Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Mübarek Ramazan Günleri (1 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan fazıl14
- Başlangıç tarihi
Mübarek Ramazan Günleri
(20.GÜN)“Yarım hurma (sadaka) ile de olsa, cehennemden korununuz.”
(Hadis-i Şeiif, Müttefekun aleyh)
KENDİ KUSURUNU BİLMENİN FAZİLETİ
“Beni İsrail`de bir zat haftada bir defa iftar etmek üzere, yetmiş yıllık ömrünü oruçla geçirmişti.Bu abid, Allahü Teala`dan şeytanların insanları nasıl dalelete düşürdüğünü kendisine göstermesini niyaz etmişti.
Aradan uzun zaman gectiği halde dileği yerine gelmeyince, kendi kendine: “Her halde Allah`a karşı işlediğim kusurlarımı öğrenmem, hakkımda daha hayırlı olur.” Deyince, Allahü Tealanın gönderdiği melek kendisine şöyle der:Allahü Teala sana şöyle buyuruyor: Şu sözün, geçmişteki ibadetlerinden benim için daha sevimlidir.”
Daha sonra Allahü Teala onun gözünden perdeyi kaldırdı ve “Gözünü aç da şeytanların insanları nasıl dalalete düşürdüğünü gör.” Dedi.Adam, şeytanların yeryüzünü istiala ettiklerini, sineklerin hücumuna uğrayan bir insan gibi, insanları sardıklarını görünce: “Ya Rabbi! Bunların şerrinden kim kurtulabilir?” dedi. Allahü Teala: Şeytanların şerrinden. Şüpheli şeylerden çekinen,( insanlara) yumuşak davranan ve alçak gönüllü olan kimseler kurtulur.”buyurdu.
(20.GÜN)“Yarım hurma (sadaka) ile de olsa, cehennemden korununuz.”
(Hadis-i Şeiif, Müttefekun aleyh)
KENDİ KUSURUNU BİLMENİN FAZİLETİ
“Beni İsrail`de bir zat haftada bir defa iftar etmek üzere, yetmiş yıllık ömrünü oruçla geçirmişti.Bu abid, Allahü Teala`dan şeytanların insanları nasıl dalelete düşürdüğünü kendisine göstermesini niyaz etmişti.
Aradan uzun zaman gectiği halde dileği yerine gelmeyince, kendi kendine: “Her halde Allah`a karşı işlediğim kusurlarımı öğrenmem, hakkımda daha hayırlı olur.” Deyince, Allahü Tealanın gönderdiği melek kendisine şöyle der:Allahü Teala sana şöyle buyuruyor: Şu sözün, geçmişteki ibadetlerinden benim için daha sevimlidir.”
Daha sonra Allahü Teala onun gözünden perdeyi kaldırdı ve “Gözünü aç da şeytanların insanları nasıl dalalete düşürdüğünü gör.” Dedi.Adam, şeytanların yeryüzünü istiala ettiklerini, sineklerin hücumuna uğrayan bir insan gibi, insanları sardıklarını görünce: “Ya Rabbi! Bunların şerrinden kim kurtulabilir?” dedi. Allahü Teala: Şeytanların şerrinden. Şüpheli şeylerden çekinen,( insanlara) yumuşak davranan ve alçak gönüllü olan kimseler kurtulur.”buyurdu.
Mübarek Ramazan Günleri
(22.GÜN)“İn`am ve ihsanı büyük olan Allahü Teala`ya ibadet edin, yemek yedirin ve selamı yayın ki, selametle cennete giresiniz.”(Hadis-i Şerif, Tirmizi, Sünen)
KABİR ALEMİ
Durulacak yer üçtür:dünya,kabir, ve ahiret.Kabirde kalma zamanı, ölümden kıyamete kadar olan zamandır.Ölen, kabir alemine geçer.İnsan, ruhunu teslim edince, sual sorulup cevap vermeye kabiliyeti olup, nimetlerin lezzetini ve azabı elemini duymaya müsait olur.Kabir halleri hakkında, birçok hadis-i şerifler vardır ve asla inkara mecal yoktur.Ashabı Kiram`ın da kabir halleri üzerinde icma`ı (söz birliği) vardır.
Kabirde mükafat ve ni`met olduğu gibi, azap da olur.Bir hadis-i şerifte: “Bevil sıçramasın (idrar)dan sakınınız.Zira kabir azabının çoğu ondandır.”buyuruldu.Diğer bir hadis-i şerifte: Kabir, ahiret konaklarının birincisidir.Onda kurtulan, diğer konakları daha kolay geçer.Onda kurtulamayana, sonrakiler daha zor olur.”buyuruldu.
İnsanlar erkek olsun, kadın olsun, ölüp kabre varınca Münker ve Nekir adlı iki heybetli melek gelip:Rabb`inden, peygamberinden, dininden ve kıbleden sorarlar.Mü`minler ne kadar asi olsalar da, imanları olduğundan cevap vermeye muvaffak olurlar.İtaatli Müslümanlar güzel bir şekilde cevap verirler: “Rabb`imiz Allah`dır, birdir, Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselamdır, dinimiz İslam dinidir, kıblemiz Kabe`dir.”derler.Onlar için kabirde bahçeler yaratılıp türlü zevkler ve ni`metler ile nimetlenirler.
Allah`a ve onun peygamberi Muhammed Mustafa`ya inanmayanlar cevap veremezler.Onlara azap edilir.
