Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"Ney'im Ben" (3 Kullanıcı)

meltem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
1,782
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
sonsuznurr.blogcu.com



Nerdeyim şimdi, kimim ben? Ney’im? Bağrım delik deşik edilmiş...
Aşkla yanar,ayrılık şarkısı bestelerim.Her delikten farklı inler yüreğim.
Ben Ney’im...Aşkın ve ayrılığın sesiyim.
Sonu gelmez aşklara ağıtlar yakarım.Yakarım ve yanarım.Ama hep ağlarım.
Sesimi sevgiliye duyuracak nefesler ararım.Aşıkın halinden bir ben anlarım.
Meyan-ı aşikanda aşıkların nefesiyle yaşarım.
Yüreklerde bir soluğum, ağlarım ve ağlatırım.Yaşarmazsa gözler ıslanır mı yürek?..
Aşk filizlenir mi? Aşksızlıktan çöle dönmüş ruhlara gözyaşı serpmek gerek.
Ağlamak ruhun gusletmesi. Sahte sevgilerle kirlenen yüreğin temizlenmesi.



Ayrılığa sitemimdir gözyaşlarım, şahididir aşkımın...
Ben ney’im? Delik deşik şimdi yüreğim. Ey sevgili tüm şarkılarımı sana söylerim.
Duymazsın beni, vuslat uzaktır bize, bilirim. Hep yaşlıdır gözlerim, yanan yüreğimle hep seni özlerim. Sesimi sana duyuracak yaralı bir gönül beklerim.
O anlattıkça derdini, ben inlerim. Herkesle konuşmam, herkes anlamaz beni. Her yürek taşıyamaz bu ateşi. Her göz yağmurları çağırmaz. Her gönül aşk denizine dalamaz. Su ateşi söndürür. Marifet suyla ateşi birlikte taşıyabilmektir. Akıl erdiremez buna her ruh. Aklı erenlere ise mecnun mu denir?
Sıcak ellerine tutundum bir aşığın. Önce bastı bağrına, sonra götürdü dudaklarına.. Nefesiyle titretti yüreğimi.. Parmaklarıyla deşti yaramı, kanattı. Şimdi aşkımı anlatma zamanı. Ben başlayınca konuşmaya, susacak tüm dünya.



"Ya huuu!"


Susun şimdi ney’i dinleme zamanı. Feryadımla coştu neyzen. Aşkla dönermiş dünya, döner semazen. Haykırışlarımı duyan her kalp kanadı. herkes kendi sevdasınca yandı. Gönülleri ayrılık acısı sardı. Aşklar gözyaşına kandı. Sevda aleviyle kanatlandı ruhlar, sonsuzluğa uzandı.



"Ya huuu!"


Şimdi ben konuşmalıyım. Sevgiliye aşkımı haykırmalıyım. Ben neyim? Küçük bir kamıştım sazlıkta. Kader bir bıçak oldu, kopardı toprağımdan. Aşk ateşiyle piştim. Hasretinden bağrımı deldim. Konuş dediler, ağladım, inledim.. Şimdi aşkın ellerinde dolanan bir ney’im...


Ney aşkın sesi.. Ney ayrılığa yakılan ağıt. Ağlar ney aşk ateşiyle.. Yüreklerle konuşur, yüreklere konuşur..
alıntı
__________________

 

nuri sezer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
meltem kardeş çok güzel bir paylaşımdı...... ALLAH RAZI OLSUN
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Dinle neyden ki hikâye etmede, Hep ayrılıktan şikayet etmede
Kamışlıktan kopardıklarından beri beni, Feryadım ağlatır her kadını ve erkeği.


mevlana mesnevisinde hatta bunlar ilk beyitleridir neyden bahseder..

ney insandır...insanda ney gibi içinde nefes vardır... aslında her sözü şikayettir özlemdir istektir..derler neyde öyledir ..insanda .derler.ney idim ney oldum...bu yazıdada ne güzel anlatışmış... içimde bir ukdedir ney üfleyemek .. aslında hala istekliyim bu konuda .. fırsatını bulssam dinlemekle kalmam mutlaka üflemekte isterdim

neyi dinlersem dinleyim yine neyi dinlemek neyime lazım bana huzur veriyor;) emegine saglık nurum çok güzeldi :)




y1pzapieyyshpudghxlck0sto3.jpg




Dinle Ney'den nasıl şikâyet eder? Ayrılıklardan hikâyet eder:
Koptuğumdanberi kamışlıktan ben, Ağlar kadın - erkek inleyişimden.
İsterim hasretle doğranmış yürek: Derdimi dökeyim feryat ederek.
Aslından kopup da ayrı kalanlar Gene o kavuşma gününü arar.
Her mecliste geldim ben âh-ü zâra, Eş oldum bedbahta ve bahtiyara.
Her kim sandı ki bana oldu yâr, Lâkin aramadı bende ne sır var?
Sırrım, feryadımdan değildir uzak, O nuru yok sanır lâkin göz, kulak.
Gizli değildir can tene, ten cana, Canı görmek için izin yok sana.
Yel değil ateştir bu Ney'in sesi,
Kimde bu ateş yok, sönsün nefesi.
Aşkın ateşidir ki Ney'e düştü. Âşkın coşmasıdır ki meye düştü.
Yardan ayrılanın Ney gönül sesi, Perdemizi yırttı O'nun perdesi.
Ney gibi panzehir var mıdır böyle,
Hem uygun, hem düşkün, kim gördü söyle?
Ney kanlarla dolu yolları söyler, Ney, Mecmûn âşkını hikâye eyler.
Bu aklı kim anlar bîhuştan gayrı? Dile mahrem var mı kulaktan ayrı?
Günler gam içinde vakitsiz soldu. Günler yanışların yoldaşı oldu.
Sen varsın, günlerim ne gam, gittiyse, Sen kal, temizlikle eşi yok kimse.
Balıktan gayrisi suyuna kandı Nasipsizin gönlü gecikip yandı.
Pişkinin halini hiç anlar mı ham? Söz kısa gerektir imdi vesselâm..


y1pzapieyyshpuxyfn4wdaqjn0.jpg
 

meltem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
1,782
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
sonsuznurr.blogcu.com
neyi dinlersem dinleyim yine neyi dinlemek neyime lazım bana huzur veriyor emegine saglık nurum çok güzeldi




Senin de gözlerine sağlık olsun..nurum nurum...


Ney gibi zehir ve tiryak olamaz, Ney gibi dost ve müştak olamaz.
İnsanın ney gibi ağlayışı ve inleyişi, görünüşte bir zehirdir ama çareye götürdüğü için en güzel ilaç ve tiryaktır. Neyin inleyişine benzeyen dualarımız ve yakarışlarımız sayesinde Sevgili nin yoluna düşeriz ki, yakarışlarımızın ne kadar dost ve müştak olduğunu gösterir.

 

meltem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
1,782
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
sonsuznurr.blogcu.com
"Ya huuu!"


Susun şimdi ney’i dinleme zamanı. Feryadımla coştu neyzen. Aşkla dönermiş dünya, döner semazen. Haykırışlarımı duyan her kalp kanadı. herkes kendi sevdasınca yandı. Gönülleri ayrılık acısı sardı. Aşklar gözyaşına kandı. Sevda aleviyle kanatlandı ruhlar, sonsuzluğa uzandı.

 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
Yaşarmazsa gözler ıslanır mı yürek?..
Aşk filizlenir mi? Aşksızlıktan çöle dönmüş ruhlara gözyaşı serpmek gerek


selamun aleykum.
Rabbim razı olsun. çok güzel tatlı bir paylaşımdıB)
bu da benim katkım olsun.selam ve dua ile...

NEY OLUP AĞLAMAKTIR EN GÜZEL DUAMIZ
Dinle neyden ki hikâye etmede,Hep ayrılıktan şikayet etmede Mevlânâ’nın mesel dünyasında,ney insanı temsil eder. İnsan da,tıpkı ney gibi,içinde nefes saklamaktadır.İnsanın her sözü,bir özleyişin ve bir ayrılığın ifadesidir.İnsanın iç çekişleri,aslından ayrı olmanın hüznünü,yuvadan uzak olmanın sancısını yansıtır.Kamışlıktan kopardıklarından beri beni,Feryadım ağlatır her kadını ve erkeği.Kamışlık neyin anayurdu ve evidir.İnsan da tıpkı ney gibi cennetten,yani yuvasından ayrılmıştır.Kalbinin ebedî muhabbetle doyduğu cennetten dünya gurbetine sürülmüştür.İnsan kalbi,tıpkı ney gibi,fena ve zevalin,ayrılık ve yokluğun yaşandığı bu dünyada,inceden inceye feryad etmektedir.

İnsan ruhu olması gereken yerde değildir;geçmişe ait hüzünler ve geleceğe ait kaygılar,aslında hep bu uzaklığın sözsüz ve sessiz ağlayışından ibarettir.Ayrılık parça parça eyledi sinemi,Anlaşılır eyleyeyim diye aşk derdini.İnsan duyguları göğsünde açılan yaralar gibidir.Tıpkı neyin göğsündeki deliklere benzer duygular.İnsana üflenen ruh da,bu deliklerle ifade eder kendini.Evden uzak kalmanın derdi,Ebedî Sevgili’den ayrı düşmenin sızısı,insanın kalbinden dışa doğru açılan duygularla sese gelir,söze dökülür.Her kim ki,aslından uzak ve ayrı kalırsa,Kavuşma zamanını bekler durur ya.İnsan,En Sevgili’den uzak olup asıl yurdundan ayrı kaldıkça,kalbi hep bir buluşmanın ardı sıra koşar.Kalbi gurbete razı olmaz,ruhu ayrılığa dayanamaz.Dünyaya razı değildir;sevince ebediyen sevecekmiş gibi sever insan.Sevdiğini,hiç ölmeyecekmiş farzedip öyle sever.Sınırlı bir zamanda sevmek,ölünceye kadar sevmek insan kalbinin işi değildir.Ölümlü dünyada her aşk yarım kalmıştır,belki hiç başlamamıştır insan için.Bir başka yerde,hiç ayrılmamak üzere kavuşacağı zamanı bekler durur. Çünkü onun yurdu burada değil ötelerdedir.Ben ki her cemiyetin ağlayanıyım,İyilerin de kötülerin de yârânıyım.İnsan, dünyada tamamlanmamışlık hissiyle yaşar,her daim eksiği vardır.Eksikliğini çektiği şeyler sayısınca özlemleri vardır. Erişmek istediği ufuklar kadar geniş idealleri vardır.Her nerede olursa olsun ağlar haldedir insan.İyiler de kötüler de aynı hal içredirler ki,hepsine sırdaştır neyin ağlayışı.Herkes kendince bana dost olmaya bakar,Sohbetimden sırlar öğrenmeye yol arar.Her insan,adını ne koyarsa koysun,bu derin ayrılığın sancısını çeker.Dile gelen her şikayet,kalbe düşen her hüzün,bu ayrılıktan kaynaklanır.Ayrılığın farkına varmayacak denli gafil olanlar da,ayrılığı inkâr edip bu dünyaya razı olanlar da,başlarını kalplerini bu ayrılık sızısından kurtaramazlar.İnsanlığın temel acıları değişmez;ama bu acıların sırrı da herkese açık değildir.Sırrım ağlayışımdan uzak değil gerçi,Ancak her göz ve kulağa âşinâ değil ki. Aşkın sırrı,ötelere aşina olanların kârıdır.Gördüğünü gördüğünden ibaret bilen,duyduğunu duyduğundan ibaret bilen gözler ve kulaklar öteleri görmeye hazır değildir.İnsanın ağlayışının sırrını,insanın tamamlanmamışlığının hikmetini,ancak gördüğüne razı olmayan gözler görebilir,duyduğundan ötesini duymak isteyen kulaklar işitir.Feryat herkesin kulağına erişiyor,ağlamanın göz yaşı herkesin gözüne değiyor ama sır gözün gördüğünden ve kulağın duyduğundan ötededir.

