EHL-İ BEYT
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 21 Mar 2009
- Mesajlar
- 731
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 46
1951 yılında Sovyetler birliğinden eski eserler uzmanları Cudi dağının Kaf vadisinde araştırma yaparken eski ve çürümüş tahta parçalarına rastlamışlar.
Bu parçaların bulunması, araştırmaların daha geniş yürütülmesini sağlamıştır.
Böylece daha çok eski parçalara rastlanmasına sebep olmuştur.
Bulmuş oldukları bu parçaların arasında14 ikde uzunluğunda ve 10 ikde genişliğinde hiç değişmeyen ve çürümemiş bir tahtanın bulunması araştırmacıları dehşete düşürmüştür.
Çünkü bulunan bütün tahta parçalarından yalnız bu tahta parçası hiç çürümeden sağlam bir vaziyette kalmıştır.
1952 senesinde araştırmacılar buradaki araştırmalarını bitirdikten sonra buldukları tahta parçalarının ve sağlam kalmış tahta levhanın Hz. Nuh’un gemisine ait olduğunu saptamışlardır.
1953 te Sovyetler Birliği eski diller uzmanlarından 7 kişilik bir heyet kurulmuştur.
Bunlar:
1-Sulenav: Moskova fakültesi eski diller uzmanı
2-İfe Han Hunyu: Çin Lukuhan fakültesinin eski diller uzmanı
3-Mişatin lu : Eski eserler müdürü
4- Fen Mul karf: Kifanza fakültesi eski diller üstadı
5- Dirakn: Lenin üni. Eski eserler üstadı
6-Eym İhmad külad: Keşif ve araştırmalar müdürü
7- Micar kültüf: Stalin fakültesi Başkanı.
Adları geçen eski dil ve eserler uzmanlarından kurulan bu heyet sözü edilen levha üzerinde 8 ay süren bir inceleme yapmışlardır.
Neticede Bu levhanın Hz. Nuh’un gemisine ait olduğu, Hz. Nuh’un bu levhayı, levha üzerine yazılan adlar bereketinde koruyucu olarak gemiside bırakmış olduğu öğrenilmiştir.
Bu heyetin levha üzerinde yapmış olduğu incelemelerden sonra üzerindeki yazının “Samani” lügatı ile yazıldığı belirlenmiştir. Bu yazıyı Manchester Üniversitesinden eski diller uzmanı İyf Maks İngilizceye çevirmiştir.
Yazının İngilizce ve Türkçe karşılığı şöyledir:
Adları geçen Eski dil uzmanları Söz ettiğimiz bu levha üzerindeki adlar karşısında büyük bir dehşete kapılmışlardır.
Neden kapılmasınlar ki?
Levha 5 bin seneden beri nasıl bu vaziyette kalır ve nasıl Hz. Nuh Aleyhisselam bu uzun süreden önce Ehlibeyt’in adlarını gemisinde bereket ve koruyuculuk sembolu olarak yazar ve hürmetlerinin hakkı için Allahtan yardım ister.?
Evet Ehlibeyte ait bu Mucizeyi destekleyecek bir hadisi şerif mevcuttur:
Hz. Muhammed (saa) “Biz olmasaydık Nuh’un gemisi yürümeyecekti”. diye buyurmuştur.
Bu olay 1985’te Irak Necef el eşraf dergisinde, Pakistanın Lahur- maarif yayınevinin yayınlarından İliya adlı kitapta yeralmıştır.
Levha Moskova’nın eski eserler müzesindedir.
Önceleri bu hadise garip görünebilir, ama aslında garip değildir.
Çünkü Hz. Muhammed’e şöyle hitap edilmişti:
“Levleke me hulikatil eflek”
(Sensiz felekler yaratılmayacaktı)
Evet Alemlere rahmet gönderilen Hz. Muhammedin hakkı için felekler yaratılır, Nuh’un gemisi yürür ve selamete erişir.
Hz. Muhammedin Ehl-i beyti de aynı keramete sahiptir.
Bu parçaların bulunması, araştırmaların daha geniş yürütülmesini sağlamıştır.
Böylece daha çok eski parçalara rastlanmasına sebep olmuştur.
Bulmuş oldukları bu parçaların arasında14 ikde uzunluğunda ve 10 ikde genişliğinde hiç değişmeyen ve çürümemiş bir tahtanın bulunması araştırmacıları dehşete düşürmüştür.
Çünkü bulunan bütün tahta parçalarından yalnız bu tahta parçası hiç çürümeden sağlam bir vaziyette kalmıştır.
1952 senesinde araştırmacılar buradaki araştırmalarını bitirdikten sonra buldukları tahta parçalarının ve sağlam kalmış tahta levhanın Hz. Nuh’un gemisine ait olduğunu saptamışlardır.
1953 te Sovyetler Birliği eski diller uzmanlarından 7 kişilik bir heyet kurulmuştur.
Bunlar:
1-Sulenav: Moskova fakültesi eski diller uzmanı
2-İfe Han Hunyu: Çin Lukuhan fakültesinin eski diller uzmanı
3-Mişatin lu : Eski eserler müdürü
4- Fen Mul karf: Kifanza fakültesi eski diller üstadı
5- Dirakn: Lenin üni. Eski eserler üstadı
6-Eym İhmad külad: Keşif ve araştırmalar müdürü
7- Micar kültüf: Stalin fakültesi Başkanı.
Adları geçen eski dil ve eserler uzmanlarından kurulan bu heyet sözü edilen levha üzerinde 8 ay süren bir inceleme yapmışlardır.
Neticede Bu levhanın Hz. Nuh’un gemisine ait olduğu, Hz. Nuh’un bu levhayı, levha üzerine yazılan adlar bereketinde koruyucu olarak gemiside bırakmış olduğu öğrenilmiştir.
Bu heyetin levha üzerinde yapmış olduğu incelemelerden sonra üzerindeki yazının “Samani” lügatı ile yazıldığı belirlenmiştir. Bu yazıyı Manchester Üniversitesinden eski diller uzmanı İyf Maks İngilizceye çevirmiştir.
Yazının İngilizce ve Türkçe karşılığı şöyledir:
-O My God my hepler:
Ey Allah’ım ve yardımcım
-Keep my hands with meray and for those hol people:
Rahmetin ve keremin hakkı için ve bu Mukaddes İnsanlar Hürmeti için bana yardım et.
-Muhamed :
Muhammed
-Alia :
İliya : Ali
-Shabber :
Şubbar : Hasan
-Shabbir :
Şubeyr : Hüseyn
-Fatma :
fatıma : fatıma
They are all biggest and honourables :
Bunların hepsi muazzam ve mükerrem kişilerdir.
They World established for them :
Alem bunlar için kaimdir.
-Help me by their name :
Onların adına bana yardım et.
You can reform to rights:
Doğru yola yöneltebilecek yalnız sensin.
Ey Allah’ım ve yardımcım
-Keep my hands with meray and for those hol people:
Rahmetin ve keremin hakkı için ve bu Mukaddes İnsanlar Hürmeti için bana yardım et.
-Muhamed :
Muhammed
-Alia :
İliya : Ali
-Shabber :
Şubbar : Hasan
-Shabbir :
Şubeyr : Hüseyn
-Fatma :
fatıma : fatıma
They are all biggest and honourables :
Bunların hepsi muazzam ve mükerrem kişilerdir.
They World established for them :
Alem bunlar için kaimdir.
-Help me by their name :
Onların adına bana yardım et.
You can reform to rights:
Doğru yola yöneltebilecek yalnız sensin.
Adları geçen Eski dil uzmanları Söz ettiğimiz bu levha üzerindeki adlar karşısında büyük bir dehşete kapılmışlardır.
Neden kapılmasınlar ki?
Levha 5 bin seneden beri nasıl bu vaziyette kalır ve nasıl Hz. Nuh Aleyhisselam bu uzun süreden önce Ehlibeyt’in adlarını gemisinde bereket ve koruyuculuk sembolu olarak yazar ve hürmetlerinin hakkı için Allahtan yardım ister.?
Evet Ehlibeyte ait bu Mucizeyi destekleyecek bir hadisi şerif mevcuttur:
Hz. Muhammed (saa) “Biz olmasaydık Nuh’un gemisi yürümeyecekti”. diye buyurmuştur.
Bu olay 1985’te Irak Necef el eşraf dergisinde, Pakistanın Lahur- maarif yayınevinin yayınlarından İliya adlı kitapta yeralmıştır.
Levha Moskova’nın eski eserler müzesindedir.
Önceleri bu hadise garip görünebilir, ama aslında garip değildir.
Çünkü Hz. Muhammed’e şöyle hitap edilmişti:
“Levleke me hulikatil eflek”
(Sensiz felekler yaratılmayacaktı)
Evet Alemlere rahmet gönderilen Hz. Muhammedin hakkı için felekler yaratılır, Nuh’un gemisi yürür ve selamete erişir.
Hz. Muhammedin Ehl-i beyti de aynı keramete sahiptir.