Ayetler işiğinda niyet amelden üstündür
Ayetler işiğinda niyet amelden üstündür
--------------------------------------------------------------------------SELAMUNALEYKÜM
NİYET AMELDEN ÜSTÜNDÜR:
Bir Hadisinde Peygamber Efendimiz SAV şöyle buyuruyor:
“Hiç kimse kendi ameliyle cennete giremez, Bende giremem, ama Rabbim Beni rahmetine gark etmiştir.”
Bir başka hadisinde ise;
“Niyet, amelden üstündür.” buyurmaktadır.
Bu iki hadisi Kuranı Kerim ışığında incelediğimizde şu ayetlerle karşılaşıyoruz:.
18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kıyameti veznâ(veznen).
İşte onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız.
Bu ayette amellerin boşa gitmesinin sebebi olarak, Allah’a mülaki olmaya yani ölmeden evvel ruhun Allah’a uşatırılıp teslim edilmesine inanmamak gösteriliyor.
39/ZUMER-65: Ve lekad ûhıye ileyke ve ilellezîne min kablik(kablike), le in eşrekte le yahbetanne ameluke ve le tekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).
Ve andolsun ki, sana ve senden öncekilere: “Gerçekten eğer sen şirk koşarsan (Allah’a ulaşmayı dilemezsen), amellerin mutlaka heba olur. Ve mutlaka hüsrana düşenlerden olursun.” diye vahyolundu
Bu ayette amellerin heba olduğundan bahsediliyor ve sebeb olarakta şirkte olmak, Allah’a şirk koşmak gösteriliyor.
30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın
Bu ayette ise, şirkte olanların yani müşriklerin Allah’a yönelmeyenler , Allah’a ulaşma talepleri olmayanlar olarak açıklanıyor.
Yukarıdaki iki ayete göre Allah’a ulaşma talebi olmayanlar, şirkte olanlardır ve şirkte olanların amelleri boşa gitmektedir. Burada amellerin ne olduğunuda açıklamak gerekiyor; namaz kılmaz,oruç tutmak,hacca gitmek,zekat vermek,kelimeyi şahadet getirmek , zikir yapmak amellerimizi teşkil etmektedir.
Peygamber Efendimiz SAV Kurandaki bu ayetler çerçevesinde Kendisinin dahi ameliyle cennete gidemeyeceğini ifade etmektedir. Ama Rabbim Beni rahmetine gark etmiştir (de bu sebeple ancak cennete gidebilirim) ifadesini kullanmıştır.
Bu durumda Kuran da kimler Allah’ın rahmetine kavuşur ve rahmete gark olur onu araştırmamız gerekir:
39/ZUMER-53: Kul yâ ıbâdiyellezîne esrefû alâ enfusihim lâ taknetû min rahmetillâh(rahmetillâhi), innallâhe yagfiruz zunûbe cemîâ(cemîan), innehu huvel gafûrur rahîm(rahîmu).
De ki: “Ey nefslerini israf etmiş (haddi aşmış) kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak ki Allah, günahların hepsini mağfiret eder (sevaba çevirir). Muhakkak ki O, Gafûr’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderen).”
29/ANKEBUT-23: Vellezîne keferû bi âyâtillâhi ve likâihî ulâike yeisû min rahmetî ve ulâike lehum azâbun elîm(elîmun).
Allah’ın âyetlerini ve O’na (Allah’a) mülâki olmayı (ruhlarını hayatta iken Allah’a ulaştırmayı) inkâr edenler; işte onlar, rahmetimden ümidi kestiler. Ve işte onlar; onlar için elîm azap vardır.
Yukarıdaki ayetler mucibince Allah’ın rahmetie kavuşanlar Allah’a ulaşmayı diliyenlerdir. Yeter mi ? Yetmez.
72/CİN-14: Ve ennâ minnel muslimûne ve minnel kâsitûn(kâsitûne), fe men esleme fe ulâike teharrev reşedâ(reşeden).
Muhakkak ki; bizlerden Allah’a teslim olanlar da var, (kalpleri) kasiyet (bağlamış) olanlar da var. Kim (Allah’a) teslim olmayı dilerse, mürşidini arar.
72/CİN-15: Ve emmel kâsitûne fe kânû li cehenneme hatabâ(hataban).
Kasitun olanlara gelince, onlar cehenneme odun oldular.
72/CİN-16: Ve en levistekâmû alet tarîkati le eskaynâhum mâen gadekâ(gadekan).
Eğer insanlar tarikat üzere olsalardı, onlara kanacakları kadar mai (rahmet) ulaştırılacaktı.
Bu ayetlerde ise Allahu Teala Allah’a ulaşmayı diliyerek Allah’a teslim olmak isteyerek mürşidlerine ulaşanları rahmetine gark ettiğini bildirmektedir.
Peygamber Efendimiz SAV de Allah’a ulaşmayı dilediğinde mürşidi olan Cebrail AS Hıra mağarasında kendisine görünmüş ve Peygamber Efendimiz mürşidi olan Cebrail AS a tabi olmuştur. İşte bu nedenle “ Benim mürebbim (mürşidim) olmasaydı Rabbime arif olamazdım.” diye buyurmuştur.
Yukarıdaki tabloya baktığımızda niyet olarak karşımıza “ALLAH’A ULAŞMA TALEBİ” çıkıyor ancak bu talepten sonar gerçekleştirilen ameller amel olarak Kabul ediliyor ve boşa gitmiyor. Bu nedenle Peygamber Eendimiz SAV niyet amelden üstündür, hiç kimse ameliyle cennete girmez ancak Allah’a ulaşmayı diliyerek Allah’ın rahmetine gark olanlar hariç buyurmaktadır.
2/BAKARA-2: Zâlikel kitâbu lâ reybe fîh(fîhi), huden lil muttekîn(muttekîne).
İşte bu Kitap; O’nda hiç(bir açıdan) şüphe yoktur. Takva sahipleri için bir hidayettir.
2/BAKARA-3: Ellezîne yu’minûne bil gaybi ve yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).
Onlar (takva sahipleridir) ki; gaybe (gaybte Allah’a) îmân ederler, namazlarını kılarlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (başkalarına verirler).
Yukarıdaki ayetlere dikkat edilirse amellerden once kişinin takva sahibi olması gerekmektedir.Rum 31 e gore takva sahipleri Allah’a ulaşmayı diliyenlerdir. Allah’a ulaşma niyetinin sahibi olmak suretiyle takva sahibi olmak ve ardından amelleri gerçekleştirmek(namaz kılmak ,oruş tutmak,zekat vermek,hacca gitmek, kelimeyi şahadet getirmek,zikir yapmak) gereği bu ayetlerde bir kez daha insanların gözlerin önüne serilmektedir. Allah razı olsun.