Can ile ten gizli değil birbirinden,Lâkin canı görmeye izin yok tenden.Bu âlem ruh ile cesedin birlikte olduğu,mânâ ile maddenin eş olduğu bir âlemdir.Görünmeyen gayb âlemi görünen şehadet âlemine komşudur.Ancak alemdeki her şeyi bir başkasını gösterir bir harf olarak görmeyen için gaybı görmeye izin yoktur.Oysa,görünen alem görünmeyene şahit olmak için yaratılmıştır.Ancak tende kalıp canı aramayan,görünen alemin şahitliğine perde olmaktadır.Neyin sadâsı ateştir hava sanma,Kimde bu ateş yoksa yazık ona.Ney,ayrılığın acısını seslendirmededir;o halde ona söylettiren hava değil ayrılığın ateşidir.Bu ateş olmasaydı,ney böylesine ağlamazdı.Gurbette olduğunu farketmeyen için de ayrılık ateşi diye bir şey yoktur;sılayı özlemeyenin sesi sedâsı çıkmaz.Sevgili’den ayrılık derdi olmayanın diline yakarış değmez. Sürgün olduğunu bilmeyen ateşsiz ve heyecansızdır;onun dudağına aşkın sözü erişmez,onun kalbine aşkın ateşi düşmez.

Neyin tesiri aşk ateşinden,Şarabın hâli aşk cilvesinden.Şarab,yaratılışı temsil eder Mevlânâ’nın mesel dünyasında. Serap gibi aldatıcı değildir şarab.Yokluk acısı serap gibi ümitsiz bir acı verir.Varlık ise,Sevgili’ye yakınlığı haber veren ümit dolu bir hüzün verir.Zaten bütün bir alemin coşkusu,zerre zerre hareket etmesi de,Sevgili’ye erişmenin,O’na dönmenin cilvesindendir.O’ndan gelip O’na gitmenin heyecanıdır kâinatı velveleye veren.İnsana bu heyecandan daha fazlası düşmüştür;onun kalbinde aşkın heyecanından fazlası,yani aşkın ateşi vardır.Cilveyi besleyen ateştir,hareketi sağlayan ateştir.Yârden ayrılmışın derdiyle dertlendi ney,Kavuşmanın önündeki perdeleri parçaladı ney.

Ayrılık derdinin kendisi,kavuşmanın devasıdır.Çünkü aramadıkça bulunmaz.Bizi dertsiz eyleyen her türlü rahatlık,bize ayrılığın acısını unutturan her türlü gaflet,asıl derdimizdir bizim.Ağlayışımız ve yakarışımız,özlemlerimiz ve arzularımız yaramıza devadır.Derdimiz devamınızın kendisidir.Dertsizliğimiz en büyük derdimizdir.Neyin ayrılık derdiyle dertlenmesi, Sevgili’yi gizleyen perdeleri yırtıp parçalıyor;duamızı dillendirdiğimiz anda gözümüze ve gönlümüze pencereler açılıyor. Ney gibi zehir ve tiryak olamaz,Ney gibi dost ve müştak olamaz.İnsanın ney gibi ağlayışı ve inleyişi,görünüşte bir zehirdir ama çareye götürdüğü için en güzel ilaç ve tiryaktır.

Neyin inleyişine benzeyen dualarımız ve yakarışlarımız sayesinde Sevgili’nin yoluna düşeriz ki,yakarışlarımızın ne kadar dost ve müştak olduğunu gösterir.Ney kana bulanmış yoldan söz açar,Mecnun’un kıssasını anlatıp açıklar.Neyin sızısı kanlı gözyaşlarına konu olmuş bir aşk yolunun habercisidir.İnsan da,Sevgili’ye ulaşmak için kanlı gözyaşlarını dökmelidir.Mecnun gibi,Leylâ’nın yolunda çöllere düşüp, başka her şeyi yok bilmedikçe,bu aşkın hakkını vermiş olamayız.Şükür ki,bize düşen Leylâ değildir sadece.Leylâ’dan Mevlâ’ya yol vardır ki,Mevlâ’ya götüren Leylâ’lar da bizim çölümüzdür.Bu yüzden,Mecnun’dan çok daha fazlası beklenir Mevlâ’nın yoluna düşmüş olandan.Leylâ’ların hepsine “Lâ ilâhe” demeli ki,Mevlâ için “İllallah” diyebilsin..
Senai DEMİRCİ
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Sual: Mesnevi’de, (Dinle neyden…) deniyor. Buradaki ney’den maksat çalgı mıdır, yoksa bir benzetme mi yapılmıştır?
CEVAP
Ney çalgıdır; fakat buradaki ney çalgı değildir. Çalgının her çeşidi haramdır. Mevlana Cami hazretleri buyuruyor ki:

Mesnevinin birinci beytinde, (Dinle neyden, nasıl anlatıyor, ayrılıklardan şikayet ediyor) deniyor. Burada neyden maksat, İslam dininde yetişen kâmil, yüksek insan demektir. Bunlar, kendilerini ve her şeyi unutmuştur. Zihinleri her an, Allahü teâlânın rızasını aramaktadır. Ney, Farsça’da, yok demektir. Bunlar da, kendi varlıklarından yok olmuştur. Ney denilen çalgı, içi boş bir çubuk olup, bundan çıkan her ses, onu çalan kimseden hasıl olmaktadır. O büyükler de, kendi varlıklarından boşalıp, kendilerinden, Allahü teâlânın ahlakı, sıfatları ve kemalatı zahir olmaktadır. Neyin üçüncü manası, kamış, kalem demektir ki, bundan da, insan-ı kâmil kastedilmektedir. Kalemin hareketi ve yazması kendinden olmadığı gibi, kâmil insanın hareketleri ve sözleri de, hep Allahü teâlânın ilhamı iledir. (Mesnevi şerhi)

Müzikle ilgili çeşitli sorular .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Tabiinin büyüklerinden Nafi anlatır: Abdullah ibni Ömer ile beraber gidiyorduk. Ney sesi işittik. Abdullah, kulaklarını parmakları ile kapadı. Oradan hızla uzaklaştık. Ney sesi daha işitiliyor mu, dedi. Hayır işitilmiyor dedim. Parmaklarını kulaklarından ayırdı. Resulullah da böyle yapmıştı dedi. Nafi, sonra dedi ki, ben o zaman çocuk idim. Bundan anlaşılıyor ki, Nafi’ye kulaklarını kapamasını emretmemesi, çocuk olduğu için idi. Çünkü çocuk isteyerek dinlese de ona günah olmaz. Yoksa, Abdullah takvası sebebi ile kulaklarını kapattı demek doğru değildir. Nafi, böyle yanlış anlaşılmaması için, çocuk olduğunu bildirdi. (Eşiat-ül-lemeat)

Tefsir âlimlerinin büyüklerinden İmam-ı Kurtubi, şarkı söylemek, ney çalmak ve raks etmek icma ile haramdır diyor. Abdülkadir-i Geylani’nin (Raksa helal diyen kâfir olur) fetvası vardır. (Vesiletü'n Necat kitabı)

Şeyh Muhammed Rebhami hazretleri buyuruyor ki:
Saz, tanbur, def, ney ve diğer çalgı aletlerini çalmak, Allahü teâlânın emrini tutmamak olur. (Riyad-ün-Nasıhin)

Dümbelek, ney, saz çalmak haramdır. (Tahtavi şerhi)
 

meltem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
1,782
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
sonsuznurr.blogcu.com
Yaşarmazsa gözler ıslanır mı yürek?..
Aşk filizlenir mi? Aşksızlıktan çöle dönmüş ruhlara gözyaşı serpmek gerek


selamun aleykum.
Rabbim razı olsun. çok güzel tatlı bir paylaşımdıB)
bu da benim katkım olsun.selam ve dua ile...

NEY OLUP AĞLAMAKTIR EN GÜZEL DUAMIZ
Dinle neyden ki hikâye etmede,Hep ayrılıktan şikayet etmede Mevlânâ’nın mesel dünyasında,ney insanı temsil eder. İnsan da,tıpkı ney gibi,içinde nefes saklamaktadır.İnsanın her sözü,bir özleyişin ve bir ayrılığın ifadesidir.İnsanın iç çekişleri,aslından ayrı olmanın hüznünü,yuvadan uzak olmanın sancısını yansıtır.Kamışlıktan kopardıklarından beri beni,Feryadım ağlatır her kadını ve erkeği.Kamışlık neyin anayurdu ve evidir.İnsan da tıpkı ney gibi cennetten,yani yuvasından ayrılmıştır.Kalbinin ebedî muhabbetle doyduğu cennetten dünya gurbetine sürülmüştür.İnsan kalbi,tıpkı ney gibi,fena ve zevalin,ayrılık ve yokluğun yaşandığı bu dünyada,inceden inceye feryad etmektedir.

İnsan ruhu olması gereken yerde değildir;geçmişe ait hüzünler ve geleceğe ait kaygılar,aslında hep bu uzaklığın sözsüz ve sessiz ağlayışından ibarettir.Ayrılık parça parça eyledi sinemi,Anlaşılır eyleyeyim diye aşk derdini.İnsan duyguları göğsünde açılan yaralar gibidir.Tıpkı neyin göğsündeki deliklere benzer duygular.İnsana üflenen ruh da,bu deliklerle ifade eder kendini.Evden uzak kalmanın derdi,Ebedî Sevgili’den ayrı düşmenin sızısı,insanın kalbinden dışa doğru açılan duygularla sese gelir,söze dökülür.Her kim ki,aslından uzak ve ayrı kalırsa,Kavuşma zamanını bekler durur ya.İnsan,En Sevgili’den uzak olup asıl yurdundan ayrı kaldıkça,kalbi hep bir buluşmanın ardı sıra koşar.Kalbi gurbete razı olmaz,ruhu ayrılığa dayanamaz.Dünyaya razı değildir;sevince ebediyen sevecekmiş gibi sever insan.Sevdiğini,hiç ölmeyecekmiş farzedip öyle sever.Sınırlı bir zamanda sevmek,ölünceye kadar sevmek insan kalbinin işi değildir.Ölümlü dünyada her aşk yarım kalmıştır,belki hiç başlamamıştır insan için.Bir başka yerde,hiç ayrılmamak üzere kavuşacağı zamanı bekler durur. Çünkü onun yurdu burada değil ötelerdedir.Ben ki her cemiyetin ağlayanıyım,İyilerin de kötülerin de yârânıyım.İnsan, dünyada tamamlanmamışlık hissiyle yaşar,her daim eksiği vardır.Eksikliğini çektiği şeyler sayısınca özlemleri vardır. Erişmek istediği ufuklar kadar geniş idealleri vardır.Her nerede olursa olsun ağlar haldedir insan.İyiler de kötüler de aynı hal içredirler ki,hepsine sırdaştır neyin ağlayışı.Herkes kendince bana dost olmaya bakar,Sohbetimden sırlar öğrenmeye yol arar.Her insan,adını ne koyarsa koysun,bu derin ayrılığın sancısını çeker.Dile gelen her şikayet,kalbe düşen her hüzün,bu ayrılıktan kaynaklanır.Ayrılığın farkına varmayacak denli gafil olanlar da,ayrılığı inkâr edip bu dünyaya razı olanlar da,başlarını kalplerini bu ayrılık sızısından kurtaramazlar.İnsanlığın temel acıları değişmez;ama bu acıların sırrı da herkese açık değildir.Sırrım ağlayışımdan uzak değil gerçi,Ancak her göz ve kulağa âşinâ değil ki. Aşkın sırrı,ötelere aşina olanların kârıdır.Gördüğünü gördüğünden ibaret bilen,duyduğunu duyduğundan ibaret bilen gözler ve kulaklar öteleri görmeye hazır değildir.İnsanın ağlayışının sırrını,insanın tamamlanmamışlığının hikmetini,ancak gördüğüne razı olmayan gözler görebilir,duyduğundan ötesini duymak isteyen kulaklar işitir.Feryat herkesin kulağına erişiyor,ağlamanın göz yaşı herkesin gözüne değiyor ama sır gözün gördüğünden ve kulağın duyduğundan ötededir.

Can ile ten gizli değil birbirinden,Lâkin canı görmeye izin yok tenden.Bu âlem ruh ile cesedin birlikte olduğu,mânâ ile maddenin eş olduğu bir âlemdir.Görünmeyen gayb âlemi görünen şehadet âlemine komşudur.Ancak alemdeki her şeyi bir başkasını gösterir bir harf olarak görmeyen için gaybı görmeye izin yoktur.Oysa,görünen alem görünmeyene şahit olmak için yaratılmıştır.Ancak tende kalıp canı aramayan,görünen alemin şahitliğine perde olmaktadır.Neyin sadâsı ateştir hava sanma,Kimde bu ateş yoksa yazık ona.Ney,ayrılığın acısını seslendirmededir;o halde ona söylettiren hava değil ayrılığın ateşidir.Bu ateş olmasaydı,ney böylesine ağlamazdı.Gurbette olduğunu farketmeyen için de ayrılık ateşi diye bir şey yoktur;sılayı özlemeyenin sesi sedâsı çıkmaz.Sevgili’den ayrılık derdi olmayanın diline yakarış değmez. Sürgün olduğunu bilmeyen ateşsiz ve heyecansızdır;onun dudağına aşkın sözü erişmez,onun kalbine aşkın ateşi düşmez.

Neyin tesiri aşk ateşinden,Şarabın hâli aşk cilvesinden.Şarab,yaratılışı temsil eder Mevlânâ’nın mesel dünyasında. Serap gibi aldatıcı değildir şarab.Yokluk acısı serap gibi ümitsiz bir acı verir.Varlık ise,Sevgili’ye yakınlığı haber veren ümit dolu bir hüzün verir.Zaten bütün bir alemin coşkusu,zerre zerre hareket etmesi de,Sevgili’ye erişmenin,O’na dönmenin cilvesindendir.O’ndan gelip O’na gitmenin heyecanıdır kâinatı velveleye veren.İnsana bu heyecandan daha fazlası düşmüştür;onun kalbinde aşkın heyecanından fazlası,yani aşkın ateşi vardır.Cilveyi besleyen ateştir,hareketi sağlayan ateştir.Yârden ayrılmışın derdiyle dertlendi ney,Kavuşmanın önündeki perdeleri parçaladı ney.

Ayrılık derdinin kendisi,kavuşmanın devasıdır.Çünkü aramadıkça bulunmaz.Bizi dertsiz eyleyen her türlü rahatlık,bize ayrılığın acısını unutturan her türlü gaflet,asıl derdimizdir bizim.Ağlayışımız ve yakarışımız,özlemlerimiz ve arzularımız yaramıza devadır.Derdimiz devamınızın kendisidir.Dertsizliğimiz en büyük derdimizdir.Neyin ayrılık derdiyle dertlenmesi, Sevgili’yi gizleyen perdeleri yırtıp parçalıyor;duamızı dillendirdiğimiz anda gözümüze ve gönlümüze pencereler açılıyor. Ney gibi zehir ve tiryak olamaz,Ney gibi dost ve müştak olamaz.İnsanın ney gibi ağlayışı ve inleyişi,görünüşte bir zehirdir ama çareye götürdüğü için en güzel ilaç ve tiryaktır.

Neyin inleyişine benzeyen dualarımız ve yakarışlarımız sayesinde Sevgili’nin yoluna düşeriz ki,yakarışlarımızın ne kadar dost ve müştak olduğunu gösterir.Ney kana bulanmış yoldan söz açar,Mecnun’un kıssasını anlatıp açıklar.Neyin sızısı kanlı gözyaşlarına konu olmuş bir aşk yolunun habercisidir.İnsan da,Sevgili’ye ulaşmak için kanlı gözyaşlarını dökmelidir.Mecnun gibi,Leylâ’nın yolunda çöllere düşüp, başka her şeyi yok bilmedikçe,bu aşkın hakkını vermiş olamayız.Şükür ki,bize düşen Leylâ değildir sadece.Leylâ’dan Mevlâ’ya yol vardır ki,Mevlâ’ya götüren Leylâ’lar da bizim çölümüzdür.Bu yüzden,Mecnun’dan çok daha fazlası beklenir Mevlâ’nın yoluna düşmüş olandan.Leylâ’ların hepsine “Lâ ilâhe” demeli ki,Mevlâ için “İllallah” diyebilsin..
Senai DEMİRCİ

Vealeykümselam Nuresma kardeş ....
Rabbim senden de Razı olsun ...
değerli katkıların içinde ayrıca teşekkürler..selametle...
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Selamun aleykum kardeşim meltemim:)Cansız bir ney kadar titretemedikya insanların gönüllerini tüm canlılığımıza rağmen!!!!

Güzeldi.Emeklerine gönlüne sağlık.Allaha emanet olB)
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Allahü teala razı olsun huyela kardeşim mevlana celalettin-i rumi(kuddise sirruh)hazretlerinin beytinin güzelliği sizin üzerine islamiyet ışığını yansıtmanızla ortaya çıkmış.



Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime...
 

_sura_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eyl 2008
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
emeğinize sağlık güzel paylaşımdı...
 

odtulu.seyma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Tem 2008
Mesajlar
686
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
meltem kardeşim paylaşımından dolayı çok teşekkürler.ben ağır bir ney hastasıyım ama çalamıyorum çalmayo çok istiyorum kurslarına daha katılmadım ama çalmak için nefes konusu var.inş yeter nefesim.Allah cümlemizden razı olsun inş...
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Allahü teala razı olsun huyela kardeşim mevlana celalettin-i rumi(kuddise sirruh)hazretlerinin beytinin güzelliği sizin üzerine islamiyet ışığını yansıtmanızla ortaya çıkmış.



Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime...

Estağfirullah abicim. Allahü teala razı olsun.
 

meltem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
1,782
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
sonsuznurr.blogcu.com
Selamun aleykum kardeşim meltemim:)Cansız bir ney kadar titretemedikya insanların gönüllerini tüm canlılığımıza rağmen!!!!

Güzeldi.Emeklerine gönlüne sağlık.Allaha emanet olB)[/quote


Vealeykümselam Nevin Kardeşimm...Allah razı olsunB)
demek ki bam teline ulaşamamış insanların...!!!
Rabbim cümlemizi muvaffak eylesin...selametle...

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt