman değişecek. Kasvetten rahmet, ümitsizlikten gayret, trajediden zafer, dövünüp durmadan dönüşüm çıkmıyor çünkü.

O halde, hep ümit, hep ümit.

Ne de olsa, "Kişi sevdiğiyle beraberdir" diye biliyoruz ve onun için "Ey sevgili, en sevgili!" diyebiliyoruz.



Rabbim bizleri kabir fitnesinden ve cehennem ateşinden korusun!
amin.


 

Reyhani_konyevi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2012
Mesajlar
834
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
çok zor dönemdeyiz Allahu zülcelal hepimize yardım etsin :(
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Onun affı rahmeti yağmur gibiydi. Her yere yağardı, ama kayaların yağmurdan hissesiz kalması gibi, katı yürekli pişmanlık ateşiyle gönlünü eritmeyenler, bundan nasipsiz kalacaktı.

Bülbül her yere konar mıydı? Ancak pişmanlık ateşiyle günah kirlerinin yandığı, temiz bir gönül bahçesinde af bülbülü işitilebilirdi.
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Kur’an, dünyalık için okunacaktır.) [Ebu Davud
Evet , ne acıdır ki inananlar tarafından dünyalık elde etmek için, okunuyor.
Örnek, evlat vermesi için, iş sahibi olmak için yanlış anlaşılacak biliyorum ama kur-an ahireti anlamak, dünyada hayatına uygulamak için okunmalı
Üzülüyorum ve bu istekler için isteyenlere okumuyorum.Kur-an üfürük kitabı değildir.
Ölülere okunuyor, gülecegim geliyor, defteri kapanan neylesin? Okuyup, uygulamak için okunur, dirilere hitap eder
Ne garip aslında ölülerin haberi var, sadece onlara hediye gider, asıl dirilere uyarı gider, uyan, uyan ölüsün uyan
Öldü dediğin dirildi anlasan, uyan uykuda olan sensin , ah bir anlasan
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Bu yazıda değinmek istediğim konu peygamber dönemindeki müslümanlar ve peygamber döneminde yaşamış
olsa idik acaba nasıl insanlar olurduk olacak. Gelenekçi ve mezhepçi din anlayışında yalnızca peygamber değil peygamberle beraber yaşamış onun yakın çevresindeki insanlar ve peygamberle aynı şehirde, toplumda yaşayan insanlar da abartılı biçimde yüceltilmektedirler. Gelenekçi ve mezhepçi din anlayışındaki bu yaklaşım özellikle Kuran’dan habersiz ve din konusunda gevşek insanları bazı yanlış düşüncelere sevk etmekteler. Buna göre peygamber döneminde yaşamış olmanın iyi bir müslüman olmak için başlı başına bir avantaj olduğunu, peygamber döneminde yaşayan insanların hepsinin çok iyi müslümanlar olduğunu, peygamberin olduğu dönemde iyi bir müslüman olmanın kolay olduğunu düşünenler bulunmakta.
62 – Cuma Suresi –
11. Bazıları, bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman, seni ayakta bırakıp oraya akın ettiler. De ki, “ALLAH’ın yanında bulunanlar eğlenceden ve ticaretten daha iyidir. ALLAH en iyi rızık verendir.”
Yukarıdaki ayet bu konuda bize bir takım ipuçları vermekte. Cuma namazının anlatıldığı bu surenin son ayeti olan yukarıdaki ayette namaz kılındığı sırada veya namaz kılınmaya başlanacağı sırada bazı müslümanların ticaret veya eğlence gibi dünyevi bir sebeple peygamberi bırakıp gittikleri anlatılmakta. Kuran’daki bir diğer ayette de peygamber döneminde münafıkların olduğunun ve peygamberin bile bunları bilemediğinin ifade edildiği hesaba katılırsa; peygamberimiz döneminde yaşayan insanlar içinde peygambere itaat eden, peygamber ile beraber Allah yolunda mücadele eden müslümanlar olduğu gibi yukarıdaki ayette belirtilen tarzda din konusunda gevşek müslümanlar, kalbi tam anlamıyla tatmin olmamış olan kimseler ve inanmayan kimselerin olduğu söylenebilir. Buradan çıkarılacak bir sonuç peygamber döneminde yaşamış olmanın tek başına o dönemde yaşayan insanlara iyi bir müslüman olabilmeyi ve cennete gidebilmeyi sağlamadığıdır. O dönemde ve peygamberimizin yaşadığı toplumda da inanan ve inanmayan insanlar olduğu gibi inanan insanlar da takvalarına göre derecelere sahiptirler ve bunların dereceleri ahirette Allah tarafından değerlendirilecektir.Buradan günümüzle ve kendimizle ilgili çıkarmamız gereken sonuç ise peygamberin döneminde yaşamış olmaya özenen kişilerin çoğu aslında din konusundaki gevşekliklerine bu yolla bahane aramakta ve kılıf uydurmaktalar. Bugün peygamber yaşamamaktadır ancak Allah’ın peygamberimiz aracılığıyla ilettiği kelamı olan peygamberimizin de yaşadığı dönemde rehber edindiği ve insanlara tebliğ ettiği Kuran apaçık ortadadır. Yani bugün de Kuran’ı rehber edinip, hayatımızı Kuran’a göre tasarlayıp, Allah yolunda geçirerek iyi bir müslüman olmak pek ala mümkündür.

ALINTIDIR.
 

Sedaa_*

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 May 2012
Mesajlar
2,150
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
23
(Köpek beslemek, evlat yetiştirmekten daha cazip olacak.) [Hakim]

Böylelerini televizyonda ünlülerin yaptığı röpörtajlarda çok görüyorum...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt