Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Milli Görüş Lideri Sayın Necmettin Erbakan hayatını kaybetti.. (3 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Erbakan'ın vefatı Dünya basınında

images


BBC: Türkiye'nin ilk İslamcı başbakanı Necmettin Erbakan, 85 yaşında vefat etti.

Türkiye'in eski Başbakanlarından Erbakan'ın vefat haberi ünlü İngiliz haber kanalı BBC'de de yer aldı.

BBC haberinde eski Başbakan Erbakan'ın sadece 4 yıl Başbakanlık görevinde kalabildiğine işaret edilerek, 'O Türkiye’nin laik askeri kanadı tarafından hükümetten aşağı çekildi.' denildi.

"İslami Refah Partisi, 1998 yılında yasaklanırken Sayın Erbakan, anayasa ihlali gerekçesiyle beş yıl siyasetten men edildi."

AK PARTİ REFAH'TAN DOĞDU

BBC haberinde Erbakan'ın anayasayı ihlal suçlamasıyla 5 yıl siyaset yasağı aldığı belirtilirken, Refah Partisi’nin de 1998 yılında yasaklandığına işaret edildi. Haberde İslami köklere sahip Ak Parti’nin de Refah Partisi’nden doğduğu kaydedildi.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,073
Tepki puanı
8,128
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Rabbim rahmetiyle muamele etsin...
Mekanı Cennet olsun inşallah...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
28 Şubat'a giden yolu medya manşetlerle açtı

24 televizyonunda yayınlanan bir programda Türkiye'yi adım adım 28 Şubat'a götüren gazete manşetleri tek tek hatırlatıldı

Türk siyasi tarihine postmodern darbe olarak geçen 28 Şubat kararlarının yıl dönümünde Kapatılan Nokta Dergisi'nin yayın yönetmeni Alper Görmüş, vefat eden Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın ölümüyle ilgili medyanın yayınlarında "son derece pişkin olduğunu" söyledi. Görmüş, "Medya bugün Erbakan'ın ölümünde iki yüzlü davranıyor." dedi.

Görmüş, Cihan TV Network bünyesindeki 'Akşam Ajansı' programına telefonla katıldı. Görmüş, 28 Şubat döneminin Başbakanı olan Prof. Dr. Erbakan'ın ölümüyle ilgili medyanın bugün çok pişkin olduğunu söyledi. Görmüş, "Necmettin Erbakan, 28 Şubatçılığın bir uzantısı olan belki de karargahı saymak gereken o dönem ki medyanın ağır ve çok haksız saldırılarına uğramış bir şahsiyetti. Fakat o her zaman, bunlara çelebilikle cevap verdi. Bakıyorum medyaya çok pişkin, suçlarını ve ahlaksızlıklarını kedinin pisliği örter gibi örtmüş bir medyayla karşı karşıyayız. Bugün gerçekten iki yüzlü davrandığını görüyoruz. Bence Erbakan'ın naşının defnedilmesinden sonra işin bu yanını da deşmek ve göstermek gerekiyor bunu yapmalıyız. Çünkü Necmettin Erbakan'a o süreçte haksız biçimde çok fazla tepki ve saldırılar yapıldı." dedi.

"HASDAL'A SİVİL ZİYARETLER SERBEST BIRAKILSA ÇOK İNSAN BİRİKİR"

Kapanan Nokta Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş, 28 Şubat sürecinin bugün hangi noktaya geldiğine dair önemli bir tespit de bulundu. Görmüş, "28 Şubat bin yıl sürecek dediler, ne hale geldi, değerlendirmesindeki haklılığın yanı sıra hakikaten de Türkiye'nin bu tür, meşruiyet dışı müdahalelere karşı ne kadar yol aldığını görüyoruz. 28 Şubat'ın asli aktörlerinin hareket kabiliyetinin azalmasına rağmen, onların zihniyetlerinin sivil bir bedende yeniden ortaya çıktığını görmemiz gerektiğini hep hatırlatmaya çalışıyorum. Her yıl da bir vesile buluyorum. Bu yıl da şu soruyu sordum: 'Hasdal'a Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının ziyaretinden yola çıkarak, 28 Şubat gününde Hasdal'a sivil ziyaretler serbest bırakılsa orada ne kadar insan birikir? Eminim çok insan birikir. Çünkü gerçekten de o zihniyet, çok tuhaf bir şekilde geniş sivil kitleler tarafından tevarüs edildi. Buna çok dikkat etmek gerekir. Bu zihniyet laik, kentli, modern olarak kendisini tanımlayan geniş kitlelere sirayet etti. O anlamda yeni bir biçime bürünmüş olarak bu zihniyet varlığını sürdürüyor. Bunu çok büyük tehlike olarak görüyorum. Mesela cumhuriyet mitingleri siviller tarafından yapıldığı halde o zihniyetin devamıdır. Kendisini böyle tarif eden siviller arasında marjinalize olmasından sonra ancak 28 Şubat'ın her anlamda bittiğini söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

Gazeteci Ali Bayramoğlu’nun 24’te hazırlayıp sunduğu Demokrasi Arşivi programında 28 Şubat darbe sürecinde medyanın oynadığı rol belgeleriyle gözler önüne serildi.
10 ARALIK 1996
Ankara’da dün toplanan Rektörler Komitesi, yargı ve basın üzerinde yaratılmak istenen baskılardan “ciddi şekilde endişe duyduğunu” açıkladı. 61 rektörün katıldığı rektörler komitesi bir deklarasyon yayınlayarak, Susurluk ve basına baskı konularında sert uyarılarda bulundu. Deklarasyonu YÖK Başkanı Kemal Gürüz okudu.
100308-121019-man1kk_BUYUK.jpg
29 ARALIK 1996
Aczmendilerin aylardır firarda olan lideri Müslüm Gündüz, müridlerinin 24 yaşındaki kızı ile bir evde yarı çıplak durumda polis tarafından basıldı.
11 OCAK 1997
Erbakan, tarikat tartışmalarının ayyuka çıktığı bir sırada, Başbakanlık Konutu’nda bu akşam 51 tarikat ve cemaat liderine iftar veriyor.
2 ŞUBAT 1997
İran’ın Ankara Büyükelçisi Bagheri, Sincan Belediyesi’nin düzenlediği Kudüs gecesinde şeriat çağrısı yaptı. Dünyanın terörist ilân ettiği Hamas ve Hizbullah örgütleri liderlerinin posterleri altında yaptığı konuşmada, İran Büyükelçisi’nin sözleri sık sık tekbirlerle kesildi.
12 HAZİRAN 1997
Genelkurmay Başkanlığı, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışan irticaya karşı mücadelede gerekirse silah kullanacağını’ açıkladı.
3 ŞUBAT 1997
Sincan’da dün sabah 15 tank ve 20 kadar kariyer ilçeden geçerek Yenikent’teki tatbikat alanına gitti.
3 ŞUBAT 1997
Son dönemde şeriat yanlılarının gövde gösterisiyle gündeme gelen Sincan’da dün sabah 20 tank ve 15 kariyer geçit yaptı.
3 MART 1997
MGK bildirisini imzalamadığı gibi türbanı gündeme getirmeye hazırlanıyor. Erbakan pes etmiyor
HOCAYA 1 HAFTA SÜRE
3 MART 1997- RADİKAL: “DYP Grubu, dün Çiller’e ‘Bu hükümetten derhal çekilelim. Artık bu iş bitti’ restini çekti. RP’ye başbakanlığın devri için bir hafta süre tanındı.
1 MART 1997
MGK’nin 9 satlik toplantısında özellikle şeriat girişimlerine karşı çıkılması istendi.
Bir kulağımda Mesut Yılmaz diğerinde ise Çevik Bir vardı
Emekli ve muazzaf askerlerle görüşürek yaptığı haberlerde son dönemde öne çıkan Fikret Bila, bir gazete de yayınlanan röpartajında 28 Şubat döneminde ilginç bir anısını anlattı. Bila “28 Şubat’ta pek aleyhte yayın yapmadınız ama. Yani asker mi, Erbakan mı tercihinde askeri seçmediniz mi” sorusuna şu cevabı verdi: “Ve o zaman haber, hem 28 Şubat’ı sahneye koyan, uygulayan askeri kaynaklardan, hem de ona karşı gelmeye çalışan sivil kaynaklardan çok süratli bir şekilde geliyordu. Hani ben bir kulağımda Çevik Bir, bir kulağımda Mesut Yılmaz’la konuştuğumu biliyorum, aynı anda aradıklarında. Onların yine ben hiçbirinin özlerine dokunmadan yan yana asker bunu söylüyor, başbakan bunu söylüyor diye tarafsız bir şekilde verdim.”
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
ALLAH celle celalühü rahmet eylesin
Mekanı cennet olsun
 

ayşe-rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
1,732
Tepki puanı
46
Puanları
48
Yaş
51
Allah rahmet eylesin inşaALLAH.

90 yıllar.......

dava adamı olma yolunda milyonlarca yürekli insan........

tüm gayretler Allah'ın rızasına uygun hizmet aşkı.......

şimdilerde belki çok uzaklarda hissettiğimiz,gördüğümüz şeylerdi bunlar......

tüm imkansızlıkla kurulan belediyeler.....

muhabbet,aşk,birlik duygusu.......

hatırladıklarımızdan ve yaşayanların anılarında görüyoruz.

sadece bir parti gibi görünse de peşinden sürüklediği insanların yüreklerinde Allah rızası vardı.
 

ayşe-rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
1,732
Tepki puanı
46
Puanları
48
Yaş
51
28 şubatta öğrenciydim.
insanlar akın akın islama,hidayete koşarken önlerine öyle bir set çekildi ki.....
şimdi başörtüsü diye mücadele edenlere bakınca tesettür nerede diyoruz maalesef...:(
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
27 Şubat 2011 Pazar Erbakan Hocamızın vefat ettiği gün Diyanet Takvim yaprağında Necip Fazıl'ın şiirinin tamamı:


Ölüm güzel şey,budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber?...
Öleceğiz müjdeler olsun,müjdeler olsun !
Ölümüde öldüren Rabbe secdeler olsun!


Kapı kapı, yolun son kapısı ölümse;
Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse!
O demdeki,perdeler kalkar,perdeler iner,
Azraile hoşgeldin,diyebilmekte hüner...

O dem çocuklar gibi sevinçten zıplar mısın?
Toprağın altındaki saklambaçta varmısın?
Ölüm ölene bayram,bayrama sevinmek var;
Oh ne güzel,bayramda tahta ata binmek var.!...

Ufka bakarlar;ölüm uzaktamı uzakta...
Ve tabut bekler,suya inmek için kızakta.....
Sultan olmak dilersen,tacı,sorgucu,unut !
Zafer araban senin,gıcırtılı bir tabut!

Sevgili Hocam tevafuğa bak, Üstad Necip Fazıl bile gelmiş seni, takvim yapraklarındaki bu güzel şiiriyle uğurluyor...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com


15. ASRIN MÜCEDDİDİ MAHMUD EFENDİ HAZRETLERİ'NDEN HAK YOLUNDAN AYRILMADAN HAKK'A YÜRÜYEN
MERHÛM NECMEDDİN ERBAKAN'A TÂZİYE ÎLÂMI

"Her canlı ölümü tadacaktır" buyuran Allâh-u Te‛âlâ'ya sonsuz hamd-ü senâlardan, "Başınıza bir musîbet gelince benim vefâtımın musîbetini hatırlayın,zira musîbetlerin en büyüğü odur" buyuran Rasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimize ve başlarına bir musîbet geldiğinde: "Şüphesiz biz Allâh'ın mülküyüz ve ancak O'na dönücüleriz" diyerek istircâda bulunan âl-i eshâbına sınırsız salât-ü selamlardan sonra!

Çok sevip değer verdiğim, ulemâya ve meşâyıha son derece tâzimde bulunduğunu müşâhede ettiğim, Ehl-i Sünnet îtikadı ve fıkhı üzere istikamet içerisinde hassâten Nakşî tarîkatine bağlı kalma şerefiyle ömür sürmayesini rızâ-i Bârî ve tahsîl-i meʽâlî uğrunda vakfettiğine şâhitlik ettiğim, İslam âlemine, özellikle vatanına milletine fedâkarâne gayretler içerisinde son anlarına kadar hizmet ettiğinden şüphe etmediğim merhûm ve mağfûr el-muhtacilâ rahmeti Rabbihi'l-Ğafûr Necmeddin Erbakankardeşimin vefat haberi bizleri derin bir teessüre sevk etmiş bulunmaktadır.

Allâh-u Zü'l-Celâl ve'l-Kemâl dînimize ve vatanımıza yaptığı bu gayretli ve ihlaslı hizmetlerine mukabil kendisine kabrinde yevmen fe yevmen müzdâd olacak istirahatler,mahşere sevkinde bütün korkularını izâle edecek bişâretler ve akîbetinde cennât-i ʽâliyatta yüksek dereceler ihsân eylesin. Geride bıraktığı keder dîde âilesine, ahbâbına ve etbâʽına sabr-ı cemîl, ecr-i cezîl ve âmâl-i sâlihât içerisinde tûl-u ömürler ikrâm eylesin.

Onun ardından fitnelere düşmekten, Ehl-i Sünnet akîdesine zerre kadar da olsa muhâlefetten ve sırât-ı müstakîmden inhiraf etmekten bütün ümmeti ve bâ husus dâvâsını tâkip edenleri muhâfaza eylesin. Âmîn!







Mahmud Ustaosmanoğlu

​(İsmailağa Câmii Emekli İmam Hatîbi)
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Herkese hakkını helal etti.

images


Necmettin Erbakan, hastaneye yatmadan önce günlerini genelde Balgat`taki evinde çalışarak geçiriyordu

Necmettin Erbakan, hastaneye yatmadan önce günlerini genelde Balgat`taki evinde çalışarak geçiriyordu

Oğlu, kızları ve sekiz torunuyla birlikte yaşıyordu. Oğlu Fatih`in, geçtiğimiz Kurban Bayramı`nda doğan ikizleri Merve ve Mina, ayrı bir sevinç kaynağı olmuştu. 6 Aralık 2010`da Zaman`a verdiği son röportajda, "İleride `malıyla, canıyla mücadele eden bir Müslüman` olarak anılmak isterim." demişti. "Siyaset cihattır, insan gücü yettiği kadar bu işi bırakmaz." sözleriyle de ömrünün sonuna kadar siyaseti sürdüreceğini ifade etmişti. En büyük eksikliği ise 6 yıl önce vefat eden hayat arkadaşı Nermin Hanım`dı. Onu çok özlediğini anlatırken, "Aile mukaddes bir yapıdır. Özel bir sevgi halk eder Cenab-ı Allah. Aile ebedidir. Cennette de bir arada olacağız inşallah. Her İstanbul`a gittiğimde mezarını ziyaret ederim. Fatiha ve diğer duaları okurum." demişti. Ayağındaki rahatsızlık için evine sürekli fizyoterapist geliyordu. Her gün dört ilaç alıyor, balık yağı kullanıyordu. "Bu kalp, bunlar zekâ parlatmak için" esprisi eşliğinde yutuyordu ilaçlarını. Diyet uygulamıyor, haftada iki gün balık yiyordu. Fırsat buldukça kitap okuyan Erbakan, Siyonizm`le ilgili kitaplara ve Osmanlı padişahlarını anlatan eserlere meraklıydı.

ABDULLAH`A, TAYYİP`E, NUMAN`A HAKKIMI HELAL EDİYORUM

Aynı röportajda, herkese hakkını helal ettiğini de vurgulayarak, "Abdullah`a (Gül), Tayyip`e (Erdoğan) ve Numan`a (Kurtulmuş) da hakkımı helal ediyorum. İyi niyetlerinden şüphem yok. Her kandilde beni ararlar." diye konuşmuştu. Erbakan, kökenine dair ilginç bilgiler de aktarmıştı: "Kozanoğulları`nın son beyiyiz biz. Sultan Abdülhamid, Kozan Beyliği`ni yönetimine alırken babam ve dedemi İstanbul`a götürmüş. Dedem, Sultan`ın maliye bakanı idi. Soy adımız `Nazırzade` lakabımızdan geliyor. Annemin babası Sinop Beyi Feyzi Bey, Şeyh Şamil`in komutanıydı. Kafkaslık var anne tarafından.
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
27 Şubat, ikinci cemre suya düştü, hocamda toprağa...
Hicretin kutlu olsun hocam.
Mücahit Hocam Sayın Erbakan'ında dediği gibi ''HERKES MİLLİ GÖRÜŞÇÜDÜR AMA FARKINDA DEĞİLDİR.''
Farkına varanlardan olalım inşallah.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
126520110301054836274.jpg

Erbakan Hoca'nın Vefatı Vesilesiyle...

Bir kez daha görüldü ki, bu millet vefasızlığı sevmiyor… Bunun delili olarak görülmesi gereken Erbakan Hoca’nın cenaze merâsimindeki o muhteşem kalabalık, herkes ve herkesim için bir mânâ ifâde ediyor olmalı…



Milletin teveccühünü en iyi okuması gerekenler, herhâlde sistemin asıl sahibi olduğunu iddia edenlerdir… Neden mi?



Turgut Özal’ın cenaze merasimini düşünün!.. Devlet töreniyle defnedilmesine rağmen, milletin teveccühü fevkalâdeydi. Fevkalâdeydi, çünkü halk, Turgut Özal’ı Namaz Kılan Cumhurbaşkanı olarak görüyor, ona göre sevgi besliyordu. Bu sevginin sebebini anlamayanlara her seferinde bir kelimeyle mesaj vermeye çalışıyoruz; KÖKLER…



Bu kökleri kale almayanların, bin yıl sürecek dedikleri 28 Şubat sürecinin ne hâle geldiğini görmeleri gerekir. Hattızâtında, bu kökleri göremeyenler, aslında o KÖK’e yabancı veya düşman olanlar ve de bu taifenin etkilediği kimselerdir.



28 Şubat’ın, bu milletin evlatlarıyla ayakta duran Ordu’yu nasıl zedelediği ortada… Bunun biraz anlaşılmış olduğuna şahid oluyoruz. Genelkurmay Başkanlığı’nın, Erbakan Hoca’nın vefatıyla ilgili taziye mesajı yayınlaması ve generallerden bazılarının Fatih Camii’nde cenaze namazına katılması bunun alâmetidir… Ve zaten; olması gereken de budur.



Bu millete yabancı durarak hakiki ordu olmanın imkân ve ihtimâli yoktur…



Herkesin ortak kanaatidir ki, cenaze merasimindeki o muhteşem kalabalık tümüyle Saadet Partili değildir… Orada ortak bir bilinç sözkonusudur, o bilincin temelinde yatan hakikatte bu milletin bin yıllık inancıdır… Bunu anlamayanlar, bundan böyle geleceğe dair hesab yapmasınlar; yanılırlar.



Aynen bunun gibi, Tunus’tan Mısır’a, Cezayir’den Yemen’e müthiş halk ayaklanmalarının temelinde de bu KÖKLER’in derin mânâsı hissedilmekte. Ve bu dalganın gelişini idrâk edemeyenlerde o ülkelerin İslâm düşmanı idarecileridir.



O Arab halkı ki, Batılı müsvedde bürokratlar tarafından devamlı aşağılanmış, bu miskin halk yerinden kıpırdayamaz düşüncesiyle mühimsenmeyerek, başlarına diktikleri diktatörler sonuna kadar desteklenmiştir.



Görüldü ki, bu işler halk ve hak düşmanlarının düşündüğü gibi olmuyor. Fatih ve Beyazıd Camii’ni bombalayarak halkı ürkütmenin hesabını yapanların nerede olduğu mâlum.



Asıl hakikat şu ki, yumuşak bir geçişin gereği olarak Ak Parti iktidara getirilmemiş olsaydı, siz bu milletin isyanını o zaman görürdünüz. Topyekûn İslâm Âlemi’nin ayağa kalktığı bir zamanda Türk halkını da kimse tutamazdı herhâlde… Kırkiki yıllık diktatörler tuz buz olurken, burada kim hangi saikle böyle bir isyanı durdurabilirdi ki?



Bu sebeble, mevcud görüntülerin ne mânâ ifade ettiğini halk ve hak düşmanları iyi anlamalı, geleceği ona göre düzenlemelidirler.


www.furkandergisi.com
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Cenazede askeri gördü şok oldu

images


Askerin Erbakan`ın cenazesine katılması Çölaşan`ı şaşkına çevirdi: 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

İşte Çölaşan`ın bugünkü yazısının ilgili bölümü...

ORDUMUZA HELAL OLSUN!
Necmettin Erbakan’ın cenazesi Ankara ve İstanbul’da düzenlenen törenlerle kaldırıldı. Benim gözüm İstanbul’daki törende yer alan görkemli bir çelenge takıldı:
“Türk Silahlı Kuvvetleri.”
Erbakan da her fani gibi bir gün ölecekti. Ama onun ölümü sonrasında Genelkurmay’ın üzüntü bildirisi yayınlayacağını, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin cenaze töreninde 1. Ordu Komutanı düzeyinde temsil edileceğini, bazı general ve üst rütbeli subaylar tarafından uğurlanacağını, kırk yıl düşünsem aklıma getiremezdim.
Demek ki ben çok safmışım!
Türkiye’de benim gibi düşünen milyonlarca insanımız da çok safmış!
Demek artık devir değişmiş.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bu ülkede ömrünü şeriat düzeni kurmak için çalışan bir siyasetçinin ardından saygı gösterileri yapabiliyormuş.
Bir düşünün…Erbakan vefat ediyor ve hemen o gün Genelkurmay Başkanı üzüntülerini dile getiren bir mesaj yayınlıyor.
Cenaze töreninde Türk ordusunun çelengi!..
Ve aynı törende 1. Ordu Komutanı düzeyinde temsil edilen Türk Silahlı Kuvvetleri! (1. Ordu eski komutanı Çetin Doğan Paşa’nın Silivri cezaevinde kulakları çınlasın.) Devlet töreni olsa, diyecek bir şeyim olmaz.
Demek ki devir değişmiş!
Devirle birlikte Türk ordusu da değişmiş!
O güvendiğimiz Türk ordusunun başındakiler, Erbakan’ın kişiliğinde şeriat düzeni isteyenlere arka çıkıyor, üzüntülerini bildirilerle dile getirip cenazeye çelenkler gönderiyor!
Yoksa güvendiğimiz dağlara kar mı yağıyor? Galiba öyle!
Ya da bu yapılanlar bir siyaset gereği mi?
Sevgili okuyucularım, ben bu olanları anlamaktan vallahi billahi acizim. Belki ben aklımı yitirdim!
Ya da Türkiye’de bazı şeyler öylesine hızlı değişti, bazı kişi ve kurumlar da öylesine devşirildi ki, ben anlamakta aciz kalıyorum!
Eğer içinizde bu olanları anlayan varsa lütfen bana mesaj atıp uyarın ki, aymazlığımın farkına varayım!
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
DİKKAT ÇEKEN PANKARTLAR

Erken saatlerden itibaren yollara düşen partili ve vatandaşlar cami çevresinde toplanırken, Fatih`teki tüm sokaklar Erbakan`ın sevenleriyle doldu taştı. ``Seni asla unutmayacağız Mücahit Erbakan``, ``O savunan adam Mücahit Erbakan``, ``Her zaman kalbimizde yaşayacaksın``, ``Sevinme ey siyonist, bir ölür bin diriliriz``, ``Şahidiz, şahidiz, şahidiz, yolun yolumuzdur savunan adam`` yazılı pankartlar dikkat çekti. Üzerinde Erbakan`ın fotoğraflarının bulunduğu atkılara büyük ilgi gösterilirken, cenazeye katılanların birçoğunun başlarına yeşil renkli tevhit bandajı taktığı görüldü.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt