Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Muaviye ve Amr İbnül As (islamın iki belası) (1 Kullanıcı)

kul35

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Kas 2006
Mesajlar
8
Tepki puanı
0
Puanları
0
ünlü tarihçilerden İbnül Esir büyük tarih kitabında 3/141 de diyor ki

'osman ablukada iken Amr İbnül As Filistine gitti. yanında iki oğlu Abdullah ve Muhammed vardı. Medine haberlerini sık sık alıyordu. Osman'ın öldürülme haberini alınca yine biraz bekledi.yerine Ali'nin geçtiği haberini alınca evinden çıkıp 'vah vah Osmanım' diyerek kadın gibi ağlamaya başladı.

Amr İbnül As, Osman'ın öldürülme haberini alınca 'ben Vadis Sibade olarak kendisini öldürdüm' dedi. yanına oğullarını çağırıp dedi ki 'benim ne yapmamı uygun görüyorsunuz? biliyorsunuz ki Ali'de benim için bir hayır yok.' büyük oğlu Abdullah 'bana kalırsa, hiç bir şeyle ilgilenmeden evinde otur. millet bir halife üzerinde birleşirse gidip biat edersin' dedi. diğer oğlu Muhammed ise 'sen araplar için de önemli bir kişiliğe sahipsin. böyle büyük işler dönerken ilgisiz olarak evde kalmamalısın' dedi. Amr, Abdullah'a 'sen dinim için bana hayırlı olan yolu gösterdin' ve Muhammed' ise 'sende dünya için bana hayırlı olan yolu gösterdin' dedi.

Amr, Muaviye'ye gitti ve onunla ilgilenmek istedi, fakat Muaviye yüz vermedi. daha sonra Amr kendisine 'ben sana yardımcı olmak istiyorum, sen benden yüz çeviriyorsun. halifenin intikamını almak için seninle savaşa girmek kolay bir iş değil. zira peygambere en yakın olan birini hedef almış olacağız' dedi. bundan sonra Muaviye rol değiştirip kendisine önem vemeye başladı.'

İbni Abdi Rabbih Alikdül Ferid kitabında 2/205 te diyor ki

'Muaviye bu büyük işi Amr'sız yapamayacağını anladı. Amr'dan yardım istedi. Amr '[big]niçin yardım edeyim? ahiret için mi? sen ahireti düşünenlerden değilsin, dünya için mi? [big][big]eğer beni bu dünyaya ortak yapmazsan benden yardım bekleme[/big][/big][/big]' dedi. Muaviye 'p[big][big]eki ortaksın[/big][/big]' dedi. Amr '[big]öyleyse Mısır için kontrat yaz[/big]' dedi, yazdı. ve sonuna Amr'ın Muaviye'nin emirlerine itaat etmesi gerektir cümlesini ekledi. Amr ''[big]bu emirler, Mısır için verilen sözü değiştirmez'[/big] ibaresini yaz' dedi. Muaviye 'yazmam' dedi. Amr 'yazacaksın' dedi, yazdı. bu arada Muaviye'nin kardeşi Utbe içeriye giriyordu. Amr'ın 'ben Mısır için dinimi sana verdim' sözleri üzerine gülerek dışarı çıktı ve '[big][big]maşallah peygamberin sahabesi dinine ne kadar sadık[/big][/big]' dedi. bu sözleşmeden sonra Amr, Muaviye'ye bu şiiri yazdı
[big][big]ey Muaviye, dünya almadan dinimi sana vermem, ne yaparsan yap;dünya dine denk olmaz, ben Mısır'ı alırken başımı örterek alacağım[/big][/big].

İbni Ebil Hadid Şerh kitabında 1/484 te diyor ki

Amr İbnül As, Muaviye'ye '[big]sen Şamlılarla peygambere en yakın biriyle mücadele etmek istiyorsun; O, peygamberin sahabeleriyle, onların kumandan ve hafızlarıyla üzerine yürüyor. sen şamlıları çağır, onlara para ve menfaat kapılarını aç ve ne unutursan unut ancak senin haksız ve Ali'nin haklı olduğunu unutma'
[/big]

yine İbni Ebil Hadid şerh kitabında 1/137 de şu sözleri yazıyor

Muaviye, Ali'ye karşı güç kazanmak için Amr'dan yardım istedi. Amr, Mısır için pazarlık yapmaya başladı. Muaviye, önce vermek istemedi, öteki ısrar etti. şimdi iki dahi canbaz arasında maç başladı. birbirlerini oyuna düşürüp aldatmaya çalışıyorlardı. Muaviye 'istersem seni aldatırım fakat yapmam' dedi. Amr 'aldatacak adam mı buldun?' dedi. Muaviye 'biraz yaklaş, kulağına bir şey söyleyeceğim'

dedi. Amr kulağını yaklaştırdı, fakat bir şey söylemedi, ancak kulağını ısırdı. 'işte aldattım dedi,'biliyorsun ki odada ikimizden başkası yok, o halde kulağına söylemenin ne anlamı var?
başka bir rivayette, Amr, Muaviye'den Mısır'ı istediği zaman Muaviye 'ey Ebu Abdullah' dedi, 'ben arapların senin için, dünya malı için bu işe girdi demesini istemem' dedi. Amr(istihzayla), '[big][big]bırak şunu sende[/big][/big]' dedi. Ebul Kasım El Balhı bu sözler hakkında diyor ki ' [big][big]Amr'ın bırak şunu sende demesi zındıklığa işaret ve belkide zındıklığın ta kendisidir. o demek istiyor ki bırak şu boş lafı, ahiret inancı hurafedir, ne varsa bu dünyadadır'[/big][/big]
Ebul Kasım El Balhı daha sonra şunları ekliyor
' zaten Amr İbnül As kıyamet gününü inkar etmekten ve zındıklıktan hiç bir zaman geri kalmadı. Muaviye'de onun gibiydi. islam dinini oyuncak gibi yaptılar. bu fısıldama olayı en büyük kanıttır. bunların birbirlerine düzenbazlık edip oynaşmaları, Ali'nin tertemiz ahlak ve davranışlarıyla nasıl ölçülür? İslam dinine ve ümmetine hakim olabilmek için peygamberin parçası olan Ali gibi lekesiz dürüst bir insanı uzaklaştırıp yerini alabilmek için bu iki kurnaz kurt arasında neler geçiyor.'
Amr'ın dindar bir amcası oğlu vardı. Amr'a dedi ki '[big][big]ey Amr sen başkası için dinini verdin'[/big][/big] ve sonra ona bir şiir yazdı
[big]sen dünya için dinini sattın, bu işte kulların en kötüsü oldun, Muaviye'yi Ali'ye eşit mi tuttun? yanıldın, kara ile ak arasında fark var. uzanan parmak yıldıza değmez, iyilik nerde, kötülük nerde[/big]
bu sözleşme olayını duyan Mervan Amr'ı kıskanıp öfkelendi ve Muaviye'ye 'neden beni satın almıyorsun?' dedi. Muaviye 'ben adamları senin için satın alıyorum'dedi.

yine İbni Ebil Hadid şerh kitabında 1/484 te diyor ki
sıffın savaşında, Muaviye Amr'dan ordunun düzenini ve savaş hazırlıklarını yapmasını istedi. Amr '[big][big]eğer Ali'yi öldürürsek ben ne dilersem alırım[/big][/big]' dedi. Muaviye '[big][big][big]ama Mısır için söz kesmedik mi?[/big][/big][/big]' dedi. Amr '[big][big][big]Mısır bir cennet yerine geçer mi? ve cehennem Ali'yi öldürmeye karşılık olur mu?[/big][/big][/big]'dedi. Muaviye ise '[big][big]sus'[/big][/big] dedi, 'i[big][big]stediğini al, yeter ki Şamlılar duymasın[/big][/big]' dedi.
 

kul35

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Kas 2006
Mesajlar
8
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Muaviye ve Amr İbnül As (islamın iki belası)

İbni Hacer Askalani İsabe kitabında 2/402 de şunları yazıyor.
Muaviye tarafından Medine valisi Mervan Bin Hakem, Abdurrahman Bin Sincan isminde bir adama şarap içti diye şeriat ahkamına göre 80 değnek vurdurdu. Muaviye onun adamlarından olduğu için haberi alınca Mervan'a kızıyor ve onu bir mektupla azarlıyor ve diyor ki '[big][big]bu adam Şam şarabı içti ki o haram değildir[/big][/big].'

ünlü tarihçi İbnül Esir tarih kitabında 41. hicri yıl bölümünde
Muaviye, Ziyad'ı kendi soyuna almak zorunda kaldığı zaman şahitler getirildi. şahitler arasında Ebu Meryem adında meyhane işleten bir adam vardı. Muaviye Ebu Meryem'e 'ne biliyorsun?' diye sordu. Ebu Meryem ' b[big]ir gün Ebu Süfyan yanıma geldi ve kadın istedi. ben 'elimde Simye'den başka kız yok' dedim. 'getir' dedi. o pis karıyı getirdim ve onunla bir sürebir odaya kapandı. dışarı çıktıklarında kadının bacakları atmık atıyordu[/big]' dedi. Ziyad ' e[big]y Ebu Meryem, sövgü için değil, şahitlik için çağrıldın[/big]' dedi.

ibnül Esir tarih kitabında 51. hicri yıla ait bölümde diyor ki
Hucr'un öldürüleceği haberini alan Aişe, Muaviye'ye adam gönderip öldürülmemesini istedi. adam Şam'a geldiğinde öldürüldüğünü gördü. sünni mezhebinin önderlerinden Hasan Basri bu olay hakkında şu ünlü fetvasını vermiş ve demiş ki
'[big][big]Muaviye'nin dört büyük günahı var ki her birisi cehenneme gideceğine neden olabilir[/big][/big].' daha sonra bu maddeleri sıralıyor.
1) hilafeti kılıç gücüyle alması
2) içkici ve sapık oğlu Yezid'i veliahd yapması
3) zinadan doğma Ziyad'ı soyuna alması(ki peygamber hazretleri gerçek evlada yatak, zinadan doğanlara taş demiştir.)
4) [big]Hucr ve arkadaşlarını öldürmesi,
Hucr ve arkadaşlarından dolayı vay onun haline'
[/big] ve son sözü üç defa tekrarlıyor.
Muaviye diyor ki ' [big]planımızı değiştirmekle siyasi dengelerimizin daha kötü bir sonuca varacağından korkmasaydık Hucr'ü öldürmekten vazgerdik[/big]'


İbni Hacer İsabe kitabında 3/652 de diyorki
Yezid Bin Esed'in oğlu Abdullah, ölüm döşeğinde olan Muaviye'nin yanına giriyor ve ölümden korktuğunu farkediyor, kendisine ' ey müminlerin emiri' diyor, ' neden korkuyorsun? ölürsen cennete gidersin, kalırsan yerin belli' Muaviye kendisine biraz bakıyor ve ' [big]Allah babana rahmet eylesin, onda bir içtenlik vardı, bana Hucr'ü öldürmemem için öğüt verdi'[/big] diyor.

İbnül Esir büyük tarihinde 3/241 de
Haccacı zalim'in dalkavuğu olan Muhammed Bin Sirin'den rivayet edilir ve diyor ki '[big][big]Muaviye, ölmek üzere iken ben bir kaç kez ' ey Hucr, senin için uzun bir günüm var[/big][/big]' diyordu

yine İbnül Esir büyük tarihinde 3/242 de
bir gün Muaviye'ye '[big] Hucr'ü öldürdüğün zaman bilim ve müsahamaların nerede kaldı[/big]?' demişlerdi. Muaviye ise '[big]bir akıllıya rastlamadım[/big]' dedi

hucrr bütün islam alimlerine göre tertemiz bir kul çok değerli bir sahabe ve mümindi.

92. Bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla olması başka. Kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse bir mü’min köleyi azad etmesi ve bağışlamadıkları sürece ailesine diyet ödemesi gerekir. (Öldürülen kimse) mü’min olur ve düşmanınız olan bir topluluktan bulunursa, mü’min bir köle azad etmek gerekir. Eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve mü’min bir köle azad etmek gerekir. Bunlara imkan bulamayanın, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay ardarda oruç tutması gerekir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
93. [big][big][big]Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.[/big][/big][/big]
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt