gonulturker
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 2 Haz 2007
- Mesajlar
- 459
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Peygamber sevgisi
"Hazret-i Ömer Peygamber Efendimiz (asm) için, "nefsim hariç seni çok seviyorum" demiş. Peygamber Efendimiz (asm) düzeltmiş, "Sen beni nefsinden az seviyorsan imanın zayıftır." Buyurmuş. Bu durumda bizler ne yapmalıyız?"
Resulullah Efendimiz'i (asm) sevmek, Allah'ı sevmektir. Resulullah Efendimiz'e (asm) uymak, Allah'ın muhabbetine mazhar olmaktır. Kur'ân'ın yolu ve tarzı budur. Kur'ân'ı anlamak, Resulullah Efendimiz'i (asm) anlamaktan geçer.
Bizler de tıpkı Hazret-i Ömer (ra) gibi Resul-i Kibriya Efendimizi (asm) nefsimizden çok sevmeliyiz veya sevmeye çalışmalıyız. Bu ölçü zaten Peygamber Efendimiz (asm), Hazret-i Ömer'in (ra) şahsında tüm ümmeti için belirtilmiştir.Çünkü O Allah'ın Resulü (asm) ve Allah'ın aramızdaki sadık elçisidir. O'nu (asm) tanımalıyız, sevmeliyiz, öğrenmeliyiz, öğretmeliyiz, örnek almalıyız, O'nun davranışlarını, fiillerini ve sözlerini hayatımızda tek rehber bilmeli ve O'na uymalıyız. O'na dua etmeli, salâvat getirmeliyiz. Bilmeliyiz ki, Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, O'na salâvat-ı şerife getirmek, O'na gönderilen yüksek sofraya davete icabet etmektir. Malûm, davete icabet eden sofradan faydalanır. Bizim için Allah'ın rızası ve Resulullah'ın (asm) şefaati bundadır.
Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm bizim için yaşamış, bizim için cefâ ve ezâ görmüş, bizim için gülmüş, bizim için ağlamış, bize düşkün ve tutkun şekilde Allah'a duâ buyurmuş, bizim kurtulmamızı şiddetle arzû etmiş. O'nsuz bir an bile nefes almayı kendimize cinâyet saymalıyız, hıyânet saymalıyız, haram bilmeliyiz. Çünkü dînimiz O'nunladır, îmânımız O'nunladır, kulluğumuz O'nunladır, huzurumuz O'ndadır, saadetimiz O'ndadır, neş'emiz O'ndadır, mutluluğumuz O'ndadır, tüm sıkıntılarımızın, tüm problemlerimizin çâresi O'ndadır. Aleyhissalâtü Vesselâm
Cenab-ı Hak buyurur ki: "Ey insanlar! Size kendi içinizden öyle bir Peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minlere çok şefkatli ve çok merhametlidir."
Amelimiz zaten yok. Ya da eksikli ve kusurlu... Öyleyse geriye bir sevgimiz kaldı!... Onu da esirgemeyelim. Sevgimizle inşallah, amelimizdeki boşluğu dolduralım.
Peygamber Efendimiz (asm), O'nu sevme derecemizi şöyle bildiriyor: "Sizden biriniz ben kendisine çocuğundan, babasından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça gerçek iman etmiş olmaz."
Bir hadiste de Allah Resulü (asm) şu müjdeyi vermiştir: "Kul beni ciddî olarak severse, Allah onun cesedini Cehennem'e haram kılar." Buyurmuştur.
O'nu sevmenin ne demek olduğunu ve neticesini de şu hadis-i şeriften öğreniyoruz:
"Sünnetimi ihya eden (yaşayan ve yaşatan) beni sevmiştir. Beni seven Cennette benimle beraberdir."
Onu sevmek konusunda duyarlı olmamız, inşallah bizi Onun sünnetini yaşamaya ve O'nun sevgisinin kalbimizde artmasına vesile olacaktır. Makbul sevgiye ulaşmamız, inşallah bize şefaat yolunu açacaktır.
Kendimizi zaman zaman sorgulayalım, ama ümitsizliğe düşmeyelim. Şu hadis kulağımızda, aklımızda ve kalbimizde küpe kalsın:
"Kendini alı koyanlardan başka benim ümmetimin bütün fertleri Cennete girer. Kim bana itaat ederse Cennete girer. Kim bana muhalefet ederse kendini Cennetten alı koymuş olur."
Dipnotlar :
1- Mesnevî-i Nûriye, s. 76
2- Tevbe Sûresi: 128
3- Câmiü's-Sağîr, 4/1649
4- Câmiü's-Sağîr, 4/1468
5- Câmiü's-Sağîr, 4/1530
6- Câmi, 2/233
selam ve dua ile....
"Hazret-i Ömer Peygamber Efendimiz (asm) için, "nefsim hariç seni çok seviyorum" demiş. Peygamber Efendimiz (asm) düzeltmiş, "Sen beni nefsinden az seviyorsan imanın zayıftır." Buyurmuş. Bu durumda bizler ne yapmalıyız?"
Resulullah Efendimiz'i (asm) sevmek, Allah'ı sevmektir. Resulullah Efendimiz'e (asm) uymak, Allah'ın muhabbetine mazhar olmaktır. Kur'ân'ın yolu ve tarzı budur. Kur'ân'ı anlamak, Resulullah Efendimiz'i (asm) anlamaktan geçer.
Bizler de tıpkı Hazret-i Ömer (ra) gibi Resul-i Kibriya Efendimizi (asm) nefsimizden çok sevmeliyiz veya sevmeye çalışmalıyız. Bu ölçü zaten Peygamber Efendimiz (asm), Hazret-i Ömer'in (ra) şahsında tüm ümmeti için belirtilmiştir.Çünkü O Allah'ın Resulü (asm) ve Allah'ın aramızdaki sadık elçisidir. O'nu (asm) tanımalıyız, sevmeliyiz, öğrenmeliyiz, öğretmeliyiz, örnek almalıyız, O'nun davranışlarını, fiillerini ve sözlerini hayatımızda tek rehber bilmeli ve O'na uymalıyız. O'na dua etmeli, salâvat getirmeliyiz. Bilmeliyiz ki, Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, O'na salâvat-ı şerife getirmek, O'na gönderilen yüksek sofraya davete icabet etmektir. Malûm, davete icabet eden sofradan faydalanır. Bizim için Allah'ın rızası ve Resulullah'ın (asm) şefaati bundadır.
Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm bizim için yaşamış, bizim için cefâ ve ezâ görmüş, bizim için gülmüş, bizim için ağlamış, bize düşkün ve tutkun şekilde Allah'a duâ buyurmuş, bizim kurtulmamızı şiddetle arzû etmiş. O'nsuz bir an bile nefes almayı kendimize cinâyet saymalıyız, hıyânet saymalıyız, haram bilmeliyiz. Çünkü dînimiz O'nunladır, îmânımız O'nunladır, kulluğumuz O'nunladır, huzurumuz O'ndadır, saadetimiz O'ndadır, neş'emiz O'ndadır, mutluluğumuz O'ndadır, tüm sıkıntılarımızın, tüm problemlerimizin çâresi O'ndadır. Aleyhissalâtü Vesselâm
Cenab-ı Hak buyurur ki: "Ey insanlar! Size kendi içinizden öyle bir Peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minlere çok şefkatli ve çok merhametlidir."
Amelimiz zaten yok. Ya da eksikli ve kusurlu... Öyleyse geriye bir sevgimiz kaldı!... Onu da esirgemeyelim. Sevgimizle inşallah, amelimizdeki boşluğu dolduralım.
Peygamber Efendimiz (asm), O'nu sevme derecemizi şöyle bildiriyor: "Sizden biriniz ben kendisine çocuğundan, babasından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça gerçek iman etmiş olmaz."
Bir hadiste de Allah Resulü (asm) şu müjdeyi vermiştir: "Kul beni ciddî olarak severse, Allah onun cesedini Cehennem'e haram kılar." Buyurmuştur.
O'nu sevmenin ne demek olduğunu ve neticesini de şu hadis-i şeriften öğreniyoruz:
"Sünnetimi ihya eden (yaşayan ve yaşatan) beni sevmiştir. Beni seven Cennette benimle beraberdir."
Onu sevmek konusunda duyarlı olmamız, inşallah bizi Onun sünnetini yaşamaya ve O'nun sevgisinin kalbimizde artmasına vesile olacaktır. Makbul sevgiye ulaşmamız, inşallah bize şefaat yolunu açacaktır.
Kendimizi zaman zaman sorgulayalım, ama ümitsizliğe düşmeyelim. Şu hadis kulağımızda, aklımızda ve kalbimizde küpe kalsın:
"Kendini alı koyanlardan başka benim ümmetimin bütün fertleri Cennete girer. Kim bana itaat ederse Cennete girer. Kim bana muhalefet ederse kendini Cennetten alı koymuş olur."
Dipnotlar :
1- Mesnevî-i Nûriye, s. 76
2- Tevbe Sûresi: 128
3- Câmiü's-Sağîr, 4/1649
4- Câmiü's-Sağîr, 4/1468
5- Câmiü's-Sağîr, 4/1530
6- Câmi, 2/233
selam ve dua ile....