Mü`min çocuklara sual yoktur.Şehidlere sual olmadığında icma (söz birliği) vardır.Sıddıklar derecesinde alimler de böyledir.
Müslümanlardan Cuma gecesi ve gününde vefat edenlere, ishali (karında su birikmesi), taun (veba) hastalıklarından ölenlere sual yoktur.Bazı alimle, taun zamanında başka bir sebepten ölenlere de suai yoktur, dediler.Ölüm hastalığında İhlas suresini çok okuyanlara da kabirde sual olmaz.
(22.GÜN)“İn`am ve ihsanı büyük olan Allahü Teala`ya ibadet edin, yemek yedirin ve selamı yayın ki, selametle cennete giresiniz.”(Hadis-i Şerif, Tirmizi, Sünen)
KABİR ALEMİ
Durulacak yer üçtür:dünya,kabir, ve ahiret.Kabirde kalma zamanı, ölümden kıyamete kadar olan zamandır.Ölen, kabir alemine geçer.İnsan, ruhunu teslim edince, sual sorulup cevap vermeye kabiliyeti olup, nimetlerin lezzetini ve azabı elemini duymaya müsait olur.Kabir halleri hakkında, birçok hadis-i şerifler vardır ve asla inkara mecal yoktur.Ashabı Kiram`ın da kabir halleri üzerinde icma`ı (söz birliği) vardır.
Kabirde mükafat ve ni`met olduğu gibi, azap da olur.Bir hadis-i şerifte: “Bevil sıçramasın (idrar)dan sakınınız.Zira kabir azabının çoğu ondandır.”buyuruldu.Diğer bir hadis-i şerifte: Kabir, ahiret konaklarının birincisidir.Onda kurtulan, diğer konakları daha kolay geçer.Onda kurtulamayana, sonrakiler daha zor olur.”buyuruldu.
İnsanlar erkek olsun, kadın olsun, ölüp kabre varınca Münker ve Nekir adlı iki heybetli melek gelip:Rabb`inden, peygamberinden, dininden ve kıbleden sorarlar.Mü`minler ne kadar asi olsalar da, imanları olduğundan cevap vermeye muvaffak olurlar.İtaatli Müslümanlar güzel bir şekilde cevap verirler: “Rabb`imiz Allah`dır, birdir, Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselamdır, dinimiz İslam dinidir, kıblemiz Kabe`dir.”derler.Onlar için kabirde bahçeler yaratılıp türlü zevkler ve ni`metler ile nimetlenirler.
Allah`a ve onun peygamberi Muhammed Mustafa`ya inanmayanlar cevap veremezler.Onlara azap edilir.
Mü`min çocuklara sual yoktur.Şehidlere sual olmadığında icma (söz birliği) vardır.Sıddıklar derecesinde alimler de böyledir.
Müslümanlardan Cuma gecesi ve gününde vefat edenlere, ishali (karında su birikmesi), taun (veba) hastalıklarından ölenlere sual yoktur.Bazı alimle, taun zamanında başka bir sebepten ölenlere de suai yoktur, dediler.Ölüm hastalığında İhlas suresini çok okuyanlara da kabirde sual olmaz.
Mübarek Ramazan Günleri
(23.GÜN)“Kul, ana babası için duayı terk ettiği zaman, muhakkak rızkı kesilir(daralır).”
(Hadi-i Şerif, Deylemi, Müsnedü`l-Firdevs)
KAZA VE KEFARET ORUCU
Kaza orucu, bozulan orucu gününe gün tutmaktır.
Kefaret orucu ise, bir özür bulunmaksızın bozduğu bir Ramazan-ı şerif orucu için kefaret niyetiyle bir rakabe (yani bir köle veya cariye) azad etmektir.Bu mümkün değilse (kadınların hayz hali müstesna olmak üzere) fasılasız iki ay oruç tutmaktır.Buna da gücü yetmesse altmış fakiri akşamlı sabahlı doyurmaktır.
Altmış fakirden her birine ayni ( ya 520 dirhem buğday veya 1040 dirhem arpa, hurma veya kuru üzüm) veyahut kıymetlerini sadaka-i fıtır verilmesi de kifayet eder.Bir fakire altmış gün sabah ve akşam yemek yedirmek veya bir fakire yüz yirmi gün sabah veya akşam yemek yedirmek veya bir fakire iki ayda her gün aynen veya kıymeti kadar bir fıtır sadakası vermek de kafidir.Bu altmış fidye bir günde bir fakire verilse, yalnız bir günün fidyesi olur.
RAMAZAN, MÜSABAKA MEYDANIDIR
Hasan el-Basri (rh.) bayram günü bir cemaatin gülüşüp eğlendiğini görünce: “Allahü Teala Ramazan ayını müsabaka meydanı gibi yaratmıştır.İnsanlar ibadetle müsabaka ederler.Müsabakayı kazananlar necat bulur, kaybedenler helak olur.
Müsabakayı kazananların kurtulduğu, kaybedenlerin hüsranda, ziyanda olduğu böyle bir günde zevk u safaya dalan kimseye cidden saşılır.İyi dinleyin: “Vallahi, ortadan perde kalkıp hakikatler olduğu gibi tecelli edeydi, ameli makbul olanın sevinci kendisini eğlenceden, ameli reddedilenin hasreti de kendisini gülmekten alıkordu.”demiştir.
BEYİT:
Meyan-ı güft ü güda bed-meniş iham eder kubhun
Şecaat arz ederken merd-i kıbti sirkatin söyler.
(Ragıp Paşa)
Manası
edikodu sırasında kötü tabiatlı olan kimseler yaptıkları fenalıklardan bahsederler.Bunun gibi çingene de, gösterdiği cesaretten, yiğitlikten bahsederken, çaldığı şeyleri anlatır.
(23.GÜN)“Kul, ana babası için duayı terk ettiği zaman, muhakkak rızkı kesilir(daralır).”
(Hadi-i Şerif, Deylemi, Müsnedü`l-Firdevs)
KAZA VE KEFARET ORUCU
Kaza orucu, bozulan orucu gününe gün tutmaktır.
Kefaret orucu ise, bir özür bulunmaksızın bozduğu bir Ramazan-ı şerif orucu için kefaret niyetiyle bir rakabe (yani bir köle veya cariye) azad etmektir.Bu mümkün değilse (kadınların hayz hali müstesna olmak üzere) fasılasız iki ay oruç tutmaktır.Buna da gücü yetmesse altmış fakiri akşamlı sabahlı doyurmaktır.
Altmış fakirden her birine ayni ( ya 520 dirhem buğday veya 1040 dirhem arpa, hurma veya kuru üzüm) veyahut kıymetlerini sadaka-i fıtır verilmesi de kifayet eder.Bir fakire altmış gün sabah ve akşam yemek yedirmek veya bir fakire yüz yirmi gün sabah veya akşam yemek yedirmek veya bir fakire iki ayda her gün aynen veya kıymeti kadar bir fıtır sadakası vermek de kafidir.Bu altmış fidye bir günde bir fakire verilse, yalnız bir günün fidyesi olur.
RAMAZAN, MÜSABAKA MEYDANIDIR
Hasan el-Basri (rh.) bayram günü bir cemaatin gülüşüp eğlendiğini görünce: “Allahü Teala Ramazan ayını müsabaka meydanı gibi yaratmıştır.İnsanlar ibadetle müsabaka ederler.Müsabakayı kazananlar necat bulur, kaybedenler helak olur.
Müsabakayı kazananların kurtulduğu, kaybedenlerin hüsranda, ziyanda olduğu böyle bir günde zevk u safaya dalan kimseye cidden saşılır.İyi dinleyin: “Vallahi, ortadan perde kalkıp hakikatler olduğu gibi tecelli edeydi, ameli makbul olanın sevinci kendisini eğlenceden, ameli reddedilenin hasreti de kendisini gülmekten alıkordu.”demiştir.
BEYİT:
Meyan-ı güft ü güda bed-meniş iham eder kubhun
Şecaat arz ederken merd-i kıbti sirkatin söyler.
(Ragıp Paşa)
Manası
edikodu sırasında kötü tabiatlı olan kimseler yaptıkları fenalıklardan bahsederler.Bunun gibi çingene de, gösterdiği cesaretten, yiğitlikten bahsederken, çaldığı şeyleri anlatır. Mübarek Ramazan Günleri
(24.GÜN)“Haset, ateşin odunu yediği gibi iyi amelleri yer bitirir.Sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları söndürür.”(Hadis-i Şerif, Sünen-i İbn-i
Mace)
SADAKA HAKKINDA
Peygamber efendimiz (s.a.v) “Üç şey hayrın hazinelerindendir: Sadakayı gizlemek, şikayeti gizlemek, musibeti gizlemek.”buyurmuşlardır.
Hz. Lokman oğluna; “Oğlum! Bir hata işlediğinde hemen akabinde sadaka ver.”diye tavsiye etmişlerdir.
İbn Ebi Ca`d (r.h): “Sadaka, yetmiş kötülük kapısını kapatır.Gizli verilen sadakalar aşikare verilen sadakalardan yetmiş derece üstündür.”buyurmuştur.
Yahya bin Muaz; “Sadakadan başka ağırlıkta dünya dağlarına denk gelecek hiçbir dane düşünemem buyurmuştur”demiştir.
Hz Ömer Bin Hattap (r.a) buyurdular ki: “Ameller biribirine karşı, ben daha makbülüm diye övündüler;fakat sadaka (diğer amellere), sizin en faziletliniz benim.”demiştir.
Abdullah bin Ömer (r.a) şeker tasadduk eder ve Allahü Tealan`nın “Sevdiğiniz (şeyler)den infak etmedikçe iyiliğe nail olamassınız.”mealindeki (Al-i İmran,92) ayetini okur ve “Allahi Teala bilir ki, benim en çok sevdiğim şekerdir.”derdi.
Nehai (r.h) de “Allah rızası için infak edeceğim şeyin kusurlu olmasını istemem.”derdi.
Übeyd Bin Ümeyr (r.h); “İnsanlar kıyamet günü en büyük açlık, en şiddetli susuzluk ve en büyük çıplaklık içinde haşrolacaklardır.Ancak Allah için yedireni Allah doyurucak, Allah için içireni Allah içirecek ve Allah için giydireni yine Allahü Teala giydirecektir.”demiştir.
İmam Şa`bi (r.h); “Fakirin sadakaya ihtiyacından fazla kendisinin sadakasının sevabına muhtaç olduğunu bilemeyen bir zengin, sadakasını iptal etmiş ve ecrini kaybetmiştir.”buyurdu
(24.GÜN)“Haset, ateşin odunu yediği gibi iyi amelleri yer bitirir.Sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları söndürür.”(Hadis-i Şerif, Sünen-i İbn-i
Mace)
SADAKA HAKKINDA
Peygamber efendimiz (s.a.v) “Üç şey hayrın hazinelerindendir: Sadakayı gizlemek, şikayeti gizlemek, musibeti gizlemek.”buyurmuşlardır.
Hz. Lokman oğluna; “Oğlum! Bir hata işlediğinde hemen akabinde sadaka ver.”diye tavsiye etmişlerdir.
İbn Ebi Ca`d (r.h): “Sadaka, yetmiş kötülük kapısını kapatır.Gizli verilen sadakalar aşikare verilen sadakalardan yetmiş derece üstündür.”buyurmuştur.
Yahya bin Muaz; “Sadakadan başka ağırlıkta dünya dağlarına denk gelecek hiçbir dane düşünemem buyurmuştur”demiştir.
Hz Ömer Bin Hattap (r.a) buyurdular ki: “Ameller biribirine karşı, ben daha makbülüm diye övündüler;fakat sadaka (diğer amellere), sizin en faziletliniz benim.”demiştir.
Abdullah bin Ömer (r.a) şeker tasadduk eder ve Allahü Tealan`nın “Sevdiğiniz (şeyler)den infak etmedikçe iyiliğe nail olamassınız.”mealindeki (Al-i İmran,92) ayetini okur ve “Allahi Teala bilir ki, benim en çok sevdiğim şekerdir.”derdi.
Nehai (r.h) de “Allah rızası için infak edeceğim şeyin kusurlu olmasını istemem.”derdi.
Übeyd Bin Ümeyr (r.h); “İnsanlar kıyamet günü en büyük açlık, en şiddetli susuzluk ve en büyük çıplaklık içinde haşrolacaklardır.Ancak Allah için yedireni Allah doyurucak, Allah için içireni Allah içirecek ve Allah için giydireni yine Allahü Teala giydirecektir.”demiştir.
İmam Şa`bi (r.h); “Fakirin sadakaya ihtiyacından fazla kendisinin sadakasının sevabına muhtaç olduğunu bilemeyen bir zengin, sadakasını iptal etmiş ve ecrini kaybetmiştir.”buyurdu
Mübarek Ramazan Günleri
(25GÜN)“Muhakkak ki biz onu kadir gecesinde indirdik.Kadir gecesinin ne olduğunu sana ne şey bildirdi.Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.Onda melekler ve Ruh, Rablerinin izni ile her bir emirden iniverir.O gece tan yeri ağarıncaya değin bir selamettir.(Kadir Süresi)
KADİR GECESİNİN FAZİLETİ
Ashab-ı kiram Allahi Teala`nın Kadir Gecesi hakkında ki (bin aydan hayırlıdır) mealindeki ayet-i kerimesine sevindikleri kadar hiçbir şeye sevinmediler.
Resulullah Efendimiz (s.a.v) ashabına israiloğullarından dört kişiyi anlattı.Bunlar göz açıp yumuncaya kadar bir zaman dahi Allah`a asi olmadan seksen sene ibadet etmişleridir.Resulullah`ın (s.a.v) ashabı da bundan dolayı hayret etmişlerdi.Cebrail (a.s) geldi ve;“Ya Muhammed! Sen ve ashabın bu zatların, göz açıp yumuncaya kadar bir vakitte Allah`a isyan etmeden seksen sene ibadet etmelerine taaccüp ettiniz.Allahü Teala senin üzerine bundan hayırlısını indirdi.”dedi ve “İnna enzelnahü fi leyletil kadri…”, “Biz onu kadir gecesinde indirdik”mealindeki ayet-i kerimesi ile başlayan Kadr süresini sonuna kadar okudu.
Resuulah Efendimiz (s.a.v) çok mesrür oldu, sevindi.
KADİR GECESİNDE NE YAPILIR?
Bu gece dört rek`at Kadir Gecesi namazı kılınır:
1`inci rek`atte: 1 Fatiha, 3 İnnaenzelnahü…,
2`inci rek`atte: 1 Fatiha, 3 İhlas-ı şerif,
3`üncü rek`atte: 1 Fatiha, 3 İnnaenzelnahü…,
4`üncü rek`atte: 1 Fatiha, 3 İhlas-ı şerif okunur.
Namazdan sonra:
1 defa, “Allahü ekber Allahü ekber.La ilahe illallahü vallahü ekber.Allahü ekber ve lillahi`l-hamd.”
100 Elem neşarah leke… süresi
100 innaenzelnahü… süresi
100 defa da Resulullah Efendimiz`in Hz Aişe validimize öğrettiği “Allahümme inneke afüvvün kerimun tuhıbbü`l-afve fa`fü anni” duası okunur ve edilir.
Mümkünse, bir de tespih namazı kılmalıdır.
(25GÜN)“Muhakkak ki biz onu kadir gecesinde indirdik.Kadir gecesinin ne olduğunu sana ne şey bildirdi.Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.Onda melekler ve Ruh, Rablerinin izni ile her bir emirden iniverir.O gece tan yeri ağarıncaya değin bir selamettir.(Kadir Süresi)
KADİR GECESİNİN FAZİLETİ
Ashab-ı kiram Allahi Teala`nın Kadir Gecesi hakkında ki (bin aydan hayırlıdır) mealindeki ayet-i kerimesine sevindikleri kadar hiçbir şeye sevinmediler.
Resulullah Efendimiz (s.a.v) ashabına israiloğullarından dört kişiyi anlattı.Bunlar göz açıp yumuncaya kadar bir zaman dahi Allah`a asi olmadan seksen sene ibadet etmişleridir.Resulullah`ın (s.a.v) ashabı da bundan dolayı hayret etmişlerdi.Cebrail (a.s) geldi ve;“Ya Muhammed! Sen ve ashabın bu zatların, göz açıp yumuncaya kadar bir vakitte Allah`a isyan etmeden seksen sene ibadet etmelerine taaccüp ettiniz.Allahü Teala senin üzerine bundan hayırlısını indirdi.”dedi ve “İnna enzelnahü fi leyletil kadri…”, “Biz onu kadir gecesinde indirdik”mealindeki ayet-i kerimesi ile başlayan Kadr süresini sonuna kadar okudu.
Resuulah Efendimiz (s.a.v) çok mesrür oldu, sevindi.
KADİR GECESİNDE NE YAPILIR?
Bu gece dört rek`at Kadir Gecesi namazı kılınır:
1`inci rek`atte: 1 Fatiha, 3 İnnaenzelnahü…,
2`inci rek`atte: 1 Fatiha, 3 İhlas-ı şerif,
3`üncü rek`atte: 1 Fatiha, 3 İnnaenzelnahü…,
4`üncü rek`atte: 1 Fatiha, 3 İhlas-ı şerif okunur.
Namazdan sonra:
1 defa, “Allahü ekber Allahü ekber.La ilahe illallahü vallahü ekber.Allahü ekber ve lillahi`l-hamd.”
100 Elem neşarah leke… süresi
100 innaenzelnahü… süresi
100 defa da Resulullah Efendimiz`in Hz Aişe validimize öğrettiği “Allahümme inneke afüvvün kerimun tuhıbbü`l-afve fa`fü anni” duası okunur ve edilir.
Mümkünse, bir de tespih namazı kılmalıdır.
Mübarek Ramazan Günleri
(26.GÜN)Eğer istiğfarı çoğaltmaya gücünüz yetiyorsa bunu yapınız.Zira Allahü Teala nezdinde ondan daha kurtarıcı ve daha sevimli bir şey yoktur.(Hadis-i Şerif, Nevadiru`l-Usul)
KADİR GECESİ`NİN HUSUSİYETLERİ
Cenab-ı Hak, bazı kıymetli şeyleri birçok hikmetler için gizlemiştir.
Kullarının bütün ibadet ve taatlere rağbet etmesi için, rızasını ibadet ve taatlerde, büyük küçük günahlardan kaçınmaları için, gadabını günahlarda, bütün isimlerine ta`zim edilmesi için, İsm-i A`zam, bütün namazların muhafazası için, Salat-ı Vüsta`yı, günün tamamında dua edilmesi için, Cuma günündeki icabet saatini, hiç kimseyi hor ve hakir görmemek için, veli kullarını, Ramazan`ın her gecesini ibadet ve taatle ihya edip daha çok sevap kazansnlar diye de Kadir Gecesi`ni gizlemiştir.
Bununla beraber Resul-ü Ekrem Efendimiz (s.a.v) onun bazı alametlerini bildirmiştir: “O gece gökyüzü parlak ve bulutsuz olur.Hava ne soğuktur ne de sıcak, latif olur.O gecenin sabahında güneş ziyasız (solgun olarak doğar.”
Kadir Gecesi, Ramazan-ı Şerif ayının geceleri içinde gizli bulunan ve içerisinde Kur`an-ı Kerim inzal olunan mübarek gecedir.Bu gecenin pek çok husisiyeti vardır.Bunlardan birkaçı;
1- Bu gecede ibadet (içerinde Kadir gecesi olmayan) bin aydan daha hayırlıdır.Resululah Efendimiz`e (s.a.v) kendisinden önceki ümmetlerin ömrü gösterildi.Ümmetinin ömürlerini kısa gördü.Bunun üzerine Hz Allah bin aydan hayırlı olan Kadir gecesini ihsan etti.
2- Kadir Gecesi`nde meleklerin ve Ruhun inmesi.
Melekler bu gecenin esrarırını görmek üzere inerek yeryüzünü doldurduğu için bu geceye darlık manasına olan “Kadir”ismi verilmiştir.
Resululah Efendimiz (s.a.v) buyuruyorlar ki: “Kadir gecesi olunca Allahi Teala Cebrail`e (a.s) emreder.Cebrail (a.s) melekler ile beraber yanlarında yeşil bir sancakla yeryüzüne inip sancağı Kabe`nin üzerine dikerler.Cebrail (a.s) bu gece melekleri teşvik eder.Onlar da her ayakta durana, oturuna, namaz kılana ve zikredene selam verirler ve onlarla musafaha ederler.Yaptıkları dualara amin derler.Bu, fecir vaktine kadar devam eder.”
3- Bu gece, fecir vaktine kadar selamettir
(26.GÜN)Eğer istiğfarı çoğaltmaya gücünüz yetiyorsa bunu yapınız.Zira Allahü Teala nezdinde ondan daha kurtarıcı ve daha sevimli bir şey yoktur.(Hadis-i Şerif, Nevadiru`l-Usul)
KADİR GECESİ`NİN HUSUSİYETLERİ
Cenab-ı Hak, bazı kıymetli şeyleri birçok hikmetler için gizlemiştir.
Kullarının bütün ibadet ve taatlere rağbet etmesi için, rızasını ibadet ve taatlerde, büyük küçük günahlardan kaçınmaları için, gadabını günahlarda, bütün isimlerine ta`zim edilmesi için, İsm-i A`zam, bütün namazların muhafazası için, Salat-ı Vüsta`yı, günün tamamında dua edilmesi için, Cuma günündeki icabet saatini, hiç kimseyi hor ve hakir görmemek için, veli kullarını, Ramazan`ın her gecesini ibadet ve taatle ihya edip daha çok sevap kazansnlar diye de Kadir Gecesi`ni gizlemiştir.
Bununla beraber Resul-ü Ekrem Efendimiz (s.a.v) onun bazı alametlerini bildirmiştir: “O gece gökyüzü parlak ve bulutsuz olur.Hava ne soğuktur ne de sıcak, latif olur.O gecenin sabahında güneş ziyasız (solgun olarak doğar.”
Kadir Gecesi, Ramazan-ı Şerif ayının geceleri içinde gizli bulunan ve içerisinde Kur`an-ı Kerim inzal olunan mübarek gecedir.Bu gecenin pek çok husisiyeti vardır.Bunlardan birkaçı;
1- Bu gecede ibadet (içerinde Kadir gecesi olmayan) bin aydan daha hayırlıdır.Resululah Efendimiz`e (s.a.v) kendisinden önceki ümmetlerin ömrü gösterildi.Ümmetinin ömürlerini kısa gördü.Bunun üzerine Hz Allah bin aydan hayırlı olan Kadir gecesini ihsan etti.
2- Kadir Gecesi`nde meleklerin ve Ruhun inmesi.
Melekler bu gecenin esrarırını görmek üzere inerek yeryüzünü doldurduğu için bu geceye darlık manasına olan “Kadir”ismi verilmiştir.
Resululah Efendimiz (s.a.v) buyuruyorlar ki: “Kadir gecesi olunca Allahi Teala Cebrail`e (a.s) emreder.Cebrail (a.s) melekler ile beraber yanlarında yeşil bir sancakla yeryüzüne inip sancağı Kabe`nin üzerine dikerler.Cebrail (a.s) bu gece melekleri teşvik eder.Onlar da her ayakta durana, oturuna, namaz kılana ve zikredene selam verirler ve onlarla musafaha ederler.Yaptıkları dualara amin derler.Bu, fecir vaktine kadar devam eder.”
3- Bu gece, fecir vaktine kadar selamettir
Mübarek Ramazan Günleri
(27.GÜN)“İçerisinde Allahi Teala`nın zikredildiği ev ile içerisinde Allahü Teala`nın zikredilmediği evin durumu, diri ile ölünün durumu gibidir.”(Hadis-i Şerif, Müttefekun aleyh)”
SADAKA-İ FITIR(FİTRE)
Sadaka-i fıtır,Ramazan-ı Şerif`in sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarından başka en az nisap miktarı (80.18 gr altın veya ona denk miktarda) bir mala malik bulunan her Müslüman için verilmesi vacip olan bir sadakadır.
Sadaka-i fıtır, zekatın farz olmasından önce, orucun farz kılındığı sene vacip oldu.Orucun kabülüne, ölüm anının sıkıntılarından ve kabrin azabından kurtulaşa vesiledir.Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, bayram neşesinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır.Bu cihetle sadaka-i fıtır, insani bir vazifedir.
Sadaka-i fıtır, her müslümanın kendisi için ve fakir olan küçük çocuğu için de vaciptir.Büyük çocuğun ve zengin olan çocugun fitresi babasına vacip değildir.
Sadaka-i fıtır, Ramazan Bayramı`nın birinci günü fecr-i sadıkın doğuşundan (sabah namazı vaktinin girmesinden) itaibaren vazip olur.Fakat bundan daha önce de verilebilir.Ta ki fakirler, bununla bayram namazına çıkmadan evvel, noksanlarını tedarik edebilsinler.
Sadaka-i fıtır (fitre), Ramazan bayramının birinci günü fecrin doğuşuyla vacip olduğundan fecirden önce çocuk dünyaya gelse onun için sadaka-i fıtır vacip olur.Şayet fecirden sonra doğarsa bir şey lazım gelmez.
Bir kimse, kendi idaresinde olmayan hanımının veya büyük evladının fitrelerini onların izinleriyle verebilir.Kendi ailesi, idaresinde bulunduğu taktirde adeten izin bulunduğundan izinleri olmaksızın vermesi de kafidir.
Bir kimse kendi fitresini, fakir olan eşine, babasına veya oğluna veremez.
Fıtrayı bayram namazından sonraya bırakmak mekruhtur.Müstehap olan, namazdan evvel verilmesidir.Çünkü Resulullah efendimiz (s.a.v) “Bayram namazından sonra verilen fıtra, diğer sadakalardan (nafile) bir sadakadır.Lakin bayram namazından evvel verilen fıtra, Allahi Tealanın indinde makbül olan bir sadakadır.”buyurmuşlardır.
(27.GÜN)“İçerisinde Allahi Teala`nın zikredildiği ev ile içerisinde Allahü Teala`nın zikredilmediği evin durumu, diri ile ölünün durumu gibidir.”(Hadis-i Şerif, Müttefekun aleyh)”
SADAKA-İ FITIR(FİTRE)
Sadaka-i fıtır,Ramazan-ı Şerif`in sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarından başka en az nisap miktarı (80.18 gr altın veya ona denk miktarda) bir mala malik bulunan her Müslüman için verilmesi vacip olan bir sadakadır.
Sadaka-i fıtır, zekatın farz olmasından önce, orucun farz kılındığı sene vacip oldu.Orucun kabülüne, ölüm anının sıkıntılarından ve kabrin azabından kurtulaşa vesiledir.Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, bayram neşesinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır.Bu cihetle sadaka-i fıtır, insani bir vazifedir.
Sadaka-i fıtır, her müslümanın kendisi için ve fakir olan küçük çocuğu için de vaciptir.Büyük çocuğun ve zengin olan çocugun fitresi babasına vacip değildir.
Sadaka-i fıtır, Ramazan Bayramı`nın birinci günü fecr-i sadıkın doğuşundan (sabah namazı vaktinin girmesinden) itaibaren vazip olur.Fakat bundan daha önce de verilebilir.Ta ki fakirler, bununla bayram namazına çıkmadan evvel, noksanlarını tedarik edebilsinler.
Sadaka-i fıtır (fitre), Ramazan bayramının birinci günü fecrin doğuşuyla vacip olduğundan fecirden önce çocuk dünyaya gelse onun için sadaka-i fıtır vacip olur.Şayet fecirden sonra doğarsa bir şey lazım gelmez.
Bir kimse, kendi idaresinde olmayan hanımının veya büyük evladının fitrelerini onların izinleriyle verebilir.Kendi ailesi, idaresinde bulunduğu taktirde adeten izin bulunduğundan izinleri olmaksızın vermesi de kafidir.
Bir kimse kendi fitresini, fakir olan eşine, babasına veya oğluna veremez.
Fıtrayı bayram namazından sonraya bırakmak mekruhtur.Müstehap olan, namazdan evvel verilmesidir.Çünkü Resulullah efendimiz (s.a.v) “Bayram namazından sonra verilen fıtra, diğer sadakalardan (nafile) bir sadakadır.Lakin bayram namazından evvel verilen fıtra, Allahi Tealanın indinde makbül olan bir sadakadır.”buyurmuşlardır.
Mübarek Ramazan Günleri
(28.GÜN)“Kim rızkının genişletilmesini ve ömrünün uzatılmasını isterse, (akrabalarına) sıla-i rahimde bulunsun.”(Hadis-i Şerif, Müttefekun aleyh)
BAYRAM GÜNLERİNDE MÜSTEHAP OLAN ŞEYLER
Bayram sabahı erken uyanmak, namazdan önce misvak kullanmak, güsletmek, güzel bir koku sürünmek, temiz ve helal elbise giyinmek.Ramazan bayramında namazdan evvel fıtır sadakat(fitre)sını vermek, ramazan bayramında cami-i şerife gitmeden lokması tek olarak tatlı bir şey yemek.(Hazret-i Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz bir veya üç veya beş veyahut yedi hurma yerdi)
Mümkün ise namaza yürüyerek gitmek, namazdan dönerken başka bir yoldan gelmek, neşeli olmak, çok sadaka vermek.
“Tekabbelallahü minna ve minküm”: “Allah bizden ve sizden kabul buyursun.”diyerek akraba, komşu ve sevdiklerine dua etmek, musafaha etmek (Selam ve sevgi niyeti ile el tutuşmak)
Ramazan bayramında imam-ı Azam, a göre sesli tekbir getirilmez.İbadette asıl olan gizlilik olduğundan kendisi işiteceği kadar hafif sesle tekbir müstehaptır.Bayram namazından evvel asla nafile namaz kılınmaz. Bayram namazından sonra sonra ise camide nafile namaz kılmak mekruhtur.
ŞEVVAL AYI
Şevval ayı, hac aylarının ilkidir.Bayram günlerinde salavat-ı şerife okunmalıdır.Bu ay içinde 6 gün nafile oruç tutulur.Bu oruç, şevvalin 12`sinden itibaren 17.gün (dahil) tutuldığunda “eyyam-ı biyz” da oruçlu geçirilmiş olacağından çok büyük sevabı vardır.
Resulullah Efendimiz, şevval ayından 6 gün oruç tutanların, senenin tamamını oruçlu geçirmiş olacağı müjdesini vermiştir.
ŞEVVAL AYI İCTİMA`L, RÜ`YET VE BAŞLANGICI
Hicri-Kameri 1429 yılı Şevval ayı ictima`ı yarın (29 Eylül pazartesi) Türkiye saati ile 11.13, dedir)
Rü`yet ise ertesi gün (30 Eylül Salı günü) Türkiye yaz saati ile 00.53, dedir.Hilalin görüldüğü yerler: Antartika kıtasının batısı ile Büyük Okyanus`un güney kesimi ve Güney Amerika kıtasının güneybatı kesimi.Hilalin görüldüğü günü takip eden 30 Eylül Salı günü de Şevval ayının 1`i olmaktadır.
(28.GÜN)“Kim rızkının genişletilmesini ve ömrünün uzatılmasını isterse, (akrabalarına) sıla-i rahimde bulunsun.”(Hadis-i Şerif, Müttefekun aleyh)
BAYRAM GÜNLERİNDE MÜSTEHAP OLAN ŞEYLER
Bayram sabahı erken uyanmak, namazdan önce misvak kullanmak, güsletmek, güzel bir koku sürünmek, temiz ve helal elbise giyinmek.Ramazan bayramında namazdan evvel fıtır sadakat(fitre)sını vermek, ramazan bayramında cami-i şerife gitmeden lokması tek olarak tatlı bir şey yemek.(Hazret-i Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz bir veya üç veya beş veyahut yedi hurma yerdi)
Mümkün ise namaza yürüyerek gitmek, namazdan dönerken başka bir yoldan gelmek, neşeli olmak, çok sadaka vermek.
“Tekabbelallahü minna ve minküm”: “Allah bizden ve sizden kabul buyursun.”diyerek akraba, komşu ve sevdiklerine dua etmek, musafaha etmek (Selam ve sevgi niyeti ile el tutuşmak)
Ramazan bayramında imam-ı Azam, a göre sesli tekbir getirilmez.İbadette asıl olan gizlilik olduğundan kendisi işiteceği kadar hafif sesle tekbir müstehaptır.Bayram namazından evvel asla nafile namaz kılınmaz. Bayram namazından sonra sonra ise camide nafile namaz kılmak mekruhtur.
ŞEVVAL AYI
Şevval ayı, hac aylarının ilkidir.Bayram günlerinde salavat-ı şerife okunmalıdır.Bu ay içinde 6 gün nafile oruç tutulur.Bu oruç, şevvalin 12`sinden itibaren 17.gün (dahil) tutuldığunda “eyyam-ı biyz” da oruçlu geçirilmiş olacağından çok büyük sevabı vardır.
Resulullah Efendimiz, şevval ayından 6 gün oruç tutanların, senenin tamamını oruçlu geçirmiş olacağı müjdesini vermiştir.
ŞEVVAL AYI İCTİMA`L, RÜ`YET VE BAŞLANGICI
Hicri-Kameri 1429 yılı Şevval ayı ictima`ı yarın (29 Eylül pazartesi) Türkiye saati ile 11.13, dedir)
Rü`yet ise ertesi gün (30 Eylül Salı günü) Türkiye yaz saati ile 00.53, dedir.Hilalin görüldüğü yerler: Antartika kıtasının batısı ile Büyük Okyanus`un güney kesimi ve Güney Amerika kıtasının güneybatı kesimi.Hilalin görüldüğü günü takip eden 30 Eylül Salı günü de Şevval ayının 1`i olmaktadır.
Mübarek Ramazan Günleri
(29.GÜN)“Kim kabrinde babasını ziyaret etmek isterse, ondan (babasının vefatından) sonra babasının dostlarını ziyaret etsin.”(Hadis-i Şerif, Müsned-i Ebi Ya`la)
BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR?
Bayram namazının her iki rek`atindeki üçer aded aded fazla tekbirlere “zevaid tekbirleri” denir.Vacio olan bu tekbirler, birinci rek`atte kıraatten önce, ikinci rek`ate kıraatten sonra alınır.Bayram namazı şöyle kılınır:
Birinci rek`atte “iftitah tekbirin`nden sonra eller bağlanır ve “Sübhaneke”den sonra imam sesli, cemaat ise gizlice “Allahuekber” diyerek eller kaldırılır ve yanlara salınır, ikinci tekbir alınır ve eller yanlara bırakılır`üçüncü tekbir alınıp eller bağlanır.İmam açıktan Fatihayı okur ve zamm-ı süre eder, cemaat dinler.Rüku ve secdeden sonra da ikinci rek`atte kalkılır.
İkinic rek`atte imam, önce Fatiha süresini okuduktan zamm-ı süre ettikten sonra birinci rekatin başında alınan tekbirler bu kez kıyamın sonunda üç defa alınır ve eller hep yanlara salıverilir.Dördüncü tekbir ile rükua giderek namaz tamamlanır.
BAYRAM GECELERİ NE YAPMALI?
Bayram geceleri mümkünse Hatm-i Enbiya, Hatm-i istiğfar yapmalı ve Tespih namazı kılmaldır.(Hatm-i istiğfar, 1001 defa “Estağfirullahe`l azim ve etubü ailey” diyerek istiğfar okumaktır.
(29.GÜN)“Kim kabrinde babasını ziyaret etmek isterse, ondan (babasının vefatından) sonra babasının dostlarını ziyaret etsin.”(Hadis-i Şerif, Müsned-i Ebi Ya`la)
BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR?
Bayram namazının her iki rek`atindeki üçer aded aded fazla tekbirlere “zevaid tekbirleri” denir.Vacio olan bu tekbirler, birinci rek`atte kıraatten önce, ikinci rek`ate kıraatten sonra alınır.Bayram namazı şöyle kılınır:
Birinci rek`atte “iftitah tekbirin`nden sonra eller bağlanır ve “Sübhaneke”den sonra imam sesli, cemaat ise gizlice “Allahuekber” diyerek eller kaldırılır ve yanlara salınır, ikinci tekbir alınır ve eller yanlara bırakılır`üçüncü tekbir alınıp eller bağlanır.İmam açıktan Fatihayı okur ve zamm-ı süre eder, cemaat dinler.Rüku ve secdeden sonra da ikinci rek`atte kalkılır.
İkinic rek`atte imam, önce Fatiha süresini okuduktan zamm-ı süre ettikten sonra birinci rekatin başında alınan tekbirler bu kez kıyamın sonunda üç defa alınır ve eller hep yanlara salıverilir.Dördüncü tekbir ile rükua giderek namaz tamamlanır.
BAYRAM GECELERİ NE YAPMALI?
Bayram geceleri mümkünse Hatm-i Enbiya, Hatm-i istiğfar yapmalı ve Tespih namazı kılmaldır.(Hatm-i istiğfar, 1001 defa “Estağfirullahe`l azim ve etubü ailey” diyerek istiğfar okumaktır.