Peygamber evine benzeyen ev
Gönüller sultanı Mevlana Hazretleri bir gün hizmetçisine: "Bu gün
evimizde
yiyip içecek bir şey var mı? " diye sormuştu.
Hizmetçisi de "Hayır hiçbir şey kalmadı." diye cevap verince
sevince gark
olup ellerini Yüce Dergah'a açarak şöyle demiştir: "Allah'ım! Sana
şükürler
olsun ki, evimiz bugün Peygamber (sas) evine benziyor."
Allah'ın Rasûlü isterse...
Kaderin bir cilvesidir ki Abdullah bin Übey münafıkların başı
olmasına
rağmen oğlu Abdullah samimi bir Müslümandı. Babasının Rasulullah
(sas)
hakkında kötü sözler söylediğini duyan Abdullah;
"Ya Rasulullah! Babamın hakkınızdaki sözlerini duydum. Onu öldürmek
istiyor
musunuz? Eğer onu öldürmek istiyorsanız bana emir verin, başını
huzurunuza
getireyim. Herkes bilir ki babama karşı muhabbetim fazladır.
Başkası
öldürürse, ihtimal ki o adama karşı nefsimde bir düşmanlık meydana
gelir ve
belki bir kâfire karşı bir mü'mini öldürmüş olurum" diyordu. Evet
hiçbir
yakınlık müslümanlığın getirdiği kardeşliğin önüne geçmez. Yine
hiçbir
yakınlık insanı İslam'dan ayıramaz. Her şey bir tarafa ALLAH ve
Resulü diğer
tarafa. Yani hep ALLAH'ı ve Rasûlünü isteme. İşte ufuk insanların
ahlakı.
Gönüller sultanı Mevlana Hazretleri bir gün hizmetçisine: "Bu gün
evimizde
yiyip içecek bir şey var mı? " diye sormuştu.
Hizmetçisi de "Hayır hiçbir şey kalmadı." diye cevap verince
sevince gark
olup ellerini Yüce Dergah'a açarak şöyle demiştir: "Allah'ım! Sana
şükürler
olsun ki, evimiz bugün Peygamber (sas) evine benziyor."
Allah'ın Rasûlü isterse...
Kaderin bir cilvesidir ki Abdullah bin Übey münafıkların başı
olmasına
rağmen oğlu Abdullah samimi bir Müslümandı. Babasının Rasulullah
(sas)
hakkında kötü sözler söylediğini duyan Abdullah;
"Ya Rasulullah! Babamın hakkınızdaki sözlerini duydum. Onu öldürmek
istiyor
musunuz? Eğer onu öldürmek istiyorsanız bana emir verin, başını
huzurunuza
getireyim. Herkes bilir ki babama karşı muhabbetim fazladır.
Başkası
öldürürse, ihtimal ki o adama karşı nefsimde bir düşmanlık meydana
gelir ve
belki bir kâfire karşı bir mü'mini öldürmüş olurum" diyordu. Evet
hiçbir
yakınlık müslümanlığın getirdiği kardeşliğin önüne geçmez. Yine
hiçbir
yakınlık insanı İslam'dan ayıramaz. Her şey bir tarafa ALLAH ve
Resulü diğer
tarafa. Yani hep ALLAH'ı ve Rasûlünü isteme. İşte ufuk insanların
ahlakı.