Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ölümü Hatırlamak (1 Kullanıcı)

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

Ölümü Hatırlamak

26718699yd0.jpg


Besmele ile başlayalım söze,
Hamdü senalar Yüce Rabbimize.
Salat ve selam Peygamberimize,
Aline, Eshabına, hepimize.

Ölüm, tek kelime ve iki hece,
Her an gelebilir, gündüz ve gece!
Korkma! hatırlayınca gelivermez,
Ömrün tükenince ne yapsan gitmez.

Belki gençsin, güzelsin, neş'elisin,
Dopdolu hayat saçan bir çiçeksin.
Unutma ki! o, senin izindedir,
Ölüm meleği senin peşindedir.

Dopdolu hayatın sona erecek,
Nazik bedenin toprağa girecek.
Benim diyen yiğitler yerin altında,
Ölümü tattı Sultan Süleyman da.

Ünlü Lokman'lar, hekimler geldiler,
Her biri ölüme boyun eğdiler.
Nemrutlar, Firavun'lar da gittiler,
Bir, bir ecel şerbetini içtiler.

Kimse kalmıyor bu yalan Dünya'da,
En üst makamlarda oturanlar da.
Canlıların müşterek kaderidir bu!
Değişmeyen İlahî fermandır bu!

Ölümü yasaklayan kanunlar çıksa,
Bütün ülkeler bunu onaylasa,
Kanunlar, rejimler beş para etmez,
Azraîl'e karşı zorbalık sökmez.

Kim olursan ol, sen de öleceksin,
O karanlık mezara gireceksin.
Her gün minareden sala verilir,
Filan öldü diye haber verilir.

Bir gün de bizim salamız verilir,
Ahmet öldü diye haber verilir.
Gelin kardeşlerim tevbe edelim,
Yüce Mevla'ya ak yüzle gidelim.

Rabbim, yardım et, uyanalım artık!
Karanlık mezara yaklaştık artık!
Bir, bir gidiyor dost ve ahbaplar,
Hayal değil, birer gerçektir bunlar.

Bizim de kapanacak gözlerimiz,
Yıkılacak bütün hayallerimiz.
Dostlar ağlarken, düşmanlar gülecek,
Ama, herkesin başına gelecek.

Ecel şerbeti pek kolay içilmez,
Başına gelmeyen bir şeycik bilmez.
Kimilere zehirden acı gelir,
Kimilere baldan tatlı gelir.

Kimilere vuslat ve rahmet olur,
Kimilere firkat ve azap olur.
Herkes ektiğini biçer o anda,
Herkes yaptığını bulur o anda.

Ölüm döşeğine yattığın zaman,
Hayattan ümidin kestiğin zaman,
Sıkılırsın, terlersin, buram, buram,
Dersin, benim de geldi işte! sıram.

Dünya'nın son ışıkları sönerken,
Sayılı nefeslerin tükenirken,
Son defa Dünya'na bakarsın,
Ahh! ahh! diye yüreğini yakarsın.

Nedamet ateş seni yakacak,
Ciğerlerin su, su diye yanacak.
Mel'un şeytan imanına saldırır,
Melekler acıyıp Hak'ka yalvarır.

Son nefeste son bir imtihan olur,
Kazananlar ebedî mutlu olur.
Kalbinde var ise gerçek imanın,
Korkma! aldatamaz seni şeytanın.

Azraîl ta! uzaktan belirince,
Korkudan titrersin O'nu görünce!
Aklın gider, acı canına vurur,
O demde aşıklar cananı bulur.

Kazanıp kaybettiğin belli olur.
Yerin ya Cennet !, ya Cehennem ! olur.
Yardım et Allah'ım son nefesimde,
Seni zikredeyim her nefesimde.

Kulum de, yeter sana kul olayım,
Dilersen yolunda kurban olayım.
Azraîl alınca tatlı canımızı,
Solar yüzümüz, kurur kanımız.

Yıkıldı hayaller, bitti Dünya'mız,
Ahh! bu Dünya'da biz de aldanmışız.
Kim olursan ol, sonun bu olacak,
Değerli adın cenaze olacak.

Makamın, rütben geçersiz olacak,
Bütün varlığın ellere kalacak.
Alt çeneni bir mendille bağlarlar,
Yavruların baş uçunda ağlarlar.

Ya Rabbi sen bizlere Hz.Ömer'in “Allah’ım, bana senin yolunda şehitlik ve Resulünün beldesinde ölmemi nasib et” duasında ki gibi Şehitlik ve Resulünün beldesinde ölmeyi nasip eyle.
Amin.


deleterx2.gif



gif078tw8jw5.gif


Düşmanlarım bana ne yapabilir ki ?
Ben cennetimi yüreğimde taşıyorum, nereye gitsem o benimle gelir.
Hapsedilmem halvet, sürgün edilmem hicret, öldürülmem şehadettir.
Değil mi ki, göğsümde Allah'ın Kitabı ve Rasulü'nün sünneti vardır!
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Ölümü Hatırlamanın Kalbe Tesiri

Ölümü Hatırlamanın Kalbe Tesiri

Ölümü Hatırlamanın Kalbe Tesiri


Ölüm büyük bir işdir, büyük bir tehlikedir. insanlar bunu bilmezler, hatırlasalar da kalblerine fazla tesir etmez. Çünkü kalbleri dünya meşgalesi ile öyle dolmuşdur ki, kalblerinde bir şeye yer kalmamışdır. Bunun için de zikir ve tesbihden zevk almazlar.


Bunun çaresi, yalnız bir yere çekilmek, hiç değilse kalbini bir saat kadar dünya meşgalelerinden uzak tutmakdır.

Nitekim ıssız sahralarda dolaşan bir kimse, başkalarından kendisine bir yardım geleceğini düşünmez. Başının çaresine bakar.


Ölümü hatırlamak üç şekilde olur.

Birincisi, dünya ile meşgul olan gafilin hatırlamasıdır. Ölümü hatırlar fakat kendisini dünya arzularından alacak diye onu sevmez.

Bunun için ölümü kötüler ve "bu kötü iş başımıza gelecek, yazık ki bu dünya ve güzellikler böyle kalacaktır" der. Ölümü bu şekilde hatırlaması kendisini Allah-u Teâlâ'dan uzaklaştırır. Fakat dünya kendisine sıkıntılı gelir. Ve dünyadan nefret ederse aklını kullanırsa faydasını görür.

İkincisi, tevbe edenlerin ölümü hatırlamasıdır. Daha çok korkmak için ölümü hatırlar Tevbesini bozmaz ve geçmişte kaçırmış olduğu fırsatları telafi eder. Çok şükür etmeye gayretli olur. Bunun sevabı büyüktür. Tevbe eden kimse ölümü kötü görmez. Erken ölmeyi de sevmez. Çünkü hazırlık yapmadan gitmek istemez.

Üçüncüsü, âriflerin ölümü hatırlamasıdır. Onların hatırlaması vadedildiği üzere öldükten sonra Allahü Teâlâ'ya kavuşmak içindir. Seven sevdiğinin va'dini sözünü unutmaz. Daima onu gözetir. Hatta seve seve ölmek ister. Nitekim Huzeyfe (ra) ölürken "Ya Rabbi! Fakirliği zenginlikten, hastalığı sıhhatten, ölümü yaşamaktan çok sevdiğimi biliyorsun. Ölümümü kolay eyle ki, seni görmekle rahat edeyim."

Bu derecelerin ötesinde bundan daha büyük derece vardır. O Allahu Teâlâ'nın hükmünü hepsinden çok sever. Kendi tasarruf ve arzularına kıymet vermez. Rıza ve teslim makamına ulaşmıştır. Bu, ölümü hatırladığı fakat ondan korkmadığı, hatta ölüme hiç aldırmadığı zaman olur. Çünkü bu dünyada kendisi onun müşahedesindedir. Kalbi her an onu zikretmektedir. Ölüm ve hayat onun için birdir. Çünkü her nerede olursa olsun, Allahu Teâlâ'nın zikrine ve sevgisine dalmıştır.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Bil ki, cenazeler basiret sahipleri için bir ibret vesilesidir.

Cenazelerde gaflet sahipleri için bir uyarı ve öğüt vardır, ne var ki gafil kimselerin cenazeleri görmeleri ancak kalplerinin katılığını artırır. Çünkü onlar sürekli başkalarının cenazesinde bulunacaklarını ve hep kendilerinin dışındaki kimselerin cenazelerini göreceklerini düşünürler; bir gün kendilerinin de bu şekilde omuzlarda taşınacağını hiç hesaba katmazlar.

Belki de yakın bir tarihte öleceklerini hesap etmezler.
Düşünmezler ki, taşımakta oldukları cenaze de aynen kendileri gibi düşünüyor, uzun uzun emeller kuruyordu; fakat bütün hesapları boşa çıktı, zamanı tükendi., işi bitti.

İnsan bir cenaze gördüğü zaman taşınan kişinin kendisi olduğunu düşünmeli, ya da en kısa zamanda yarın veya öbür gün kendisinin de öleceğini düşünmelidir.

Ebû Hüreyre (r.a) bir cenaze gördüğünde, “Gidin, gidin zaten bizler de ardınızdan geliyoruz” derdi.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü Kıymetli kardeşim..
Mevcudatın, kaçınılmaz mukadderatı olan ölüme dair bizlerin hiç unutmaması gereken dizeler, paylaşımlar.. Onu vuslat kılmak da bizlerin elinde, ebedi kaybediş kılmak da.. Rahman c.c her anımızda ona hazırlıklı eylesin bizleri.. Dünya ile avunanlardan değil, ahireti tefekkürle ''dirilenlerden'' olmaya muvaffak kılsın..
Değerli emeklerinize sağlık olsun kardeşim.. Tesirli ve ibretlik olsun inşallah..Allah c.c razı olsun, ecrinizi en hayırlısıyla lütfetsin..Amin.
Rabbimize emanet olunuz.. Selam ve baki Dua ile.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü Kıymetli kardeşim..
Mevcudatın, kaçınılmaz mukadderatı olan ölüme dair bizlerin hiç unutmaması gereken dizeler, paylaşımlar.. Onu vuslat kılmak da bizlerin elinde, ebedi kaybediş kılmak da.. Rahman c.c her anımızda ona hazırlıklı eylesin bizleri.. Dünya ile avunanlardan değil, ahireti tefekkürle ''dirilenlerden'' olmaya muvaffak kılsın..Değerli emeklerinize sağlık olsun kardeşim.. Tesirli ve ibretlik olsun inşallah..Allah c.c razı olsun, ecrinizi en hayırlısıyla lütfetsin..Amin.
Rabbimize emanet olunuz.. Selam ve baki Dua ile.




Ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berakatüh.
Amin kardeşim, Allah razı olsun, çok sağolun,
Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisimi biz onu her yerde bekleyelim
Allah’a emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın kıymetli kardeşim.

 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Bir kimse mümin inceliğine sahip değilse, kendisini dört bir yandan kuşatan ölümü hissetmez. Ölümün soluğunu ensesinde hissedene kadar öleceğine ihtimal vermez.
Peygamber Efendimiz ne güzel buyurmuştur:
İnsan ihtiyarlasa bile, içindeki mal biriktirme ve yaşama hırsları hep genç kalır.
Bu yüzden dünyaya ve dünyalığa gözü doymaz.
İki dere dolusu altını olsa, bir üçüncüsünü ister.
İşte insanoğlu, bu açgözlülük yüzünden, ölümün ayak seslerini duymaz.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Ölümlüyüm, Ölümlüsün, Ölümlü, Ölümlüyüz, Ölümlüsünüz, Ölümlüler.

İnsanın inanası gelmiyor ancak bir gün toprak olacağız. Dar ve karanlık kabre gireceğiz.
Günler su gibi akıp gidiyor, bir gün bir de bakacağız ki; son nefesimiz gelip çatmış. İnşallah son nefes bizim kurtuluşumuz olur. Mümin olan kişi bu dünyada bir çok zorluklarla karşı karşıya geliyor. Olaylar yaşadıkça kendi hatalarını, günahlarını fark ediyor ve tevbe ediyor. Mümin her tevbe edişte Allah’a biraz daha yaklaşıyor. Öyle oluyor ki kendi ölüm gününü bir düğün günü gibi algılamaya başlıyor. Yani hayat insanı bazen bu kadar yorabiliyor.

Ölüm mümin için Allah’a kavuşmak için üzerinden geçilmesi gereken bir köprü gibi. Önemli olan bu köprüden iman ile göçebilmek. Dosdoğru olmak için Allah’ın takva ehli kulları ile bir beraber olmamız gerekli.

Şeytan aleyhillane son nefeste de bizi rahat bırakmayacak, elindeki bir bardak irini su gibi gösterip o hararetli anımızda “Bana imanını ver sana bu suyu vereyim” diyecekmiş. Dünyada yaşarken bir insan–ı kamile gönül bağlayan, onun yardımları ile nefsini terbiyeye gayret sarf edenler o son nefes anında kendisine uyulan kamil insanı yanlarında bulacaklarmış. O nur yüzü görmenin verdiği ferahlıkla şeytanın iğvasından kurtulup iman ile son nefeslerini vereceklermiş.

Ölüm ötesi hakkında bize haber verilenler ölümü bizlere güzel göstermeye yetiyor da artıyor. İman edenler ve salih amel işleyenler, takva ehli olanlar cennetle müjdeleniyor. Bu nedenle bazı zamanlar var ki mümin kendini cennete çok yakın hissediyor. Allah–ü Teala kulunun zannı üzere olduğunu belirtiyor, o zaman bizler hep iyi zanlarda bulunalım, Allah’ın (cc) bizleri affedeceğini, Gafur ve Rahim olduğunu, Gaffar–ul Zünub, Settar–ul Uyub olduğunu düşünelim. Ahretimiz hakkında hep güzellikler hayal edelim.

Allah cümlemize güzel günler göstersin, baş esenliği ve gönül şenliği versin.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt