osmanyusuf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 18 Ara 2007
- Mesajlar
- 387
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
Bir defasında o, veresiye kırk bin di*nara bir yağ satın almıştı...
Yağ tulumlarından birini açınca, içinde kokmuş ölü bir fare buldu. Kendi kendine şöyle dedi:
«Yağların hepsi aynı yerde sıkılmıştı. Pislik sadece bu tuluma mahsus değildir...
Eğer ben kusuru sebebiyle [5] satıcıya geri verirsem belki o ya*ğı halka satar...»
Daha sonra bütün yağları döktü... ^^
Bu olay başına gelen büyük bir zarardan şikâyet ettiği sırada ol*muştu...
Boynuna borç bindi. Yağ sahibi ondan parasını istedi ve o da me*selenin aslını söyleyemedi...
Yağ sahibi meseleyi Valiye ulaştırdı. Vali halini düzeltinceye ka*dar İbn Sîrîn'in hapsedilmesini emretti.
Uzun zaman hapiste kalınca, gardiyan onun dindarlığını bildiği, çok muttaki ve çok ibadet ettiğini gördüğü için, İbn Sîrîn'e şöyle dedi:
«Ey şeyhî Gece olunca ailenin yanına git ve geceyi onlarla bir*likte geçir...
Sabah olunca, buraya dön...
Serbest bırakılıncaya kadar buna devam et».
Ona şu cevabı verdi:
«Hayır, vallahi yapamam...»
Gardiyan: «Allah iyiliğini versin, niye?!» dedi.
Ona şu cevabı verdi: «Amire hiyanette sana yardım etmemek için...»
Enes İbn Malik (r.a.) öleceği zaman, öldükten sonra kendisini Mu-hammed İbn Sîrîn'in yıkamasını ve namazını onun kıldırmasını vasiyet etti. O hâlâ hapisteydi.
Enes vefat edince halk valiye gidip Resûlüllah'ın (s.a.v.) sahabi-sinin ve hizmetkârının vasiyetini haber verdiler. Vasiyeti yerine ge*tirmek için onun serbest bırakılmasını istediler. İzin verildi.
Muhammed İbn Şîrîn onlara şöyle dedi:
«Alacaklıdan izin alınıncaya kadar çıkmam. Ben onun bendeki hak*kı yüzünden hapsedildim».
Alacaklı da ona izin verdi.
Böyle olunca hapishaneden çıktı. Enes'i yıkadı, kefenleyip nama*zını kıldırdı...
Yine hapishaneye döndü... Ailesini görmeye gitmedi...
Muhammed İbn Şîrîn yetmiş yedi yaşına kadar yaşamıştır... Ölüm gelince, onu dünya yükü hafif, ölümden sonrasına ait azığı çok olarak buldu...
Büyük kadın abidlerden Hafsa Bint Raşid şöyie anlatır:
«Mervanü'l-Mahmelî bizim komşumuzdu. O çok ibadet eden ve Allah'tan çok korkan birisiydi...
Ölünce ona çok üzüldük. Rüyamda onu gördüm ve şöyle dedim: «Ebu Abdullah, Rabbin sana ne yaptı?» Şöyle cevap verdi: «Beni cennete soktu». «Sonra ne yaptı?» dedim.
«Sonra Ashab:ı Yemîn'in.(Amel defleri sağ tarafından verilenler) yanına yükseltildim» dedi.
«Sonra ne yaptı?» dedim.
«Sonra Mukarrabin'in yanma yükseltildim» dedi. «Orada kimleri gördün?» dedim. «El-Hasenu'1-Basrî'yle Muhammed İbn Sîrîn'i» dedi
Yağ tulumlarından birini açınca, içinde kokmuş ölü bir fare buldu. Kendi kendine şöyle dedi:
«Yağların hepsi aynı yerde sıkılmıştı. Pislik sadece bu tuluma mahsus değildir...
Eğer ben kusuru sebebiyle [5] satıcıya geri verirsem belki o ya*ğı halka satar...»
Daha sonra bütün yağları döktü... ^^
Bu olay başına gelen büyük bir zarardan şikâyet ettiği sırada ol*muştu...
Boynuna borç bindi. Yağ sahibi ondan parasını istedi ve o da me*selenin aslını söyleyemedi...
Yağ sahibi meseleyi Valiye ulaştırdı. Vali halini düzeltinceye ka*dar İbn Sîrîn'in hapsedilmesini emretti.
Uzun zaman hapiste kalınca, gardiyan onun dindarlığını bildiği, çok muttaki ve çok ibadet ettiğini gördüğü için, İbn Sîrîn'e şöyle dedi:
«Ey şeyhî Gece olunca ailenin yanına git ve geceyi onlarla bir*likte geçir...
Sabah olunca, buraya dön...
Serbest bırakılıncaya kadar buna devam et».
Ona şu cevabı verdi:
«Hayır, vallahi yapamam...»
Gardiyan: «Allah iyiliğini versin, niye?!» dedi.
Ona şu cevabı verdi: «Amire hiyanette sana yardım etmemek için...»
Enes İbn Malik (r.a.) öleceği zaman, öldükten sonra kendisini Mu-hammed İbn Sîrîn'in yıkamasını ve namazını onun kıldırmasını vasiyet etti. O hâlâ hapisteydi.
Enes vefat edince halk valiye gidip Resûlüllah'ın (s.a.v.) sahabi-sinin ve hizmetkârının vasiyetini haber verdiler. Vasiyeti yerine ge*tirmek için onun serbest bırakılmasını istediler. İzin verildi.
Muhammed İbn Şîrîn onlara şöyle dedi:
«Alacaklıdan izin alınıncaya kadar çıkmam. Ben onun bendeki hak*kı yüzünden hapsedildim».
Alacaklı da ona izin verdi.
Böyle olunca hapishaneden çıktı. Enes'i yıkadı, kefenleyip nama*zını kıldırdı...
Yine hapishaneye döndü... Ailesini görmeye gitmedi...
Muhammed İbn Şîrîn yetmiş yedi yaşına kadar yaşamıştır... Ölüm gelince, onu dünya yükü hafif, ölümden sonrasına ait azığı çok olarak buldu...
Büyük kadın abidlerden Hafsa Bint Raşid şöyie anlatır:
«Mervanü'l-Mahmelî bizim komşumuzdu. O çok ibadet eden ve Allah'tan çok korkan birisiydi...
Ölünce ona çok üzüldük. Rüyamda onu gördüm ve şöyle dedim: «Ebu Abdullah, Rabbin sana ne yaptı?» Şöyle cevap verdi: «Beni cennete soktu». «Sonra ne yaptı?» dedim.
«Sonra Ashab:ı Yemîn'in.(Amel defleri sağ tarafından verilenler) yanına yükseltildim» dedi.
«Sonra ne yaptı?» dedim.
«Sonra Mukarrabin'in yanma yükseltildim» dedi. «Orada kimleri gördün?» dedim. «El-Hasenu'1-Basrî'yle Muhammed İbn Sîrîn'i» dedi