Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ??? (1 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

ve aleyküm selam, dualarınıza amin..

bahsettiğiniz kategoride olmak ya da olmamak, ya da gözünüzce öyle görünmek şahsımca hiç de önemli değil.. bahsettiğiniz ifade ve taktiklerin kimlerce uygulandığı malumdur..bazı şeyleri dayatma şeklinde insanlara sunmanın da kimlerce yapıldığını, Allah biliyor.. ve gerçekleri, kalpleri yalnızca Allah (c.c) bilebilir..bundan dolayı mutmain ve huzurluyum.. ve ben sadece ona dayanıyorum, yalnızca onu hoşnut etmeyi prensip ediniyorum.. herkes fikriyle, zikriyle haşrolacağı için herkes kendinden sorumludur. Allah ise her şeyi bilendir..

şimdi size yorumunuz için çok teşekkür ederim.. dualar müşterektir. sizin için ben de aynı duaları ediyor ve hakkınızda hayır diliyorum..

selametle kalın.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

evindar yazdı:
O DİYARIN SAKİNLERİ, eğer kardeşlerinden birinin kalbini kırmışsa onunla barışıp, helalaşmadıkça gözlerine uyku girmez, sanki sema altında en ağır günahı işleyenin kendileri olduğunu zannederlerdi. Yine bir gün şu hadise vâkî olmuştu. Kızgınlık eseri olarak Ebû Zerr (r.a.), Hz. Bilal'e: "Yebnes sevda, ey siyah (kadın)'ın oğlu!" demiştir. Bu söz ise, Bilal (r.a.)'in çok zoruna gitmişti. Dert ortakları Peygamberimize gitti ve Bilal ile arasında geçeni anlattı. Resûlullah (s.a.v.) Ebû Zerr'i çağırttı ve "Sizin üzerinizde cahillik izi görmekteyim", buyurdu. Ebu Zerr doğruca Hz. Bilal'in evine gitti ve kapısının önüne yattı. Bilal (r.a.)'ın bundan haberi yoktu. Kapıyı açınca yatan birini gördü. Kapının önüne yatan Ebû Zerr idi ve şöyle demişti: "Bas ya Bilal, ayaklarınla yüzüme bas ve geç! Vallahi ayaklarınla yüzüme basıp geçmedikçe buradan kalkmayacağım..."


O DİYARIN SAKİNLERİ, işte böyleydi. Çünkü cidden iman etmişlerdi. Bizler hiç böyle miyiz acaba? Birbirimize küskünlüğümüzün sebeplerine hiç eğildik mi? Birbirimize taşıdığımız buğz, kin, nefret gibi müslümanda bulunması caiz olmayan kötü hasletleri Allah'ımıza nasıl izah edeceğiz? Düşündünüz mü hiç? Hayatınız boyunca Allah için bir kimseye buğz ettiniz mi? Hayır, hayır... Nefisler için belki evet, fakat Allah için hayır.​




O diyarın sakinlerinden olabilmek duası ile...

selamünaleyküm


aleyna ve aleyküm selam ablam.. amin duanıza.. ALLAH'A KULLUĞA LAYIK, EFENDİMİZE YARAŞIR ÜMMET OLMAYI nasip eylesin.. merkezde ve hedefte sadece ama sadece KUR'AN ve SÜNNETİ düstur edinenlerden olmak duasıyla.. Rabbime emanet olun. selam ve dua ile.B)B)
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

aliye_aliye yazdı:
tezhip-line-1.gif




O DİYARIN SAKİNLERİ, seven ve sevilen kimselerdi. Birbirlerini imanın gereği olarak severler ve yapmacık olan her şeyden kaçınırlardı. Din kardeşlerine imanları ne ise yüz hatları, mimik hareketleri de aynı olurdu. Kardeşlerine dıştan bir türlü içten başka türlü katiyyen davranmazlar ve bunu nifak alameti sayarlardı.


O DİYARIN SAKİNLERİ, şakadan da olsa din kardeşlerini telaşa düşürmezlerdi. Müslüman bir kardeşi telaşa düşürmenin kötü bir amel olduğunu kabul ederler, latife cinsinden de olsa telaşa kapılacak hareketlerden uzak dururlardı.
Kardeşlerini hakir ve küçük görmezlerdi. Daima karşısındaki kardeşlerini kendi nefislerine tercih ederlerdi. Kardeşlerinin üzerinde yara bere görseler, onunla ilgilenirler, yarasını temizlerlerdi. O zümre gerçekten Allah'a iman etmişlerdi.


O DİYARIN SAKİNLERİ, Müslüman kardeşlerine lanet okumazlardı. Hatta onlardan birisi için şöyle anlatılır;
O, şaraba düşkündü. Bir türlü nefsinin dizginlerini eline alamamıştı. Ceza olarak, had vurulur, sonra serbest bırakılırdı. Yine bir gün içmişti. Tuttular ve ceza verileceği meydana getirdiler. O, orta yerde, etrafı müslümanlardan halka olmuştu. Kalabalığın yanına gelen Hz. Ömer, adamı tanır tanımaz: "Hay kahrolasıca, yine mi sen?" dedi. Rahmet ve şefkat peygamberi derhal:
"-Ona lanet okumayın, Allah'a yemin ederim ki, ben onu tanıyalı beri hep Allah ve Peygamberini sever." buyurdu. İşte böyleydi. Hayatlarının her bölümüne iman hakim olmuştu. Her işlerinde ibret ve tatlılık vardır. Yıkılır mıydı bu insanlar?


O DİYARIN SAKİNLERİ, Müslüman kardeşlerinin aleyhinde konuşmazlardı. Çünkü biliyorlardı ki, birisi başka bir kardeşi aleyhine konuşursa, konuşanın şahitliği artık kabul edilmez. Ne ağır bir durum. Onların yanlarına gelen biri, şayet başka birinin aleyhine de konuşsa, konuşanın ağzının payını verirler ve konuşmasına mani olurlardı. Yine bilirlerdi ki, bir kimse laf getirirse, karşı tarafa da laf götürür. Müslümanın şahsiyetini alaşağı edecek bu kınanmış ahlaktan şiddetle kaçınırlardı.


O DİYARIN SAKİNLERİ, eğer kardeşlerinden birinin kalbini kırmışsa onunla barışıp, helalaşmadıkça gözlerine uyku girmez, sanki sema altında en ağır günahı işleyenin kendileri olduğunu zannederlerdi. Yine bir gün şu hadise vâkî olmuştu. Kızgınlık eseri olarak Ebû Zerr (r.a.), Hz. Bilal'e: "Yebnes sevda, ey siyah (kadın)'ın oğlu!" demiştir. Bu söz ise, Bilal (r.a.)'in çok zoruna gitmişti. Dert ortakları Peygamberimize gitti ve Bilal ile arasında geçeni anlattı. Resûlullah (s.a.v.) Ebû Zerr'i çağırttı ve "Sizin üzerinizde cahillik izi görmekteyim", buyurdu. Ebu Zerr doğruca Hz. Bilal'in evine gitti ve kapısının önüne yattı. Bilal (r.a.)'ın bundan haberi yoktu. Kapıyı açınca yatan birini gördü. Kapının önüne yatan Ebû Zerr idi ve şöyle demişti: "Bas ya Bilal, ayaklarınla yüzüme bas ve geç! Vallahi ayaklarınla yüzüme basıp geçmedikçe buradan kalkmayacağım..."


O DİYARIN SAKİNLERİ, işte böyleydi. Çünkü cidden iman etmişlerdi. Bizler hiç böyle miyiz acaba? Birbirimize küskünlüğümüzün sebeplerine hiç eğildik mi? Birbirimize taşıdığımız buğz, kin, nefret gibi müslümanda bulunması caiz olmayan kötü hasletleri Allah'ımıza nasıl izah edeceğiz? Düşündünüz mü hiç? Hayatınız boyunca Allah için bir kimseye buğz ettiniz mi? Hayır, hayır... Nefisler için belki evet, fakat Allah için hayır.




tezhip-line-1.gif

s.a. Allah razı olsun. Rabbim onların yolundan gidebilmeyi nasip etsin inş..Onları hayatımızdan uzaklaştırmaktan, "o zaman öyleymiş, şimdi var mı öyle "gibi sözler edip de nefsimiz uymaktan korusun Rabbül alemin.B)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

tevbekar yazdı:
Allah razı olsun güzel kardeşim... ellerine emeğine sağlık çok önemli ve güzel bir paylaşımda bulunmuşsun... evet düşünmek lazım kendi halimizi ama düşünmeye ne gerek varki şuanki insanlarda bunların nerdeyse hiç biri yok... biz ne yapıyoruz yerine artık ne yapmalıyızı düşünsek belkide daha çok yol alırız... Rabbim bizleride birazcık da olsa o diyarın insanları gibi olmamızı nasip eyler inşallah, birazcık diyorum çünkü onlar gibi olmamızın imkanımı var inşallah örnek alalım ve onlar gibi olmaya çalışalım...

B)selam ve dua ile... Allah'a emanet ol inşallahB)​


haklısınız ablam.. yorumunuza katılıyorum.. din aynı din, o zamanki islam, şimdi yine aynı islam.. ama parçada geçen hassasiyetler, çağın birçok mantalitesine karşı kayba uğramış, bazı değerler çağa kurban edilmiş.. Duanıza amin ablam.. Rabbim sizden de her daim razı olsun inşallah. Allah'a emanet olun..

Selam ve dua ile..B)B)B)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

nuresma yazdı:
aliye_aliye yazdı:
tezhip-line-1.gif




O DİYARIN SAKİNLERİ, seven ve sevilen kimselerdi. Birbirlerini imanın gereği olarak severler ve yapmacık olan her şeyden kaçınırlardı. Din kardeşlerine imanları ne ise yüz hatları, mimik hareketleri de aynı olurdu. Kardeşlerine dıştan bir türlü içten başka türlü katiyyen davranmazlar ve bunu nifak alameti sayarlardı.


O DİYARIN SAKİNLERİ, şakadan da olsa din kardeşlerini telaşa düşürmezlerdi. Müslüman bir kardeşi telaşa düşürmenin kötü bir amel olduğunu kabul ederler, latife cinsinden de olsa telaşa kapılacak hareketlerden uzak dururlardı.
Kardeşlerini hakir ve küçük görmezlerdi. Daima karşısındaki kardeşlerini kendi nefislerine tercih ederlerdi. Kardeşlerinin üzerinde yara bere görseler, onunla ilgilenirler, yarasını temizlerlerdi. O zümre gerçekten Allah'a iman etmişlerdi.


O DİYARIN SAKİNLERİ, Müslüman kardeşlerine lanet okumazlardı. Hatta onlardan birisi için şöyle anlatılır;
O, şaraba düşkündü. Bir türlü nefsinin dizginlerini eline alamamıştı. Ceza olarak, had vurulur, sonra serbest bırakılırdı. Yine bir gün içmişti. Tuttular ve ceza verileceği meydana getirdiler. O, orta yerde, etrafı müslümanlardan halka olmuştu. Kalabalığın yanına gelen Hz. Ömer, adamı tanır tanımaz: "Hay kahrolasıca, yine mi sen?" dedi. Rahmet ve şefkat peygamberi derhal:
"-Ona lanet okumayın, Allah'a yemin ederim ki, ben onu tanıyalı beri hep Allah ve Peygamberini sever." buyurdu. İşte böyleydi. Hayatlarının her bölümüne iman hakim olmuştu. Her işlerinde ibret ve tatlılık vardır. Yıkılır mıydı bu insanlar?


O DİYARIN SAKİNLERİ, Müslüman kardeşlerinin aleyhinde konuşmazlardı. Çünkü biliyorlardı ki, birisi başka bir kardeşi aleyhine konuşursa, konuşanın şahitliği artık kabul edilmez. Ne ağır bir durum. Onların yanlarına gelen biri, şayet başka birinin aleyhine de konuşsa, konuşanın ağzının payını verirler ve konuşmasına mani olurlardı. Yine bilirlerdi ki, bir kimse laf getirirse, karşı tarafa da laf götürür. Müslümanın şahsiyetini alaşağı edecek bu kınanmış ahlaktan şiddetle kaçınırlardı.


O DİYARIN SAKİNLERİ, eğer kardeşlerinden birinin kalbini kırmışsa onunla barışıp, helalaşmadıkça gözlerine uyku girmez, sanki sema altında en ağır günahı işleyenin kendileri olduğunu zannederlerdi. Yine bir gün şu hadise vâkî olmuştu. Kızgınlık eseri olarak Ebû Zerr (r.a.), Hz. Bilal'e: "Yebnes sevda, ey siyah (kadın)'ın oğlu!" demiştir. Bu söz ise, Bilal (r.a.)'in çok zoruna gitmişti. Dert ortakları Peygamberimize gitti ve Bilal ile arasında geçeni anlattı. Resûlullah (s.a.v.) Ebû Zerr'i çağırttı ve "Sizin üzerinizde cahillik izi görmekteyim", buyurdu. Ebu Zerr doğruca Hz. Bilal'in evine gitti ve kapısının önüne yattı. Bilal (r.a.)'ın bundan haberi yoktu. Kapıyı açınca yatan birini gördü. Kapının önüne yatan Ebû Zerr idi ve şöyle demişti: "Bas ya Bilal, ayaklarınla yüzüme bas ve geç! Vallahi ayaklarınla yüzüme basıp geçmedikçe buradan kalkmayacağım..."


O DİYARIN SAKİNLERİ, işte böyleydi. Çünkü cidden iman etmişlerdi. Bizler hiç böyle miyiz acaba? Birbirimize küskünlüğümüzün sebeplerine hiç eğildik mi? Birbirimize taşıdığımız buğz, kin, nefret gibi müslümanda bulunması caiz olmayan kötü hasletleri Allah'ımıza nasıl izah edeceğiz? Düşündünüz mü hiç? Hayatınız boyunca Allah için bir kimseye buğz ettiniz mi? Hayır, hayır... Nefisler için belki evet, fakat Allah için hayır.




tezhip-line-1.gif

s.a. Allah razı olsun. Rabbim onların yolundan gidebilmeyi nasip etsin inş..Onları hayatımızdan uzaklaştırmaktan, "o zaman öyleymiş, şimdi var mı öyle "gibi sözler edip de nefsimiz uymaktan korusun Rabbül alemin.B)

ve aleyküm selam kardeşim. Allah razı olsun, güzel yorumlamışsınız. sağolun.. zaman farklı olabilir ama inandığımız din aynı... dediğiniz gibi bu sadece nefsin bir aldatmacası.. Amin duanıza.. Rabbime emanet olun. selam ve dua ile.B)
 

MSKT64

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2007
Mesajlar
14
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

Esselamualeyküm o diyarın sakinlerini yazmakta okumakta güzel rabbim o sakinler gibi yaşamayıda nasip etsin B)B)B)
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

O DİYARIN SAKİNLERİ OLABİLMEK NASİBİ KISMETİ VE ÜMİDİ İLE SELAM VE DUA İLE KARDEŞİM.PAYLAŞIM ÇOK GÜZELDİ.
 

CEVDET-71

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2007
Mesajlar
60
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
63
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

S.A KARDEŞİM ELİNE SAĞLIK YİNE COK ÖNEMLİ BİR KONU ACMIŞSIN ALLAH RAZI OLSUN ALLAHA EMANET OL KARDEŞİM B)B)B)B)
 

energy

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 May 2007
Mesajlar
74
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

A.S. Keşke o diyarın sakinleri gibi olabilsek.Allaha şükür inananlardanız.Rabbim sen bizi iyilerle karşılaştır.Emeğiniz için allah razı olsun.Selametle kalın.B)
 

huzunlu_gurbet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
1,098
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
belçika
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

AS O DIYARIN SAKINLERI GIBI OLABILIRMIYIZ ACABA???? ALLAH RAZI OLSUN ALIYE KARDESIM SELAMETLE B)B)B)B)B)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

energy yazdı:
A.S. Keşke o diyarın sakinleri gibi olabilsek.Allaha şükür inananlardanız.Rabbim sen bizi iyilerle karşılaştır.Emeğiniz için allah razı olsun.Selametle kalın.B)

amin inşallah kardeşim. Allah sizden de razı olsun.. onlardaki takva ve ihlası bizlere de versin inşallah Rabbül alemin.

selam ve dua ile.
 

asil20

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Haz 2007
Mesajlar
195
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: MÜSLÜMANLIĞIMIZ KİMLER GİBİ???

O DİYARIN SAKİNLERİ, işte böyleydi. Çünkü cidden iman etmişlerdi. Bizler hiç böyle miyiz acaba? Birbirimize küskünlüğümüzün sebeplerine hiç eğildik mi? Birbirimize taşıdığımız buğz, kin, nefret gibi müslümanda bulunması caiz olmayan kötü hasletleri Allah'ımıza nasıl izah edeceğiz? Düşündünüz mü hiç? Hayatınız boyunca Allah için bir kimseye buğz ettiniz mi? Hayır, hayır... Nefisler için belki evet, fakat Allah için hayır.


S.A. ALİYE KARDEŞİM.EMEĞİNE,YÜREĞİNE SAĞLIK ALLAH (C.C)RAZI OLSUN HER ZAMANKİ GİBİ YİNE ÖNEMLİ BİR KONUYU YAZMIŞSIN.BİZLER(KENDİM İÇİN KONUŞUYORUM KİMSE ÜZERİNE ALINMASIN VEYA İSTERSE KENDİSİNE DE BUNDAN PAY ÇIKARABİLİR ) ONLARIN DEĞİL ATTIĞI TIRNAK AYAKLARININ TOZU BİLE OLAMAYIZ BENCE...BİR ONLARIN GÜNLÜK YAŞANTILARINA VE BİRBİRLERİNE KARŞI DAVRANIŞLARINA BAKIN BİRDE BU GÜN BİZLERİN YAŞANTISINA VE DAVRANIŞLARIMIZA BAKIN TABAN TABANA ZIT AMA LAFA GELİNCE HERKES ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIM DİYOR....ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIZ PEKİ MÜSLÜMANLIĞIN GEREKLERİNİ NEDEN GEREKTİĞİ GİBİ UYGULAMAYA ÇALIŞMIYORUZ YADA ÇALIŞIYORMUYUZ...RABBİM CÜMLEMİZİ ISLAH EDİP GERÇEK MÜSLÜMANLARDAN EYLESİN İNŞALLAH.BU YAŞADIĞIMIZ TOPLUM İÇİN GENELLEMEDİR SİTEKİ KARDEŞLERİM ÜZERİNE ALINMASIN...SELAM VE DUA İLE A.E.O...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt