Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ölülere Yasin Suresi Okunur mu? (1 Kullanıcı)

Rüyam3

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
KUR'AN'DAKİ MUCİZE: YASİN SURESİ, 70. AYET

Yüce Allah'ın kullarına en büyük lütuflarından biri olan Kur'an'ı; mezarlık kitabı haline dönüştüren zihniyete, yaptıklarının yanlış olduğunu gösteren en önemli delil Yasin Suresi 70. ayette bulunmaktadır. Yüce Allah; bu ayette Kur'an'ın iniş sebeplerinden birisinin, "diri" olanın uyarılması olduğunu belirtmektedir. Bu ifadenin, ölüler için en çok okunan sure olan Yasin Suresi'nde bulunması da dikkat etmemiz gereken mucizevi bir durumdur. Biricik Rabbimiz; bize Kur'an'ı göndermiş ki, onu anlayarak okuyalım, hayatımızı ondaki bilgilere göre şekillendirelim, içeriğinde bulunan lütufları özümseyelim ve daha nice faydalarından yararlanalım diye. Ama bazılarımız bütün bunları bir kenara bırakıp; Kur'an'ı, ne anlama geldiğini hiç bilmeden, tekrar tekrar okuyarak bir ömür geçirmektedirler. İnsan hiç merak etmez mi; bu kadar çok okuduğum, beni yaratan Yüce Rabbimin indirdiği bu kitapta ne yazar, bu okuduklarım ne gibi bir mana içerir? Hayret edilecek derecede vahim bir durum! Bir televizyon programında dinlediğim güzel bir benzetmeyi sizlerle paylaşmak isterim (Teşbihte hata aranmaz!): Kur'an'ı anlamadan okumak ve dinlemek şırıl şırıl akan güzel bir derenin kenarında oturmaya benzer. Suyun sesi çok güzeldir, dinleyende olumlu etkiler meydana getirir; ama temizlenmek için derenin içine girip yıkanmak gerekmektedir. Yüce Allah'ın, kitabında bize sunduğu bütün nimetlerden yararlanacağız ama en önemlisi ne dediğini anlayacağız



"Alıntıdır"


Diri olanları uyarması ve inkarcıların üzerine sözün gerçekleşmesi içindir. 36 Yasin Suresi 70



Selamün Aleyküm

Bu zamana kadar "Yasin Suresi" ni ben genelde ölüler için okuyordum bugün arkadaşımdan böyle bir haber duydum ve şaşırdım aslı varmıdır? yokmudur? bilemem araştırıyorum sizlerlede paylaşmak istedim çünkü burada ölülerimiz için olsun şehit haberi aldığımız zaman olsun "Yasin Suresi" okuyorduk bilgisi olan kardeşlerimiz konu hakkında yazılarını sunmalarını Allah celle celalüh rızası için istiyorum.
 

Rüyam3

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
..........................................
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,266
Tepki puanı
3,644
Puanları
163
Yaş
47
Aleyküme selam hülyam.bana sorduğundan beri kafam karıştı.ben bunu duymuştum ama araştırmamıştım.hocama ulaşmaya çalışıyorum ama malesef sanırım şu an derste.
nette araştırdığıma göre ölülerin arkasından kesinlikle yasin okunmaz.ama ben araştırmaya devam ediyorum.
benim anlamadığım bir konuda şu;bu kadar ölmüş kardeşlerimizin arkasından yasin okuma konuları açıldı,bizde okuduk.ama bu kadar bilgili kardeşimiz çıkıpta bu bir gelenektir,bidattır demedi.
eğer gerçekten bidat ve gelenekse Allah bizi affetsin.peki ölmüşlerimiz için okunan 41.gün ve ölüm yıldönümünde mevlüt yapıyoruz.burada mevlüte gelen hocalar bunu bilmiyor mu?
neyse araştırmaya devam edicem.inşallah bu konuda bilgisi olan kardeşlerimiz de bizi aydınlatırlar.Allaha emanet olasın canım kardeşim.
 

Rüyam3

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ölmüşlerin arkasından Yasin suresini okumak Kur’an’a ve Kur’an merkezli Sünnete kesinlikle zıt olan çirkin bidatlerden bir tanesidir.
Bu bidat Asrı Saadette ve Hülefa-i Raşidin döneminde yoktu. Sonraki dönemlerde Emevi saltanatının Kur’an’a rağmenci davranışlarının sonucunda ortaya çıkan bidatlerdendir.
Bu bidatler, atalarından gelen malumatları kesin nasslarmış gibi kabul eden ve asla eleştiremeyen mukallit hocalar ve o hocalara tabi olan cahil kalabalıklar sebebiyle sürüp gitmektedir.
Şimdi bu konuda delillerimizi sıralayalım.
Kur’an-ı Kerim’de çeşitli hitaplar vardır. Bu hitapların tamamı dirileredir. O’nda Mü’minlere,kafirlere, müşriklere, münafıklara…vb hitaplar bulunmaktadır. Ama hiçbir zaman ölülere hitap yoktur. Çünkü o bir hidayet rehberidir. Ölülerin o rehberden faydalanma imkanları ortadan kalkmıştır. Hatta bidatçilerin ölülere okudukları Yasin suresinin 70. ayetinde bile “dirilerin uyarılması için” Kur’anın vahyedildiğinden bahsedilmiştir.
Ama bidatçiler ayeti görmezden gelip, atalarının izinden yürümek adına Kur’an’a rağmenci anlayışlarını ısrarla sürdürürler.
Gelenekçiler, İslam fıkhının kaynaklarını sayarken formalite icabı Kur’an-ı Kerimi en üste yazarlar. Ama iş uygulamaya geldiğinde O’nu diğer delillerin ispatı için içerisinden malzeme aranan bir konuma düşürürler. Maalesef olaylara objektif olarak bakamadıkları için içinde bulundukları hali de pek idrak edemezler.
Şimdi Allah’ın kitabında ölen kardeşlerimiz için ne yapabileceğimize bakalım. Haşr suresinin 10. ayetinde “…Rabbimiz!, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla…” buyrularak mü’minlere yapacakları açıklanmıştır. Yani ölmüş olanlara dua edeceğiz.
Bidatçiler uydurulmuş hadisleri ve atalarından nakledilen fasit kıyasları temize çıkartabilmek için “dua okumak Kur’an okumakla aynı şeydir” diye te’vil etmişlerdir.
Gelenekçiler İslam fıkhının kaynaklarını sayarken sıralamanın ikinci maddesine Sünneti koyarlar. Yukarıda da belirttiğimiz gibi maddenin ikinci sırasındaki sünnette sıralamaya formalite icabı yazılmış, iş uygulamaya gelindiğinde sünnetlerin yerini sünnete aykırı bidatler almışlardır. Bu konu bunu ispat etmek için en güzel örnektir.
Bilindiği gibi Asrı saadette Peygamberimizin ölmüş olan mü’minlere evde veya mezarlık da Kur’an okuma gibi bir sünneti yoktu. Bu konuda hiçbir alimin farklı bir yorumu olmamıştır. Sünnet düşmanı gelenekçilerin bile istemeseler de kabul etmek zorunda kaldıkları gerçek budur. Ne Hz Peygamber yaşıyorken sahabenin ölmüş olanlarına, ne de kendisi öldüğünde diğer sahabelerin O’na Yasin okuma gibi bir merasimi olmamıştır. Hatta hülefa-i raşidin döneminde de böyle bir uygulamanın olmadığı ortadadır. Allah’ın kitabını tebliğ ve tebyin eden Hz Muhammed’in ve O’nun izinde giden halifelerin yaygın uygulamasının ölene dua etmek olduğu ortadadır. Onların ölülerine asla Kur’an okumadıkları da ortada…
Ey Bidatçiler; başkalarına sünnet inkarcısı iftirasını atarken asıl siz sünnete karşı bidatler çıkartıp onları hafife alıyorsunuz. Sünnete karşı çıkarken kendinizi savunacak deliliniz var mı?
Sizi ve usulünüzü(ki ben buna usulsüzlük diyorum) çok iyi tanıdığım için delil diye vereceklerinizi de bura da aktarayım. Siz “Ölülerinize Yasin okuyunuz” hadisine inanarak yukarıdaki sünnete muhalefet ediyorsunuz. Yukarıda da açıkladık, Peygamberin ölülere Yasin okumadığı apaçık ortada… Yani bu sözü bir tanesi Peygamber adına uydurmuş, biz bunu metinden kolaylıkla anlayabiliyoruz.
Ne yazık ki Ebu Hanife’nin yolunda olduğunu sananlar, O’nun metin tenkidine dayalı sünnet anlayışının farkında değiller. Onlar Ebu Hanife adına fatura edilen rivayetleri koruma mücadelesi verirken, O’nun metoduna ihanet etmektedirler.
Ölülerinize Yasin okuyunuz hadisinin uydurma olduğunu klasik Hadisçi Elbani bile kitabında açıklamıştır.
Hadis münkati ve illetlidir.
Ölüye Yasin okunması konusunda sahih BİR TANE bile hadis yoktur.
İlgili hadisteki “Ölüleriniz” kelimesini Hanefiler dışındaki mezheplerden Şafiiler ölmek üzere olanlar diye açıklamıştır. Bu konuda Nevevi’nin görüşlerine bakılabilir. İbn-i Mace aynı hadisi “Ölmek üzere olan hastanın yanında konuşulacak şeyler ” babında açıklamıştır. Ahmet İbn-i hanbel’ de Ölmek üzere olanların yanında okunduğunda ruhun çıkması kolay olur…” vb şeklinde yorum getirmiştir.
Ama dikkat edin burda da açıklanan ölüye okuma değil, ölmek üzere olanlaradır. Hanefiler dışındaki üç mezhebin görüşlerine de baktığınızda ölülere Kur’an okunmayacağı açıkça görülecektir.
Kur’an, Kur’an merkezli Sünnet ve eski mezhep imamlarının çoğu ve yeni araştırmacıların tamamına yakını ölülere Kur’an okunmaması gerektiğinde ittifak etmişken, sizler Ebu Hanife’ye fatura edilen uydurulmuş bilgilerden yola çıkarak halen Kur’an ve Sünnete aykırı hareket etmeye devam edecek misiniz? Yoksa bu işi ulemalarımız çözdü, bin senedir kimse anlamadı da sen mi anladın türü demagojilerle insanları avutmaya ve uyutmaya devam edecek misiniz?
Mezhepçilik ve hizipçilikle oyaladığınız masum müslümanların yakasını bırakın… Bir taraftan Kur’an’ın zor anlaşılacağı yalanıyla onları O’nu anlamaktan alıkoyuyor, diğer taraftan da atalarınızdan gelen doğru-yanlış karışımı ayrıntılarla onları uğraştırıyorsunuz.
Bakın işte! Yaptığınız bidat; Kur’an’a, Kur’an merkezli sünnete zıt olduğu gibi, sizinde itibar ettiğiniz alimlerin görüşlerine de zıt…
Artık bırakın bidatlerle insanları aldatmayı… Siyonistler, emperyalistler…vb sözlerle islam düşmanlarını suçluyor, ama hiç kendi suçunuzu bertaraf edecek özeleştiri yapmıyorsunuz. Bu ümmetin acılar içerisinde kıvranmasında sizin hiçmi payınız yok?
Hizipçilik Kur’an’a aykırı değil mi? En’am suresinin 159. ayetinde hizipçilik yapanların yanlışlığı apaçık açıklanmışken, siz insanları hizipçiliğe(Kendi Cemaatınıza) davet ettiniz. Hatta Allah’ın ipine sarılın ayetini bile anlamının tam tersine cemaate sımsıkı sarılın şeklinde açıkladınız. Ve maalesef Allah’ın ayetini yaptığınız ilhadi yorumlarla çarpıttınız. Bunu da atalarınız mirasını kurtarmak ve temize çıkarmak için yaptınız.
Kur’an’daki Ehl-i Kitapla ilgili ayetlerdeki din alimlerinin düştükleri hatalardan Allah aşkına siz berimisiniz? Aynı konumda olduğunuzun farkında değil misiniz.
Bugüne kadar hep ilmi delille gelindiğinde ilme tabi oluruz diyordunuz. İşte size ilmi deliller, bakalım ilme mi yoksa mezhepçilik ve hizipçiliğe inatla devam ederek hevanıza mı tabi olacaksınız?
Ben Hz Peygamberin peygamberliğinin başladığı ilk dönemi açıklayan Hicr suresinin 94. ayetindeki gibi “Kulaklarını patlatırçasına anlat” ayetinin gereğini yaptım, umarım sizde “işittik, isyan ettik” diye ayette açıklanan kişilerin konumuna düşmez ve sözü dinleyip en güzeline tabi olan mü’minlerden olursunuz.
Ne mutlu Allah’ın kitabına tabi olanlara, Ne yazık BİLE BİLE PEYGAMBERİN SÜNNETİNİ TERKEDİP, ATALARININ YORUMLARINI HAKLI ÇIKARTMAK ADINA PEYGAMBER VE SAHABE ADINA FATURA EDİLMİŞ 1-2 UYDURMA RİVAYETE TABİ OLANLARA….



ÖLMÜŞ OLAN KİŞİLERE YASİN SURESİ OKUNUR MU? - KURAN MERKEZLİ:DİN,TEVHİD VE SÜNNET ANLAYIŞI - Blogcu

Alıntıdır
 

Rüyam3

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Aleyküme selam hülyam.bana sorduğundan beri kafam karıştı.ben bunu duymuştum ama araştırmamıştım.hocama ulaşmaya çalışıyorum ama malesef sanırım şu an derste.
nette araştırdığıma göre ölülerin arkasından kesinlikle yasin okunmaz.ama ben araştırmaya devam ediyorum.
benim anlamadığım bir konuda şu;bu kadar ölmüş kardeşlerimizin arkasından yasin okuma konuları açıldı,bizde okuduk.ama bu kadar bilgili kardeşimiz çıkıpta bu bir gelenektir,bidattır demedi.
eğer gerçekten bidat ve gelenekse Allah bizi affetsin.peki ölmüşlerimiz için okunan 41.gün ve ölüm yıldönümünde mevlüt yapıyoruz.burada mevlüte gelen hocalar bunu bilmiyor mu?
neyse araştırmaya devam edicem.inşallah bu konuda bilgisi olan kardeşlerimiz de bizi aydınlatırlar.Allaha emanet olasın canım kardeşim.


Selamün Aleyküm
Canım bende çok şaşırdım araştırıyorum Diyanete email atıcam Eyüp müftülüğünü arayıp sorucam gelen cevapları burayada yazarım konu ile ilgili olan kardeşlerimiz bizleri aydınlatır ne diyim yanlış yaptıysak eğer Rabbim affetsin bizleri...
 

Rüyam3

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
???????????????????????????????
 

ali

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Mar 2006
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
vahhabiler kimdir*

vahhabiler kimdir*

bu kişilere çok karşı olanlar var neden ben hanifi mezhebindenim bizde ölülere kuran okunurmuş şafilerde okunmazmış bu bir bidatse hangisine uyalım ölülerinize yasin okuyun hadisi gerçekten uydurma mı nerdeyse kime sorsam ölüye kuran okunur diyorlar.yardımcı olun
 

jackofan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2010
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Bu yönde konular okudukça öyle mutlu ve huzurlu oluyorum ki, bunu sadece Rabbimiz bilir.

Kabrin ardından Yasin Suresi'ni anlamını bilmeden okuyanlar önce şu meali okusunlar : http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=32&sid=36

Sonra da bir düşünün, kabirdeki kardeşimize "Sen elbette gönderilen resullerdensin." (Yasin-3) derseniz ne olur?

RAHMAN herkesi Kuran-ı Kerim'i anlayarak okuyanlardan eylesin. (Amin)
 

ishakyakup

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Tem 2007
Mesajlar
549
Tepki puanı
21
Puanları
18
Yaş
45
Konum
Gebze
Bu yönde konular okudukça öyle mutlu ve huzurlu oluyorum ki, bunu sadece Rabbimiz bilir.

Kabrin ardından Yasin Suresi'ni anlamını bilmeden okuyanlar önce şu meali okusunlar : http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=32&sid=36

Sonra da bir düşünün, kabirdeki kardeşimize "Sen elbette gönderilen resullerdensin." (Yasin-3) derseniz ne olur?

RAHMAN herkesi Kuran-ı Kerim'i anlayarak okuyanlardan eylesin. (Amin)

Ne olur.. ölüyü peygamber yeine koymuş, ve okuyan da kafirmi olur.? Ne olur....

Peki siz kur'anı anlıyor musunuz..? meal okuyarak kur'anı anladığınızı düşnmüyorsunuz değil mi..?
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Esselamu aleykum,

Değerli kardeşlerim Kur'anı kerim ALLAH TEALA nın varlığını ve birliğini bize bildirmekle görevli Rasulunun s.a.v en değerli mucizesi ve ayrıca emir ve yasakların içinde olduğu mukaddes bir kitaptır.

Bazı kardeşlerimiz Kur'an okuma mevzusunu hatta arapçasını okumak ama anlamamak mevzusunu abartıyorlar,önce bu konuyu çözelim sonra neden ölülere okunur onada bakalım inşaALLAH.
Diyelimki bu yazıyı okuyan herkes kendi kendini bir tartsın bu sözler karşılığında.
Namazın,orucun,zekatın,haccın,anne babaya itaatın,akrabaya yakınlığın,fakiri gözetmenin,düşküne yardım etmenin,hayırlı işleri yapmanın,şerden uzak durmanın,zinadan,faldan,uyuşturucu ve içkiden,kumardan ve haksız yere adam öldürmeden,yalandan,dolandan,gasptan,hırsızlıktan,küfürden,zalimlikten kaçmanın hükümlerini bana kim öğretti ?

Diyelimki hiç kuran okuyamıyoruz ama bu yukarıda yazılanların hayırlı olanlarını yapıyoruz şerli olanlarından kaçıyoruz,bu kardeşinize göre böyle olan kişiler işte Kur'anı hergün okuyup hatim etmektedirler,çünkü kur'anın içeriği yani ALLAH TEALA nın bizden istediği budur.
Buna göre hiç fıkıh bilmese bir insan hayatında bir ilmihal okumasa,bir bilenden eğitilmese ver eline hem arapça hem meal hemde tefsir kur'anı kerimi ömrü boyunca okusa hayatta ALLAH TEALA nın emrettiği gibi doğru düzgün yaşayamaz.
Herşey kuran okumakla kuranı anlamakla olmuyor,maksad kuranı yaşamaktır,yaşamasını bilmeyen insan kuran allameside olsa dili arapçada olsa boş...

Kur'an alemlere rahmet olarak gelen ALLAH Rasulunun s.a.v insanlara bunun yanı sıra tebliğ etmesi ile emrolunmuş bütün varlıklara bizzat okuması farz olan bir kelamdır,kelamların en şereflisi ALLAH TEALA nın kelamıdır,ayrıca Kur'ana boş gözle bakmamak lazımdır,bakınız hicret emri alan ALLAH Rasulu s.a.v yerine Hz.Ali (kv) yatırınca eline bir tutam toprak alıp (bazılarının ölülere okumaya kıyamadığı sureden) yasin suresi 9. ayeti kerimeyi okuyarak (9. Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.) oradan kimse görmeden hemen yanları sıra uzaklaştılar,ALLAH TEALA habibini birşey okumadanda uzaklaştırırdı ancak görünen oki,mevla teala biz aciz kullarına kuranı kerimin hayrını gösteriyor,faydalarını gösteriyor.

Bundan gayrı ölüye okunmaz diyenlere kestirme bir cevap vereceğim itiraz eden olursa daha detayına inerim.
Fıkıhta usul şöyledir.
Bir kişinin din hakkında ALLAH TEALA nın emirlerinden sorumlu yani mükellef olması için şu şartlar gereklidir.
1-Müslüman olacak 2-Akil baliğ olacak 3- Deli olmayacak 4- Hayız ve nifasdan kurtulmuş olmak 5- Diri olmak
Bu 5 şey sende mevcut ise sen mükellefsin ama 5 şeyden birisi varsa mükellefliğin yoktur,bunlardan ölü olmak-deli olmak-müslüman olmamak hepsi birbirinin aynısıdır,buna göre bir deli ile ölüyü kıyaslayalım kardeşler bakalım aşağıdaki hadis bize ne anlatıyor.

Harice ibni salt et-Temimi,amcasının kendisine şunu söylediğini rivayet etti:
Bir kabilenin yanından geçerken onlar bana:
- Zincire vurduğumuz bir delimiz vardır.Sen onu tedavi edemezmisin ? Duyduğumuza göre,sizin Peygamberiniz insanların yararına olan şeyler getirmiş,dedi.Bunun üzerine ben,üç gün orada kaldım ve günde iki defa o delinin üzerine Fatiha okudum.Üçüncü gün deli kendine geldi.Buna çok sevinen akrabaları bana yüz tane koyun verdiler,bende onları alıp götürdüm.Bunu Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm’a anlattığımda:
- Bazıları boş rukyeler karşılığında ücret alırlar.Sen ise gerçek bir rukye için ücret almışsın,dedi. (Beyhaki)

Bu olayı kuran okuyupta hastalığı iyileştirmek sonucunda ücret almanında caiz olduğu mevzusunda da delil olarak kullanabiliriz ancak iyileşmenin görülmesi şarttır,konumuz itibari ile deli olan yani ALLAH TEALA nın emir ve yasaklarından sorumlu olmayan bir nevi yaşayan ölüler gözü ilede bakılabilecek (mana bakımından) birisi üzerine Kur'anda ümmül kitap diye bilinen fatiha suresi okunuyor ve şifa ya sebep olduğu biliniyor,canım fatiha suresi kurandan da yasin veya diğer sureler kuran dan değilmidir,ne buyurmuştur ALLAH Rasulu s.a.v ''Bir kişi öldüğünde amel defteri kapanır,ancak arkasından bıraktığı hayırlı evlatları ve hayırlı işlerinden gelen sevaplar için müstesna...'' (Toplu mana yazdım) yani buyuruyor ki,hayırla yapılan herşey ölüye fayda verir.
Kur'an okumak hayırsız bir işmidir ki,adam bir evladını okutmuş hafız etmiş,sonra ölünce hafız oğlu arkasından yasin okumuş BİDAT EHLİ OLMUŞ...
Hayret ederim böyle düşünenlere,o bidat bu bidat,yağmur yağar başımıza şemsiye açmakta bidat,uçağa tirene binmeyi demiyorum zaten aman sakın çatal bıçak kullanmayın bidattir,bu kadarda abartmasak şu bidat olayını,birde ALLAH Rasulu yapmadı diye herşey bidat olmaz kardeşlerim.

Kur'anı kerim ALLAH TEALA nın mübarek kelamıdır,nasılki yağmurun yağmasını emretmesi bir kelma ise ve bu yağmur ile ölü toprağı diriltiyorsa,Kur'an kelamı ilede ölülerin günahlarını bağışlayıp kabirlerine rahmet yağdırır.

ALLAH aşkına Hazreti Peygamber ashabına ''Şu kabir de yatanlar şimdi kabir azabı görüyor...'' buyurup elindeki ağaç dallarını kabirlere dikip ''Bunlar kuruyuncaya kadar azapları haifleyecektir...'' diye buyuruyor,iki dal parçası azabın hafiflemesine sebeb oluyorda,ALLAH TEALA kelamı olan bir yasini şerif bidatmı oluyor.

Okumaya devam manasını bilsekte bilmesekte okumaya devam ancak hali vakti olanlarında arapça öğrenmesi ve öğretmesinide canı gönülden tavsiye ederim.

Baki selamlarım ve dualarımla...
 

jackofan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2010
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Aleykümselam,

ERZURUMLİ mesela bu değildi. Yani vefat eden bir yakınımız adına Kuran okumak elbette o'nun yararına da bizim yararımıza da olur. Burda ki mesele, Yasin Suresi'nin bir gelenek haline gelip her ölünün arkasından okunması. Yasin Suresi'nin bir kısmı bir kıssayı anlatır ve bazı emirlerden bahseder. Fatiha Suresi gibi dua içerse tamam dersin ama durum böyle olunca insanda doğal olarak böyle bir tepkiler veriyor.
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Aleykümselam,

ERZURUMLİ mesela bu değildi. Yani vefat eden bir yakınımız adına Kuran okumak elbette o'nun yararına da bizim yararımıza da olur. Burda ki mesele, Yasin Suresi'nin bir gelenek haline gelip her ölünün arkasından okunması. Yasin Suresi'nin bir kısmı bir kıssayı anlatır ve bazı emirlerden bahseder. Fatiha Suresi gibi dua içerse tamam dersin ama durum böyle olunca insanda doğal olarak böyle bir tepkiler veriyor.

Esselamu aleykum,

İsra suresi 82. Biz, Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır.

Kur'anı kerim içinden yasin suresi falanca hakkında filan kıssayı anlatıyor ölüye fayda vermez,filan sure geçmiş kavimleri anlatır yararsızdır diye bir şey yoktur kardeşim.
Her sure elbette mükemmeldir ve her sure faydalıdır hem ölüye hem diriye ancak yasin suresi hakkında hadisler ölüye okunması yönünde dir,başka bir siteden alıntı olarak geçmek zorundayım cuma vakit kısıtlı.

(Kabristana giren kimse, Yasin suresini okusa, o gün ölülerin azapları hafifler. Ölülerin sayısı kadar o kimseye sevap verilir.) [Etfâl-ül müslimin]

(Yasin okuyanın sıkıntısı gider.) [Deylemi]
(Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın günahları affedilir.) [İsfehani]
(Geceleyin Yasin okuyan kimse, affedilmiş olarak sabaha çıkar.) [Buhari]

(Allah rızası için Yasin okuyanın günahları affolur.) [İbni Sünni]
(Her gece, Yasin okumaya devam eden kimse, şehid olarak ölür.) [Taberani]

(Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’anın kalbi de Yasindir.) [Tirmizi]
(Bir defa Yasin okuyan, on defa Kur’an-ı kerimi okumuş sevabına kavuşur.) [Tirmizi]

Yasin suresinde, kıyamette olan şeyler, dünyanın geçici olduğu, Cennet nimetleri ve Cehennem azapları da bildirilmektedir. Anlayan hasta, yanında okununca, iman ile gitmeye sebep olan şeyleri işitmiş olur. İmam-ı Gazali buyuruyor ki:
(İmam-ı Ahmed bin Hanbel hazretleri, Cenab-ı Hakkın, (Anlayarak da anlamayarak da Kur’an-ı kerim okuyan, benim rızama kavuşur) buyurduğunu bildirmektedir.) [İhya]

Ölüler için de Yasin-i şerif okunması emredilmiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Yanında Yasin-i şerif okunan hasta, suya doymuş olarak vefât eder, doymuş olarak kabre girer) (Müslüman bir hasta yanında Yasin okunursa, Rıdvân ismindeki melek Cennet şerbeti getirir. O kimse, suya doymuş olarak ruhunu teslim eder. Doymuş olarak da kabre girer, suya ihtiyacı olmaz.) [S.Ebediyye]


Yani eğer bunları hadis değilde hadis yerine uydurmuşsa yazık etmiştir kenara.

Pekala sorulmazmı kardeşim madem ölülere falanca filanca sure okunmaz diyorsunuz,neden okunmaz diye? yada ölülerinize birşey okumayın diye bir rivayet varmı?
Ölüyede diriyede okunur,Bu konuyu uzatmayalım inşaALLAH.
 

jackofan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2010
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
İnşallah siz kendi yolunuza, biz de kendi yolumuza devam edelim kardeşim. Şüphesiz Allah bize yaptıklarımızı ilerde bildirecektir.
 

eyyyup

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Asıl siz nasıl bir zihniyetsiniz ki Yüce Allah'ımızın ölülerimize faydamız olamayacağını düşünüyorsunuz. Kur'an-ı Kerim in tek faydası ve muhatabı diriler (dirilere) midir? Bir sürü hadis varken nasıl utanmadan ''Bu konuda hiçbir sahih hadis yoktur'' dersiniz. Ne yani ölünce işimiz bitiyor mu? Niye o zaman hayırlı eş seçmek, hayırlı evlat yetiştirmek babaya farzdır. Bu hayırlı evlat ibadet haricinde nasıl anna babasına faydası olacak. Bu konuda size birçok hadis yazmak isterdim ama fazla vakit harcamayacağım umarım bu yeter.:

Geçmişlerimizin ruhuna Kur'ân'dan nelerin okunması gerektiği hususunda Peygamberimiz (a.s.m.) şu tavsiyelerde bulunur: "Yasin, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz." (Müsned, 5:26)
 

eyyyup

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
umarım bu size yeter:
Kur-an'ı Kerim i okuyup Peygamber Efendimiz(s.a.v.) in tefsirine hadislerine ihtiyaç duymayan ahmağın ta kendisidir.
Geçmişlerimizin ruhuna Kur'ân'dan nelerin okunması gerektiği hususunda Peygamberimiz (a.s.m.) şu tavsiyelerde bulunur: "Yasin, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz." (Müsned, 5:26)
 

eyyyup

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Hz. Ebû Bekir'in (r.a.) rivayet ettiği şu hadis-i şerif de meseleyi açıklığa kavuşturmaktadır:

"Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini Cuma günü ziyaret ederek orada Yasin Sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar." (İbni Mace Tercemesi, 4:274)

İslâm âlimleri, ölünün ruhuna Kur'ân okunduğu zaman peşinden bir dua ile ruhlarına bağışlanmasını tavsiye etmişler, Sahabiler de bu şekilde yapmışlardır. İmam-ı Beyhakî'nin bir rivayetinde, Abdullah bin Ömer'in ölülerin ruhuna Bakara Sûresinden okunabileceğini tavsiye ettiği anlatılmaktadır.(Beyhaki, 4:56)

Bir Fâtiha'nın veya okunan bir Yâsin'in bütün ölülerin ruhuna aynı şekilde hiç eksilmeden nasıl ulaştığını da Bedüzzaman'dan bir nakille öğrenelim:

"Fâtır-ı Hakim nasıl ki, unsur-u havayı; kelimelerin, berk (şimşek) gibi intişarlarına ve tekessürlerine (yayılma ve çoğalmalarına) bir mezraa (tarla) ve bir vasıta yapmış ve radyo vasıtasıyla bir minarede okunan ezan-ı Muhammedi (a.s.m.) umum yerlerde ve umum insanlara aynı anda yetiştirmek gibi; öyle de okunan bir Fatiha dahi, meselâ, umum ehl-i imanın emvâtına (ölülerine) aynı anda yetiştirmek için hadsiz kudret ve nihayetsiz hikmetiyle manevî âlemde, mânevî havada çok manevî elektrikleri, manevî radyoları sermiş, serpmiş; fıtri telsiz telefonlarda istihdam ediyor, çalıştırıyor.

"Hem nasıl ki, bir lamba yansa, mukabilindeki binler aynaya, her birine tam bir lâmba olur. Aynen öyle de, Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, her birine tam bir Yâsin-i Şerif düşer. (Şualar, s.576)

Zaten kabirdeki yakınlarımız devamlı surette bizden yardım beklemektedir. Bizden gelecek bir dua, bir Fatiha, bir İhlâsla nefes alabileceklerini bilmektedir. Çünkü kabir o kadar çetin şartlarla iç içedir ki, en küçük bir mânevî yardım dahi onun ruhunu serinletecektir. Bir hadiste Peygamber Efendimiz şöyle buyururlar:

"Ölen kimse kabrinin içinde boğulmak üzere olup da imdat isteyen kimse gibidir. Babasından yahut kardeşinden veya dostundan kendisine ulaşacak duayı beklemektedir. Nihayet dua kendisine ulaştığında bu duanın sevabı ona dünya ve dünyada bulunan her şeyden daha kıymetli olur. Muhakkak ki, hayatta olanların ölüler için hediyeleri dua ve istiğfardır." ( Mişkatü’l- Mesabih, 1:723)



- Hanefî mezhebine göre de, bir insan akrabasının veya yakın dostunun kabri başında Kur’an okusa güzel olur(V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 8/49).
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt