Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Necip FAZILDAN... (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Yıllardır hasretini çektiğimiz, fakat bir türlü malik olamadığımız sağlam zemine dayalı, Türk'ün ruh köküne bağlı yeni bir ekol doğmaktadır.

Şahsiyet, haysiyet ve manevî üstünlüğü hedef tutan bu ekolün adı BÜYÜK DOĞU'dur.
Eyvalllah kardeşimiz.
Allahcc razı olsun.
Allahcc ne muradınız varsa versin.
Allahcce emanet olasınız kardeşimiz.
O EN GÜZEL VEKİLDİR.
Dualarınızdayım.
Dualarınızı beklerim.
BESMELE.SELAM.DUA.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Gönlü güzel kardeşime, gönüldaşıma...

Hüsnüniyetimiz, hüsnüniyetinizin aks halidir.

Dualarınıza gönülden defalarca AMİN...

ALLAH C.C. emanet olunuz.

Ötesi yok!
Ötesi haddi aşan çizgiyi geçmektir ki,
yerde duran taş düşman kesilir adama,
kuşlar birer militana dönüşür
ve karıncaların gazabından sakınmak gerekir.

İşte çekildi isyan bayrağı!
"Gemileri yakmışız, isteyerek,
mümkünü yok dönüşümüzün,
çizgimize gelen gelsin!"
Köy köy, dağ dağ ve şehir şehir
yankı gelir bu kutsal çağrıya!...

Selametle..
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İSLAM'I YENİLEMEK
5.jpg


*İslâm yenilenmez... Anlayışı yenilemek gerekir.

*Anlayış mı? Nurun aynadaki aksi...Aynayı yenilemek.

*Güneş yenilenemez, göz yenilenir.

*İslâm, başı ve sonu olmayan ebedî yeninin ismi...O'na her an biraz daha nüfûz etmektir ki yenilik...

* "Bir günü bir gününe eş geçen aldanmıştır." hadisindeki sonsuz hikmettir ki yeninin ve yeniliğin sırrını getirmiştir.

*Dâvâ işte bu mânâda İslâm'ın yeni neslini yuğurmakta...

*İslâm'ın en yeni, değiştirilmez ve örnek nesli Resùl eliyle yuğrulan sahabiler...

*Sahabilerin ardından "Tâbi"ler bu nesil çizgisini uzatmışsa da onlardan sonra dava içtimaì plânda zaafa uğramış ve büyük ferdi zuhurların çevrelediği mahzun zümrelerden öteye geçilemememiştir. Bu tecellide, muhafazası en zor iş olan aşkı kaybetmenin ve kaba akılla yapayalnız dış plânda kalmanın neticesi olarak ilahî hikmet aşikâr.

*Emevî ve Abbasî devrelerini takip ederek Türk'ün eline geçen İslâmî devlet livası, 600 küsur yıllık gerçek devlet hayatının ancak 250 senesinde böyle bir nesle yataklık etmiş, ondan sonra 300 yıl korkunç bir aşk ve üstün anlayıştan yoksunluk çığırına girmiş, 100 küsur senedir de aynı ham yobaz ve kaba softa idrakinin tersine dönük şekliyle bütün cehdini İslâm'a karşı çıkmakta bulmuştur.

*O gün bugündür ki, nesillere kahraman diye tanıtılan İslâm'dan tiksinmenin fikrî ve fiilî icracaları olmuştur.

*İslâm'ı, zâtından zerre feda etmeden olanca saffet ve asliyetiyle kucaklayabilecek ve nefslerinde yenileyecek nesillerin böylece köküne kibrit suyu dökülmeye başlanınca, din ihtiyacından büsbütün kurtulamayan muvazaacı mizaçlar her tarafta işi reformculuğa dökmüş; ve olduğu gibi bir İslâm yerine, oldurulmak istenildiği tarzda bir İslâm'a kapı açmaya bakılmıştır.

*Reformcu, İslâm'ı şu veya bu görüş ve mezhep lokomotifine bağlamak, onu zâtına ve aslına göre değil, şahsî nefsine ve idrakine iliştirmeye kalkmak, böylece çürük gördüğü bir binayı kendince payandalamaya yeltenmek bakımından İslâm'a cepheden zıt olanlardan daha tehlikelidir ve İslâm'ı kalp ve göz yenilenmesi yoluyla koruyacak olan nesil cemiyet dairesi içinde üç düşman tanıyacaktır. Aşksız ham yobaz, duygusuz kâfir, nasipsiz reformcu... Yâni ruhu kör nefsinde kabuklaştıran, büsbütün inkâr eden ve bu ikisi arasında arabuluculuğa kalkışan...

*İslâm 500 yıl kılıcını elinde tutan Türkiye'de bozuldu ve her yerde altüst oldu. Bu, ancak Türkiye'de düzelirse her yerde sağlığa kuvuşabileceğine ait ilahî bir ihtar...

*İslâm'ı yenileyecek olan nesil, bu ruh ve madde felaketleri Türkiye'sinde son ve som hepçi ve bütüncü tepki halinde zuhur etmekle mükellef...

*Bunca zevâlin ardından ancak kemal çığırı açılabilir...

*Dört büyük halifenin sırasıyla şiarları olan merhamet, celadet, edep ve akıl da tam ikmalli ve teçhizatlı olarak, 15. İslâm asrının eşiğinde İslâm'ı yenilemek dâvâsını çözümleyecek nesilden ana rahmini tekmeleyici sesler duyuluyor. Aya gitmek hüner değil, bu sesleri güneşten duyulacak derecede fikirde ve aksiyonda yükseltmek marifet...
image.php
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Dayan, Diren, Özgürleş!

necip-fazil-kisakurek.jpg

04 Nisan 2010
Sezai Karatepe
Yüze yüze kuyruğuna geldi. Oligarşinin tacı tahtı sallanıyor besbelli. Eceli gelen… demişler, ne yapacağını bilir. Tabi, cami duvarı kabul ederse.
Bugünden başladı hazırlıkları. Nöbetçi kırmızı yakalı, 19’unu da arka kapıdan çıkardı. Kimler yoktu ki içlerinde…
Ağzını doldurarak, “Rejimi korumak için her yol mübah!” diyen 3. sınıf pırpırlı, hastaneyi ayakyolu eden ‘gatakullici’, namlusunu halka doğrultan silahşör, bir adım gerisinde saf tutan kalemşör, borsada palazlanan finansör…
İnsan sormadan edemiyor: Dışarıdakiler dışarıdaysa, içeridekiler niye içeride? Niye içeride Berivan, niye içeride simit çalan çocuklar?
Belini büken faiz batağından kurtulmak şöyle dursun, gittikçe dibine dalan emekçi niye içeride? Niye içeride, ‘Namus belasına gardaş, döktüğümüz kan bizim!’ burma bıyık yağız delikanlı?
Pankartın bir ucundakine tahliye, diğerine 7 yıl 1 ay, niye?
‘Taş atan çocuklar’ neden okula gidemiyor, neden adalet komisyonunda bekliyor, 6 aydır? Cebindeki limondan, gömleğindeki gaz kokusundan anlamış büyükleri(!), amansız suçlu olduğunu. Tecritse tecrit, tehcirse tehcirmiş sonu!
‘Vicdani kanaati’ her nedense halka uğramayan hukukşör, ‘şüphe sanık lehinedir’i tınlamayan hsyk, 367’nin mucidi ‘Kanatlı Van Keçisi’, astığı astık kestiği kestik mgk… gün sayıyor.
Düşünsenize, yüz yirmi bin mahkumun nöbetleşe uyuduğu, yere serilen singerlerden gecenin bir yarısı üstüne basa basa geçilen mapus damına, 19 sanık çok geldi. Pek değerli vekilleri vardı, sağ’dan sol’dan.
Hadi çıktınız, kodesten. Uykunuzda rahat bırakacak mı, Cizre’de asit kuyusuna atılanların çığlıkları? ‘Ya bendensin, ya toprağın!’ teklifine boyun eğmeyen asıl adamın asil duruşu, bırakacak mı yakanızı?
“Zulmün her türlüsü haramdır!” fetvasını canıyla ödeyen gerçek ulemanın ahirete not tutan, celladına gülümseyen son bakışı!
Kemiklerin gökyüzüne fışkırdığı ülke, ne kadar medeni olabilir?
Ama milat olsun, 30 Nisan. Açılsın defterler. Yanlış anlaşılmasın. İade-i itibar beklemiyor kimse. İtibarsızın haddine mi, iade-i itibar?
Yeterli mi? Değil elbette. AYM’ye bireysel başvuru bir devrim, başlı başına. Yolunda gitmeyen tüm işler, girecek ‘gelen evrak’ defterine.
Halk, akın akın yürüyecek Ankara’ya. Derebeyi, Urfa’da maraba tutmuş, düzen kurmuş, kendince. Dağılacak. Tarlasında ırgat olmayacak, Hakkarili. Parçalanmayacak aileler, sofraların tadı kaçmayacak.
Dünya fındığa dönerken, kimin vesayetiyle niyetini bozmuş, idare. Lise niye 4 yıla fırladı, 3 yılın suyu mu çıkmıştı? Buyrun yürütmenin iptaline.
Şekerpancarında tatlandırıcı oranını belirleyen Kurul’un Avrupa’daki ortağı kim? Şeker Kurulu nimet mi, külfet mi? Tozlu dosyalar aşağı!
TŞOF’u kim denetliyor? Başkanın maaşı kaç? Kamburundan kurtulsun, ülke.
Hak etmiyor mu halk, layık değil mi özgürlüğe?
Baro, hsyk’cıya onur ödülü vermiş. Kuyruğuna basmazmış, .. ….! Beklemediği tepkiyi görünce neye uğradığını şaşırmış. Bıçak kemiğe dayanmış, çünkü.
Sen sabahı zor bekle, Danıştay’ın yolunu tut, meslek liseliyi mahkum et! Büyük Hesap’ı düşünmeyenin işi bunlar. Sonra kalk, Ankara’daki partnerini yağla parlat, ödül üstüne ödüle boğ!
“Çatlıyor, yırtınıyor; yokuşu sökmek için / Hey Sakarya! Kim demiş suya vurulmaz perçin!”
Yokuş sökülüyor Üstad! Görmedin belki, lakin torunların görecek Son Devrin Din Mazlumları’nın Anadolu hakimiyetini!
Yokuş mu dedin? Ciğerleri açar, kalp atışını düzenler, tansiyona iyi gelir, adrenalini dengeler, nabza şerbet gibidir.
Sakarya mı dedin? O da bir muamma!
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
DESTANSIZ SAKARYA

Sakarya'nın ruhaniyetine
Dinler misin bir kere gönlünü verip bana,
Sakarya! dertlerim var, şimdi muhtacım sana...

Dudaklarıma sürdüğün, zehir renkli bal ile,
Ruhumda inkisarım, gönlümde kutsal çile.

Demiştin bize bizzat, yol O’nun, varlık O’nun,
Işığına kan düştü sanki Büyük Doğu’nun...

Fahişe yatakları kahraman otağıdır,
Lafazana cenk yeri, mezbele yatağıdır.

Dostluğu yüreğime kefensiz gömdüm artık,
Sana verilen sözü, çok geride bıraktık.

Çirkefleşti topraklar, tohum çürümüş şimdi,
Bizim olan tarlaya, piç tohumu kim gömdü...

Gökten inen ışığın katranlaşmak hevesi,
Kutlu nurun altında, cürmün en kepazesi.

Sen yürüdün, ardından kim geldi dön de bir bak,
İzinde sabit kalan, kaç gönül var, kaç ayak.
Sakarya! kandillere kan emzirdi cüceler,
Geceyi şirret bastı, günü sardı geceler...

Vaadedilen ufuklarda şimdi kir dolu,
Işığını gören yok, ortalık hep kör dolu...
Delisiydim davamın, varlığında sağ iken,
Sakarya! ben mi bittim, yoksa kovgun muyum ben?

Alçalan bir şuurun, yer bulmuşum özünde,
Kimliğim hor görülür, gariptir yer yüzünde.

Şeytanların şeytanı, ruhumu aldı kaçtı,
Kutlu yolun yolcusu, yoluna savaş açtı.

En kalleş yılanların haline imrenirim,
Bir azgın yılan bulsam, beni diyet veririm.

Her yılanın gayesi, hedefi var, yolu var,
Benim zehir döktüğüm, bahtsız Anadolu var.

Dipsizliğin dibinde, meskenetin yurdunda,
Yolum, yolsuz yolcuların telaşında, derdinde.
Sakarya! Şadolmadın, akıp gittin dünyadan,
Yurduna şilte serdi, bir kaç fikirsiz nadan.

O kutsal elbisenin, bir yerinde bin yama,
Kahpeden ordu indi, en mübarek dünyama.

Gayelerin sancısı, ürker gezer yürekte,
Fitnelerin düsturu, ihtirastır bebekte.

Tavassut maharettir, rüşvet ahlakta ilke,
Muhterisler yüzünden, can çekişirken ülke.

Ahlakın dersini ver, dile gel, dillen artık,
Surda gedikler tutuk, özde sevdalar yırtık.
Şimdi karşımda duran, bir cansız Anadolu,
Sakarya! seni bekler destansız Anadolu...


Ali HIŞIROĞLU/gayegencadam.com
eserleri%5B1%5D.jpg
 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
His İptali

Bana korkunç bir hastalık çeşidinden bahsettiler: Vücudumuz, dış tesirlere karşı hiçbir elem duymaz oluyor ve her türlü tenbih imkânının dışına çıkıyor.

Hâdise bir İngiliz Lordunda şöyle tezahür etmiş: Ayağını şöminenin ateşine doğru uzatıp dalgın dalgın gazetesini okuyan İngiliz, bir de bakmış ki, ayağını dizlerine kadar alevler sardığı halde hiçbir şeyden haberi yok... Müthiş bir his iptali... Derin komayla bayılmaktan ve hattâ ölümden beter...

İşte Türkiye’nin hali!.. Türkiye ilâhî gazabı af kabul etmez mikyasta belirten, bu, ne olduğundan habersizlik felâketi içindedir. Her tarafımıza alev alev yandığı halde dalgın dalgın gazetemizi okumaktayız.

Acı duymanın bile imtiyaz belirttiği, ilâhî rahmetten bir işaret teşkil ettiği intibak melekesinden mahrumluk... Destan mevzuu bir vaziyet...

Vaziyetimiz budur!..

Kel bir kafada gür bir saç bitmiş gibi başımızı saran anarşi bitleri bir türlü temizlenemez, hep üstünden taranır ve altından gelir, daima bünye içinden fışkırır ve dışından temizlenmesine çalışılır. Bir fâsit daire ki, boyuna sürer, gider ve hiçbir noktada kırılamaz.

Pahalılık o dereceye ulaşmıştır ki, kenar mahallelerde ahşap evlerin önünden geçerken hıçkırıklar ve iniltiler duyacağımız yerde (Petr’oil) çığlıklariyle karşılaşmaktayız. Gazeteler, kadına dişilik sanatını öğretebilecek erkek aletli ******ların reklâmlariyle donanmakta, gazinolar dolup taşmakta, lüks eşya mağazaları birbirini çiğneyici kalabalıklara sahne olmaktadır. Herkes eğlencesinde, herkes zevk ve sefasında, hazmî ve tenasülî cihazlarını tıka basa doyurmak sevdasında...

Buhran, bunalım, darlık, yokluk gibi lâflar, hakikatlerini lügat kitaplarına terketmiş kuru mefhumlar...

En ağır ve âzamî haddiyle felâket, muhakkak ve mutlak... Fakat bunun azabını çekenler nerede?:. Polisle ev ev arasanız bulamazsınız!

Bu öyle bir sırdır ki, çözüm şekillerinden başlıcası, azap çekebilme nimetinden bile mahrum bırakılmış olmamız...
ALLAH Celle Celalühü Razı olsun abi
Emeğine sağlık
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Selamun aleyküm abim..
Emeğine sağlık, güzel yüreğine sağlık..
Rabbim razı olsun..

 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Bir sigara kağıdını şu masaya koy, üstüne bir taş bırak, kapıları kapa ve git! Üç yüz sene sonra gel, yerinde bulursun. Belki sararmış, belki buruşmuş, fakat yine o. Bir sigara kağıdı kadar yaşayamıyoruz. Kefenimizden evvel çürüyoruz. Duyuyorum! Toprak altında milyonlarca kurdun, çıtır çıtır dut yapraklarını yiyen milyonlarca ipek böceği gibi, milyonlarca ölüyü yediğini duyuyorum.

Ölüler! Korkunç bir saklambaçın korkunç oyuncuları. Kurtarın beni ebedilikten! Öldüm sizi araya araya.. Kurtarın beni düşünmekten!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Allah düşmanlarına hitabı,
"Evet biz gerideyiz.. biz size çüş demek için gerideyiz!"
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
00016298.jpg


EYÜB SULTAN ve NECİP FAZIL ZİYARETİMİZ

25 Mayıs 2011 Çarşamba günü, Üstad’ın davasına gönül vermiş bir grub gönüldaşla birlikte, Üstad’ın Eyüb Sultan Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret edeceğiz. Âlâyiş ve nümayişten uzak bir tarzda ve kabir ziyareti âdâbına riayetle gerçekleştirmeyi arzu ettiğimiz bu mütevazı ziyaretimizde, mesafe ve mesai bakımından müsaid olan dost ve gönüldaşlarımızın da bizlerle olmasından büyük mutluluk duyacağız. Dileyenler eş ve çocuklarıyla da gelebilir.

Ziyaret Programımız:

Eyüb Sultan Camii’nde öğle namazı ve bu vesileyle Eyüb Sultan Hazretlerini ziyaret...

Öğle namazını müteakiben hep beraber Üstad’ın kabrine intikal...

Üstad’ın kabri başında Kur’an tilâveti ve dua...

Kabir ziyaretinden sonra, dileyen dost ve gönüldaşlarla civardaki bir çay bahçesinde kendi aramızda sohbet...

İkindi namazından hemen önce dağılış...


Akademya Dergisi adına
Hayreddin Soykan

http://www.yeniakademya.org/haber-83-ey ... timiz.html
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
haber_USTAD_ICIN_EYUB_SULTAN_ZIYARETI.jpg



ÜSTAD İÇİN




EYÜB SULTAN ZİYARETİ


Üstad Necib Fazıl’ın 28. vefat yıldönümünde, Akademya Dergisinin birkaç gün öncesinden organize ettiği ve Akademya, Baran, Furkan ve Aylık yazarlarıyla birlikte 15 kadar gönüldaşın iştirak ettiği mütevazı bir Eyüb Sultan ziyareti gerçekleştirildi. 25 Mayıs 2011 Çarşamba günü, öğle namazını Eyüb Sultan Camiinde edâ ettikten sonra hep birlikte Üstad’ın Eyüb Sultan Mezarlığı’ndaki kabrine intikal eden ve bir kısmı eş ve çocuklarıyla gelen gönüldaşlar, Üstad’ın kabri başında Kur’an okudu, dua etti. Ziyaretten sonra bazı gönüldaşlar Kaşgarî Dergâhı’nı ziyaret etmek üzere ayrılırken, diğerleri Cafer Paşa Medresesi’ne gidip bir süre sohbet etti. Sonra tekrar bir araya gelen gönüldaşlar, bu ziyareti her sene hep beraber idrâk etme kararı ve kararlılığıyla vedalaştılar.
 

İPARHAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Allah razı olsun gönüldaşlardan...gurur verici bir ziyaret...N.F.KISAKÜREK ömrünü İslama adadı,bu yolda nice çileler çekti...bizler de ahde vefa gösterip dualarımızı esirgememeli,fırsat buldukça üstadı ziyaret etmeli,fikrini yaşamalı ve yaşatmalıyız...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Allah razı olsun gönüldaşlardan...gurur verici bir ziyaret...N.F.KISAKÜREK ömrünü İslama adadı,bu yolda nice çileler çekti...bizler de ahde vefa gösterip dualarımızı esirgememeli,fırsat buldukça üstadı ziyaret etmeli,fikrini yaşamalı ve yaşatmalıyız...
Gönlüne bereket gönüldaş...
Rabbimize emanetsin...
O EN GÜZEL VEKİLDİR...
BESMELE...SELAM...DUA...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt