TARİH
Bindörtyüz şu kadar sene evveldi; Mekke'ye
Yemen'den bir düşman geldi.
Çil yavrularından çokluk ordular,
Kâbeyi yıkmaya geliyordular. Önlerinde
bir fil vardı, kocaman... Ot bitmez
çöllerde bir sel ki, yaman. Kureyş,
yeryüzünde en soylu oymak, İbrahim
Peygamber neslinden yumak,
Dağlara çekildi hâli görünce. Ev,
Allah'ın Evi, bütün düşünce... Dediler:
Kâbeye sahibi kefil! Birden birşey oldu,
yere çöktü fil. Ebabil kuşları... Gök
benek benek... Olur... Elverir ki, Allah
ol desin: Küçük serçe koca kartalı
yesin! Derya derya ahenk,
dalgalarında, Minicik birer taş,
gagalarında, Düşmanın üstüne kuşlar
üşüştü. Her taş bir askerin başına
düştü. Ölen, kaçan, çığlık, nâra,
kıyamet! Keremli Mekke'de, derken
selâmet... Fil tarihi, işte oluş, sene bir!
Bindörtyüz şu kadar evvel, gene bir!