Azerbaycan_li
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 8 Ocak 2010
- Mesajlar
- 1,201
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
İmam Sanani bu konuda iki görüs olduğunu söylemektedir. Bunlardan ilki İmam Safi ve İmam Malik’in meshur görüsüdür ve bu iki İmam’a göre ölüye okunan Kur’an’ın sevabının ölüye ulasması söz konusu değildir.
İkinci görüs ise İmam Ahmed, cumhur ulema ve selef alimlerinin görüsüdür ki, ölüye okunan Kur’an’ın sevabı bu alimlerin görüsüne göre ölüye ulasır.
İmam Ebu Hanife sadaka da dahil olmak üzere her hayırlı amelin sevabının ölüye ulasacağını söyleyerek, kisinin 3 kere Ayete-l Kürsi okuyarak bu okuduğunun sevabını kabir ehline gönderebileceğini belirtir.
İmam Sanani bu görüsleri söyledikten sonra ölüye okunan Kur’an’ın sevabının ölüye yetiseceğine dair Kur’an, Sünnet ve icmadan deliller getirir.
İmam Sanani’nin bu konuda getirdiği delillerden bir tanesi Hasr Suresi’nin
10. ayetidir. Allah (Subhanehu ve Tealâ) söyle buyurur:
“Onlardan sonra gelenler derler ki: “Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeslerimizi bağısla, kalplerimizde inananlara karsı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok sefkatli, çok merhametlisin!” (59, Hasr/10)
Bu ayetten açıkça anlasılacağı üzere ölüler dirilerin dua ve istiğfarından istifade ederler. Yine sahih hadislerle sabittir ki, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) cenaze namazı kılarken “Allahım! Ona mağfiret et ve kusurlarını affeyle” diye dua etmistir.
Yine sünnet ile sabit olduğu üzere tutulan orucun sevabı ölülere ulasır. Bu da diğer amellerin de sevabının ölüye ulasabileceğine bir delildir. Dr. Zuhayli, İbn-i Teymiye ve İmam Nevevi’nin de ölülere okunan Kur’an’ın sevabının ölüye ulasacağı görüsünde olduğunu söyler.
Sonuç olarak dört mezhebin mutemed görüsüne göre dirilerin ölüler için okuduğu Kur’anın sevabı olara ulasır. Bu konuda genis bir bilgi için Dr. Vehbe
Zuhayli’nin “Fetava-i Muasıra” isimli eserine müracaat edebilirsiniz.
İkinci görüs ise İmam Ahmed, cumhur ulema ve selef alimlerinin görüsüdür ki, ölüye okunan Kur’an’ın sevabı bu alimlerin görüsüne göre ölüye ulasır.
İmam Ebu Hanife sadaka da dahil olmak üzere her hayırlı amelin sevabının ölüye ulasacağını söyleyerek, kisinin 3 kere Ayete-l Kürsi okuyarak bu okuduğunun sevabını kabir ehline gönderebileceğini belirtir.
İmam Sanani bu görüsleri söyledikten sonra ölüye okunan Kur’an’ın sevabının ölüye yetiseceğine dair Kur’an, Sünnet ve icmadan deliller getirir.
İmam Sanani’nin bu konuda getirdiği delillerden bir tanesi Hasr Suresi’nin
10. ayetidir. Allah (Subhanehu ve Tealâ) söyle buyurur:
“Onlardan sonra gelenler derler ki: “Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeslerimizi bağısla, kalplerimizde inananlara karsı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok sefkatli, çok merhametlisin!” (59, Hasr/10)
Bu ayetten açıkça anlasılacağı üzere ölüler dirilerin dua ve istiğfarından istifade ederler. Yine sahih hadislerle sabittir ki, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) cenaze namazı kılarken “Allahım! Ona mağfiret et ve kusurlarını affeyle” diye dua etmistir.
Yine sünnet ile sabit olduğu üzere tutulan orucun sevabı ölülere ulasır. Bu da diğer amellerin de sevabının ölüye ulasabileceğine bir delildir. Dr. Zuhayli, İbn-i Teymiye ve İmam Nevevi’nin de ölülere okunan Kur’an’ın sevabının ölüye ulasacağı görüsünde olduğunu söyler.
Sonuç olarak dört mezhebin mutemed görüsüne göre dirilerin ölüler için okuduğu Kur’anın sevabı olara ulasır. Bu konuda genis bir bilgi için Dr. Vehbe
Zuhayli’nin “Fetava-i Muasıra” isimli eserine müracaat edebilirsiniz.