bi gözünüzün önüne getirin........
Bir vakt gelir, elinizi oynatmaya çalırsınız ama eliniz istediğiniz yere gitmez, konuşup birinin size bir şey getirmesini isteyeceksinizdir; ama konuşamazsınız. Felç olduğunu düşünebilirsiniz. Ama felç değilsinizdir, neler olduğunu anlamak istersiniz, koşmak ölmediğinizi haykırmak istersiniz ama olmaz, vakt çok geçtir.
Yakınlarınız gelir yanınıza, sizle konuşmak isterler ama sizden cevap yoktur. Oranızdan buranızdan çekiştirirler sizi, belki kalkar diye, ama sizden gene ses yoktur, ve onlarda anlar artık...
Daha sonra sizi alırlar buz gibi bir mermerin üstüne koyarlar, mermerin soğuk olduğunu söylersiniz ama sizi duyan yoktur, sizi yıkayan kişinin canı nasıl isterse veya bilgisi nasıl ise ona göre sizi yıkar, ister soğuk suyla yıkar isterse kaynar suyla yıkar, canınız yanar bağırırsınız ama sesinizi duyuramazsınız, pamukları koyar ve kefenler.
Sonra sizi evinize getirirler başucunuzda kuran okunursa ne âlâ yakınlarınızdan kuran okumayı bilen varsa okur, ammaaa ya yakınlarınızdan hiç kimse kuran okumayı bilmiyorsa... Veyahut da sizi evinizi getirmezler, hemen musalla taşına, yanınızdan geçenlerden kimisi iyiydi der, kimiside öldü de kurtulduk der, haykırırsınız ama sesinizi duyan olmaz...
Namazın kılınır, kaldırırlar sizi omuzlara. son yolculuk başlamıştır. Yolda giderken; ah be az mı gezdiydim şu sokaklarda, az mı kumar oynadım bu kahvehanede, az mı maç baktık arkadaşlarla, bak işte o, gençlik aşkın, az mı koşturdun peşinde, biraz ilerde internet cafe : ulen ben burdan hiç çıkmadım bee dersin, ilerleme devam eder, ve düğün salonu, buraya da pek de hayrlı olmayan amaçlar için ge de çok gelirdik diye düşünürsün.
Mezarlığa gelindi, seni sağ omzunun üstüne, koydular mezara, hoca telkin vermeye başladı, ve onlarda bırakıp gitti... Bundan sonra sorgu melekleri geldiler, sualleri sordular, cevap verebilirsen iyi ama cevap veremezsen göğsüne öyle şiddetli vuruyorlar ki, (biz insanlar o sesi duyamayız) eğer mahlukat o sesi duyacak olsa herkesin kulakları sağır olur. Cevabları Doğru verirsen sana iyi muamele edecek olan melekler geliyor, cevabları veremezsen sana eza ve cefa gösterecek melekler geliyor. Ve tekrar diriltilinceye kadar o şekilde kalıyorsun.
Tabi bu arada toprağın içinde olduğun için bazı mahlukatlar gelip gözünü, kulağını, elini ayağını yiyorlar...
Ama ALLAH'a onun istediği gibi kul olursan hiçbirşey olmaz.
Bir vakt gelir, elinizi oynatmaya çalırsınız ama eliniz istediğiniz yere gitmez, konuşup birinin size bir şey getirmesini isteyeceksinizdir; ama konuşamazsınız. Felç olduğunu düşünebilirsiniz. Ama felç değilsinizdir, neler olduğunu anlamak istersiniz, koşmak ölmediğinizi haykırmak istersiniz ama olmaz, vakt çok geçtir.
Yakınlarınız gelir yanınıza, sizle konuşmak isterler ama sizden cevap yoktur. Oranızdan buranızdan çekiştirirler sizi, belki kalkar diye, ama sizden gene ses yoktur, ve onlarda anlar artık...
Daha sonra sizi alırlar buz gibi bir mermerin üstüne koyarlar, mermerin soğuk olduğunu söylersiniz ama sizi duyan yoktur, sizi yıkayan kişinin canı nasıl isterse veya bilgisi nasıl ise ona göre sizi yıkar, ister soğuk suyla yıkar isterse kaynar suyla yıkar, canınız yanar bağırırsınız ama sesinizi duyuramazsınız, pamukları koyar ve kefenler.
Sonra sizi evinize getirirler başucunuzda kuran okunursa ne âlâ yakınlarınızdan kuran okumayı bilen varsa okur, ammaaa ya yakınlarınızdan hiç kimse kuran okumayı bilmiyorsa... Veyahut da sizi evinizi getirmezler, hemen musalla taşına, yanınızdan geçenlerden kimisi iyiydi der, kimiside öldü de kurtulduk der, haykırırsınız ama sesinizi duyan olmaz...
Namazın kılınır, kaldırırlar sizi omuzlara. son yolculuk başlamıştır. Yolda giderken; ah be az mı gezdiydim şu sokaklarda, az mı kumar oynadım bu kahvehanede, az mı maç baktık arkadaşlarla, bak işte o, gençlik aşkın, az mı koşturdun peşinde, biraz ilerde internet cafe : ulen ben burdan hiç çıkmadım bee dersin, ilerleme devam eder, ve düğün salonu, buraya da pek de hayrlı olmayan amaçlar için ge de çok gelirdik diye düşünürsün.
Mezarlığa gelindi, seni sağ omzunun üstüne, koydular mezara, hoca telkin vermeye başladı, ve onlarda bırakıp gitti... Bundan sonra sorgu melekleri geldiler, sualleri sordular, cevap verebilirsen iyi ama cevap veremezsen göğsüne öyle şiddetli vuruyorlar ki, (biz insanlar o sesi duyamayız) eğer mahlukat o sesi duyacak olsa herkesin kulakları sağır olur. Cevabları Doğru verirsen sana iyi muamele edecek olan melekler geliyor, cevabları veremezsen sana eza ve cefa gösterecek melekler geliyor. Ve tekrar diriltilinceye kadar o şekilde kalıyorsun.
Tabi bu arada toprağın içinde olduğun için bazı mahlukatlar gelip gözünü, kulağını, elini ayağını yiyorlar...
Ama ALLAH'a onun istediği gibi kul olursan hiçbirşey olmaz.