Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Muhammed Mustafa A.S. ve Namaz ; (1 Kullanıcı)

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Muhammed Mustafa A.S. Efendimiz ilk OKU emrini aldıktan sonra ;
NUR dağında Hıra Mağarasına daha sık gitmeye başladı...
Çünkü ...;
Allah C.C. ,Muhammed Mustafa A.S. 'a OKU 't maya devam ediyordu ...
Kelamını iletiyor ve öğretiyordu...İSLAM dinini ...
Ayrıca...;
Eğitim ettiriyordu... gerek , Kelamı ile gerekse , Cebrail A.S. vasıtası ile bizzat uygulamalı öğretiyordu...
EDEP ve ADAB 'ını ve yerine getirme şekillerini ...davranış tarzlarını...
Bu Eğitimlerden birisi de ,gözümün NUR 'um buyurduğu Namaz ve namaz adabı idi...

Abdestin alınma maksadı,şekli ve bizzat aldırılarak öğretilmesi...
Namazın kılınma şekli ...
Okunacak surelerin okunması ve yapacağı şekillerin bizzat öğretilmesi...
Namaz duaları...tespih zikri...
Namaz vakitleri ve Namazla ilgili her şey...

Allah C.C. Kelamı ile buyuruyor...
Cebrail A.S. bizzat yapıyor...
Muhammed Mustafa A.S. bizzat Cebrail A.S. ile beraber ...
Cebrail A.S. ın uyguladığı şekil ve biçimde yaparak ...
yaşayarak öğreniyordu...

Selamlar....
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
96- ALÂK SÛRESİ

Bismillâhirrahmânirrahîm.
1,2. Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı.
3. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.
4,5. O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.
6,7. Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.
8. Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.
9,10. Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?
11,12. Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı emrediyorsa!?
13. Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!?
14. O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?
15,16. Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden
yakalarız.
17. Haydi, taraftarlarını çağırsın.
18. Biz de zebânileri çağıracağız.
19. Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Muhammed Mustafa A.S. eğitim ettiriliyordu her konuda..;
Hıra Mağarasında...NUR dağında...
Allah C.C. hem OKU 'tuyor... hemde Cebrail A.S. 'ı bizzat görevlendiriyor ve bizzat yaşatarak öğretiyordu...

Cebrail A.S. ile beraber...;
Berrak akan suya yaklaşıyorlar...çömeliyorlar.... Cebrail A.S. bir avuç suyu alıyor eline... yıkıyor elini su ile...
Muhammed Mustafa A.S. da aynısını yapıyor du...

Tekrar ediyor... aynısını yapıyordu...devamen abdest bitiyor...

Namazı kılmayı öğreniyordu...;

Yöneliş,niyet ve tekbir...

Cebrail A.S. sure okuyor Muhammed Mustafa A.S. aynısını aynı şekilde yapıyordu...
İnci tanesi gibi tek tek yapılıyor okunuyor ve uygulanıyordu...

Tane tane zikirle tespih çeker gibi işleniyor ..öğreniyor...eğitiliyordu...

Kıyam...
Ruku...
Secde...

Selamlama ...Namazı tamamlama ve tespihat...

Selamlar...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Muhammed Mustafa A.S. 'a öğretiliyordu...
Rabbine yaklaşma C.C. ...
Eğitilerek...Öğretilerek...uygulatarak...


96- ALÂK SÛRESİ

Bismillâhirrahmânirrahîm.
1,2. Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı.
3. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.
4,5. O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.
6,7. Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.
8. Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.
9,10. Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?
11,12. Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı emrediyorsa!?
13. Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!?
14. O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?
15,16. Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden
yakalarız.
17. Haydi, taraftarlarını çağırsın.
18. Biz de zebânileri çağıracağız.
19. Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Arkadaşım bu yazılanları TEVEKKUL için yazıyoruz...
Oku ...Düşün...Yaşa...İdrak et...İstedik....

Sen ve Allah C.C. başbaşa...

Ödül...
Ödül...
Kıymetini bil...

Yaşa...

Selamlar...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Hani diyordun ya...

Rabita...
Tevekkül...
Mürşid...
vs...

işte...;
Arama bak sen ve Allah C.C. başbaşa...

Sadece sen ve o ...
Sen oku...tevekkül et...düşün ve yaşa...

Öğrenen sen ve yalnız sın Allah C.C. ile istediğin yerde ve zamanda ...
Daha ne istiyorsun...?
Yaşa...


Hamd ve Şüküret...o kadar...

Allah C.C. na ....

Selamlar...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Hani diyordun ya...

Rabita...
Tevekkül...
Mürşid...
vs...

işte...;
Arama bak sen ve Allah C.C. başbaşa...

Sadece sen ve o ...
Sen oku...tevekkül et...düşün ve yaşa...

Öğrenen sen ve yalnız sın Allah C.C. ile istediğin yerde ve zamanda ...
Daha ne istiyorsun...?
Yaşa...


Hamd ve Şüküret...o kadar...

Allah C.C. na ....

Yolun ve bahtın açık olsun...

Selamlar...
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Alak suresi, gercek manada okundugunda cok korkmustum hala korkarim...
Rabbimle basbasa, ne ala, korkuyorum ya yanlis fikre dusersem ? elinde yalniz Kur-an ne diyorsun sen?
Oyle degil yanlis fikir gelirse aklima?? yok butun bunlar vesvese..Tamam, tamam Ya Rab korkuyorum senden , yanimda biri ile gelsem?
Hic ölenin yaninda biri var mi? yok alis yalnizliga istersen... carem yok , zaten buna hazirlandi hersey diyemiyorum, Kendimi bildim bileli
Rabbimle yalnizim zaten..
Rabbim asigim sana,( hadi ordan atmasana)... Tamam gorecegim iman tahtasinda
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,550
Tepki puanı
900
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
İctimâî terbiye, İslâm’ın en mühim esaslardan biridir. Müslümanın ilk ictimâî terbiyesi de cemaatle namaz kılmaktan başlar. İslâm toplumunu ayakta tutan ilk esas direk ve sâlih amel budur. Nerede cemaatle namaz kılınıyorsa, orada İslâm’ın rûhî ve ictimâî yapısı idrâk edilmeye başlanmış demektir. Nitekim mensupları arasında birlik ve berâberliğin tesis edilmesini isteyen İslâm, müslümanın alâmet-i fârikası olan namazın, cemaatle edâ edilmesini istemiş ve câmiye devâm etmeyi mü’min olmanın bir delîli saymıştır. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Bir kimsenin câmilere gitmeyi îtiyâd hâline getirdiğini görürseniz, onun îmanlı olduğuna şâhitlik edin. Çünkü Allâh Teâlâ şöyle buyurmuştur:

إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللّهِ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ

«Allâh’ın mescidlerini ancak Allâh’a îmân edenler îmâr ederler…» (et-Tevbe, 18)” (İbn-i Mâce, Mesâcid, 19)

Demek ki mescidlerin maddî bakımdan îmârı kadar, cemaate devâm etmek sûretiyle mânen mâmur kılınması da son derece mühim bir kulluk vazîfesidir. Nitekim Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’den gelen bir rivâyette şöyle buyrulmuştur:

“Dünyâda asıl garip olan şu dört şeydir:

Zâlimin hâfızasında bulunan Kur’ân, müslüman bir bölgede bulunup içinde namaz kılınmayan mescid, bir evin duvarında asılı durduğu hâlde okunmayan Mushaf ve fenâ bir zümre içinde yaşayan sâlih kimse.” (Deylemî, III, 108/4301)

Cenâb-ı Hak, namazların cemaatle kılınmasına çok büyük bir ehemmiyet atfetmektedir. Savaşlarda dahî askerlerin cemaatle namaz kılmalarını emretmiş ve nasıl kılacaklarını da Kur’ân-ı Kerîm’de tâlim buyurmuştur.

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- şöyle anlatmaktadır:

“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir sefer esnâsında, Dacnân ile Usfân arasında konaklamıştı. Müşrikler:

«–Onların bir namazları vardır ki, onlar için babalarından ve evlâtlarından daha kıymetlidir. Bu namaz ikindi namazıdır. Hazırlığınızı yapın, üzerlerine toptan hücûm edin!» dediler. Bunun üzerine Cebrâîl -aleyhisselâm-, Allâh Rasûlü’ne gelerek savaş esnâsında namazın nasıl kılınacağını târif eden Nisâ Sûresi’nin 102. âyetini getirdi.” (Tirmizî, Tefsîr, 4/21)39

Yâni şartlar ne olursa olsun, müslümanlar için namazı ertelemek ve cemaatle kılınmasını terk etmek söz konusu değildir.

Peygamber Efendimiz’in, namazı cemaatle kılmaya teşvîk eden hadîs-i şerîflerinden bâzıları şöyledir:

“Cemaatle kılınan namaz, kişinin yalnız kıldığı namazdan yirmi yedi derece daha fazîletlidir.” (Buhârî, Ezân, 30)

“Kim, sabah-akşam câmiye gider gelirse, her gidip gelişinde Allâh Teâlâ, o kimseye cennetteki ikrâmını hazırlar.” (Buhârî, Ezân, 37)

“Sizden biri abdest alır ve bunu güzelce yapar da namaz için çıkarsa, sağ ayağını her kaldırdığında Allâh Teâlâ onun için bir hasene yazar, sol ayağını her koyduğunda da bir kötülüğünü siler, câmiye ister yakın olsun ister uzak. Câmiye gelir cemaatle namaz kılarsa günahları affedilir. Şâyet câmiye geldiğinde namazın bir kısmını kılmışlarsa onlara uyar ve sonra da kaçırdığı rekâtları tamamlarsa yine aynı hüküm geçerlidir. Şâyet câmiye geldiğinde cemaat namazı kılıp bitirmiş olur, bu kimse de namazını kendi başına kılarsa, yine aynı hüküm geçerlidir.” (Ebû Dâvûd, Salât, 50/563)

“(Bir mü’min) mescide girdiğinde namazı beklediği müddetçe namazda sayılır.” (İbn-i Mâce, Mesâcid, 14)

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- şöyle nakleder:

“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

«–Allâh’ın kendisiyle hatâları sildiği ve dereceleri yükselttiği şeyin ne olduğunu size bildireyim mi?» buyurdu.

Ashâb-ı kirâm:

«–Evet yâ Rasûlallâh!» dediler.

Allâh Rasûlü şöyle devâm etti:

«–Zorluklara rağmen abdesti tam almak, câmilere (ulaşmak için) atılan adımları çoğaltmak ve bir namazdan sonra diğer namazı beklemek. İşte asıl ribât40 bunlardır.»” (Müslim, Tahâret, 41)

Yezîd bin Âmir -radıyallâhu anh- anlatıyor:

“Allâh Rasûlü namaz kılarken yanına varmıştım. Oturdum ve cemaate iştirâk etmedim. Efendimiz namazdan sonra bize doğru dönünce, kenarda oturduğumu gördü:

«–Ey Yezîd, sen müslüman olmadın mı?» buyurdu.

Ben:

«–Evet yâ Rasûlallâh, müslüman oldum!” dedim.

Allâh Rasûlü:

«–Öyle ise cemaate katılmaktan seni alıkoyan nedir?» buyurdu.

«–Sizin namazı kılmış olduğunuzu zannederek evimde kılmıştım.» dedim.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:

«–Şâyet namaza gelir de insanları namazda bulursan, onlarla birlikte kıl. Eğer daha önceden namazını kılmış isen, bu senin için nâfile olur. Evde kıldığın da farz yerine geçer.» buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Salât, 56/577)

Fahr-i Kâinât Efendimiz, cemaatle namaz kılma husûsunda ileri sürülen hiçbir mâzereti kabûl etmemiş, müslümanların hâllerini ve şartlarını ezâna göre ayarlamalarını istemiştir. Nitekim Abdullâh bin Ümm-i Mektûm -radıyallâhu anh-, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e gelerek:

“–Yâ Rasûlallâh! Gözlerim görmüyor ve evim de câmiye uzak. Bir kılavuzum var, o da bana yardımcı olmuyor. Namazı evimde kılmama izin verir misiniz?” diye sordu.

Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-:

“–Ezânı duyuyor musun?” diye sordu ve “evet” cevâbını alınca:

“–Senin için (cemaate gelmemen husûsunda) bir ruhsat bulamıyorum.” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât, 46/552)

Peygamber Efendimiz, uzak yerlerden namaza iştirâk etmenin fazîleti hakkında da şöyle buyurmuştur:

“Namazdan dolayı insanların en büyük ecre nâil olanları, derece derece uzaktan yürüyüp gelenlerdir. İmam ile berâber kılayım diye namazı bekleyen kimse de evinde hemen kılıp yatıverenden daha büyük ecre nâil olur.” (Buhârî, Ezân, 31)

“Bir kimsenin bulunduğu yer câmiye ne kadar uzak ise namaza giderken o kadar fazla sevap kazanır.” (Ebû Dâvûd, Salât, 48/556)

Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, cemaate devâm etmeyenler için muhtelif îkazlarda bulunmuştur. Übey bin Ka’b -radıyallâhu anh- şöyle anlatıyor:

“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- birgün bize sabah namazını kıldırdı ve:

«–Filân kimse namaza geldi mi?» diye sordu.

«–Gelmedi.» dediler.

«–Filân geldi mi?» diye sordu. Yine:

«–Gelmedi.» dediler. Bunun üzerine:

«–İşte bu iki namaz münâfıklara en ağır gelen namazdır. Bunlarda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilseydiniz, diz üstü emekleyerek de olsa cemaate gelirdiniz. Birinci saf meleklerin safı gibidir. Ondaki fazîleti bilseydiniz ona yarışarak giderdiniz. Bir kimsenin diğer bir kimseyle olan namazı, yalnız kıldığı namazdan daha bereketli ve sevâbı daha fazladır. İki kişi ile olan namazı da bir kişi ile olan namazından daha bereketli ve üstündür. Berâber kılanların sayısı ne kadar çok olursa, Allâh Teâlâ’nın o kadar çok hoşuna gider.» buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Salât, 47/554)

Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- diğer bir hadîslerinde de:

“Câmiye komşu olanın namazı, ancak câmide kıldığı takdirde (kâmil mânâda) namaz olur.” buyurmuşlardır. (İbn-i Ebî Şeybe, I, 303)

Hazret-i Ali’ye, bu hadîs-i şerîfte zikredilen câminin komşusu kimdir, diye sorulduğunda:

“–Müezzini işiten herkes.” cevâbını vermiştir. (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, III, 57)

Peygamber Efendimiz’in şu hadîs-i şerîfleri ise cemaati terk edenler aleyhine çok ağır tehditler ihtivâ etmektedir:

“Bir köy veya kırda üç kişi birlikte bulunur da namazı aralarında cemaatle kılmazlarsa, şeytan onları kuşatıp mağlûb eder. Şu hâlde cemaate devâm ediniz. Muhakkak ki sürüden ayrılan koyunu kurt kapar.” (Ebû Dâvûd, Salât, 46/547)

“Birtakım kimseler, ya cemaati terk etmekten vazgeçerler ya da Allâh kalblerini mühürler de gâfillerden olurlar.” (İbn-i Mâce, Mesâcid, 17)
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Cematle namaz, nasihat mi? bana? iyi de katilamam atarlar ha...
Kadin diye? bak yazmiyor kadinlara ne olacak diye?
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,550
Tepki puanı
900
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Kadının Mescide (Camiye) Gitmesi


"Kadınlarınızın mescidlere gitmelerine engel olmayınız. Onların evleri (ise) kendileri için daha hayırlıdır. (Ebu Davud c. s.155)
Bu hadis-i şerif, kadının camiye gitmesini engellememekte, sadece kendi evinde namaz kılmanın daha hayırlı olacağım açıklayıp, bu cihete teşvik etmektedir. Kadından izin talebi olunca, kocanın onu camiye gitmekten men etmeyip müsaade vermesi tembih edilmektedir. Kadın için mescide gitmek, dinimiz tarafından yüklenmiş bir vazife değildir. Kocası da onu mescide gitmeye zorlayamaz. Ancak kadından gelen bir istek üzerine izin vermezlik yapmamalıdır. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin asrında, mescidler sadece farz namazların eda edilmesi için inşa edilmiş değildi. Orada her türlü ilmi tedrisat, ictimai müzakereler, iç ve dış güvenliği alakadar eden hususlar hep mescidte konuşulup karara bağlanmaktaydı. Yapılan va'zlar ve ilmi çalışmalardan kadının da fayda*lanması, fıtri ve akli kabiliyetine göre ilmi konuşmalardan na*sibini alması için buralara gitmesine izin verilmiş idi. Hadisin metni dikkat süzgecinden geçirilecek olursa "Cemaatle na*maz kılmak için" diye bir kayıt yoktur. Sadece mescidlere gitmekten söz açılmış bulunmaktadır. Bu sebeple, mescidler*deki dini, ilmi, ictimai, ahlaki ve her türlü konuşmadan fayda*lanmasına izin verilmiş olmaktadır. Ancak namazlarını evlerinde kılmaları onlar için daha se*vaptır. Eğer camide va'z, nasihat gibi bir şey yoksa, namazlarını evlerinde kılmaları kendileri için daha iyidir. Çünkü her türlü dedikodudan ve fitneden uzak kalmak için evinde bulunmak en münasip yoldur. İmam Nevevi'nin beyan ettiklerine göre, bu hadisten anlaşılan zahiri mana, kadının mescide gitmesini engelleme*mektedir. İlim erbabı, bu hadis-i şerifle birlikte, birçok hadis-i şerifi de dikkate alarak kadının mescide gidebilmesinin şartlarını tesbit etmişler ve bu şartlara riayet eden kadının mescide gidebileceği görüşünü müdafaa etmişlerdir. Bahsimize mevzu teşkil eden şartlar şunlardır: a) Mescide giderken koku sürünmüş olmayacak,
b) Bilezik ve halhal gibi ses çıkaran zinetlerini takınmış olmayacak,
c) Mescid'te erkeklerle karışık halde bulunmayacak,
d) Genç kadın sınıfından olmayacak,
e) Yollarda fitne ve fesadın bulunmadığından emin ola*cak.
İmam Ebu Hanife Hazretleri, "Kadın, öğle ve ikindi namazlarından başka vakitlerde camiye çıkabilir. Bu öğle ve ikindi vakitleri, fasık ve facirlerin sokaklarda çok olduğu zamanlardır. Akşam, yemek vakti; yatsı ve sabah namazı vakitleri ise uyku zamanlarıdır." demiştir. İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed, beş vakitte kadının namaza çıkabileceği görüşündedirler.
Hanefi mezhebinden olup Buhari'yi şerh eden Ayni mer*hum ise diyor ki:
"Fesat yaygın olduğu için, bu zamanda verilen fetva, kadınların her vakitte cami ve mescidlere çıkamayacağı görüşü üzerinde ağırhk kazanmak*tadır." Özetlenecek olursa: Camide namaz kılınıp, vaz dinlenip din*lenilmeyeceği, sokakların ve zamanın şartları, kadının genç veya yaşlı olması düşünülerek ona göre karar verilmesi en uy*gun yoldur. Hadis-i şerifte, kadınların camiye gitmesine mani olunmaması emredilmekte ama, her türlü tehlike varken de gönderilmesi emredilmemektedir. Amre binti Abdirrahman'dan Hz. Aişe (r.a.) validemizin şöyle söylediği naklolunmaktadır: Kadınların neler yaptıkları Resulüllah (s.a.v.) e ulaşmış olsaydı, İsrailoğullarının kadınlarının men olunduğu gibi, onları mescide gitmekten men ederdi. Nitekim hadis-i şerifte buyuruluyor ki,
"Ey insanlar, mescidlerde zinet kuşanmaktan ve (yürürken) sallanmaktan kadınlarınızı engelleyiniz. Hakikat (şudur : ) İsrail oğulları, kadınları mescidlerde zinet takınasıya ve salınarak yürümeye başlayasıya kadar lanetlenmemişlerdir."
(et-Terğib ve't-Terhib c. 3, s. 85)
Bu hadis-i şerifi kadınlarımız tekrar tekrar okumalı ve bu*rada anlatılan lanetlenmiş kadınlardan olmamalıdırlar.
"Hangi kadın koku sürünür sonra mescide (gitmek için) çıkarsa, gusül edercesine temizlenesiye kadar hiçbir namazı kabul olunmaz." (İbni Mace c. 2, s. 1326)
Kadını günaha sokan ve dışarı çıkmasını engelleyen şey, sü*rünmüş olduğu kokudur. Ya koku tamamen uçasıya kadar evinde oturmalı veya büyük bir dikkatle, sanki guslederken ovuşturuyormuşçasına kokulu uzvu yıkamalıdır. Bunu yapmadan camiye gidecek olursa, namazının kabul olunmayacağı ha*ber verilmektedir. Peygamber Efendimizin asrında kadınlar mescide gitmek*ten yasaklanmamışlardı. Camiye gelirler ve en arka safta du*rup namazlarını kılarlardı. Resulüllah Efendimizin, zevcele*rini ve kızlarını bayram namazlarına götürdüğünü İbn-i Abbas (r.a.) rivayet etmişlerdir. (Etterğib ve't-Terhib c. 3, s. 85
Yaşlı kadınların, yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmak için camiye gitmelerine bir şey denilemezse de genç kadınların evlerinde namaz kılmaları akla ve hikmete daha muvafıktır. Bu yasaklığın sebebi, bilhassa zamanımızda dışarı çıktıklarında örtünmeye dikkat etmemelerinden, bazı fitnelerin doğmasına ihtimal bulunduğu içindir. Yoksa cemaat teşkil et*melerine bir mani yoktur.
Camiye gelecek kadınlar; kocasından izin almadan gelme*meli, koku sürünmemeli, erkek cemaatin arasına karışmamalı ve yüksek sesle konuşmamalıdır. Bu şartlara riayet eden bir kadının cemaatle namaz kılmak için, cum'a ve bayramlarda va'z ve hutbe dinlemek için camiye gitmesi caiz görülmektedir.
Bu müsaadenin verilmiş olmasına rağmen, va'z ve öğüt din*lemek maksadı müstesna, sadece namaz kılmak için kadınların evlerini tercih etmeleri daha iyi bir hareket olur. Kadınlar camilere gidebilirler. Ama hem onların girip çıktıkları kapı ayrı olmalı, hem de erkekler o kapıdan girmeme*lidir. Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Cok okudum care yok ki nereye gidem? Hakkinizi helal edin , bilmedigim birsey degil ama gizli hadisler de yok degil...
Kadini hor gören toplum Arap toplumu hala öyle... Biz de yok öyle, erkegi olmaynca güvenilecek yigit erkek kadin bence...
Bak sonuca, o kadar oku, sonunda? gitmeyin daha iyi??Zaten meraklisi degilim, sadece yolculukta ve, alisveriste zorunluk halinde namaza giderim..Rabbimle beraberim , daha ne? o bana herseyi ögretir, galiba asiktan öte birseyim. Sakin ha! kendini birsey zannetmeyesin!
Tamam yahu! hicim ama Rabbim harika
Allah razi olsun, gayretiniz icin ama bize care yok , atilmisiz birkenara bir kapi icad edenimiz yok!
Hele bir zaman gelsin, kapidan iceri zorla buyur edersin, onu bekleyecegim, nerde? biliyorum nerde
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Yaşayın hayatınızı Normal olarak...Her şey Allah C.C. dan hediye bilerek...
Hem Allah C.C. nun sevdiğini severek hemde...Sevdiklerinizi...Ailenizi severek...
Ümit sizlik yok Normal hayatta sorularınız azalmış...Mutmain bir biçimde yaşayın ve Ailenize sarılın diğerleri iptila...Helal ortam şahane...
Sabır anahtarı...Her şey istenildiği gibi olmaz...Ancak
Meryem anamızı düşünün yaşadığı zorluğu...
Sabır ve göz yaşı ile buldu mutluluğu...
Amine Annemiz i düşünün ...Fatma Anamızı düşünün ...Ayşe Validemiz...
Hep zorluk hep imtihan...
Kadın Allah C.C. nun bizzat kendi gözünün Nur'u gerisine ne ihtiyaç...
Bismillahirrahmanirrahim...
Aile demektir...
Mutlu yaşam için gayret gerekir...
Selamlar..
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Arkadaşım bu yazılanları TEVEKKUL için yazıyoruz...
Oku ...Düşün...Yaşa...İdrak et...İstedik....

Sen ve Allah C.C. başbaşa...

Ödül...
Ödül...
Kıymetini bil...

Yaşa...

Selamlar...

Allah razi olsun, insallah kiymet bilenlerden oluruz(bu cevap degil bilesin) niye?
yine bir yanim diyor acaba? bir kulu adam etsin beni ya sasirirsam?
Tamam tamam, baska care yok, tamam zaten tum kapilar kapali yalniz ona dogru olan acik
Ya Rab ben kimim ki?benimle ilgilenirsin, beni egitirsin? (sukur et,) tamam insallah
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt