ebabil kuslari
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 19 Ocak 2009
- Mesajlar
- 13
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
gelin ey musulmanlar namazi kilanlar namazi terk etmesin kilmayanlar bir an once baslasin.KI peygamberimiz(s.a.v.)ölum dösegınde bıle soyle demıstır
Rebiülevvel ayının on ikisi, Pazartesi günü. Güneş, batıya doğru kayıyordu.
Peygamber Efendimizin mübârek başları, Hz. Âişe�nin kucağında, göğsüne dayalı idi. Artık nefes alıp vermekte güçlük çekiyordu. Dili Allah�ı zikretmekle meşguldü: �Allah�ım! Beni, Refîk-i A�lâ�ya1 ulaştır� duâsını tekrarlıyordu. Bu esnada bile ümmetine irşadda bulunmaktan geri durmuyordu:ELLERINIZDEKI köLELERINIZE iyi davranınız!NAMAZA DIKKAT VE DEVAM EDINIZ!�2 diyordu.[/B][/COLOR]
Bu hazin manzara orada bulunan Hz. Fâtıma�nın yüreğini âdeta dağlıyordu. Bir ara Resûl-i Kibriyâ Efendimizi bağrına bastı: �Vay! Babamın çektiği ıztıraba� diyerek gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, �Bugünden sonra baban hiç bir zaman ızdırap çekmeyecektir� buyurdu ve ilâve etti:
�Kızım! Sakın ağlama! Ben vefât ettiğim zaman �İnnâ lillahi ve innâ ileyhi Raciûn� de.�3
Hz. Cebrâil ile Hz. Azrail�in birlikte gelişleri
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, bu fâni dünyada artık son dakikalarını yaşıyordu.
Bu esnada, Hz. Cebrâil Hz. Azrail ile birlikte geldi. Resûl-i Kibriyâ Efendimizin hal ve hatırını sordu. Sonra, �Ölüm meleği Azrail içeri girmek için izin ister� dedi.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz müsâade edince, Hz. Azrail içeri girdi. Efendimizin önünde oturdu, �Yâ Resûlallah!� dedi, �Yüce Allah, senin her emrine itaat etmemi bana emretti. İstersen ruhunu alacağım. İstersen sana bırakacağım.�
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz Hz. Cebrâil�e baktı. O da, �Yâ Resûlallah, Mele-i A�lâ seni beklemektedir� dedi.
Bunun üzerine Hâtemü�l-Enbiya Efendimiz, �Yâ Azrail! Gel, memuriyetini yerine getir�1 buyurdu.
Rebiülevvel ayının on ikisi, Pazartesi günü. Güneş, batıya doğru kayıyordu.
Peygamber Efendimizin mübârek başları, Hz. Âişe�nin kucağında, göğsüne dayalı idi. Artık nefes alıp vermekte güçlük çekiyordu. Dili Allah�ı zikretmekle meşguldü: �Allah�ım! Beni, Refîk-i A�lâ�ya1 ulaştır� duâsını tekrarlıyordu. Bu esnada bile ümmetine irşadda bulunmaktan geri durmuyordu:ELLERINIZDEKI köLELERINIZE iyi davranınız!NAMAZA DIKKAT VE DEVAM EDINIZ!�2 diyordu.[/B][/COLOR]
Bu hazin manzara orada bulunan Hz. Fâtıma�nın yüreğini âdeta dağlıyordu. Bir ara Resûl-i Kibriyâ Efendimizi bağrına bastı: �Vay! Babamın çektiği ıztıraba� diyerek gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, �Bugünden sonra baban hiç bir zaman ızdırap çekmeyecektir� buyurdu ve ilâve etti:
�Kızım! Sakın ağlama! Ben vefât ettiğim zaman �İnnâ lillahi ve innâ ileyhi Raciûn� de.�3
Hz. Cebrâil ile Hz. Azrail�in birlikte gelişleri
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, bu fâni dünyada artık son dakikalarını yaşıyordu.
Bu esnada, Hz. Cebrâil Hz. Azrail ile birlikte geldi. Resûl-i Kibriyâ Efendimizin hal ve hatırını sordu. Sonra, �Ölüm meleği Azrail içeri girmek için izin ister� dedi.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz müsâade edince, Hz. Azrail içeri girdi. Efendimizin önünde oturdu, �Yâ Resûlallah!� dedi, �Yüce Allah, senin her emrine itaat etmemi bana emretti. İstersen ruhunu alacağım. İstersen sana bırakacağım.�
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz Hz. Cebrâil�e baktı. O da, �Yâ Resûlallah, Mele-i A�lâ seni beklemektedir� dedi.
Bunun üzerine Hâtemü�l-Enbiya Efendimiz, �Yâ Azrail! Gel, memuriyetini yerine getir�1 buyurdu.