Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

***MÜMİNİN 14 ŞUBATI*** (2 Kullanıcı)

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
[big]AŞKTA İHLAS VAR [/big]



İhlasla aşkın çok benzerlikleri mevcut. Mesela “Bugün ihlaslı olmaya karar verdim. Saat 14.20 sularında ihlaslı olucam” denmez. Riyasız, galatsız, samimi, duru, iyi niyetli ve Rıza için bir iş yapılırsa ihlaslı olur. Aşık olmaya da karar verilmez. Aşk ne zaman, nerede kimin kalbine geleceğine kendisi karar verir. Yani ilahi bir rast gelme ile Allah kalpleri rezonans ettirir ve duygu frekansları girişime uğrarsa (elektrik aldım diyorlar ya) aşk doğar. Aşk, baştan aşağı samimiyet kokar, ihlas gamzelidir. Durudur. Duyguların incelmesini, hislerin keskinleşmesini, zihnin yükselmesini, kalbin gözlerinin açılmasını ve duyarlılığı getirir.


--------------------------------------------------------------------------------
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

[big]AŞKTA KUTSALLIK VAR [/big]



Evet, keskinleşen duygular, incelen kalp, yükselen zihin ve olgunlaşan ruhunla hayata farklı bakmaya başlarsın. Ağzından, burnundan ve tüm hücrelerinden SEROTONİN, DOPAMİN, ENDORFİN vs. fışkırmaya başlar. Aşk, mutluluk, şevk, bağışıklık hormonların sular seller gibi akar. Yaprakların hışırtısı, cırcır böceğinin tespihatı, yıldızlar, seni duygulandırmaya başlar. Her bir yağmur tanesiyle inen melekleri bir bir görürsün. Hayalen asırlar öncesine gider, vazife başındaki elçiyle görüşür, konuşursun. Kur’an okunurken gözlerin dolar, kıyamda ağlar, rükuda hıçkırır, secdede inlersin. Sevgi dürbünüyle yitirilmiş cennetleri buradan seyredersin. Yani AŞK ALLAH’I KALBİNE DAVET ETMEKTİR. BİRİNE AŞIK OLAN KİŞİ ONUN YÜZÜNDE ALLAH’IN YÜZÜNÜ (Cemal) GÖRÜR... KISACASI BİRİNE AŞIK OLAN ALLAH’A DA AŞIK OLMUŞ DEMEKTİR...
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

[big]HER GÜN ŞUBAT 14 [/big]

Böylece ihlaslı, temiz, odaları paklanmış ve sahibi davet edilen KALBE ALLAH yerleşir. Böyle bir kalbe vesile olan SEVGİLİ de oradadır. Artık her gün 14 Şubat’tır. Her an bir elinde GÜL, diğer elinde çikolata, içinde Yaratıcı’yı barındıracak kadar geniş olan kalbinizde SEVGİLİLER GÜNÜ kutlanır, uçsuz bucaksız derinliklerde muhteşemlikler yaşanır. Ailelere haber verilir, söz, nişan yapılır ve cennetteki köşklerin projesine uygun, pembe panjurlu yuvanın tasarımları yapılır.
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-





Evet, AŞK ilahi endeksli, samimi, katıksız duygu yoğunluğunu ifade eder. Aşık olunan kişi, insanın SEVGİLİSİDİR. Nezahet çerçevesinde, ciddi evlilik niyetiyle, kırmızı çizgilere riayetle, iyi niyetli, kibar, soylu ve onurlu bir ilişki başlamıştır. Evlilikten sonra da AŞK ve SEVGİLİLİK devam eder, gerçek aşklar da... Yoksa, kenar mahalle aşkı da diyebileceğimiz, cismaniyete dayalı, şartlara, fiziksel ölçülere, fallara ve burçlara dayanan, seviyesiz, günah kokulu, “arka sokaklarda neler oluyor?” ya da “cebine gelen mesajlar kimden?” sorularıyla yıkılan kumdan şatolar, kartondan evler değil 14 Şubat’ta kutlanan...
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

[big]HERKESE VE HER ŞEYE AŞK [/big]

İnsan yaratılan canlı, cansız neye aşık olursa olsun onun özündeki muhteşem ESMA’yı görüp, önce ve sonra, zahir ve batın her şey ve herkesle beraber önce Allah’a aşık olur. Onun dışında her ANNE bir sevgilidir. Tabii ki baba da. Kurda-kuşa, börtüye-böceğe, dağa-taşa hatta bize AŞKI anlatan ŞAİRLERİN aşık olduğu KELİMELERE de aşık olur insan. Kimisi işine kimisi kendine aşıktır. Önemli olan bu aşkları baki kılmak, ebediyete, sonsuza taşımak ve asla PUTLAŞTIRMAMAKTIR. Zira kalbe putlaştırılmış sevgi girince Allah uzaklaşır.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

s.a. kardeşim
Bakıyorumda yine derin dalıyorsun. Bak sonra söylemedi deme, eğer yüzme bilmiyorsan ağaca çıkma.
Herşeye rağmen güzel bir konu seçmişsin, ellerine emeğine sağlık.
k.s.e.o.
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

mtekik yazdı:
s.a. kardeşim
Bakıyorumda yine derin dalıyorsun. Bak sonra söylemedi deme, eğer yüzme bilmiyorsan ağaca çıkma.
Herşeye rağmen güzel bir konu seçmişsin, ellerine emeğine sağlık.
k.s.e.o.

:)
A.S KARDEŞİM ALLAH RAZI OLSUN
HER ŞEYDEN ÖNCE SEVMELİ İNSAN.ALLAHIN YARATTIĞINI SEVEMEYEN ALLAHI NASIL SEVEBİLİR.
 

sadece_eda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2006
Mesajlar
810
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM..
SEVGİ EMEK İSTER DÜRÜSTLÜK İSTER
BÖYLE KÜÇÜK OYUNLARLA OYALIYORLAR BİZLERİ FARKINA VARMIYORUZ..
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

[big]NASIL SEVELİM? [/big]



* Dünyayı ve ondaki mahlûkatı mâna-yı harfiyle sevelim. Mâna-yı ismiyle sevmeyelim: Yani, güzel bir şey gördüğümüzde “Ne kadar güzel yaratılmış” diyelim, “Ne kadar güzel” demeyelim. Ve kalbin derûnuna, başka muhabbetlerin girmesine meydan vermeyelim.




* Nefsine muhabbet, ona acımak, terbiye etmek, zararlı heveslerden alıkoymaktır. O vakit nefis sana binmez, seni hevâsına esir etmez. Belki sen nefsine binersin. Onu hevâya değil, Hüdâ’ya sevk edersin.




* Enbiya ve evliyaya sevgi bazen faydasız kalır, sen de öyle sevme. Sevgide aşırıya gidip fâni insanlara “uluhiyet” atfedenlerden olma. Böyle bir sevgi ahirette cezaya sebep olduğu gibi, bu çok sevdiklerini sandıkları zâtlar da ahirette onlardan davacı olacaktır!



* Hayat arkadaşına duyulan sevgi, onun huy güzelliğine, şefkat kaynağı ve rahmet hediyesi oluşuna bina edilmelidir. O eşe samimî muhabbet ve merhamet edersen, o da sana ciddî hürmet ve sevgide bulunur. İkiniz yaşlandıkça bu hâl fazlalaşır. Hayat mutluluk içinde geçer. Yoksa sadece yüz güzelliğine muhabbet olsa, o muhabbet çabuk bozulur, iyi geçimi de bozar.




* Anne ve babaya karşı sevgin, Cenâb-ı Hak hesabına olduğu için ibâdet niteliğindedir. Gayet samimi olarak onların hayırlı uzun ömürler sürmesini istersin. Onların yüzünden daha ziyade sevap kazanayım diye samimî hürmetle onların hizmetine koşmaya çalışırsın. Eğer bu sevginin özünü fani dünya zevkleri ve menfaat oluşturursa, onlar yaşlandıkları ve sana yük olacak bir vaziyete girdikleri zaman en süflî ve en alçak bir his ile onların “hâlâ yaşıyor olmalarından rahatsız” olursun. Daha hayatta iken “miras” kavgası verir, senin hayat sebebin olan o insanların ölümlerini arzu etmek gibi bir vahşete düşersin.



* Evlâdına yönelttiğin sevgi karşılıksız ve hasbidir. Cenâb-ı Hakk’ın senin terbiyene emanet ettiği sevimli, tatlı o canlılara muhabbet tarifsiz bir muhabbet, eşsiz bir ni’mettir. Ne musibetleriyle fazla elem çekersin ne de ölümleriyle me’yusâne feryad edersin. Çünkü sevgin Rahmanidir.




* Dostlarına muhabbetin eğer “Lillah” içinse, onlardan ayrılman, hatta onların ölümleri kardeşliğinize ve manevi bağlarınıza mâni olmadığı için, o mânevî muhabbet ve ruhanî irtibattan her zaman istifade edersin. Bu sevgi Allah rızası için olmazsa bir günlük kavuşma lezzeti, yüz günlük ayrılık sıkıntısını netice verir.



[big]Netice olarak, Allah için sevmeli, Rabbimiz in hoşnut olduğu şey ve işlere gönül vermeliyiz. [/big]
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

[big]SEVMEYİ BİLİYOR MUYUZ? [/big]

Sevmeyi bilmiyoruz. Öğrenmek için Efendimiz’in (sas) hayatını ve sözlerini çok iyi öğrenmemiz gerekiyor. Onun her hali bizim için “usve-i hasene” yani en güzel örnektir. Her şeyin özüne “iman”ı ve “iman kardeşliğini” koyabilen bir muhabbetin en şâhikasındaki isimdi o. Eğer O (sas) sevgide tevhidden uzaklaşsaydı, amcası Hz. Hamza’yı şehit eden Vahşi, tövbe edip Müslüman olduğunda asla onun İslâm’a girmesine izin vermez, hakkındaki “vur emri”ni kaldırmazdı. Yine Allah’ın aslanı Hz. Hamza’yı şehit ettiren Hind’e dünür olmaz, onun tövbesini kabul etmezdi. Bizim bugünkü muhabbet anlayışımıza göre ölene kadar kan davası güderdi (hâşâ!) Böyle olmamıştır. O “Allah için seviyor, Allah için buğz ediyordu”. Demek ki, sevginin özü “Muhabbetullah”a dayanıyor. Değil mi ki Rabb’imiz bir şeyden razı oluyor, biz de olmalıyız.
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

[big]MUHABBET KÂİNATIN NÛRUDUR [/big]



Muhabbet, kâinatın hem nûru, hem hayatıdır. İnsan, kâinatın en kapsamlı bir meyvesi olduğu için, kâinatı kapsayacak bir muhabbet o meyvenin çekirdeği olan kalbine yerleştirilmiştir. Böyle sonsuz bir muhabbete ancak nihayetsiz bir Kemâl Sahibi (cc) lâyık olabilir.


İnsanda korku ve sevgi gibi temel duygu vardır. Bu iki duygu ya insanlara ya da Rabb’imize (cc) dönük olacaktır. Halbuki insanlardan korkmak elemli bir beladır. Fani şeylere sevgi dahi, belalı bir musibettir. Çünkü, insan öylelerinden korkar ki, ancak o ona merhamet etmez veya onun ricalarını kabûl etmez. Böyle bir hâlde korku elîm bir beladır. Aynı mantıkla sevmen durumunda ise sevdiğin şey ya seni tanımaz, (gençliğin ve malın gibi Allah’a ısmarladık bile demeyip çekip gider) ya da gösterdiğin muhabbet için seni aşağılar. Hiç fark etmiyor muyuz mecâzî âşıkların yüzde doksan dokuzu sevdiğinden niçin şikayet ediyor. Bunun sebebi “Samed âyinesi” olan kalbinin derinliklerini dünyevî sevgililere tahsis edip, onlara adeta tapmak, “kulu, kölesi” olmaktır. Bu hâl, o “sevgililerin” nazarında da aşağılık bir iştir ve zaten o da böyle bir kişiyi aşağılar ve reddeder. Zira insan fıtratı, fıtrî olmayan herşeyi reddeder, atar
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

[big]SEVGİMİZİ KİME YÖNLENDİRELİM? [/big]

Korku ve muhabbeti öyle birine yöneltmeliyiz ki, bizim korkumuz lezzetli bir boyun eğme olsun. Muhabbetimiz de zilletsiz bir mutluluk olsun. Evet Celal sahibi Rabb’imizden korkmak, O’nun rahmetinin şefkatine yol bulup iltica etmek demektir. Korku, bir kamçıdır; bizi O’nun rahmetinin kucağına atar: Aynen bir annenin yavrusunu korkutup kendi kucağına yönlendirmesi gibi. Böyle bir korku o yavruya gâyet lezzetlidir. Halbuki, bütün annelerin şefkatleri, rahmet-i İlahiye’nin bir yansıması, parıltısıdır. Demek Allah’tan korkmakta büyük bir lezzet vardır. Mâdem Allah’tan “korkmakta” dahi böyle bir lezzet varsa, Muhabbetullah’ta yani Allah’ı sevmekte ne kadar sonsuz lezzet bulunduğu ortaya çıkar. Hem sadece Allah’tan korkan, başkalarından korkmaktan kurtulur. Aynı şekilde muhabbeti de Allah hesabına olduğu için mahlukata ettiği muhabbet dahi ayrılıklı, elemli olmaz.
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

[big]Sevgide hiyerarşi [/big]



İnsan önce kendi nefsini, sonra akrabalarını, milletini, canlıları ve en son olarak da kâinatı sever. Bu aşamaların her birisiyle ilgilidir. Sevilen şeyler de birer birer onu terk ediyor, birçoğu da üzüyor ve yaralıyor. İşte, aklımız varsa, bütün o muhabbetleri toplayıp hakikî sahibine verip bu belâlardan kurtulmalıyız. “Sonsuz muhabbet”e ancak “sonsuz ve ebedî olan Rabb’imiz” layıktır ve böyle bir sevgi ancak ona mahsustur. Her şeyiyle kâinatı kuşatabilen ve Rabb’ini sevmek için yaratılan kalbî dünyevî fani şeylerin sevgisiyle doldurmak, Rabb’imize karşı haksızlıktır. Bu sevgiyi hakikî sahibine verirsek, işte o zaman bütün eşyâyı O’nun nâmıyla ve O’nun âyinesi olduğu için ızdırapsız sevebiliriz. Yoksa muhabbet en leziz bir nimet iken, en elîm nimetsizlik haline dönüşebilir.
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

--------------------------------------------------------------------------------


[big]Narsizm/kendini sevmek! [/big]


Sevgimizi tamamen kendi benliğimize sarf edemeyiz. Kendi nefsimizi kendimize “mâbud” ve “mahbub” yapamayız. Her şeyi kendi nefsimize fedâ edemeyiz. Ona bir nevi Rubûbiyet veremeyiz. Nefsimiz Rabb’imizin “ef’al-esma ve sıfatlarına” aynadır. Benliğimizdeki “ben-ene-ego”yu yırtıp onun içindeki gizli “Hüve”yi (cc) görüp, kâinata dağınık bütün sevgilerin O’nun isim ve sıfatlarına karşı verilmiş bir muhabbet olduğunu anlamalıyız. Eğer, bu sevgiyi yanlış yerde kullanıp sûiistimal edersek, sonunda cezasını biz çekeriz. Çünkü, “Yerinde sarf olunmayan gayri meşru bir muhabbet merhametsiz bir musibettir.” Rabb’imizin bize yönelik küçücük bir muhabbeti, kâinata bedel olabilir. O’nun küçücük bir muhabbet tecellisine hiçbirşey denk olamaz.
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM...SELAMETLE...
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

sadece_eda yazdı:
ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM..
SEVGİ EMEK İSTER DÜRÜSTLÜK İSTER
BÖYLE KÜÇÜK OYUNLARLA OYALIYORLAR BİZLERİ FARKINA VARMIYORUZ..

ALLAH SİZLERDENDE RAZI OLSUN

SEVGİ ALLAHA GÖTÜREN BİR YOL OLMALIDIR.GÜNÜBİRLİK SEVMEK DEĞİL KASIT.
YUNUS EMRENİN DEDİĞİ GİBİ YARADILANI SEVMEK YARADANDAN ÖTÜRÜ.
PEKİ KAÇ KİŞİ O GÜN BÖYLE KUTSAL BİR DUYGU OLAN SEVGİYİ KENDİSİNE BAHŞETTİĞİ İÇİN VE BİR YARADILANI SEVEBİLDİĞİ İÇİN ALLAHA ŞÜKREDECEK VE EN BÜYÜK SEVGİYİ RABBİNE DUYACAK.
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

Dünya yalan kalan olmaz
Sevelim ki, sevilelim
Çürük malı alan olmaz
Sevelim ki, sevilelim

Sevenin algısı olur
Çok dostu, ilgisi olur
Verecek bilgisi olur
Sevelim ki, sevilelim

Konuşarak söyleşelim
Sevgimizi paylaşalım
Engelleri tez aşalım
Sevelim ki, sevilelim

Çobanoğlu söyler dili
İçi dolu sevgi seli
Biz olalım dostluk dalı
Sevelim ki, sevilelim

şevki Çobanoğlu
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

Gelin tanış olalım İşi kolay kılalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz

YUNUS EMRE
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-

RE: 14 ŞUBAT -BİZLER İÇİN HER GÜN-


Erkek hanımına, hanım da beyine sevgiyle baktıklarında Cenab-ı Hak da onlara rahmet nazarıyla bakar. (Camiü’s Sağir, 1977)

Bir bakış, bir gülüş, küçük bir jest, anlayış ve hoşgörüyle eşin gönlünü yapıp, kalbini hoş tutarak Cenab-ı Hakk’ın rahmetine mazhar olabilir insan.

Bir başka hadiste de Aile fertlerine yapmış olduğun her iyilik onlara bir sadakadır.(Camiü’s Sağir, 6339) buyuruluyor. Müslüman’a yakışan tavır, aile fertlerine iyilik yaparak sadaka sevabı kazanmaktır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt