Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Neden Şeker Bayramı?… (1 Kullanıcı)

Mekkavi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Nis 2012
Mesajlar
100
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
82
Web Sitesi
www.ibrahimbeser.com
B i s m i l l â h i r r a h m a n i r r a h i m
Esselâmu aleykum.

Konu : Neden Şeker Bayramı?…


Yüce Allah’a imanı olan kendini bilen ben Müslüman’ım diyen herkes; gözümüzün gördüğü kulağımızın işittiği ve tv. kanallarındaki her şeyin dikenlerini ve taşlarını ayırt etmek zorundayız. Çünkü Müslüman dediğimiz inançlı kesim yani bizler bir takım uyduruk sözlerle örneğin ; İrtica, Gerici , Yobaz , Çağ dışılık, Çağdaşlık gibi soluğanlarla yıllarca uyutulmuşuz. Doğrusu ben bütün bu uyduruk sözlerden bir şey anlamış değilim. Ama çok iyi bildiğin bir şey var ki oda İslâm aleyhinde olanlar halâ Kuran’ın Hikmetlerine hiç erişememiş olmalarıdır.

Çünkü Yaklaşık on beş asırdan bu yana Kura’nı Kerimde ki buyruklardan hiç biri bugünkü yaşantımıza hiç ters düşmemiştir. Tersini bekleyenlerin elleri hep boş kalmıştır. Bu demek oluyor ki İnsanoğlunun şimdi ve ileride ulaşacağı medeniyetler Kuranı Kerimi bundan böyle hiç aşamayacaktır.

İşte şu mübarek âyeti kerime bizlere en doğru yolu göstermektedir :
“Hakkında bilgin olmayan işlerin ve davranışların ardına düşme, çünkü kulak, göz ve gönül (kalp) bunların hepsi yaptığından sorumludur.” (İsrâ sûresi 36. âyet)

Yani hakkında bilgi sahibi olmadığın eylemlerin peşinden gitme. Yukarıdaki âyetin Arapça aslındaki “Takfu” buyruğunun asıl anlamı ; aynen kalıp gibi karda bıraktıkları ayak izini takip edercesine bilgisizce onların yaptıklarını taklit etme.

İslâm dini konusunda bilgin var ise iyiyi kötüyü ayırt edebilirsin. Eğer yoksa moda dersin kolaylıkla çıplaklığı kabul edersin, göbeğini açarsın, dans etmek için kendini yabancıların kollarına teslim edersin, dışarıdaki hayasızlıkları da çağdaşlık olarak görürsün, Allah diyemezsin Tanrı dersin, bikini ise doğal giysin olur, çevrem beni dışlar korkusu ile başını örtmezsin, hacca gitmezsin, hac parasıyla da hayır yapmayı daha uygun olacağını sanırsın, kurban kesmezsin, parasını da kesilmesi için vekalet vererek güvenilir yerlere değil de, hayır verilmemesi gereken yerlere vererek hayır yaptığını sanırsın, Ramazan Bayramına da şeker bayramı dersin.

Sanki bir ay boyunca müminler, Allah’ın rızasını kazanmak için değil de şeker yemek için oruç tutmuş gibi gösteren zihniyetin dediğini onaylarsın ve diğerleri…

İşte bu yüzden ülkemizdeki bazı dış güçlerin uzantıları, kendilerini taklit etsinler diye, İslâm’ı yaşamaya çalışan çocuklarımızın kaliteli bir dini eğitim ve genel kültür sahibi olmalarının önünü kesmek için her türlü gayreti gösteriyorlardı. Demokrasi, özgürlük, insan hakları, hürriyet kavramları ise keyiflerine göre bazen var olurdu bazen de yok oluverirdi.

Ayrı görüşlere sahip olmalarına rağmen, konu İnanç aleyhtarlığı olunca nasıl olduğunu anlamadan bir bakarsın hepsi bir birlerine destek oluverirlerdi, çünkü gaye İslâmiyet’in yükselişinin önünü kesmektir.

Nefislerine ve şeytanlarına yenik düşenler ; kulakları, kalpleri, vicdanları mühürlenmiş, şeytanlarının isteğine kanarak sadece kalıcı olmayan dünyalarına, nefislerine ve bedenlerine hizmet etmiş, esas bâki olan Allah’a, ahiretlerine ve ruhlarına hiç hizmet etmemiş, ölüm sonrasına hiç yatırım yapmamış insanlar…

İslâm’ın aleyhinde şeriat, irtica, gerici, yobaz, çağdaşlık sloganlarıyla İslam ve Müslümanlık ilerlerse insanlar geri kalır diyen ve bu kelimeleri maksadı dışında kullanan zavallı mahluklar.

Ama siz eski yöneticilerden bazıları İrtica ve benzeri sözlerle İnananları yıllarca Kuran’dan ve İslam’dan uzaklaştırma politikası izlediniz. Çocuklarımızın hem genel kültür hem de meslek eğitimi almamaları için türlü engeller getirdiniz. O tarihlerde İmam hatip okullarını güncelleştirmeniz gerekirken katsayılarını düşürerek adeta kapattınız.

Sizi yarın hesaba çekecek Yaratanımızın buyruklarını öğrenmesinler diye Kuran kurslarını kapattınız. Şu yaştan önce yüce Allah’ın buyruklarını öğrenemez dediniz. Çoğu; din eğitiminden yoksun, Allah ve peygamberden bihaber, haram, helâl, iyi, kötü tanımayan, her türlü provokasyona açık bir gençlik var ettiniz.

Siz Allah’ın buyruklarını irtica olarak görmeye devam ederken dış güçlerde içimizdeki uzantılarından destek alıp Türk Milleti’ni yıllarca irtica, çağdaşlık sloganları ile oyaladılar. Kendileri ise atom, hidrojen, elektron, proton dediler ve teknolojik olarak geliştiler. Apollo dediler aya çıktılar, uydular fırlattılar, gözlem istasyonları kurdular.

Bütün Dünyayı gözler hale geldiler, tekelleri altına almadıkları yer kalmadı. Radara görünmeyen uçak dediler, ellerindeki teknik donanımı kullanarak insanları yurtlarından ettiler. Yer altı ve yer üstü zenginliklerine el koyarak canlarına kıydılar. İstedikleri gibi at koşturuyorlar.

Peki önceki yöneticilere soruyorum: bütün bunlar olurken siz ne yaptınız? Hiç bir şey yapamadınız. İki kelime ile bu milletin kalkınmasının önünü kestiniz. Peygamber Efendimiz s.a.v. gelmeden önceki irtica devrinde olan her şey, kız çocuklarını diri diri gömmeleri dışında, maalesef hepsini geri getirdiniz.

Onlar, İrtica devrinde kız çocuklarını diri diri gömüyorlardı. Siz ise kız çocuklarının başı örtülü diye okutmuyor yani cahil kalmalarını istiyorsunuz. Aynen cahiliye devrinde olduğu gibi ve bu durumdan memnun oluyordunuz. Her gündeme geldiğinde aleyhinde olmaya devam ediyorsunuz.

Bakalım cahiliye mi? Yoksa başka bir devirde mi yaşıyoruz?
Kötü evlerde ve yollarda fuhşa hazır bekleyenler. İçki, viski, uyuşturucu her yeri sarmış. Barlar, meyhaneler, dansözler. Plajlarda ve bazı yıldızlı otellerdeki çıplaklıklar çeşit çeşit. Giyinik çıplak kıyafetleri ile bedenlerini yabancı gözlerin istifadesine sunan kadınlar çeşit çeşit.

Cenabı Allah’a itaat öğretilmemiş insanların gözler önünde aleni, sokaklarda ve parklarda hiç çekinmeden sergiledikleri çirkin görüntüler çeşit çeşit. Kumarlar, piyangolar, çekilişler, lotolar, totolar, yarışlar ve diğer şans oyunları çeşit çeşit. Faiz borçları batağından intihar edenlerin sayısı belli değil.

Hırsızlıklar, kap kaçlar… Görüldüğü gibi her yerde ahlâki çöküntü câhiliye devriyle aynen örtüşüyor.
Hiç kimse yukarıdaki ahlaki çöküntülere medeniyet ve çağdaşlık iddiasında bulunamaz.

Cenâbı Allah insanlar cahiliye devrini yaşarken iyi ki Peygamber Efendimiz s.a.v.’i göndermiş ve Medine de, Medine isminden türeyen İslam medeniyetini getirmiştir. Yoksa bütün bu çirkinliklerin ve irtica’nın içinden müminler sıyrılıp çıkamayacaklardı.

“Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik.” (Bakara sûresi 151. âyet)

Müminlerin kesinlikle bu irticanın içinde yerleri yoktur. Zaten mümin kişi bunların içinde yer alamaz. Onun kültürüne, eğitimine ve edinmiş olduğu ahlâka tamamen aykırıdır. Eğer bu toplumdaki bazı insanlar suç makinesi haline geldiyse bilinsin ki ; Allah ve Peygamber buyruklarını yitirdikleri içindir.

“Ey imân edenler; Allah’a itaat edin, peygambere ve sizden olan emir sahiplerine (yöneticilere) de itaat edin.” (Nisâ sûresi 59.âyet)

“Ailene (ve ailende sorumlu olduğun kişilere) namazı emret, üzerinde sabır ile dur (uygulanmasını sağla). Biz senden rızık istemiyoruz. Biz seni rızıklandırırız. Güzel sonuç takvâ ile olur.” (Tâhâ sûresi 132.âyet)


Yüce Rabbim müminleri Kuran ve peygamber yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzellikleri nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v. me Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi…
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt