Üç ayların kendilerine mahsus bir tadı, bir şivesi vardır, onları yılın diğer aylarından ayırır. Bu müstesna zaman dilimi kalple yaşanır. Bu aylarda gönül dünyalarına yönelen insanlar, iman ve iz'anlarından fışkıran ışıklarla eşyanın perde arkasını süze süze, duygularıyla, içinde ebedî bir ömür sürecekleri firdevslere uyanmış ve ulaşmış gibi olurlar. Onlar için bu aylardaki günler, geceler, hatta saatler ve dakikalar adeta bir başka büyüyle gelir, geçer, gelip geçerken de derecelerine göre herkese mutlaka bir şeyler fısıldar.
Üç Ayla içerisinde Mirac Gecesi ise, Recep ayının 27. gecesidir. Mirac mucizesi, hicretten bir buçuk yıl önce, 621 yılı başlarında vuku bulmuştur. Olayın iki aşaması vardır:
Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.v) Mescidül-Haram'dan Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında "isra" adını alır.
İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.v)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselişi oluşturur. Mirac olarak anılan bu yükselme olayı Kur'an'da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis-i şerifde ayrıntılı biçimde anlatılır.
Kandil gecelerinde, o akşam yatsı namazını mümkünse cemaatle kılmak, Kur'an-ı Kerim okumak, bol bol dua etmek ve kaza namazı veya nafile namazı kılarak vakti iyi değerlendirmek tavsiye edilir.
Kaynak :
Anonim Kullanıcı "Miraç Kandilinin önemi nedir? Bu geceyi en iyi nasıl değerlendirebiliriz?" sorusunu cevaplıyor. - Bisorusor.com