HZ. ENES'ten bir rivayet:
Fahri Kâinat birgün, hücrei saadetlerinden çıkıyorlardı, Ebû Zerr gidiyordu ordan, 'Zur hibben tez dut hubben' denilen sahabi. Bir ara öyle diyordu Peygamber Efendimiz; ' az az ziyaret et, sevgin çoğalsın'.
ALLAH RESULU ellerinden tutuyordu birgün EBÛ ZERR'in,
-Ya Ebâ Zerr, önünde gayet sarp bir yokuş var, oradan yükü hafif olandan başkası geçemez diyordu.
EBÛ ZERR diyordu ki;
-EY ALLAH'IN RESULÛ, ben yükü hafif olanlardan mıyım?
-Evinde bugün yiyeceğin var mı?
-Var YA RESULALLAH.
-Yarınki yiyeceğin de var mıdır?
-Yok YA RESULALLAH.
-Eğer yarınki yiyeceğin de olsaydı, yükü ağır olanlardan sayılırdın.
Selâmınaleyküm.
Bizim bir haftalık, bir aylık, kimimizin bir yıllık yiyeceği var değil mi, o durumumuz var değil mi? Biz biraz zor geçeriz o yokuştan.
Fahri Kâinat birgün, hücrei saadetlerinden çıkıyorlardı, Ebû Zerr gidiyordu ordan, 'Zur hibben tez dut hubben' denilen sahabi. Bir ara öyle diyordu Peygamber Efendimiz; ' az az ziyaret et, sevgin çoğalsın'.
ALLAH RESULU ellerinden tutuyordu birgün EBÛ ZERR'in,
-Ya Ebâ Zerr, önünde gayet sarp bir yokuş var, oradan yükü hafif olandan başkası geçemez diyordu.
EBÛ ZERR diyordu ki;
-EY ALLAH'IN RESULÛ, ben yükü hafif olanlardan mıyım?
-Evinde bugün yiyeceğin var mı?
-Var YA RESULALLAH.
-Yarınki yiyeceğin de var mıdır?
-Yok YA RESULALLAH.
-Eğer yarınki yiyeceğin de olsaydı, yükü ağır olanlardan sayılırdın.
Selâmınaleyküm.
Bizim bir haftalık, bir aylık, kimimizin bir yıllık yiyeceği var değil mi, o durumumuz var değil mi? Biz biraz zor geçeriz o yokuştan.