Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mirac Yolculuğu (1 Kullanıcı)

muhammed25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Kas 2008
Mesajlar
879
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Bir güzelliği daha yaşıyoruz. Allah Resulü'nün bundan asırlar önce yaşadığı bir güzelliği.

* Miraç Yolculuğu -

Onun yaşadığı ve her yıl anılarak tazelenen bir güzellik. Aslında en son söyleyeceğimizi en başta söyleyelim: Bu güzellik öyle bir güzelliktir ki, aslında her gün, üstelik beş kez bize sunulan bir güzelliktir.

"Namaz mü'minin miracıdır." Hadisi şerifiyle her dem, her mü'min kulun yaşayabileceği bir güzellik.

Bu güzellik; Rabbimizin bizi huzuruna kabul ettiği bir güzelliktir.

Yaratıcımızla buluşmanın bir ayrıcalığıdır.

Ne mutlu bizlere ki, yaşamımız boyunca binlerce kez yaşıyoruz bu güzelliği.

Kutlu olsun, mübarek olsun!
Asdakiyat

Müşrikler Resulullah'ı ve Müslümanları ablukaya almış ve kampanya başlatmış, hararetli tartışmaya, mücadeleye girişmişlerdi. Bu tartışmanın biri de Hz. Ebubekir ile yaşandı.

-Arkadaşını duydun mu? Bu gece Kudüs'e, oradan da yedi kat semaya çıktığını söylüyor.

Onların beklediği cevap şu idi:

-Yani Muhammed'ül Emin, bir gecede Kudüs'e, oradan semaya mı gitmiş. Bu kadarı da olmaz. Şimdiye kadar dedikleri neyse tamam ama bu sefer olmamış. Ben de artık böyle konuşan birine inanamam!

Bunu bekliyorlardı ama bekledikleri cevap gelmedi. Gelen cevap ibret doluydu, teslimiyet kokuyordu, iman haykırıyordu:

-Bu dediklerinizi eğer O söylüyorsa, kesinlikle doğru söylüyordur.

Siz ne diyorsunuz Allah aşkına? Ben daha bunun ötesinde olan konularda bile, onun doğru söylediğine, zaten inanmışım. Onun gece-gündüz gökten haber aldığına inanmışım. Söyledikleri elbette doğrudur.
İşte asdakiyat makamı

Doğrulayan, en doğruyu kabul eden, en çok doğrulayan, en önce doğrulayan, en net doğrulayan, en doğruyu kabullenen makam...

Bu katıksız bir teslimiyet, tereddütsüz bir doğrulama idi. Zaten Ebubekir'i, Hazreti Ebubekir yapan, ondaki bu iman idi. Bu olaydan sonra müminler için, Hz. Ebubekir-i Sıddık oldu.
Echeliyet

Mirac vesilesiyle ortaya çıkan, beliren iki tavra dikkat çekmek istiyorum. Birinci tavır "echeliyet", ikinci tavır ise; "asdakiyet".

Önce olay: Mirac mucizesinin ertesi günü Allah Resulü (sav) Mescid-i Haram'da tefekkür halindeyken yanından Ebu Cehil geçer. Alaylı bir üslupla sorar:

-Nasıl bu gece işe yarar bir şey yapabildin mi?

Hz. Muhammed, tepki alacağını bilse de cevap verir: "Evet, bu gece Beytü'l Makdis'e götürüldüm."

Ebu Cehil alayını sürdürür:

-Sonra sabah olunca da aramıza geliverdin, öyle mi?

-Evet.

Ebu Cehil hemen yandaşlarına koşar. Büyük bir açık yakalamış gibi önüne gelen herkese Allah Resulünün dediklerini aktarır. Hadise, Mekke'de bomba gibi patlar.

Müminlerin büyük kısmı olayı kabullenir. Çok azında ise bazı tereddütler oluşur ilk anda.

Müşrikler ise; inkâra şartlanmış küçücük beyinleriyle, bunun asla mümkün olamayacağını belirterek, Allah Resulünü yalanlamada kendilerince kuvvetli bir delil bulduğunu düşünürler. "Biz zaten, Muhammed'in bu dini uydurduğunu hep söylemiyor muyduk?" İşte bakın buna nasıl inanacaksınız?" havasındadırlar.

