RE: << ÖLÜM GELMEDEN !!! <<
Beni Tabutuma Koydular...
Küçüklügümden beri dar yerlerden SIKILIR ve buralardan adeta feryat ederek kaçardim. Daha sonra bunun bir hastalik oldugunu anlamis fakat bu illeten bir türlü kurtulamamistim. Halbuki o dar mekanlara simdi ister istemez girecektim. Beni sarip sarmalamislar ve uzunca bir tabuta yerlestirmislerdi. Çevremde dolasanlarin seslerini gayet iyi duyuyor ve gözlerim kapali olmasina ragmen, her nasilsa onlari görüyordum. "Genç yasta öldü, zavalli; halbuki yapacak ne kadar çok isi vardi" diye konusuyorlardi. Gerçekten bir çok isim yarim kalmisti. Mesela ogluma iyi bir is kuramamis, araba ile televizyon taksitlerini henüz bitirememistim. Büyük bir firma kurup dostlarima o firma da toplamak ta artik hayal olmustu. Kis çok yakin oldugu halde odun kömür isini haledememis ve çatinin akan yerlerini aktaramamistim. Birden kulaklarimi çinlatan bir sesle irkildim. Sanki mikrofon ile söylenen bu ses beynimin en ücra köselerinde yankilaniyor ve "geçti artik, geçti" diyordu. Içimden keske geçmemis olsa diyordum. Nereden basima gelmisti bu kaza bilmem ki? Halbuki nekedar iyi araba kulanirdim. Olup bitenleri anlamaya çalisirken, dostlarimin çevremi sardigini üzerimi örtmek için tabutumun kapagini kaldirdiklarini farkettim. Avazim çikti kadar bagirmak ve çirpinmak istedigim halde, ne kipirdaya biliyor ne de bir ses çikarabiliyordum. Biraz sonra koyu bir karanlik içinde kalmis ve gözlerimi tabutun tahtalari arasinda sizan isiga çevirmistim. Dehset içinde "AMAN ALLAH'IM" dedim ne olacak simdi halim? Biraz sonra omuzlara kaldirilmis ve sallana sallana götürülüyordum.
Disarida ki sezlerden yagmur yagdigi belli oluyor ve su damlalarini sesi tabutumun gicirtisina karisiyordu. Cenaze Namazi için camiye gidiyor olmaliydik. Cami deyince hatirima gelmisti. Çok yakinimizda olmasina ragmen nedense birtürlü elim deyip de gidememistim. Ama 50 yasina gelince namaza baslayacak ve herkesin sikayet ettigi kötü aliskanliklarimi terk edecektim. Ah su kaza olmasaydi ileride ne iyi insan olacaktim.
Daha önce duydugum ses "Geçti artik geçti" diye tekrarladi. Biraz sonra namazim kilinmis ve imam efendi meftanin nasil bir insan oldugunu sordugunda ben cemaatin arasinda 8-10 kisinin bu soruya cevap vermedigini gayet iyi biliyordum. Evet bu insanlarin haklarini yedigimi biliyordum. Fakat bu kaza olmasaydi onlarin gönlünü alacak ve yaptigim hatalari telafî edecektim. Camide ki isimiz bitikden sonra tekrar omuzlara kaldirilmistim. Tabutun egik bir sekilde tasinmasindan mezare giden yokusu tirmandigimizi anliyordum. Siddetli yagan yagmurda çatlaklardan içere girerek kefenimi yer yer islatigini farkindayim. Bazi konusmalari duyuyordum. Dostlarimin bir kismi piyasadaki durgunlukdan bahsediyor, bir kismi ise geçen aksam televizyon da oynayan kovboy filmi methediyordu. Tabutumu tasiyiyan bir digeri ise digerine söyle diyordu:"Tam ölecek günü buldu rahmetli, sirilSIKlam olduk birader", duyduklarim galiba yanlis olmaliydi, yoksa bunlar uykularimi onlar için feda ettigim dostlarim degilmiydi? Yolculugum bir müddet sonra bitmis ve tabutum yere indirilmisti. Kapak tekrar açildi ve gücsüz vücudumu kucaklayan birkaç kol beni dibinde su birikmis olan bir çukura dogru indirdi. ("AMAN ALLAH'IM" Bu kabir degilmiydi? O ana kadar buraya girecegimi neden düsünmemistim?) Sessiz feryadimi kimse duymuyor ve dostlarim, kalin tahtalar ile üstümü kapatmak için adeta bir birleriyle yarisiyorlardi. Tekrar zifiri karanlikda kalmis ve bütün zerrelerim ile dua etmeye baslamistim.
... Ya Rabbim birkere firsat daha yokmu, senin istedigin gibi bir kul olayim. Daha önce duydugum söz tekrarliyordu: "Geçti artik geçti" Vücüdumu örten tahtalarin üzerine kürekle atilan topraklarin çikardigi ses gök gürültüsünü andiriyor, bütün benligimi sariyordu. Son bir gayret ile yerimden firlayarak gözlerimi açtim. Odamdaki rahat yatagimda yatiyor fakat korkunç bir kabûs görüyordum. Bitisik dairede oturan doktor arkadasim bas ucumda oturuyor ve "Geçti artik geçti" diye tekrarliyordu. Kendimi toparlamaya çalisarak YARABBI sana bütün zerrelerim adedince sükürler olsun. Iyi bir kul olamak için ya firsat vermeseydin. Pencereyi açipda baktigimda yanimizdaki cami adeta "Geç kalma gel" diye sesleniyordu...
- "Kapilma bu dünyanin bir anlik hevesine. Hepsi verilse ayrilacaksin yine"
- "Hayat bir uykudur ölünce uyanir insan. Sen erken davran ölmeden önce uyan...."
BİR TANE DE BEN YAZAYIM DEDİM SİYAH BEYAZ YAZINIZDAN ÇOK ETKİLENDİM neyse ki arada hatırlatmalar yapılıyor S.A
Beni Tabutuma Koydular...
Küçüklügümden beri dar yerlerden SIKILIR ve buralardan adeta feryat ederek kaçardim. Daha sonra bunun bir hastalik oldugunu anlamis fakat bu illeten bir türlü kurtulamamistim. Halbuki o dar mekanlara simdi ister istemez girecektim. Beni sarip sarmalamislar ve uzunca bir tabuta yerlestirmislerdi. Çevremde dolasanlarin seslerini gayet iyi duyuyor ve gözlerim kapali olmasina ragmen, her nasilsa onlari görüyordum. "Genç yasta öldü, zavalli; halbuki yapacak ne kadar çok isi vardi" diye konusuyorlardi. Gerçekten bir çok isim yarim kalmisti. Mesela ogluma iyi bir is kuramamis, araba ile televizyon taksitlerini henüz bitirememistim. Büyük bir firma kurup dostlarima o firma da toplamak ta artik hayal olmustu. Kis çok yakin oldugu halde odun kömür isini haledememis ve çatinin akan yerlerini aktaramamistim. Birden kulaklarimi çinlatan bir sesle irkildim. Sanki mikrofon ile söylenen bu ses beynimin en ücra köselerinde yankilaniyor ve "geçti artik, geçti" diyordu. Içimden keske geçmemis olsa diyordum. Nereden basima gelmisti bu kaza bilmem ki? Halbuki nekedar iyi araba kulanirdim. Olup bitenleri anlamaya çalisirken, dostlarimin çevremi sardigini üzerimi örtmek için tabutumun kapagini kaldirdiklarini farkettim. Avazim çikti kadar bagirmak ve çirpinmak istedigim halde, ne kipirdaya biliyor ne de bir ses çikarabiliyordum. Biraz sonra koyu bir karanlik içinde kalmis ve gözlerimi tabutun tahtalari arasinda sizan isiga çevirmistim. Dehset içinde "AMAN ALLAH'IM" dedim ne olacak simdi halim? Biraz sonra omuzlara kaldirilmis ve sallana sallana götürülüyordum.
Disarida ki sezlerden yagmur yagdigi belli oluyor ve su damlalarini sesi tabutumun gicirtisina karisiyordu. Cenaze Namazi için camiye gidiyor olmaliydik. Cami deyince hatirima gelmisti. Çok yakinimizda olmasina ragmen nedense birtürlü elim deyip de gidememistim. Ama 50 yasina gelince namaza baslayacak ve herkesin sikayet ettigi kötü aliskanliklarimi terk edecektim. Ah su kaza olmasaydi ileride ne iyi insan olacaktim.
Daha önce duydugum ses "Geçti artik geçti" diye tekrarladi. Biraz sonra namazim kilinmis ve imam efendi meftanin nasil bir insan oldugunu sordugunda ben cemaatin arasinda 8-10 kisinin bu soruya cevap vermedigini gayet iyi biliyordum. Evet bu insanlarin haklarini yedigimi biliyordum. Fakat bu kaza olmasaydi onlarin gönlünü alacak ve yaptigim hatalari telafî edecektim. Camide ki isimiz bitikden sonra tekrar omuzlara kaldirilmistim. Tabutun egik bir sekilde tasinmasindan mezare giden yokusu tirmandigimizi anliyordum. Siddetli yagan yagmurda çatlaklardan içere girerek kefenimi yer yer islatigini farkindayim. Bazi konusmalari duyuyordum. Dostlarimin bir kismi piyasadaki durgunlukdan bahsediyor, bir kismi ise geçen aksam televizyon da oynayan kovboy filmi methediyordu. Tabutumu tasiyiyan bir digeri ise digerine söyle diyordu:"Tam ölecek günü buldu rahmetli, sirilSIKlam olduk birader", duyduklarim galiba yanlis olmaliydi, yoksa bunlar uykularimi onlar için feda ettigim dostlarim degilmiydi? Yolculugum bir müddet sonra bitmis ve tabutum yere indirilmisti. Kapak tekrar açildi ve gücsüz vücudumu kucaklayan birkaç kol beni dibinde su birikmis olan bir çukura dogru indirdi. ("AMAN ALLAH'IM" Bu kabir degilmiydi? O ana kadar buraya girecegimi neden düsünmemistim?) Sessiz feryadimi kimse duymuyor ve dostlarim, kalin tahtalar ile üstümü kapatmak için adeta bir birleriyle yarisiyorlardi. Tekrar zifiri karanlikda kalmis ve bütün zerrelerim ile dua etmeye baslamistim.
... Ya Rabbim birkere firsat daha yokmu, senin istedigin gibi bir kul olayim. Daha önce duydugum söz tekrarliyordu: "Geçti artik geçti" Vücüdumu örten tahtalarin üzerine kürekle atilan topraklarin çikardigi ses gök gürültüsünü andiriyor, bütün benligimi sariyordu. Son bir gayret ile yerimden firlayarak gözlerimi açtim. Odamdaki rahat yatagimda yatiyor fakat korkunç bir kabûs görüyordum. Bitisik dairede oturan doktor arkadasim bas ucumda oturuyor ve "Geçti artik geçti" diye tekrarliyordu. Kendimi toparlamaya çalisarak YARABBI sana bütün zerrelerim adedince sükürler olsun. Iyi bir kul olamak için ya firsat vermeseydin. Pencereyi açipda baktigimda yanimizdaki cami adeta "Geç kalma gel" diye sesleniyordu...
- "Kapilma bu dünyanin bir anlik hevesine. Hepsi verilse ayrilacaksin yine"
- "Hayat bir uykudur ölünce uyanir insan. Sen erken davran ölmeden önce uyan...."
BİR TANE DE BEN YAZAYIM DEDİM SİYAH BEYAZ YAZINIZDAN ÇOK ETKİLENDİM neyse ki arada hatırlatmalar yapılıyor S.A