Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Müminler ve Cennet… (1 Kullanıcı)

Mekkavi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Nis 2012
Mesajlar
100
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
82
Web Sitesi
www.ibrahimbeser.com



Esselâmu aleykum
B i s m i l l â h i r r a h m a n i r r a h i m


Konu : Müminler ve Cennet…

”Allah mümin erkeklere ve mümine kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.” (Tevbe Sûresi 72. âyet)

Cenabı Allah nasip ederse Cennette, Cennet ehli canlarının çektiği her türlü yiyeceği anında elde edecek. Ağacından kopan meyvenin yerine yenisi hemen oluşacak. Giymek istedikleri her türlü inci ve yakutlarla bezenmiş türlü ipeklerden yapılmış çekici güzellikteki elbiselere hemen sahip olacaklardır.

Cennette içmek için, bal ırmakları, süt ırmakları, Cennet şarabı ırmakları ve tatlı su ırmakları vardır. Yeme ve içme sonucunda ne tükürme var ne sümkürme ne idrar ne tuvalet ihtiyacı olmayacak. Cennette yiyeceğimiz meyveler dünyadakilere benzeyecek fakat lezzeti bütünüyle farklı, kıyas edilemeyecek derecede dünyada yediklerimizden daha çok lezzetli olacağı buyrulmaktadır.

Kuran’ı Kerimdeki âyeti kerime şöyledir :
“Ki bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir. Beğendikleri meyveler, canlarının çektiği kuş etleri, iri gözlü huriler, saklı inciler gibi yaptıklarına karşılık olarak verilir. Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.” (Vakıa süresi 19. âyetten 25. âyete kadar)

Peygamber efendimiz s.a.v.’in sahih hadisi şerifleri şöyledir :
“ Cennette, kişi ağaçtan bir meyve koparırsa yerine hemen bir diğeri oluşur.” ( Faydul kadir hadis no 1976 )

“Cennet ehli (Cennet nimetlerinden) yerler ve içerler, tükürmezler, küçük su dökmezler, büyük tuvalete çıkmazlar, (sümükleri olmadığı için) sümkürmezler. Yalnız yemekten sonra karınları doyunca küçücük geğirirler. Bu küçücük geğirme misk kokar. Terleri de misk kokusu gibidir, (bedenlerinin) terleri ile büyük ve küçük tuvalet ihtiyaçları da giderilir. Sizin nefes alıp verdiğiniz gibi, yani hiç yorulmadan Allah’a tespih ve zikir ederler, hamd ederler.” ( Faydul kadir hadis no 2228 )

Ayrıca Cennet ve güzellikleriyle ilgili Kuran’ı Kerimde 150’ye yakın âyeti kerime vardır. Yukarıda yapılan yorumlar ve tariflerin tamamı dünya ölçülerine göredir. Yüce Rabbim nasip ederse biz Cennetteki her türlü nimetin esas tadını inşa’Allah yedikten sonra ancak değerlendirebiliriz. İlâhi gücün ürettiği, Cennetteki yiyecek ve içeceklerin tadı ve lezzetiyle dünya yiyecekleri arasında hiçbir şekilde orantı kuramayız.

Peygamber s.a.v. sahabeler ile birlikte otururken, Cebrail a.s. önüne bir tabak Cennet üzümü getirmiş. Peygamber s.a.v. eliyle yavaşça itelemiş, bu olay birkaç kez tekrarlanmış sonra sahabeler sormuşlar. Nedir o olay ya rasulullah? Peygamber s.a.v. şöyle yanıtlamış: Canım çok üzüm çekmişti, Cebrail bana bir tabak üzüm getirdi onu yemekten imtina ettim. Eğer yeseydim, o tat ve lezzet bana dünya meyvelerinden hiç birini yedirtmezdi buyurmuştur.

“Benim Cennetteki havuzum çok büyüktür. Eşit kenarlara sahiptir. Suyu sütten daha beyazdır. Kokusu miskten daha güzeldir. Bardakları gökteki yıldızlar kadar çoktur. Ondan içen hiç susamaz.” ( Faydul kadir hadis no 3765)

Yukarıdaki 3765 nolu sahih hadisi şerifte, Peygamber s.a.v.’in Cennetteki havuzundan su içen hiç susamaz buyruğu vardır. Peki, dünyamızda içildiğinde hiç susatmayan su var mıdır? Hayır yoktur. Sonuç olarak, biz küçücük aklımızla Cennetin güzelliği ve içindekilerin zarafetini, yiyeceklerinin tadını ve lezzetini idrak edecek kapasiteye sahip değiliz. Ancak gördükten sonra ve tattıktan sonra anlayabiliriz.

Diğer hadisi şerif şöyle buyurmaktadır :
“ En az derecede Cennet ehline; seksen bin hademe, yetmiş iki zevce, inciden ve yakuttan döşenmiş Şamdan Yemen’e kadar yer, istifadesine verilir.” ( Faydul kadir hadis no 324 )

Yukarıdaki 324 nolu Peygamber s.a.v.’in sahih hadisi şerifinde konu edilen zevceler, yani dünya kadınları ve hurilerle ilgili açıklama şöyledir:

Yüce Allah’a ve Peygamber s.a.v.’e itaat ettikleri için Cenneti hak eden mümine kadınları, Cenâbı Allah her türlü dünyevi duygulardan, kıskançlıktan ve benzeri çirkin huylardan arındıracak, tarif edilemeyen bir güzelliğe sahip olacaklardır..

Cennete eğer isterlerse dünyadaki kocalarına iade edileceklerdir. Hurilerden daha güzel olarak yaratılan o dünyalı kadınlar, eşlerine ebedi bir hayat arkadaşı olacaklar. Cenneti hak edem mümin erkekler ve mümine kadınlar sonsuza kadar sevdikleriyle birlikte Cennetten istifade edeceklerdir.

Âyeti kerimeler şöyle buyurmaktadır :
“O Ând cennetleridir, oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarından Salih olanlarla beraber girecekler. Orada meleklerde onlara eşlik edecektir.” (Ra’d sûresi 23.âyet)

”Gerçekten biz hurileri yepyeni bir yaradılışla yarattık. Onları bâkireler kıldık. Eşlerine düşkün ve yaşıttırlar.” (Vakıa süresi 35. 36. 37. âyetler.)


Huriler ise Cenabı Allah’ın erkekler için Cennette özel yarattığı ve dünyalık kadınların emrine verdiği çok güzel Cennet kadınlarıdır. Birçok âyeti kerime onlardan bahsetmekte ve onları tarif etmektedir.

Cennette Müminler diledikleri her şeye sahip olacakları gibi hayal bile edemeyecekleri hasletlere kavuşacaklar. Cenabı Allah Cenneti mümin kullarını ödüllendirmek için özel olarak yaratmıştır.

”Cennette, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği, hiçbir kalbin hissetmediği güzellikler vardır.” (Faydul kadir hadis no 5920)

Cennetin nimetlerinden erkekler kadar kadınlar da istifade edecek, bütün nimet ve ihsanlar her iki cinse de verilecektir. Hurilerden daha güzel yaratılan Cennet ehli dünya kadınları, güzellikte o kadar ileride olacaklar ki bu kadınlar için hadisi şerif şöyle buyurmaktadır :

“ Eğer Cennet kadınlarından birisi yeryüzüne teşrif etse yeryüzü misk kokusu ile dolar, onun parlaklığı da güneşin ve ayın ışığını yok eder.” ( Faydul kadir hadis no 7406 )

Yani güneşin ışığını kapatacak kadar parlaklığa ve cazibeye sahip olan bir kadının bundan daha güzel bir şeyi tahayyül etmesi mümkün değildir.

Ancak erkek olsun kadın olsun Yüce Allah’a ve Peygamber s.a.v.’e itaat etmedikleri için şeytana uyanlar onun kurduğu tuzaklara ve çukurlara düşerler. Yaptıklarına pişman olup Yüce Rabbimizden af ve mağfiret dilemezler aşağıdaki eylemler ile birlikte diğerlerini yapmaya devam ederler ise Cenneti hak edemezler.

“Şeytan kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuştu.” (Neml sûresi 24.âyet)

İşte Kuran, işte Cennet. İşte şeytan, işte cehennem. Çünkü şeytanın adımlarını takip ve taklit edenler, kısacık hayatın sonucunu hiç de güzel hazırlamış olmazlar.

Peygamber efendimiz s.a.v.’in diğer sahih hadisi şerifi ise şöyledir :
“Cennete baktım gördüm ki (Dünyada iken) çoğu fakir kimselerdi. Cehenneme baktım gördüm ki çoğu kadındı.” ( Faydul kadir hadis no 1117)

Yukarıdaki Peygamber s.a.v.’in sahih hadisi şerifindeki birinci bölümünü Allah c.c. hepimize nasip etsin. İkinci bölümü için Yüce Allah’ımdan niyaz ederim ki, kadınlarımıza, kızlarımıza hidayet versin de makyaj malzemelerini, parfümlerini kendi evlerinde kocaları için kullansınlar. Bazıları da dışarıda dar pantolondan, tayt’tan, düşük kemer ile kasık, bel, göbek göstermekten, mini etekten, dar giysilerden, estetiklerden, botokslardan, yapılmış saçlardan, çıplak tenlerini teşhir etmekten, çirkin deniz kıyafetlerinden, ince naylon çoraplardan vaz geçerek kesin dönüş yapsınlar ki, Cenabı Allah’ın rahmetine ve hidayetine erişsinler.

Diğer hadisi şerifi ise şöyle buyurmaktadır :
“İki sınıf ateş ehlini şu anda göremiyorum. Birincisi: Ellerinde inek kuyruğu gibi bir şey (sıyat) ile insanları dövenler. İkincisi: Giyinik fakat çıplak ve başlarını (Saçlarını) deve hörgücü gibi topuz yapmış eğri büğrü yürüyen kadınlar, onlar Cennete giremeyecekler ve Cennetin kokusunu alamayacaklardır. Kaldı ki onun kokusu şu ve şu mesafeden alınır.” ( Faydul kadir hadis no 5045 )

Yukarıdaki hadisi şerifte şu ve şu sözleri, Bazı görüşe göre beş yüz yıllık mesafe olarak kabul edilir.
“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin, çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer sûresi 53. âyet)

“Ancak bundan sonra tövbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.” (Nur sûresi 5.âyet)


Evet gerçek olan şudur ki; kesin dönüş yaparak Yüce Allah’a ve Hz. Peygamber’e sığınarak itaat eden kadınları ve erkekleri Cenâbı Allah Cenneti ile ödüllendirecek ve onları orada her türlü dünyevi duygulardan ve kıskançlıklardan arındıracak içleri de dışları gibi güzel olacaktır.

Dolayısıyla Yüce Allah ne erkeğe ne de kadına zulüm etmez. İnsanlar kendi iradeleri ile kendi sonlarını hazırlarlar. Her insan dünyada iken Allah ve Peygamber yolunda mı yoksa Şeytanın yolunda mı? Sorusunun karşılığını ahirette mutlaka görecektir.

Ayeti kerime şöyle buyurmaktadır :
”Şüphesiz ki Allah insanlara hiçbir şey için zulmetmez. Fakat insanlar kendi kendilerine zulmederler.” (Yunus sûresi 44.âyet.)


Cenabı Allah müminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzelliklerini nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v.’e Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi…
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Cennet de, muttakiler için, uzakta değildir, (o gün) yakınlaştırılmıştır. Bu size vaat olunandır; (gönülden Allah'a) yönelip dönen (İslam'ın hükümlerini) koruyan, görmediği halde Rahman'a karşı 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Allah'a yönelmiş' bir kalp ile gelen içindir. Ona 'esenlik ve barış (selam)la' girin. Bu ebedilik günüdür. (Kaf Suresi, 31-34)Ayetlerin ifadesiyle "kalınacak yerlerin en hayırlısı" ve "Allah Katındaki asıl varılacak güzel yer" olan cennete layık olanlar, hesap gününde hayatları boyunca tüm yaptıklarının içinde yazılmış bulunduğu amel defterlerini sağ yanlarından alacaklar ve kolay bir hesapla sorguya çekileceklerdir. Bundan sonra da sonsuza dek büyük bir hoşnutluk içinde yaşayacaklardır. Allah inananlara bunu Kuran'da birçok ayetle müjdelemiştir:
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt