yesilbeyaz
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Ağu 2006
- Mesajlar
- 334
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Kur'an'da Nahl suresinde yazılı mucizeyi bilimin 2006'da keşfettiğini
yazmıştım cumartesi günü..
Şimdi bilimin bulmadığı bir başka mucizeden söz edeceğim.. Daha doğrusu
Taner Arda edecek. Taner benim liseden arkadaşım..
Ben İstanbul'a, o İzmir'e taşınınca yollarımız ayrıldı.. Son yıllarda
Parkinson olduğunu duymuştum.. Ressam ve heykeltıraş birisi ve Parkinson..
Nasıl üzüldüm..
Mektup ondan geldi.. İnanılır gibi değildi anlattıkları..
İşte söz Taner'in.. Mektubu aynen sunuyorum.
Sevgili Hıncal,
Biliyorsun 1993'ten beri parkinson hastasıyım. Bu hastalığa karşı amansız
bir mücadele içindeyim. Devamlı doktor kontrolü dışında bitkilerle tedaviyi
de araştırıp uygulamaya, denemeye çalışıyorum *Asla* *bu* *hastalığa* *yenik
* *düşmeyi* *kabul* *etmedim* *etmeyeceğim* *de...*
Ellerimin ayaklarımın kasılıp titremesine rağmen heykel ve resim
çalışmalarıma devam ettim. *Parkinson* *hastalığına* *tutulduktan* *sonra* *
17* *sergi* *açtım* *8* *heykelim **müzeye* *kondu...* Yarışma kazandım...
Bunu, hastalandığı için hayata küsen, yaşamla ilişkisini kesen kader
arkadaşlarım için belirttim. Kadere küsmek yanlış.. Mücadele ederek
hastalığa rağmen hayata sarılıp sağlıklı kişiler gibi yaşamak gerek...
Bu hastalığa yakalanıp evine kapanan yaşamdan kopanlar var... Beni gören
aileleri onlara moral vermem için ricada bulunuyorlar, bu insanlık görevine
seve seve koşuyorum... Nasrettin Hoca'nın dediği gibi; ancak damdan düşen,
damdan düşmüşün halinden anlar... Sevgili Hıncal....Benim Parkinson
hastalarına müjdeli bir haberim var.. Dört aydan beri uyguluyorum;
kullandığım zaman titreme ve kasıntım çok azalıyor... Dört aydır
zehirlenmediğime göre zararlı etkisi de yok... Ancak: henüz Eczacılık
Fakültesi'ne gönderip "Fayda sağlayan madde nedir" tetkikini yaptırmadım.
Televizyonda ve gazetelerde çıkmıştı; pek çok kişi de öğrendi; *"Yaş* *bakla
* *sebzesi* *yemek* *parkinson* *hastalarını* *rahatlatıyor. "* Ancak
yoğurtla veya limonla yemeyeceksiniz. .. Zira protein dopamin'e yapışıp
etkisini azaltıyor. Dolayısıyla aldığınız tıbbi ilâç da tesir edemiyor...
Baklayı haşlayıp yiyerek (yanında proteinli bir gıdayı bir saat yememek
koşuluyla) olumlu sonuç aldım.
Ancak "bakla kış bitkisi" ve yılın her döneminde "taze bakla" bulmak mümkün
olmuyor. Kuru baklayı, hatta taze baklanın tohumunu denedim faydası yok...
Anladım ki; "faydalı olan şey", tohumu saran yeşil kabukta...
"Acaba bakla bitkisinin yeşil yaprakları da aynı etkiyi yapar mı" diye
düşündüm... Saksılara bakla ektim. Kısa zamanda filiz verdi...Yeşil
yapraklarını kesip her ilâç aldığımda çiğ olarak (roka yer gibi) yedim.
İnanılmaz yararını gördüm..
Evde her mevsim yetiştirilebiliyor. Tadı güzel, masrafsız ve etkili...Bu
buluşumu diğer kader arkadaşlarımla paylaşmak, onlara da duyurmak istedim.
Bu nedenle sana yazıyorum...
Sağlık ve mutluluklar dilerim.**
*Hıncal Uluç / Sabah - 15.11.2006*
yazmıştım cumartesi günü..
Şimdi bilimin bulmadığı bir başka mucizeden söz edeceğim.. Daha doğrusu
Taner Arda edecek. Taner benim liseden arkadaşım..
Ben İstanbul'a, o İzmir'e taşınınca yollarımız ayrıldı.. Son yıllarda
Parkinson olduğunu duymuştum.. Ressam ve heykeltıraş birisi ve Parkinson..
Nasıl üzüldüm..
Mektup ondan geldi.. İnanılır gibi değildi anlattıkları..
İşte söz Taner'in.. Mektubu aynen sunuyorum.
Sevgili Hıncal,
Biliyorsun 1993'ten beri parkinson hastasıyım. Bu hastalığa karşı amansız
bir mücadele içindeyim. Devamlı doktor kontrolü dışında bitkilerle tedaviyi
de araştırıp uygulamaya, denemeye çalışıyorum *Asla* *bu* *hastalığa* *yenik
* *düşmeyi* *kabul* *etmedim* *etmeyeceğim* *de...*
Ellerimin ayaklarımın kasılıp titremesine rağmen heykel ve resim
çalışmalarıma devam ettim. *Parkinson* *hastalığına* *tutulduktan* *sonra* *
17* *sergi* *açtım* *8* *heykelim **müzeye* *kondu...* Yarışma kazandım...
Bunu, hastalandığı için hayata küsen, yaşamla ilişkisini kesen kader
arkadaşlarım için belirttim. Kadere küsmek yanlış.. Mücadele ederek
hastalığa rağmen hayata sarılıp sağlıklı kişiler gibi yaşamak gerek...
Bu hastalığa yakalanıp evine kapanan yaşamdan kopanlar var... Beni gören
aileleri onlara moral vermem için ricada bulunuyorlar, bu insanlık görevine
seve seve koşuyorum... Nasrettin Hoca'nın dediği gibi; ancak damdan düşen,
damdan düşmüşün halinden anlar... Sevgili Hıncal....Benim Parkinson
hastalarına müjdeli bir haberim var.. Dört aydan beri uyguluyorum;
kullandığım zaman titreme ve kasıntım çok azalıyor... Dört aydır
zehirlenmediğime göre zararlı etkisi de yok... Ancak: henüz Eczacılık
Fakültesi'ne gönderip "Fayda sağlayan madde nedir" tetkikini yaptırmadım.
Televizyonda ve gazetelerde çıkmıştı; pek çok kişi de öğrendi; *"Yaş* *bakla
* *sebzesi* *yemek* *parkinson* *hastalarını* *rahatlatıyor. "* Ancak
yoğurtla veya limonla yemeyeceksiniz. .. Zira protein dopamin'e yapışıp
etkisini azaltıyor. Dolayısıyla aldığınız tıbbi ilâç da tesir edemiyor...
Baklayı haşlayıp yiyerek (yanında proteinli bir gıdayı bir saat yememek
koşuluyla) olumlu sonuç aldım.
Ancak "bakla kış bitkisi" ve yılın her döneminde "taze bakla" bulmak mümkün
olmuyor. Kuru baklayı, hatta taze baklanın tohumunu denedim faydası yok...
Anladım ki; "faydalı olan şey", tohumu saran yeşil kabukta...
"Acaba bakla bitkisinin yeşil yaprakları da aynı etkiyi yapar mı" diye
düşündüm... Saksılara bakla ektim. Kısa zamanda filiz verdi...Yeşil
yapraklarını kesip her ilâç aldığımda çiğ olarak (roka yer gibi) yedim.
İnanılmaz yararını gördüm..
Evde her mevsim yetiştirilebiliyor. Tadı güzel, masrafsız ve etkili...Bu
buluşumu diğer kader arkadaşlarımla paylaşmak, onlara da duyurmak istedim.
Bu nedenle sana yazıyorum...
Sağlık ve mutluluklar dilerim.**
*Hıncal Uluç / Sabah - 15.11.2006*