İşte bu aşamada "echeliyet" ortaya çıkıyor. Yani en cahil anlayış... Cehaletin zirve yaptığı an. İnkârın cehalet rengiyle göz kamaştırmaya çalıştığı devre. Echeliyet bataklığı...
Özetle Miraç

"Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye, kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir. O; gerçekten bilen ve işitendir." [İsra 17/1, 60, 53/13-18]

Sahih hadis kitaplarında geçtiği şekilde miraç olayı özetle şöyle cereyan etmiştir:

Allah Resulü Hatîm'deyken Cebrail gelir ve göğsünü yarar. İçini temizler, zemzemle yıkar ve hikmetle doldurur. Adeta manevi yolculuğa hazır hale getirilir. Çok hızlı hareket eden Burak'a bindirilir. Kudüs'e Mescid-i Aksa'ya götürülür. Orada ve sonrasında kendisine bazı ilahi ayetler, hikmetler gösterilir. Sonra semanın katlarına olan yolculuk başlar.
Hz. İbrahim ile görüşür

Birinci kat semada, Hz. Âdem'i görür, selam verir. "Salih evlad hoş gelmiş, Salih peygamber hoş gelmiş." Diye karşılanır. İkinci semada, Hz. İsa ve Hz. Yahya ile görüşür. Üçüncü semada, Hz. Yusuf'la tanışır, görüşür. Dördüncü semada, Hz. İdris'le karşılaşır, görüşür. Beşinci semada Hz. Harun'la görüşür. Altıncı semada Hz. Musa ile görüşür.

Yedinci semada ise Hz. İbrahim'le görüşür.

Sonra Sidretü'l Münteha sınırına götürülür. Beytü'l Mamur kendisine gösterilir, yükseltilir. Buradan ileriye Cebrail gidemez, "Bir karış daha gitsem yanarım" der. Resulullah buradan itibaren 'Refref' adlı başka bir bineğe binerek ilerler. Bu yükselişle birlikte cennet ve cehennemden manzaralar gösterilir. Ve sonunda Allah'ın huzuruna kabul edilir.
Bazı manzaralar

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Allah Resulü eken ve hasat yapan, hasadı yapar yapmaz da yeniden ekinlerinin yeşerdiği bir topluluğa rastlar. Cebrail, bunların mücahitler olduğunu söyler.

Başlarını taşla ezen bir topluluk görür. Bu topluluk başını ezdikçe tekrar eski haline gelmektedir. Cebrail, bunların, başları secdeye gitmeyen insanlar olduğunu söyler.

Avret yerlerini bir yama ile örten ve hayvanlar gibi otlayan bir topluluk görür. Cebrail, bunların zekâtlarını vermeyen insanlar olduğunu söyler. Pis bir eti çiğ çiğ yiyen fakat temiz et isteyen bir topluluk görür. Cibril, bunların zaniler olduğunu söyler. Bir demet odun toplayan, bunu taşıyamamasına rağmen yeni odun demetleri yapmaya çalışan bir topluluk görür. Cebrail, bunların emanetlere hıyanet eden insanlar olduğunu söyler.

Dil ve dudakları kesilen ve her kesilişte eski haline gelen bir topluluk görür. Cebrail, bunların, insanları fitneye düşüren insanlar olduğunu söyler. [Kütüb-ü Sitte 15/412]
Sonuç

İki makama tekrar dönersek, nerede duracağımız belli. Neye, nasıl inanacağımız belli. Kimi onaylayıp, kimi reddedeceğimiz belli. Bir tarafta, hidayete, hakikate, güzelliğe, Rabbe giden yol...

Diğer tarafta, dalalete, sahteliğe, çirkinliğe, Şeytana giden yol...

Milli Gazete - Gündem Siyaset Ekonomi Dünya'daki Tüm Gelişmeler ile Son Dakika Haberleri & Multimedya
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt