“Allah, insanı niçin yaratmıştır?”
Cenab-ı Hak (c.c) böyle bir soruya, Kur`an ve Resulü vasıtasıyla şöyle cevap vermektedir: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” ( Zâriyât Sûresi, 56)
Evet kâinatın yaratılması, insan içindir. İnsanın yaratılmasının sebebi ise, yukarıdaki Ayette de belirtildiği gibi ubudiyet ve kulluktur. Başka bir ayette de "Ey insanlar! Sizi ve sizden evvelkileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki, takva mertebesine vâsıl olasınız. Ve yine Rabbinize ibadet ediniz ki; Arz`ı size döşek, semayı binanıza dam yapmış ve semadan suları indirmiş ki, sizlere rızk olmak üzere yerden meyve ve sâir gıdaları çıkartsın. Öyle ise, Allah`a misil ve şerik yapmayınız. Bilirsiniz ki, Allah`tan başka Mabud ve Hâlikınız yoktur." ( Bakara suresi, 21 - 22) buyurulmakla, insanın takva mertebesine ulaşabilmesi ve Allah`ın (c.c) ihsanlarına karşı şükür vazifesini yerine getirmesi ancak ibadet ile mümkündür.
Çünkü ibadet;
· İnsanın inanç ve itikadını sağlamlaştırır ve kuvvetlendirir.
· İnsanların fikirlerini Cenab-ı Hakkın (c.c) emirleri ve yasakları doğrultusunda odaklanmasını sağlar. Böylece insanlar, mükemmel bir intizama girmekle kainattaki ilahi hikmet doğrultusunda hareket etmeye başlar. Çünkü kainatta bulunan her varlık gibi, insanların da başıboş ve vazifesiz olmadığı anlaşılır.
· İnancın insanda tesirli olmasını, temin eder. Yoksa insanda bulunan iman, tesirsiz kalır ve zamanla söner. İbadeti sağlam olmayan kişilerin zamanla Müslüman olmayanlar gibi düşünmeye başlaması, bu iddiamıza bir delildir.
· Dünya ve ahiret saadetine vesile olur. Zira Allah`a (c.c) ibadet halinde olanların kalb ve ruhlarındaki ferahlık, dünyada saadete ermelerine vesile olurken ahirette de İlahi ihsan ve ikramlara vesile olacaktır.
· Dünya ve ahiret işlerini tanzim eder. gerek dünyaya gerekse ahirete ait işlerin düzenli ve adil olabilmesi ancak ibadet ile mümkündür. Allah`ın (c.c) hakkı olan ibadete gereken ehemmiyeti vermeyenlerin, kul hakkına riayet etmesi elbette beklenemez.
· Şahsın mükemmel olmasına katkıda bulunduğu gibi, milletlerin de yüksek bir seviyeye ulaşmasına vesile olur.
· İnsanın Allah`a (c.c) ulaşması ve O`na dostluk kurabilmesi açısından, elde edilebilecek en yüksek ve şerefli bağdır.
· Müslümanların birbirlerine daha sıkı sarılmalarını ve birbirlerinin kusurlarına bakmamaları gerektiğini, ruh, kalp ve hatta nefislerine yerleştirir.
Ubudiyetin ve kulluğun özeti ise namazdır. Çünkü, namaz hem İslam`ın tüm farz ibadetlerini içermekte hem de bütün yaratıkların ibadet şekillerini de kapsamaktadır.
namazda insan, bir şey yiyip içmemekle oruç tutar. Kıbleye dönmekle bir nevi hacca gider. İçinde şehadet getirir. Elbiselerinin, ömrünün ve vücudunun zekatını verir. Ayrıca, kıyamda durmakla ağaçları, dağları ve daima kıyamda ibadet halinde olan melekleri temsil eder. Rükua varmakla hayvanların duruşunu temsil edip, ibadetleri rükudan ibaret olan meleklerin vaziyetini gösterir. Secdeye giderken taş, toprak ve sürünen hayvanların ibadetlerini ifade etmekle beraber, secdeden başını kaldırmamak suretiyle Allah`a (c.c) karşı ibadetini yerine getiren meleklere benzemeye çalışır.
1. Namaz, daha öncede bahsedildiği gibi, bütün melek ve ruhanilerin ibadet şekillerini içermektedir.
2. Namaz, dünyanın tüm maddi ve ceset sahibi varlıkların da ibadet şekillerini kapsamaktadır.
3. Peygamber efendimizin (a.s.m) “namaz, müminin miracıdır” hadisinde, insanı Allah`a ulaştıran ve yaklaştıran en mühim vasıtanın namaz olduğunu buyurulmaktadır.
4. Bir hadiste “ insanın Allah`a en yakın olduğu an, secde anıdır ” buyurulmakla, Allah`a yaklaşmak için en keskin ve tesirli vasıta namazdır.
5. Namaz, dini duygularımızın ve taşıdığımız imanın korunması için en büyük bir sebeptir. Buna “ namaz, dinin direğidir ” hadis-i şerifi işaret etmektedir.
6. Namaz, insanı bütün fuhşiyat ve kötülüklere karşı koruyan bir kalkan özelliğindedir. Kur`an-ı Kerimde “Hiç şüphe yok ki namaz, insanı çirkin işlerden ve haramlardan alıkor.” buyurulmakla, hakkıyla kılınacak bir namazın insanı, her türlü kötülüklerden muhafaza edebileceği ifade edilmektedir.
7. Namaz, insanı manen temizleyen ve günahlardan arındıran ilahi bir iksirdir. Allah Resulü (a.s.m) “herhangi birinizin evinin önünden akan bir sudan günde beş defa yıkandığınız taktirde sizde bir kir kalmadığı gibi, Allah (c.c), beş vakit namaz sayesinde de, günahlarınızı öylece yok eder.” buyurur.
8. Namaz, İmandan sonra gelen en kıymetli bir cevherdir. Zira Kur`an-ı Kerimin çok yerlerinde imandan sonra hemen amel-i salih tabiri geçmektedir. Amel-i salih`in en büyüğü ise, namazdır. Bazı ayetlerde ise, imandan sonra direkt olarak namazdan bahsedilmektedir. Bakara suresinin başlarında müminler için “Gayba iman edenler ve namazı dosdoğru kılanlar” diye bahsedilmektedir.
9. Namaz kılmak hem çok kolay hem de çok kârlı bir ticarettir. Bunlar; dünyada kalb ve ruh rahatlığı, kabirde ışık ve gıda, mahşerde senet ve berat, sıratta nur ve burak gibi bir binek, cennette ebedi bir sohbet arkadaşlığıdır.
10. Namaz, Allah`a karşı yapılan ve yapılacak en büyük zikirdir. Kur`an-ı Kerim “Sana vahyedilen kitabı okuyup tebliğ et, namazı hakkıyla ifa et! Muhakkak ki namaz, insanı, ahlâk dışı davranışlardan, meşrû olmayan işlerden uzak tutar. Allah`ı namazla anmak, elbette en büyük fazilettir. Allah bütün işlediklerinizi bilir.”( Ankebut suresi, 45 ) ayetiyle, ibadetlerin en kapsamlısı olan namaza “en büyük zikir” demektedir. Evet insan, kıldığı namazın tüm hareket ve duruşlarıyla Allah`ı (c.c) hatırlamaktadır. Bu hatırlama abdest almaktan başlar. Kabeye teveccüh etmek, tesbih, hamd, tekbir ve Lailahe illallah demek, kıyam, rüku ve secdeye varmak hep zikir ve anmadır. Böylece dili, kalbi ve kalıbı hep aynı minval üzere zikirdedir.
11. “ Hamd alemlerin Rabbi olan Allah`adır(c.c)” ile Allah`ın (c.c) tüm kainattaki terbiye ediciliğini medh ediyor ve ilan ediyoruz.
12. Fatiha suresinde okuduğumuz, “İyyake na`büdü ve iyyake nestein” ( biz ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz ) ayetinde geçen “biz” zarfında üç cemaatin ibadetleri mevcuttur. Bunlar;
a- vücudumuzun bütün hücrelerinin yaptıkları fıtri ibadetleri,
b- Hz. Adem (a.s)`dan kıyamete kadar gelmiş ve gelecek tüm müminler cemaatinin ibadetleri,
c- Kainatta var olan maddi veya manevi tüm varlıkların ibadetleri.
13. Namazda okunan “ tahiyyat ” duasında geçen “ ettahiyyat ” ifadesiyle tüm hayat sahiplerinin, “ elmubarekat ” kelimesiyle çekirdekler, yumurtalar, tohumlar ve nutfelerin, “ essalavat ” kelamıyla ruh sahibi varlıkların, “ ettayyibat ” tabiriyle de bütün Peygamberlerin (a.s) ve yüksek seviyedeki melek ve ruhanilerin ibadetlerini, Allah`a (c.c) kendi namımıza ve hesabımıza sunma şerefi bahşedilmiştir.
Yapılan bu izahlardan sonra Peygamberimizin (a.s.m)`ın bir hadiste buyurduğu “Gözümün nuru namazdır" cümlesinin ve vefatı vaktinde çektiği sıkıntılar içerisinde bile, sahabelerine “ Namaza dikkat ve devam ediniz” vasiyet ve tavsiyesinin ne demek olduğu ve nasıl bir hakikati ortaya koyduğu biraz daha iyi anlaşılmış olur.
Burhan Sabaz
o halde ... Haydi NAMAZA....