Allah Kuran'ın "Gerçekten senin için kesintisi olmayan bir ecir
vardır. Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin." (Kalem
Suresi, 3-4) ayetleriyle Peygamber Efendimiz (sav)'in ahlakını övmüş
ve tüm Müslümanlara örnek göstermiştir. Allah bu ayetlerde ayrıca
Peygamberimiz (sav) için kesintisi olmayan bir ecir olduğunu
bildirmiştir. Bu, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in daima güzel
ahlak gösterdiğini, takvadan hiçbir zaman ayrılmadığını gösteren bir
bilgidir.
Peygamberimiz (sav)'in de "İmanın kemali, güzel ahlakladır"( G.Ahmed
Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997,
344/4) sözleriyle belirttiği gibi, imanın en önemli alametlerinden
biri güzel ahlaktır. Bu nedenle güzel ahlakın en güzel örneklerini
öğrenmek ve uygulamak önemli bir ibadettir. Peygamberimiz Hz.
Muhammed (sav), üstün ahlakı, aklı, feraseti, basireti, tevazusu,
sevgisi ve merhametiyle tüm müminlere örnek olmuş, bulunduğu
ortamlar en güzel ve hikmetli sohbetlerin olduğu, coşkulu,
muhabbetli, temiz, ferah, huzur ve güven veren kaliteli ortamlar
haline gelmiştir. Tüm Müslümanların da bu gerçeğin bilinciyle
kendilerini sürekli geliştirmeleri, ahlaklarını daha da
güzelleştirmek için gayret etmeleri ve bulundukları her ortamın
Peygamberimiz (sav)'in bulunduğu ortamlar gibi olmasına özen
göstermeleri gerekir.
Sahabelerin birçok rivayetinde, Peygamber Efendimiz (sav)'in
nezaketli, ince düşünceli ve üstün bir kalite içeren tavırlarına
dair örnekler verilmektedir. Peygamber Efendimiz (sav), hem bir
peygamber hem de bir devlet başkanı olması itibariyle, her kesimden
insanla sürekli irtibat halinde olmuş; devlet ve kabile reislerinden
zengin kimselere; fakir, zayıf, kimsesiz yetimlerden kadın ve
çocuklara kadar herkesle görüşmüştür. Sosyal yapıları, yaşayış
tarzları, huyları, alışkanlıkları birbirinden tamamen farklı olan
tüm bu insanlarla her alanda iyi bir diyalog kurmuş, hepsinin
gönlünü hoş tutmuş, her birine karşı nezaketli, anlayışlı, sabırlı
ve güzel bir tavır göstermiştir. Şartlar her ne olursa olsun hiçbir
zaman için tavırlarındaki kaliteden, asaletinden ve üstün ahlakından
taviz vermemiştir.
Peygamber Efendimiz (sav)'in çevresinde bulunan yakın sahabelerinin
aktardıkları olaylardan, Peygamber Efendimiz (sav)'in "son derece
nezih, kaliteli, latif ve ince düşünceli" olduğu anlaşılmaktadır.
Peygamberimiz (sav) edep, terbiye ve görgü kurallarını hayatında en
kaliteli ve en ideal şekliyle uygulamıştır. Bu konuda bilgi veren
hadislerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Hz. Ayşe (ra), "Resulullah (sav)'dan daha güzel ahlaka sahip hiç
kimse yoktur. Ashabından ve ailesinden birisi kendisine
seslenince, 'Buyrun' diye karşılık verirdi. Bu sebeple Allah,
ona, 'Sen yüksek bir ahlak üzeresin' buyurmuştur" (Peygamberimizin
Nezaketi) diyerek, Peygamber Efendimiz (sav)'de gördüğü güzel ahlakı
anlatmıştır. Peygamber Efendimiz (sav)'in evinde yetişen ve yıllarca
ona hizmet eden Hz. Enes (ra), Peygamberimiz (sav)'in eşsiz
nezaketini şöyle anlatmıştır:
"Kendisine bir şey soranı can kulağıyla dinler, soruyu soran
yanından ayrılmadıkça, onu terk etmezdi. Resulullah (sav) ile bir
kimse tokalaşırsa veya bir kimse tokalaşmak için elini uzattığında,
karşısındaki kişi elini çekmeden Resulullah (sav) elini çekmezdi.
Biriyle yüz yüze gelince de, karşısındaki, yüzünü çevirip
ayrılmadıkça Resulullah o kimseden yüzünü çevirmezdi. Önüne oturan
kimseye hiçbir zaman ayaklarını uzatmazdı. Karşılaştığı kimseye önce
kendisi selâm verirdi. Ashabıyla tokalaşmaya önce kendisi başlardı."
Kimsenin sözünü kesmezdi. Konuşmasını yarıda bırakmazdı. Konuştuğu kişi sözünü bitirmeden yahut gitmek üzere ayağa kalkmadan sohbetine devam ederdi…( Konyalı Mehmed Vehbi, Tam Metni Sahih-i Buhari, 4. cilt, Üçdal Neşriyat, İstanbul 1993, s.340)
Peygamberimiz (sav)'in müminlere de güzel ahlakı tavsiye ettiği
hadislerinden bazıları ise şöyledir:
"Rabbim bana dokuz şey emretti: Gizli halde de aleni halde de
Allah'tan korkmamı, öfke ve rıza halinde de adaletli söz söylememi,
fakirlikte de zenginlikte de iktisat yapmamı, benden kopana da sıla-
ı rahim (dostluk) yapmamı, beni mahrum edene de vermemi, bana
zulmedeni affetmemi, susma halimin tefekkür olmasını, konuşma
halimin zikir olmasını, bakışımın ibret olmasını, marufu (doğru ve
güzel olanı) emretmemi."
"Sana zulmedeni affet. Sana küsene git, sana kötülük yapana iyilik
yap. Aleyhine de olsa hakkı söyle." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı
Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, s. 317)
Peygamberimiz (sav) hayatı boyunca binlerce insanı eğitmiş; dini,
güzel ahlakı bilmeyen insanların güzel tavırlı, ince düşünceli,
fedakar, üstün ahlaklı insanlar olmalarına vesile olmuştur.
Kendisinden sonra da sözleri, tavrı ve ahlakı ile milyonlarca
insanın eğitimine vesile olan kutlu Peygamberimiz (sav), çok hayırlı
bir yol gösterici ve eğiticidir.
Allah'ın alemlere rahmet olarak gönderdiği kutlu Peygamberimiz Hz.
Muhammed (sav), Allah'ın insanları uyarmakla görevlendirdiği son
peygamberidir ve diğer tüm elçiler gibi, insanları doğru yola,
Allah'a iman etmeye, ahiret için yaşamaya ve güzel ahlaka
çağırmıştır. Bu daveti sırasında kullandığı yöntemler, konuları
anlatış şekli, üslubu ve tavırlarındaki üstün kalite anlayışı örnek
alınmalı, her Müslüman insanları din ahlakını yaşamaya davet ederken Peygamber Efendimiz (sav) gibi bir tavır içerisinde olmaya gayret etmelidir.
Bu makale, Vakit gazetesinde 16 Şubat 2006 tarihinde yayınlanmıştır.
vardır. Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin." (Kalem
Suresi, 3-4) ayetleriyle Peygamber Efendimiz (sav)'in ahlakını övmüş
ve tüm Müslümanlara örnek göstermiştir. Allah bu ayetlerde ayrıca
Peygamberimiz (sav) için kesintisi olmayan bir ecir olduğunu
bildirmiştir. Bu, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in daima güzel
ahlak gösterdiğini, takvadan hiçbir zaman ayrılmadığını gösteren bir
bilgidir.
Peygamberimiz (sav)'in de "İmanın kemali, güzel ahlakladır"( G.Ahmed
Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997,
344/4) sözleriyle belirttiği gibi, imanın en önemli alametlerinden
biri güzel ahlaktır. Bu nedenle güzel ahlakın en güzel örneklerini
öğrenmek ve uygulamak önemli bir ibadettir. Peygamberimiz Hz.
Muhammed (sav), üstün ahlakı, aklı, feraseti, basireti, tevazusu,
sevgisi ve merhametiyle tüm müminlere örnek olmuş, bulunduğu
ortamlar en güzel ve hikmetli sohbetlerin olduğu, coşkulu,
muhabbetli, temiz, ferah, huzur ve güven veren kaliteli ortamlar
haline gelmiştir. Tüm Müslümanların da bu gerçeğin bilinciyle
kendilerini sürekli geliştirmeleri, ahlaklarını daha da
güzelleştirmek için gayret etmeleri ve bulundukları her ortamın
Peygamberimiz (sav)'in bulunduğu ortamlar gibi olmasına özen
göstermeleri gerekir.
Sahabelerin birçok rivayetinde, Peygamber Efendimiz (sav)'in
nezaketli, ince düşünceli ve üstün bir kalite içeren tavırlarına
dair örnekler verilmektedir. Peygamber Efendimiz (sav), hem bir
peygamber hem de bir devlet başkanı olması itibariyle, her kesimden
insanla sürekli irtibat halinde olmuş; devlet ve kabile reislerinden
zengin kimselere; fakir, zayıf, kimsesiz yetimlerden kadın ve
çocuklara kadar herkesle görüşmüştür. Sosyal yapıları, yaşayış
tarzları, huyları, alışkanlıkları birbirinden tamamen farklı olan
tüm bu insanlarla her alanda iyi bir diyalog kurmuş, hepsinin
gönlünü hoş tutmuş, her birine karşı nezaketli, anlayışlı, sabırlı
ve güzel bir tavır göstermiştir. Şartlar her ne olursa olsun hiçbir
zaman için tavırlarındaki kaliteden, asaletinden ve üstün ahlakından
taviz vermemiştir.
Peygamber Efendimiz (sav)'in çevresinde bulunan yakın sahabelerinin
aktardıkları olaylardan, Peygamber Efendimiz (sav)'in "son derece
nezih, kaliteli, latif ve ince düşünceli" olduğu anlaşılmaktadır.
Peygamberimiz (sav) edep, terbiye ve görgü kurallarını hayatında en
kaliteli ve en ideal şekliyle uygulamıştır. Bu konuda bilgi veren
hadislerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Hz. Ayşe (ra), "Resulullah (sav)'dan daha güzel ahlaka sahip hiç
kimse yoktur. Ashabından ve ailesinden birisi kendisine
seslenince, 'Buyrun' diye karşılık verirdi. Bu sebeple Allah,
ona, 'Sen yüksek bir ahlak üzeresin' buyurmuştur" (Peygamberimizin
Nezaketi) diyerek, Peygamber Efendimiz (sav)'de gördüğü güzel ahlakı
anlatmıştır. Peygamber Efendimiz (sav)'in evinde yetişen ve yıllarca
ona hizmet eden Hz. Enes (ra), Peygamberimiz (sav)'in eşsiz
nezaketini şöyle anlatmıştır:
"Kendisine bir şey soranı can kulağıyla dinler, soruyu soran
yanından ayrılmadıkça, onu terk etmezdi. Resulullah (sav) ile bir
kimse tokalaşırsa veya bir kimse tokalaşmak için elini uzattığında,
karşısındaki kişi elini çekmeden Resulullah (sav) elini çekmezdi.
Biriyle yüz yüze gelince de, karşısındaki, yüzünü çevirip
ayrılmadıkça Resulullah o kimseden yüzünü çevirmezdi. Önüne oturan
kimseye hiçbir zaman ayaklarını uzatmazdı. Karşılaştığı kimseye önce
kendisi selâm verirdi. Ashabıyla tokalaşmaya önce kendisi başlardı."
Kimsenin sözünü kesmezdi. Konuşmasını yarıda bırakmazdı. Konuştuğu kişi sözünü bitirmeden yahut gitmek üzere ayağa kalkmadan sohbetine devam ederdi…( Konyalı Mehmed Vehbi, Tam Metni Sahih-i Buhari, 4. cilt, Üçdal Neşriyat, İstanbul 1993, s.340)
Peygamberimiz (sav)'in müminlere de güzel ahlakı tavsiye ettiği
hadislerinden bazıları ise şöyledir:
"Rabbim bana dokuz şey emretti: Gizli halde de aleni halde de
Allah'tan korkmamı, öfke ve rıza halinde de adaletli söz söylememi,
fakirlikte de zenginlikte de iktisat yapmamı, benden kopana da sıla-
ı rahim (dostluk) yapmamı, beni mahrum edene de vermemi, bana
zulmedeni affetmemi, susma halimin tefekkür olmasını, konuşma
halimin zikir olmasını, bakışımın ibret olmasını, marufu (doğru ve
güzel olanı) emretmemi."
"Sana zulmedeni affet. Sana küsene git, sana kötülük yapana iyilik
yap. Aleyhine de olsa hakkı söyle." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı
Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, s. 317)
Peygamberimiz (sav) hayatı boyunca binlerce insanı eğitmiş; dini,
güzel ahlakı bilmeyen insanların güzel tavırlı, ince düşünceli,
fedakar, üstün ahlaklı insanlar olmalarına vesile olmuştur.
Kendisinden sonra da sözleri, tavrı ve ahlakı ile milyonlarca
insanın eğitimine vesile olan kutlu Peygamberimiz (sav), çok hayırlı
bir yol gösterici ve eğiticidir.
Allah'ın alemlere rahmet olarak gönderdiği kutlu Peygamberimiz Hz.
Muhammed (sav), Allah'ın insanları uyarmakla görevlendirdiği son
peygamberidir ve diğer tüm elçiler gibi, insanları doğru yola,
Allah'a iman etmeye, ahiret için yaşamaya ve güzel ahlaka
çağırmıştır. Bu daveti sırasında kullandığı yöntemler, konuları
anlatış şekli, üslubu ve tavırlarındaki üstün kalite anlayışı örnek
alınmalı, her Müslüman insanları din ahlakını yaşamaya davet ederken Peygamber Efendimiz (sav) gibi bir tavır içerisinde olmaya gayret etmelidir.
Bu makale, Vakit gazetesinde 16 Şubat 2006 tarihinde yayınlanmıştır.