Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Müslümanlar Beyazıt Meydanına... (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
YETİŞ YA RESULULLAH
Ebû Abdullah Merrakûşî hazretleri, Resûlullah efendimizi vesîle ederek Allahü teâlâdan bir şey istemek, Resûlullah efendimizin yardım ve şefâatlerine kavuşmak husûsunda bir eser yazdığı esnâda başından geçen bir hâdiseyi şöyle nakletti:
"1239 senesinde Sader kalesinden seçkin bir cemâatle berâber çıktık. Yanımızda bize kılavuzluk eden biri vardı. Bir müddet gittikten sonra suyumuz tükendi. Durup su aramaya çıktık. Ben de bu arada ihtiyâcımı görmek için gittim. Bu sırada müthiş bir şekilde uykum geldi. Nasıl olsa giderken beni uyandırırlar deyip, başımı yere koydum. Uyandığımda kendimi çölün ortasında yapayalnız buldum. Arkadaşlarım beni unutup gitmişlerdi. Yalnızlıktan büyük bir korkuya kapıldım. Çölde sağa sola yürümeye başladım. Nerede bulunduğumu, nereye gideceğimi bilemiyordum. Her taraf dümdüz kumdu. Az sonra hava karardı. Yolculuk yaptığımız kâfileden hiçbir iz yoktu. Ben, gece karanlığında yapayalnızdım. Korkum daha da şiddetlendi. Telâşla daha süratli yürümeye başladım. Bir müddet gittikten sonra, çok susamış ve yorulmuş bir hâlde yere düştüm. Artık hayâtımdan ümîdimi kesmiş, ölümümün yaklaştığını hissetmeye başlamıştım. Susuzluk ve yorgunluktan, ızdırap ve elemim son haddine varmıştı. Birden aklıma geldi.Gece karanlığında:
"Yâ Resûlallah! Yetiş! Senden Allahü teâlânın izniyle yardım etmeni istiyorum!" diye inledim.
Sözümü bitirir bitirmez, birinin bana seslendiğini duydum. Sesin geldiği tarafa baktığımda; gece karanlığında, etrâfına ışıklar saçan, bembeyaz elbiseler giyinmiş, o zamâna kadar hiç görmediğim bir kimsenin beni çağırdığını gördüm. Bana yaklaşıp, elimi tuttu. O ânda bütün yorgunluğum ve susuzluğum kayboldu. Yeniden doğmuş gibi oldum. Ona canım birden ısınıverdi. Elele bir müddet yürüdük. Hayâtımın en tatlı anlarından birini yaşadığımı hissettim. Bir kum tepeciğini aşınca, berâber yolculuk yaptığım kâfilenin ışıklarını görüp, arkadaşlarımın seslerini duydum. Onların yanlarına doğru yaklaştık. Benim bindiğim hayvan en arkada onları tâkib ediyordu. Birden gelip önümde durdu. Bineğimi önümde görünce, sevinç çığlıkları attım. Ben bağırınca, benimle gelen zât elini elimden çekti. Daha sonra elimden tutup bineğime bindirdi.
Sonra da;
"Bizden bir şey isteyeni ve yardım talebinde bulunanı boş çevirmeyiz." diyerek geri dönüp gitti. O zaman onun Resûlullah efendimiz olduğunu anladım. O, geri dönüp giderken, çevresine yaydığı nûrların gece karanlığında göğe doğru yükseldiği görülüyordu. O, gözümden kaybolunca, birden aklım başıma geldi;
"Nasıl olup da ben, Resûlullah efendimizin elini ayağını öpmedim." diye çırpındım. Ama iş işten geçmiş, fırsat elden kaçmıştı.
 

Tevhid Davası

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Web Sitesi
www.tevhidvesunnet.com
Yine iftira atarak zırvalamışsın.Şefaati inkar eden mi var Muhammed bin Abbuldavvabın(r.h) şefaati inkar ettiğini kitaplarından kanıtlada görelim..Şefaati inkar küfürdür çünkü nas ile sabittir şefaatin hak olduğu..Şefaat ahiret günü taleb edilir,dünyada şefaat istenilmez bu konuda hiçbir sahabeden delil yoktur ki Rasulullahın vefatından sonra şefaat istenilsin....

Bir tane sofinin kıssasını koymuşsun sanki ayet ve hadis anlatır gibi bunun hüccet olduğunumu iddaa ediyorsun yoksa ?

Ey kabirperestler ey ölülerden yardım isteyenler..Ey Rasulullah'a el açıp ondan yardım isteyerek onu Allah'a ortak koşanlar şu hadisi iyi okuyun....

[“(Kıyamet günü) havzın başında yanıma sahabelerimden bir topluluk gelirler. Fakat onlar havzın başından (su içmeden) geri çevrilirler. Bunun üzerine ben: “Ya Rab! (onlar) benim sahabelerimdir.” diye şefaat etmek isterim, fakat Allah-u Teala: “Muhakkak ki senin, onların senden sonra neler icat ettiklerine dair hiçbir bilgin yok. Onlar (senden sonra) dinlerini terk ederek arka arkaya, gerisin geriye doğru (eski küfür hallerine) dönüp gittiler, buyurur.” (Buhari)

Rabbimizin(s.w.t) Efendimiz'e(s.a.v) hitaben ne dediğini gördün mü ? Muhakkak ki senin, onların senden sonra neler icat ettiklerine dair hiçbir bilgin yok diyor...Rasulullah(s.a.v), vefatından sonra ashabının ne yaptığını bilmediğini Allah(s.w.t) söylüyor...Dikkat et ben değil Rabbimiz söylüyor..Rasulullah'a Allah'a has olan vasıfları ona vererek onu(s.a.v) Allah'a ortak koşan müşriklere diyorum ki; bu hadis sizin, ''Rasulullah(s.a.v) ne yaptığımı biliyor görüyor işitiyor '' sözünüze RABBİMİZDEN BÜYÜK BİR REDDİYEDİR...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Yine iftira atarak zırvalamışsın.Şefaati inkar eden mi var Muhammed bin Abbuldavvabın(r.h) şefaati inkar ettiğini kitaplarından kanıtlada görelim..Şefaati inkar küfürdür çünkü nas ile sabittir şefaatin hak olduğu..Şefaat ahiret günü taleb edilir,dünyada şefaat istenilmez bu konuda hiçbir sahabeden delil yoktur ki Rasulullahın vefatından sonra şefaat istenilsin....
Şefaatı inkar etmiyorsan menmun oldum bilakis...Dünyada yaşarken ahiretim için peygamberimizden şefaat istiyorum,sence suçmu işliyorum...
Bir tane sofinin kıssasını koymuşsun sanki ayet ve hadis anlatır gibi bunun hüccet olduğunumu iddaa ediyorsun yoksa ?
Onlar yolumuzun büyükleri,ne yani İngiliz kucağında yatan,Irakta Müslüman katliamına ABDnin yanında durup ortak olan ve Firavun Mısır Diktatörüne karşı ayaklananları suçlayan Vahabi Suud kralımı hüccet olacak...Tercih senin...

Ey kabirperestlerAllahcc vekildir,iftiranda sana döner,unutma,kabirperest-kabirlere tapan demek,yuh olsun iftiracılara ey ölülerden yardım isteyenler..Ey Rasulullah'a el açıp ondan yardım isteyerek onu Allah'a ortak koşanlar şu hadisi iyi okuyun....Allaha el açarız,Resulullahın hürmetine isteriz,Allahtan...İftiracı,iftirasıyla başbaşa kalır ve kendine döner...Allahdan kork,kuldan utan be,HANİ DERLERYA ALLAHDAN KORKMAZ,KULDAN DA UTANMAZSAN İSTEDİĞİNİ SÖYLE DİYE...Bu ne biçim iftiradır kardeşim,biz peygamberimize mi el açıyoruz...Tövbe et,senin işin gücün Müslümanlara çamur atmakmı...
QUOTE]
İftira sahibine aittir...
Ehl-i Sünnet vel Cemaat tertemiz ve pak yoldur,Fırka-i Naciyedir...Hiçbir dalalet vahabisi ve rafizisiyle işi olmaz...
 

Tevhid Davası

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Web Sitesi
www.tevhidvesunnet.com
Ben sözlerimi ortalığa söyledim seni veya isim vererek birini kast etmedim.Nasıl ebu cahil döneminde olduğu gibi bu dönemde ebu cahil döneminden daha beter kabirperestlik var...Seninde kabul ettiğin gibi Efendimizden(s.a.v) yardım istemek küfürdür...Lakin vefat ettikten sonra Efendimizi(s.a.v) vesile ederek Allah'tan birşey istemekte bidattir..Buda dair hiçbir sahih nas yoktur...Allah'ın isimlerini ve salih insanların duasını talep ederek Allah'tan istemek ise caizdir haktır...

Nasıl Ali(r.a)dan Fatıma Zeynep(r. anhuma)dan yardım isteniliyorsa malesef Efendimizden(s.a.v) de yardım isteniliyor bunlara şahit oluyoruz...

Dünyada yaşarken Ahiret için şefaat istemek haktır...Keza ben hemen hergün şöyle dua ederim.. ''Ya Rabbi Efendimizin(s.a.v) şefaatinden beni mahrum bırakma''...
 

Kaim

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2010
Mesajlar
2,197
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
"""""Efendimizi(s.a.v) vesile ederek Allah'tan birşey istemekte bidattir""""

Vesile ederek Allahtan istiyoruz Resulullahtan istemiyoz.

eger isteme Resuluulaha dönerse sen haklısın

İşte ozaman kabirden istenmis olur.

ağzınla söylüyorsun kimden istendiğini !!! ve bu bidattir diyorsun sonra da...

Allahtan istiyoz yaaa
 

Tevhid Davası

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Web Sitesi
www.tevhidvesunnet.com
"""""Efendimizi(s.a.v) vesile ederek Allah'tan birşey istemekte bidattir""""

Vesile ederek Allahtan istiyoruz Resulullahtan istemiyoz.

eger isteme Resuluulaha dönerse sen haklısın

İşte ozaman kabirden istenmis olur.

ağzınla söylüyorsun kimden istendiğini !!! ve bu bidattir diyorsun sonra da...

Allahtan istiyoz yaaa

Eğer sen bidatin ne olduğunu bilseydin bunu söylemezdin...Sana tavsiyem bir bidatin tanımını okurmusunuz lütfen...Ondan sonra tekrar okuyun konuyu...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Ben sözlerimi ortalığa söyledim seni veya isim vererek birini kast etmedim.Bir daha kimi kasteddiğini anlaşılır şekilde belirt o zaman...Nasıl ebu cahil döneminde olduğu gibi bu dönemde ebu cahil döneminden daha beter kabirperestlik var...Kabirlere çaput bağlayanlar,mum yakanlar vs vs,bidat ehlidirler de konumuzla ne alakası varki bunun...Burda kabirlere tapınmayı savunan bir Allahın kulu yokki..Ama senin derdin Vahabileri savunmak adına Peygamberimizin,sahabenin,evliyaların kabrini ziyaret etmek ve dua edenleri eleştirmekse orda dur bakalım...Seninde kabul ettiğin gibi Efendimizden(s.a.v) yardım istemek küfürdür...Ne biçim anlatım bu böyle...Peygamberimizden yardım istemek küfür olurmu...Peygamberimizden yardım istiyorsak,Onun Peygamber olduğunu bilerek ve Allahcc istemezse bize hiçbir yardımın gelmeyeceğini bilerek yardım istiyoruz...
YARDIM İSTİYORSAK PEYGAMBERİMİZDEN İSTİYORUZ...YETİŞ YA RESULALLAH...Ben Peygamberimizi vesile ederek Allahdan yardım dilemeyi savunanlardanım,Allahın izniyle Peygamberimiz yardımımıza yetişir inşaALLAH...Şimdi ben küfremi girmiş oldum,Peygamberimize Allahmı demiş oldum,bu Vahabilerin anlayışı tam bir anlayışsızlık...Lakin vefat ettikten sonra hzEfendimizi(s.a.v) vesile ederek Allah'tan birşey istemekte bidattir..Yokya,emredersiniz efendim...Başka bir arzunuz da varmıydı...Buda dair hiçbir sahih nas yoktur...Allah'ın isimlerini ve salih insanların duasını talep ederek Allah'tan istemek ise caizdir haktır...

Nasıl Ali(r.a)dan Fatıma Zeynep(r. anhuma)dan yardım isteniliyorsa malesef Efendimizden(s.a.v) de yardım isteniliyor bunlara şahit oluyoruz...
İyi,bir daha şahit ol o zaman,Allahım,Peygamberlerini,meleklerini,sahabelerimizi,evliyalarımızı,görünür ve görünmez ordularını yanımızda ve yardımımızda eyle...
Dünyada yaşarken Ahiret için şefaat istemek haktır...Keza ben hemen hergün şöyle dua ederim.. ''Ya Rabbi Efendimizin(s.a.v) şefaatinden beni mahrum bırakma''...
Allahcc Vekildir...
 

kurt26

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
24 Ağu 2010
Mesajlar
731
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Tevhid Davası sen ilk önce himmeti öğren.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Selamun Aleyküm,
kurt26 gönüldaş,hayırlı akşamlar...
İzah ederek anlatalım inşaALLAH...
Rabbimize emanetsin...
O EN GÜZEL VEKİLDİR...
BESMELE...SELAM..DUA...
 

kurt26

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
24 Ağu 2010
Mesajlar
731
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
o anlamaz ama tamam.
diyor demedim diyor ben onu çözemedim zaten.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Himmet nedir? Alim ve Salihlerden manen yardım istemek caiz midir?

Himmet; yardım, meded ve istimdat istemektir. Öncelikle şunu bilmeliyiz ki, her türlü yardımın kaynağı ve başvurulacak mercii
allah.gif
-u Zülcelal'dir. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, alim ve salih kimselerden himmet isteme, doğrudan onların şahıslarından yapılan bir talep olarak bilinmemelidir. Böyle bir himmet, onların
allah.gif
indindeki derece ve değerlerinden yararlanmak için bir tevessüldür. Bu kimseler hakkındaki manevi sevginin bir ifadesidir. Böyle bir himmet ve meded talebinin gıyabta olması ile huzurda olması arasında fark yoktur.

Başka bir deyimle himmet; kişinin herşeyden kendini çözüp
allah.gif
-u Zülcelal ile murakabeli ve huzurlu olma halidir. Tabiki herkesin murakabesi ve huzuru değişiktir. Herhangi bir kimsenin: "Ey filan bana himmet et!" demesinin manası: "
allah.gif
'a olan o murakaben ve huzurunla bana dua et."
demektir. Yani: "Ya Rabbil O kişinin amelinin hürmetiyle ve himmetiyle benim hacetimi yerine getir." İşte himmetin manası budur.

Şunu çok iyi bilmeliyiz ki, örnek olarak bir kimsenin: "Ya Resulullah, Ya Şah-ı Nakşibend, Ya Geylani" diyerek manen yardım istediği zaman, onlardan müstakil olarak
allah.gif
-u Zülcelal'in izni olmadan bir şey yapmaları istemesi ve öyle inanması küfürdür. İnsan bunu yaparken hakiki failin
allah.gif
-u Zülcelal olduğunu bilmelidir.

Onlardan
allah.gif
-u Zülcelal'e dua etmeleri ve
allah.gif
-u Zülcelal'in onların hürmetine hacetini yerine getirmesi için, peygamberleri ve evliyaları aracı yapmasında hiçbir mahsur yoktur.

Daha öncede geçen Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in: "Peygamberinin ve benden önceki peygamberlerinin hakkı için..." mübarek sözleri buna delildir. Bu hareket Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e mutabaattan başka bir şey değildir. Tabiki bunu yapan insan faili hakiki'nin
allah.gif
-u Zülcelal olduğunu bilmeli ve böyle itikad etmelidir.

Fakat günümüzde bazı sapık insanlar inatla: "
allah.gif
'tan başka hiç kimseden yardım istenmez. Başkasından yardım istemek küfürdür."
diyorlar. Ve bunu derken de şu ayet-i kerimeyi delil olarak gösteriyorlar:

"(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız." (Fatiha; 5)
Bilindiği gibi, her insan bir takım şeyler için başkasından yardım ister. Bu ayette geçen: "...yalnız senden medet umarız."
kelamının manası,
allah.gif
-u Zülcelal'den gafil kalmamaktır. Yani bir insan herhangi bir şey için başkasından yardım ister, o da yardım eder. Burada hakiki fail
allah.gif
-u Zülcelal'dir. Bu gücü ona veren
allah.gif
-u Zülcelal'dir. Yani bu yardımı isterken
allah.gif
-u Zülcelal'den gafil kalma, çünkü gerçekte yardım eden O'dur.

Dediğimiz gibi, hakiki fail
allah.gif
-u Zülcelal'dir. Kul ise sadece bir sebeptir. İnsan ister himmet istesin, isterse: "Ya Resulallah! Ya Şah-ı Nakşibendî" desin. Bunlar sadece aracıdır. Bunu böyle bilmeliyiz. Bunun üzerinde duruyorum ki, insanlar yanlışa düşmesin ve bunlara karşı çıkanlarında ağzı kapansın. Tasavvuf yolu,
allah.gif
-u Zülcelal'in muhabbetine götüren bir yol olduğu için istiyorum ki, insanlar bu tasavvuf yolundan mahrum kalmasınlar.

Şimdi biz bu insanlara Kur'an ve sünnetten deliller sunacağız.
Neml suresinde geçen Süleyman aleyhisselam'ın kıssası şöyle anlatılmaktadır:
"(Sonra Süleyman müşavirlerine) dedi ki: Ey ulular! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o melikenin tahtını bana getirebilir? Cinlerden bir ifrit: Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz, dedi. Kitaptan (
allah.gif
tarafından verilmiş) bir ilmi olan kimse ise: Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm, dedi. (Süleyman) onu (melikenin tahtını) yanı başına yerleşmiş olarak gördü..." (Nemi; 38-40)

Bu ayet-i kerimede açıkça görüldüğü gibi, Süleyman aleyhisselam, müşavirlerinden tahtı getirmek için yardım istemiş ve veziri de ben yaparım diyerek o tahtı göz açıp kapayıncaya kadar getirmiştir. Şimdi Süleyman aleyhisselam ile veziri haşa
allah.gif
-u Zül-celal'e şirk mi koştular!

Hayır! Bilakis Süleyman aleyhisselam hakiki failin
allah.gif
-u Zülcelal olduğunu bilerek vezirinden yardım istemişti.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Yine, Ebu Hureyre radıyallahu anh Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek: "Ya Rasulallah! Ben senden çok hadis-i şerif işitiyorum. Fakat bunları unutuyorum. (İşittiğim hadisleri) unutmamayı çok istiyorum." diyerek unutkanlığından şikayet etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
"Cübbeni (yere) ser." dedi. Ebu Hureyre radıyallahu anh cübbesini serdi. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem mübarek elleri ile yukarıdan bir şeyler avuçlayıp cübbenin üzerine doğru koy*du ve: "kapat, kapat." dedi. Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle buyurdu. "Bundan sonra hiçbir şeyi unutmadım." (Buharı, İlim; 42)
Bu hadiste de görüldüğü gibi, Ebu Hureyre radıyallahu anh Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den duyduklarını unutmamak için yardım istemiştir. Ve Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'de ona yardım etmiştir. Şimdi Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ve Ebu Hureyre radıyallahu anh haşa
allah.gif
-u Zülcelal'e şirk mi koştular! Onlar
allah.gif
-u Zülcelal'in hakiki fail olduğunu bilerek birbirlerinden yardım istiyorlar ve birbirlerine yardım ediyorlardı. Şimdi Süleyman aleyhisselam'ın vezirinden yardım istemesini ve Ebu Hureyre radıyallahu anh'ın Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den yardım istemesini kim inkar edebilir? Eğer bu davranış biçimi şirk olsaydı, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Ebu Hureyre radıyallahu anh'a: "Benden isteme,
allah.gif
'tan iste! "
derdi.

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem başka bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
"
allah.gif
-u Zülcelal'in öyle mahlukatı vardır ki,
allah.gif
-u Zülcelal onları insanların ihtiyaçları için yaratmıştır, insanlar ihtiyaçları olduğunda, onlara giderler. 0 kimseler ki,
allah.gif
-u Zülcelal'in azabından emindirler." (Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, 7/192)

Görüldüğü gibi yardım istemenin hem Kur'anda hem de sünnette bir çok delilleri vardır.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem başka bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
"Sizden biriniz birşey kaybettiği zaman veya yardım murad ettiği zaman, o öyle bir yerdedir ki, orada yardım edecek bir yardımcı da yoktur. O zaman şöyle söylesin: "Ey
allah.gif
'in kulları bana yardım edin "

Muhakkak ki
allah.gif
-u Zülcelalin öyle kulları vardır ki, bizler onları göremeyiz. " (Heysemi, Mecmau'z-Zevaid: X/132)

Nasıl ki dünyada bir kişi, her hangi bir işini halletmek için, o işi yapacak olan kişinin yanında değeri olan bir kimseyle gittiği zaman, işini daha rahat bir şekilde yerine getiriyorsa, insanın peygamberleri ve evliyaları da
allah.gif
-u Zülcelal'e karşı kendisine rehber yapması da aynen böyledir.

Bir kimse: "Ben
allah.gif
-u Zülcelal'e karşı hata ve günah sahibiyim, benim yüzüm yoktur."
diyerek, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e veya bir evliyaya yalvararak: "Benim yerime
allah.gif
-u Zülcelal'e sen dua et ki, benim bu kötü alışkanlıklarım kaybolsun veya bu ihtiyacım yerine gelsin."
diyerek, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i ya da bir evliyayı kendisine rehber yaptığı zaman, onlarda dua ediyorlar. Ama
allah.gif
-u Zülcelal ister kabul eder isterse kabul etmez. İşte insanın imanına zarar vermemek için her şeyi,
allah.gif
-u Zülcelal'den bilip, boşu boşuna şeytanın aldatmalarına kapılmamak ve bilmeden yanlış düşüncelere girmemek lazımdır.

Netice olarak; her hangi bir peygamber, melek veya evliyanın kendi başına her hangi bir fiili yapma kuvveti yoktur. Fail-i Hakiki olan
allah.gif
-u Zülcelal'dir. Peygamberler, melekler ve evliyalar,
allah.gif
-u Zülcelal'in takdiri ile yalnızca birer vesiledirler. Bunların duası ve hürmetine
allah.gif
-u Zülcelal kullarının hacetini yerine getirir.



Kaynak: Seyda Muhammed Konyevi K.S
Hanefi ve Şafi Mezhebine Göre Asrımız Meselelerine Fetvalar
 

kurt26

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
24 Ağu 2010
Mesajlar
731
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
ALLAH razı olsun.
himmet bu işte anlayana.
 

Tevhid Davası

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Web Sitesi
www.tevhidvesunnet.com
Konulardan konulara atarsanız bu iş olmaz.Yetiş ya rasulullah adlı bir hikayeciğinize hadis ile reddiye verdim...Ve dedim Sen şuan seslensen Rasulullah(s.a.v) seni işitmiyor bunu ben değil Yüce Rabbimiz buyuruyor..Buhari hadisini getirdim...Hristiyanların isa(a.s) dan yardım istedikleri gibi bazılarıda onların yoluna uyarak kendi peygamberinden(s.a.v) yardım istemeye başladılar...Bu son 300 sene içinde oldu önceden hiç böyle bir sapık grup yoktu.Ama sonra kalktınız konuyu dolandırdınız hala hücceti red edip hevanızın peşine düştünüz...
Sizin bu haliniz böyle olması aslında şaşırtıcı değil...Neden mi ? Çünkü;

İbdacılar dine hep ideolojik yönden baktıkları için ve davaları hep hariciler gibi ideolojik bir dava olduğu için yani hep devlet kurma çabalarında oldukları için ilim almadılar ilimden yoksun kaldılar medresede ilim tahsil edemediler, böylece ehlisünnettin yolundan saptırlar..Böyle olması çok normal çünkü sabah akşam devlet kurup devlet yıktılar bir ilmi çalışma içine girmediler...Yazık kendinizi kurtarın ehlisünnetin sahih menhecine dönün yol yakınken...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Konulardan konulara atarsanız bu iş olmaz.Konudan konuya atlayan sensin...Konu Mısırın yiğit halkının isyanı.Ve bu isyana Vahabi Suud Kralının pislik sıçratmaya çalışması.Sen başladın Vahabi Suud Kralını savunmak adına konuyu dallandırıp budaklandırmaya... Yetiş ya rasulullah adlı bir hikayeciğinize hadis ile reddiye verdim...Ve dedim Sen şuan seslensen Rasulullah(s.a.v) seni işitmiyor Peygamberimiz bedirde çukurlara gömülen kafirler için onlar duyuyor buyurmadımı...Madem kafirler duyuyor,Peygamberimiz duymuyormu... bunu ben değil Yüce Rabbimiz buyuruyor..Buhari hadisini getirdim...Hristiyanların isa(a.s) dan yardım istedikleri gibi bazılarıda onların yoluna uyarak kendi peygamberinden(s.a.v) yardım istemeye başladılar...Bu son 300 sene içinde oldu önceden hiç böyle bir sapık grup yoktu.Doğru,son üçyüz yıldır bir sapık Vahabi gurubu çıktı,ruhu,ruhaniyeti inkara kalkıştı...Materyalist Müslümanlık gibi bir ucube sergilemeye başladılar.Ama sonra kalktınız konuyu dolandırdınız hala hücceti red edip hevanızın peşine düştünüz...Allah bilir ve Allahcc vekildir,kimin hevasının peşine düştüğünü,çıkmışsın yok reddiye yazdım,yok şunu yaptım diyerek allame pozlarına bürünen sensin...Sen müçtehidmisin de hüküm çıkarmaktasın veya hevasının peşine düşüp delili reddedenin sen olduğun açık değilmi...
Sizin bu haliniz böyle olması aslında şaşırtıcı değil...Neden mi ? Çünkü;

İbdacılar dine hep ideolojik yönden baktıkları için O nasıl oluyor,bir izah etseydin bari,durmadan iftira atmaktasın,ona buna kulp takmaktasın,sen daha ideolojinin ne olduğunu bile bilmemektesin...Ben İnşaALLAH dünyaya İslami dünya görüşüyle bakmaktayım,sense İngilizlerin Müslümanlar arasında ihdas ettiği sapık Vahabi gözlüğüyle bakmaktasın...ve davaları hep hariciler gibi ideolojik bir dava olduğu için yani hep devlet kurma çabalarında Hah,çıkar baklayı şöyle ağzından...İslamı zamana ve mekana hakim kılınız emrini redmi ediyorsun...Din yalnız Allahın oluncaya kadar mücadele ediniz emrini redmi ediyorsun...Senin haricilikten anladığın bumu...Haricilikte,Vahabilikte,Rafiza da dalalet ve sapıklıktır,Elhamdülillah,biz Ehl-i Sünnet vel Cemaattanız... oldukları için ilim almadılar Elhamdülillah bütün kardeşlerimizin en bariz hasleti durmadan okumaları ve ilim öğrenmeleridir,iftira da sahibini bağlar... ilimden yoksun kaldılar medresede ilim tahsil edemediler Sen hangi medresenin mamülüsün,burda sergilediğin tavır ilimsiz ve sığ bir şekilde insanlara durmadan saldırmandır ki,bütün sitedeki kardeşlerimiz bu duruma şahit..., böylece ehlisünnettin yolundan saptırlar..Vav vay vay...Attın bizi gitti öylemi,sen ilkönce alnındaki VAHABİLİK KARA LEKESİNİ TEMİZLEDE ÖYLE KONUŞ...Böyle olması çok normal çünkü sabah akşam devlet kurup devlet yıktılar bir ilmi çalışma içine girmediler...Yazık kendinizi kurtarın ehlisünnetin sahih menhecine dönün yol yakınken...
Bütün gönüldaşlarımız tescilli, İslam mücahidliğine gönüllüdür,zındanda ve şehadedde denenmişlerdendir...FİKİRSE FİKİR,KAVGAYSA KAVGA DÜSTURUMUZDUR...Bütün sapık fırkalar imha hedefimizdir..En az okuyanımızın senden katbe kat çok okuduklarına emin olabilirsin...Bilip bilmeden batıl Vahabi yolunu savunmak adına iftira atma,vebale girersin...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Vehabiler Son Firavunu Desdekliyor...
Vehabiler İsraille Aynı Saftalar...
Kral Abdullah'tan Mübarek'e destek
images

Arap dünyasının en etkili ülkelerinden Suudi Arabistan, Mısır'da Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek karşıtı
eylemler konusunda sessizliğini dün bozdu. Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın, gösterilerin hedefindeki Mübarek'e desteğini ifade ettiği bildirildi. Suudi haber ajansı SPA, Mübarek'i arayan Kral Abdullah'ın, "Hiçbir Arap ya da Müslüman'ın, ifade özgürlüğü adı altında insanların arasına sızıp, bundan, kendi yıkıcı nefretlerini yaymak için istifade etmek suretiyle Arap ve Müslüman Mısır'ın güvenlik ve istikrarına müdahalesine tahammül etmeyeceğini" söylediğini bildirdi.
Vahabileri bir telaştır aldı,Allahcc korktuklarını versin inşaALLAH...
Mısır Firavunu ve Suud Vahabiliği yıkılacak inşaALLAH...
Ehl-i Sünnet Vel Cemaat bütün yeryüzüne hakim olacak inşaALLAH...
 

Tevhid Davası

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Web Sitesi
www.tevhidvesunnet.com
Mürmüdük hevana uymayı bırak.Ben Allah'ın sözünü aktarıyorum buhari hadisi getiriyorum.Sen ise Rasulullah kafirlere işittirdi öylese kafir işittiyse Rasulullahta işitir gibi batıl bir kıyas yapıp batıl davanı savunuyorsun...Evet Din yanlız Allah'ın oluncaya kadar savaşın ayetini keşke uygulasanız işiniz gücünüz ehlisünneti zayıflatmak rafizilerle birlik olup demokratlarla birlik olup demokrasi ile islamı hakim kılmayı çalışmak... mühaliflerle islamı hakim kılmak ehlisünnetin yolu değil.Demokrasiden medet umanları Allah rezil eder...İbdacı kardeşleriniz evet çok okuyor lakin nfkden ve salih mirzabeyoğlundan başka birşey okumuyor...İlim okumuyorlar.İlimden kasıt edebiyatçı nfkyi ve salih mirzabeyoğlunu okumak değildir...İbdacıların akide okunusunda veya hadis konusunda bir tane çalışması var mı bir kitabı var mı ben göremedim de...
 

Kaim

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2010
Mesajlar
2,197
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Allah peygamberin yanında bir melek yarattığından habersiz atıp tutma

O melek bütün mahlukların sesini işitip

Efendimize haber verir.

Suan salavat getirsem Resulullah bu selamı o vasıtacı ile alir.

Bu konuyu iyice bir arastır.
 

Tevhid Davası

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Web Sitesi
www.tevhidvesunnet.com
Allah peygamberin yanında bir melek yarattığından habersiz atıp tutma

O melek bütün mahlukların sesini işitip

Efendimize haber verir.

Bu sözün batıldır hangi ayette yada hadiste Rabbimizin böyle birşey yaptığı yazıyor delil getir diyecem ama önceki konuda olduğu gibi bundada sesin çıkmayacak susacaksın delil getiremeyeceksin ya işte evliyanın biri öyle diyor yoksa evliyayı inkar mı ediyorsun deyip kaçacaksın....

Efendimize(s.av) salavat getirince kendisine haber verilir.bunun delili vardır önceki sözlerinin hiçbir delili dayanağı yoktur..Münafıklardan Allah'a sığınırım...
 

Mihrace24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ocak 2011
Mesajlar
720
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Yine, Ebu Hureyre radıyallahu anh Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek: "Ya Rasulallah! Ben senden çok hadis-i şerif işitiyorum. Fakat bunları unutuyorum. (İşittiğim hadisleri) unutmamayı çok istiyorum." diyerek unutkanlığından şikayet etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
"Cübbeni (yere) ser." dedi. Ebu Hureyre radıyallahu anh cübbesini serdi. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem mübarek elleri ile yukarıdan bir şeyler avuçlayıp cübbenin üzerine doğru koy*du ve: "kapat, kapat." dedi. Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle buyurdu. "Bundan sonra hiçbir şeyi unutmadım." (Buharı, İlim; 42)
Bu hadiste de görüldüğü gibi, Ebu Hureyre radıyallahu anh Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den duyduklarını unutmamak için yardım istemiştir. Ve Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'de ona yardım etmiştir. Şimdi Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ve Ebu Hureyre radıyallahu anh haşa
allah.gif
-u Zülcelal'e şirk mi koştular! Onlar
allah.gif
-u Zülcelal'in hakiki fail olduğunu bilerek birbirlerinden yardım istiyorlar ve birbirlerine yardım ediyorlardı. Şimdi Süleyman aleyhisselam'ın vezirinden yardım istemesini ve Ebu Hureyre radıyallahu anh'ın Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den yardım istemesini kim inkar edebilir? Eğer bu davranış biçimi şirk olsaydı, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Ebu Hureyre radıyallahu anh'a: "Benden isteme,
allah.gif
'tan iste! "
derdi.

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem başka bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
"
allah.gif
-u Zülcelal'in öyle mahlukatı vardır ki,
allah.gif
-u Zülcelal onları insanların ihtiyaçları için yaratmıştır, insanlar ihtiyaçları olduğunda, onlara giderler. 0 kimseler ki,
allah.gif
-u Zülcelal'in azabından emindirler." (Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, 7/192)

Görüldüğü gibi yardım istemenin hem Kur'anda hem de sünnette bir çok delilleri vardır.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem başka bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
"Sizden biriniz birşey kaybettiği zaman veya yardım murad ettiği zaman, o öyle bir yerdedir ki, orada yardım edecek bir yardımcı da yoktur. O zaman şöyle söylesin: "Ey
allah.gif
'in kulları bana yardım edin "

Muhakkak ki
allah.gif
-u Zülcelalin öyle kulları vardır ki, bizler onları göremeyiz. " (Heysemi, Mecmau'z-Zevaid: X/132)

Nasıl ki dünyada bir kişi, her hangi bir işini halletmek için, o işi yapacak olan kişinin yanında değeri olan bir kimseyle gittiği zaman, işini daha rahat bir şekilde yerine getiriyorsa, insanın peygamberleri ve evliyaları da
allah.gif
-u Zülcelal'e karşı kendisine rehber yapması da aynen böyledir.

Bir kimse: "Ben
allah.gif
-u Zülcelal'e karşı hata ve günah sahibiyim, benim yüzüm yoktur."
diyerek, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e veya bir evliyaya yalvararak: "Benim yerime
allah.gif
-u Zülcelal'e sen dua et ki, benim bu kötü alışkanlıklarım kaybolsun veya bu ihtiyacım yerine gelsin."
diyerek, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i ya da bir evliyayı kendisine rehber yaptığı zaman, onlarda dua ediyorlar. Ama
allah.gif
-u Zülcelal ister kabul eder isterse kabul etmez. İşte insanın imanına zarar vermemek için her şeyi,
allah.gif
-u Zülcelal'den bilip, boşu boşuna şeytanın aldatmalarına kapılmamak ve bilmeden yanlış düşüncelere girmemek lazımdır.

Netice olarak; her hangi bir peygamber, melek veya evliyanın kendi başına her hangi bir fiili yapma kuvveti yoktur. Fail-i Hakiki olan
allah.gif
-u Zülcelal'dir. Peygamberler, melekler ve evliyalar,
allah.gif
-u Zülcelal'in takdiri ile yalnızca birer vesiledirler. Bunların duası ve hürmetine
allah.gif
-u Zülcelal kullarının hacetini yerine getirir.



Kaynak: Seyda Muhammed Konyevi K.S
Hanefi ve Şafi Mezhebine Göre Asrımız Meselelerine Fetvalar

(mihrace24 ün bi yakını)essalamu aleykum verdiğiniz kaynak çok düşündürücü,evliya olarak kabul ettiğiniz insanların isimlerinin sonunda hep k.s yani kuddise sirruh (Allah sırlarını kutsasın)islam dininde kutsamak varmıdır?bu bir,vahabiliği kötüleyip duruyorsunuz daha ne olduğunu bilmeden sadece Kur an ve sünnete sarılan insanların adı vahabilikse evet biz öyleyiz.acaba bu kişinin islam dini adına yaptıklarını biliyormusunuz?mısır diye tutturmuşsunuz bizde duacıyız ama önce kaynak gösterdiğiniz şeylerden sünnetten,sahih hadislerden malesef bi habersiniz.senelerce bizi uçtu kaçtılarla ruh ve ruhaniyetlerle oyaladılar sapık dediğiniz insanların vebalini almak bu kadar kolaymı Rasulullah (sav)in nasıl yaşadığından bi haber şeyhleriniz mücahidler Allah yolunda canlarını ve mallarını feda ederken (bir mücahid eşi olarak )sadece ruhaniyetlerini göndermekle yetiniyorlar.lütfen kaynaklarınızı iyi belirleyip ahirette mesul olacagınız seylerle insanları itham etmeyin.çektiğimiz bunca sıkıntıyı Allah ve Rasulu için çektiğimizi unutmayıp kendinizi sorgulayın ve Allah aşkına sadece Kur an ve sünnete sarılın.Rasulullah (sav) in veda hutbesindeki "SİZE İKİ EMANET BIRAKIYORUM ONA SARILDIĞINIZ MÜDDETÇE YOLUNUZDAN SAPMAZSINIZ.BUNLARDAN BİRİ KUR AN DİĞERİDE BENİM SÜNNETİM "SÖZÜNÜ DE UNUTMAYIN.tevhid davası kardeşimizide selamlar gönderiyorum.Allah yolunda muvaffak kılsın.BİZ ANCAK SANA KULLUK EDER VE YANLIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ.(FATİHA 5)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt