Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

namazla ilgili kıssalar ve hikayeler (1 Kullanıcı)

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
RE: namazla ilgili kıssalar ve hikayeler

EN ÖNEMLİ KONULARIMIZDAN OLAN NAMAZ HAKKINDA EMEĞİ GEÇEN KARDEŞLERİMİZE TEŞEKKÜR EDİYOR VE ALLAH RAZI OLSUN DİYORUM.

RABBİM NAMAZLARINI TADİLİ ERKAN ÜZERE KILANLARDAN EYLESİN İNŞAALLAH....

selam ve dua ile......
 

tebessumd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Tem 2006
Mesajlar
1,010
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: namazla ilgili kıssalar ve hikayeler

emeğinize sağlık kardeşim.ALLAH CC. RAZI OLSUN.B)
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: namazla ilgili kıssalar ve hikayeler

inşallah cümlemiz rabbimin razı olduğu kullardan oluruz.
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: namazla ilgili kıssalar ve hikayeler

Salihlerin Namazı


Isam b. Yusuf, Halem el-Esam?in meclisine gelip, ona bir hususta itiraz etmek ister ve Hatem?e:

?Ya Eba Abdurrahman! Sen namazı nasıl kılıyorsun?? diye sorar.

Hatem, yüzünü Isam?a çevirerek şöyle cevap verir:

?Namaz vakti geldiği zaman kalkıp bir zahiri abdest ve bir de batıni abdest alırım.?

Bunun üzerine Isam:

?Batıni abdest nasıl alınır?? der. Her iki abdesti izah etmek üzere Hatem şöyle konuşur:

?Zahiri abdesti, yıkanması gereken azaları su ile yıkamakla alırım. Batıni abdestte ise azalarımı yedi şeyle yıkarım. Tevbe etmek, pişman olmak, dünya sevgisini terk etmek, insanların medh ü senasını terk etmek, riyaseti terk etmek, kin ve hasedi terk etmekle. Böylece abdest aldıktan sonra mescide giderim. Tüm azalarımla kıbleye yönelirim. Kabe?yi görürüm. Ümitle korku arasında namaza dururum. Namazda iken Allah?ın beni gördüğünü, sağımda cennetin, solumda cehennemin, arkamda ölüm meleğinin, bulunduğunu görürüm. Kendimi sanki sırat köprüsüne ayağımı basmış sanarak, bu kıldığım namaz son namazdır derim. Sonra niyet edip tekbir alırım. Tefekkürle okurum, tevazu ile rüku eder, içten ağlayıp niyaz etmekle secde ederim. Ümitle oturup duaları okur, ihlasla selam veririm. İşte benim otuz seneden beri kıldığım namaz böyledir.?

Bunları içtenlikle dinleyen Isam, ağlayarak şöyle der:

?Bu öyle bir şeydir ki, bunu senden başkası yapamaz.?

 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: namazla ilgili kıssalar ve hikayeler

"Namaz için ezan okunduğu zaman, şeytan ezanı duymamak için arkasını dönüp yellenerek kaçar. Ezan bitince tekrar geri gelir. Namaz için kamet edilince yine arkasını dönüp kaçar. Kamet bittiğinde yine gelir ve kişi ile nefsi arasına sokulur ve ona: Filân şeyi hatırla, filân şeyi hatırla diyerek, namazdan önce aklında olmayan şeyleri hatırlatır da, neticede insan kaç rek'at namaz kıldığını bilemez olur."
 

baltefsiri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Eyl 2006
Mesajlar
619
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: namazla ilgili kıssalar ve hikayeler

Allah razı olsun kardeşim...
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: namazla ilgili kıssalar ve hikayeler

Gece Namazı


Cüneyd-i Bağdadi

Mübarek vefat edeceği gün çok korkulu ve üzgündürler. Yüzleri kül gibi olmuş rengi uçmuştur. Talebeleri bu halden çok ürkerler. Hatta içlerinden biri:

- ´Aman efendim´ der, ´Biz sizin şefaatiniz ile kurtulmayı ümid ediyoruz. Eğer siz bu kadar sıkıntı çekerseniz bizim halimiz nice olur?

- Ey dostlarım yetmiş yıllık ibadetimi kıldan ince bir ipe astılar. Kâh o yana, kâh bu yana sallanıyor ve ben bu esintinin kabul yeli mi?, red rüzgârı mı? olduğunu bilemiyorum.

Naaşını yıkayan talebesi su ulaştırmak için mübarek gözlerini aralamaya çalışır. Melekler dile gelir,

- ´Kendini yorma´ derler, ´Cüneydin gözü Allah´ın zikri ile kapanmıştır ve onun didarını görmeden açılmaz.´

Talebelerinden biri onu rüyasında görür. Merakla sorar:

- Efendim, Allah-ü teâlâ size nasıl muamele etti?

- İlim ve marifet dolu sözlerimin hiçbir faydası olmadı. Sadece gece kıldığım namazlar imdadıma yetişti.
 

zuhre

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ocak 2007
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
allah için kılınan namazları rabbim kabul eylesin herkese hayırlı günler
 

zuhre

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ocak 2007
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
şeytana uyan arkadaşımın sonunu size anlatmak istiyorum bir arkadaşım hırsızlık yapıyordu onu uyardım ama dinlemedi gene yaptı bir gün hırsızlık yaparken elini hırsılık yaptığı yerdeki bir mobilyanın altında bırakarak elini koparttı ve eli koptu
 

MMM37

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ocak 2008
Mesajlar
21
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
Tesekkürler arkadasim,,
evet,ibretlik kissalar,,cok güzel
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
Kafkasya’da, Gimri Muharebesi’nde, bağrına bir Rus süngüsü saplanan Kafkas Kartalı Şeyh Şâmil, büyük bir soğukkanlılıkla bir ucu sırtından görünen süngüyü çıkarıp attı. Bir yanda canından çok sevdiği İmam Gazi Muhammed’in şehâdeti, bir yanda da bağrına saplanan süngü, Şeyh Şâmil’i yaralı bir arslan hâline getirmişti.
Düşman, kaçacak delik arıyordu. Şâmil, akşamın karanlığına karışıp gitmişti. Şâmil’in yaralandığını gören Gimri Câmiî müezzini Şâmil’i takip edip, karanlık iyice bastırdığında onu bir mağaraya götürdü. Müezzin Mehmet Ali’den durumu öğrenen Şeyh Şamil’in kayınpederi Abdülaziz Efendi hemen yola çıktı. O, Dağıstan’ın en meşhur cerrahlarından birisi idi. Birkaç gün mağarada kalarak Şeyh Şâmil’i şifalı otlardan hazırladığı ilâçlarla tedâvi etti. Ancak bu tedâvinin daha uzun bir süre devam etmesi lâzımdı. Şeyh Şâmil’i, Unsokul köyüne getirdiler. Tedâviler aralıksız sürüyordu. Tam 25 gün sonra Şeyh Şâmil komadan çıktı. Gözlerini açtığı ilk an başucundan hiç ayrılmayan annesini gördü ve annesine ilk sözleri şu oldu: “Anacığım! Namazımın vakti geçti mi?”
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yahudiler gibi sallanmayın!”

Sahabelerden Ümmü Ruman (r.a.), namaz kılarken sallanıyordu. Onu bu halde gören eşi Hazret-i Ebu Bekir, öyle bir azarladı ki, Ümmü Ruman neredeyse namazdan çıkacaktı.
Daha sonra Hz. Ebû Bekir, şiddetle uyarmasının sebebini şöyle açıkladı:

– Resulullah (a.s.m.) şöyle buyuruyordu: “Herhangi biriniz namaza durduğunda her tarafı sakin olsun, Yahudiler gibi sallanmasın. Zira namazda her tarafın sükûnet içinde olması, namazın tamamındandır
.”
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt