Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Naat-ı Ali (1 Kullanıcı)

ugurd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2012
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
NAT-I ALİ

O açıklayıcı imam, o tanri velisi safa ehlinin vücut güneşidir.
Yerde, gökte, makânda, zaman da Hakla duran o imamın zati,
iç ve dış temizliğiyle Vasıflamak vaciptir.
Çünkü küfürden,ikiyüzlülükten kurtulmuştur, temizdir...
Onun konağı birlik âlemidir.

Dünyevi ve beşeri sıfatlardan dışarıdır. o, insanın hakikati ve canı gibiydi. Her şey fanidir, fakat
can yaşar, ölmez. Onun hareketi kendinden diri olan ezeli
varlıktandır. Beka çevresinde döner dolaşır, yaratıkları yarata
nın zati gibi o bakidir. Hakkın yüksek sıfatları Ali'nin vasfıdır.
Hakkın sıfatları zaten ayrı değildir. O, Tanrının yapışmış ol
muştur. Hani duyduğun lâhûtun o gizli hazinesi yokmu; işte
odur.

Çünkü o, haktan hakla görünmüştür. O hazinenin nakdi,
tükenmez ilimdi. İşte o ilimden maksût, yüce Ali'dir. Hakkın
hikmetini ondan başka kimse bilemez. Zira o hakimdir, her-
şeyin bilginidir.

İbtidasız evvel o idi, sonsuz ahirde odur. Peygamberlere
yardım eden o idi, velilerin gören gözü de hakikatten odur.
Yüzünün nurlu pırıltısı, kendi ziyasından bir güneş yarattı. O,
hak iledir; hak ondan görünür. Hakka ki, o hak ile ebedidir.
Âdem'in toprağı onun nurundan idi. O sebeple meleklerin tacı
oldu; Allah'ın isimlerini ondan belirledi.

O temiz ve yüce
imamın ilmi sayesinde, Âdem herşeyi anladı. O nur tek olan
yaradanın nuru olduğu içindir ki, melekût onun huzurunda secde
ettiler. Evet, muhakkak ki, Âdem, o imamın nuru ile bütün ilahi
isimleri bildi...

Şit, kendinde Ali'nin nurunu gördü ve yüksek alemi öğrendi.

Nuh, kendinde yüksek menzile ulaştırıncaya kadar, istediğini hep
ondan buldu. Gene ondandır ki kurtuluşa eren Nuh, dehir de
gayret tufanını buldu da beladan kurtulmuş oldu.

Halil Peygamber,
dostlukla onu andı da, ateş ona al lale oldu Nemrud'un ateşi, o
Allah'ın dostuna hep gül, nesrin, lale oldu. Gene o idi ki, keyfiyle
kendi koyununu İsmail'e kurban etti.

Yûsuf, kuyuda onu andı da
o saltanat mülkünü süsleyen tahtı buldu. Yakup onun önünde
bir çok inledi de Yûsuf'un kokusunu alıp gözleri açıldı.
İmran'ın
oğlu Mûsa, onun nurunu gördü de uzun geceler hayran kaldı.
Kırk gece kendinden geçti; kavuşma ve görüşme zevkine daldı.
Sonra dediki: Yarabbi! Bana bu lütuftan bir âlâmet ver
Hak ona iste sana Yed-i Beyza (Nurlu el) 'i verdim; dedi.
Gene Ali'nin vergisidir ki, Meryem'e arkadas oldu da Isa
vücuda geldi...

O seriatte ilim sehrinin kapisidir. Hakikatte ise iki cihanin
beyidir. Iki cihanin sultani Muhammet, hakka yakinlik gece-
sinde, Allah'a kavusmanin harem yerinde onun sirrini gördü.
Ali'nin nutkunu, Ali'den dinledi. Ali ile birlesilen o yerde
Ali'den baskasi bulunmaz.

Allah yolunda gidenler isteyicidirler; Ali istenilendir. Söyle-
yenler söylerler, susarlar. O susmaz söyler. Ebedi ilim,
onun gögsünde parlayip görüldü. Vahyolunanlarin sirlarini,
o hakikat olarak bildi ve bildirdi. Ümmetine haykirdi:
- Allah yolunda Ali, sizin kilavuzunnuzdur.

Allah'a içi dogru olanlar yüzlerini ona çevirmislerdir. Zira o
sahtir, dogru yolu gösterendir, efendidir...
O bütün peygamberlerin sırrında idi. Cenabı Mustafa:
- Benimle açıkça beraber bulundu dedi.
Dinde evvel, ahir o idi. Allah ile içli dışlı idi...
Iste bunlari söyledim ki, bu yüksek mananin nüktesini ög-
rensin de yüksek velayete ersin. Sence apaçık bilinsinki,
hakkiyle yüce olan odur.

Ey efendi! Benimle bosuna kavga etme bu böyledir. Hakikat
budur ki, hepimiz zerreyiz, günes odur. Biz hepimiz damla-
yiz, deniz odur.

Cihan var oldukça Ali var olur
Cihan var olurken de Ali vardi.

Cihanin temeli suret buluncaya kadar var olan Ali idi. Yer
resmedilinceye, zaman husule gelinceye kadar var olan Ali
'idi. Veli, vasiy olan? ah Ali, cömertliğin, keremin, bagisin
Sultani Ali idi.

Ali'den ötürü melekler Ademe secde ettiler. Adem bir kible gibi
idi, secde olunan Ali idi., Adem de, Sit de, Eyyub da, Idris de,
Yusuf da, Yunus da, Hud da, Musa da, Isa da, Ilyas da, Salih
peygamber de, Davud da Ali idi.

Nefsin tamamindan ötürü cihan sofrasi üzerinde elini bulastir-
mayan kahraman aslan Ali idi. Kur'an'in yer yer, ayetlerinde
Tanri'nin ismetini vasf ile övdügü Kur'an sirlarinin kasifi Ali idi.Kapisinin topragi kadir ve kiymette Arsin semasindan daha
ileri geçen, o durmadan hakka secde eden arif Ali idi. Islamin
yolunda is düzelmedikçe, durup dinlenmeyen o serefli, vekar-
li Sah Ali idi. Hayber kalesinin kapisini bir hamlede koparip
açan o kalalar fatihi Ali idi.

Afaka her bakisimda gördümki, yakin yüzünden her varlikta var
olan Ali idi. Bu küfür olmaz, küfrolan bu söz degildir.

Cihan var oldukça Ali var olur,
cihan var olurken de Ali vardi.
Tebriz'in Sems-ül Hakki cihanin gizli ve açik sirlarindan her ne
gösterdinse hepside Ali idi.

MEVLANA CELALETTİNİ RUMİ/NAAT-I ALİ
Kaynak: Divan-ı Kebir'den Seçme Şiirler, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları 1148, Cilt I, s. 3-4-5 (1989, İstanbul)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt