Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mürşidi Olmayanın Mürşidi Şeytanmıdır..? (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Evvela derizki siz kopyala yapıştır ile paylaşımda bulunulmasını kınarken nasıl böyle bir yaklaşım sergilersiniz ...?

ikincisi "müteşabih muhkemi açıklar" diyen bir şahıs adının başında prof ta olsa kendisi kaynak alınılmayacak kadar acizdir.Onun için ayet hadis veya alıntı yapın ama yazınızı destekleyici olsun daha Kurandan anlamayn kişilerin peşinde koşmayın, zarar ve hata edersiniz kardeşim ..

mesela diyorsunuzki "şeyhler cehenneme gönderirim diyor" hemen bunu söyledikleri paragrafı kaynağı ile verin sonra gerekli ayet ve hadisler ile destekleyin olurmu , bizimde cevap vermemiz kolay olur ...

vesselam

hiç dergahlara gidip, konuşulanlara şahit oldunuz mu? İnsanların nasıl zayi olduklarını daha iyi görürdünüz. kitap isimleri yukarda var
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
dilaver hoca?!!!!!
ne kadar büyük veli ki bu beyazıt " şanım ne kadar yücedir,ridamın altında allahtan başkası yok "diyor. büyüklüğü,büyüklenmeyi gördünüz mü???
ben sizin rabbinizim diyen firavuna ne diyeceğiz şimdi?
 

sahaff

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Kas 2009
Mesajlar
276
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Tasavvuf ve manevi terbiyeden kaçanlar, meşhur bir sözle uyarılırlar: “Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır.”


Bu söz ehl-i fitnenin başına balyoz gibi iniyor:))
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Bakın kardeşim Mürşid gerçekten insanı kendine çeken hal ve hareketleri ile Mürşidlik vasıflarını taşıyan yani hayatına Kuran ve Sünneti nakşetmiş kişidir.Duamız şudurki Allah Hak yolcusu olan ve O na dost olmuş kişilerle karşılaştırsın bizleri...

Eğer yola tarikat ve cemaatlerden çıkacak olursak bence mensuplardan çok liderlere odaklanmamız lazım neden....?

Bakın tarikat ve cemaatler bugün milyonlarca insanı barındırmakta içlerinde hal böyle iken burda asıl amaç ve gaye elbetteki kişilerin farklı bakış açılarından tam anlamı ile ortaya çıkmayacaktır..yapılması gereken şey bu durumda Lidere yani Mürşide teslim olmaktır.Bu teslimiyet Allah a c.c.ulaşmak için olacaktır ve alınan talimatlar da uygulanmaya başlandıktan sonra sen Mürşidinle bu yola çıkacaksın bu yolda daha önce seyrini tamamlamış ve Allaha dost olmuş Mürşidin sana rehber olacak ve Allaha senin yolculuğunda kolaylıklar versin diye duada bulunacaktır...

İnsan Görmek istiyorsa Bakmayı iyi bilmelidir..Allah Yar ve Yardımcınız olsun ...vesselam veddua

bağlılara odaklanırsan bir çok yamukluğu görürsün, ama mürşidin toplumla ilişkileri sınırlı olduğu için onu zaten sınırlı zamanlar da sınırlı durumlarda görürsün. dolayısıyla tanıma imkanın olmaz. o da şartlı ortamlarda,sarık ve cübbe ile alışılmışın dışında bir kıyafetle karşına çıktığından,zaten hakkında da biiiiiir sürü menkıbe olduğundan psikolojik olarak etkilenir,bağlılarından olursun. böylece amaç hasıl olur. sormadan,soruşturmadan,anlamadan,sende mürid olursun.
Yıllar sonra bir bakarsın ki mürşidin ölmüş yerine oğlu geçmiş.sen hala aynı kapıdayım diye şükreder durursun. oysa kapı da yoktur,mürşidde. Anlaki kendi kendine gelin güveysin. binlerce menkıbeyle zaten mankurt olmuşundur.
soramazsın bir kere yavvv arkadaş bu mürşid ne yapıyor diye, Bana ne faydası oluyor,benim dinde bu aracıya ne ihtiyacım var diye.
sorsan da yılların alışkanlığı kapıda el öpme sırasındasındır. bütün çevren bu müridandır ,kopsan sudan çıkmış balık gibi olursun,böylece bir ömür geçer,Allah yardımcımız olsun
 

-SEVBAN-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Ocak 2010
Mesajlar
208
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
dilaver hoca?!!!!!
ne kadar büyük veli ki bu beyazıt " şanım ne kadar yücedir,ridamın altında allahtan başkası yok "diyor. büyüklüğü,büyüklenmeyi gördünüz mü???
ben sizin rabbinizim diyen firavuna ne diyeceğiz şimdi?

....................................
Hiç şüphe yok ki sahabeler (Allah onların hepsinden razı olsun) akli bakımdan herkesten daha üstün, daha (kâmil) ileri idiler. İmanları, akıllarını kaybetme, baygınlık geçirme, kendinden geçme sorhoşluk veya delilik gibi hallere düşmeyecek kadar sağlamdı.

Bu işlerin başlangıcı, tabiîn devrinde ve Basra'da aşırı ibadetle meşgul olan kimseler arasında zuhur etti. Bunların içinde Kur'an-ı Kerim'i dinlediği zaman bayılıp düşen kimseler vardı.

Ebu Cüheyri Darırî veBasra Kadısı Ebu Evfa oğlu Zerare gibi adamlar vardı.


Aynen böyle, sûfiyenin şeyhlerinde de, kendisine fena hali, onunla iyiyi kötüden ayırd etme gücünün zayıfladığı sarhoşluklara müptelâ insanlar vardır.

Bu kimseler bu sarhoşluk ve kendini kaybetme zamanlarında bir takım sözler söylediler, fakat bu halden ayılıp kendilerine geldikleri zaman sarhoşken söyledikleri sözlerden ötürü tevbe ve istiğfar ettiler.


Mesela:Ebu Yezid'i Bestami, Ebu Hasan en-Nuri, Ebu Bekri Şibligibiler hep böyledir.

Ebu Süleyman-ed-Darani, Ma'ruf-u Kerhi, Fudayl bin Iyaz ve Cüneyd-i Bağdadive daha bir çokları böyle değildir.


Bunlar seyri sülük halinde iken akılları başlarında iyiyle kötüyü birbirinden ayıracak şuurda idiler ve onun için asla şeriata aykırı sözler söylemediler. Aklı şaşırtan bu çeşit bir fena haline hiç duçar olmadılar. Hayır, bin kere hayır. Onlar, sarhoşluk içinde saçmalamadılar.



Bunlar kitap ve sünnetin hidayeti ile hidayetlenen (doğru yolu ile beslenen), kalplerinde Allah sevgisinden, Allah'ı istemekten, O'na kulluk etmekten başka bir şey bulunmayan, (düşünmeyen ve yapmayan) büyük kâmil mü'minlerdir.


Çünkü, onlar her hallerinde içinde bulundukları durumu çok iyi, şuurlu bir biçimde müşahede etmişlerdir. Böyle olmaları onların (müşahede ettiklerinden iyisini ve kötüsünü ayırd edecek kadar) ilim sahibi olduklarını gösterir elbette.

Daha başka bir deyimle, bunlar, bütün mahlukatın Allah (c.c)'ın emri ile kaim ve O'nun diriltmesiyle hareket ettiğini ve bütün yaratılmışların Allah (c.c)'ı tesbih ve dua eder olarak müşahede ederler. Böylece mahlûkatın (yaratıkların) bu hallerinde, kendilerinde basiret ve tezekkür hasıl olmakta ve bu müşahede ettikleri şeyler onların kalplerinde dinin ihlasını, Allah (c.c)'a tevhidin sadeleşmesini, şeriksiz ve eşsiz olan Allah (c.c)'a, sadece O'na kulluk etmelerini sağlamlaştırır ve kökleştirir.

İbni Teymiyye - Kulluk Rislesi
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
AYILMA VEYA BAYILMA HALİNE KİM KARAR VERİYOR, SARHOŞTA KENDİNİ AYIK ZANNETMİYOR MU? Bunların hangi sözü ayık iken hangisözü bayık iken söylediğini nerden bileceğiz? bir rivayet; firavunda ben sizin rabbinizim derken bayıkmış! Denizin dibinde suyu yiyince uyanıp tevbe etmiş. Ama kabul edilmemiş, bu tevbe.!!!!!!! desek şimdi,, aynı mantıkta buluşuruz herhalde.

Bizim halimiz bayık-ayık hali olmadığına göre sahabenin yaptığı amelleri yapıp, kendimizi bayıklıktan korumaya bakalım. Bize ne elin bayık adamlarından.
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
AYILMA VEYA BAYILMA HALİNE KİM KARAR VERİYOR, SARHOŞTA KENDİNİ AYIK ZANNETMİYOR MU? Bunların hangi sözü ayık iken hangisözü bayık iken söylediğini nerden bileceğiz? bir rivayet; firavunda ben sizin rabbinizim derken bayıkmış! Denizin dibinde suyu yiyince uyanıp tevbe etmiş. Ama kabul edilmemiş, bu tevbe.!!!!!!! desek şimdi,, aynı mantıkta buluşuruz herhalde.

Bizim halimiz bayık-ayık hali olmadığına göre sahabenin yaptığı amelleri yapıp, kendimizi bayıklıktan korumaya bakalım. Bize ne elin bayık adamlarından.

Her şeyde olduğu tasavvuftada yanlış bilgiler yanlış uygulamalar görülebilir.Bu tasavvufun tamami ile yanlış olduğunu göstermez.
Tasavvuf bir terbiye metodudur.Bu metodu, islamın öngördüğü biçimde uygulayan herkes ziyadesi ile bu moetoddan nasiplenmiştir.
Tabi buda nasip meselesidir.
Sahabe zaten zühd yaşlamış insanlardır, onlar terbiyesini Efendimizden sav almışlardır.Tasavvufta insanları zühd bir yaşama sevkeder.Takvaca bir yaşama her an Allah c.c görüyormuşcasına bir yaşamı yaşamaya.Bu yaşama ulaştıracak yolu daha sonra tasavvuf diye isimlendirilmeleri bunu bir motod haline getirmeleri bu yolun bidat olduğunu göstermez.Eğer gösterir dersek o zaman meshepleride aynı şekilde bidat sayamamız gerekir.Bu ve bunun gibi şartlarla beraber gelişen değişmelerin herbirini bidat saymamız gerekir ki böyle değildir.Burda ölçü Kur'an ve sünnete uygunsuzlktur.Uygulamada yanlış örnekler yanlış bilgiler görülsede daha önce söylediğim gibi bu yolun yanlış olduğunu göstermez.Bu yanlışlar kişileri ve yanlış tarikatları bağlar.Bu ayrımları yapabilmek içinde islamı bilmek gerekir.
Daha ilmihal bilgilerinden hali olan insanlar tasavvuf ehli olduğunu tasavvuf yolunda olduğunu iddaa etmeleri tasavvufi bir hayat yaşamaya çalışmaları bunları bayık bir insan haline getirir.Bu yolda insan şer-i ilimleri bitirdikten sonra ancak nasiplenebilir aksi durumda zındık bile olabilir
Cümlemize nasiplenmek nasip olsun inşaAllah
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt