Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

-Mektubatcı $ehit Bayram Ali Öztürk Hocanın sözleri (1 Kullanıcı)

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Kendisini Avrupalı bir gavurdan, kafirden daha üstün görenin ALLAH'ı tanıması haramdır. <İ. Rabbani k.s.> Gidip kafirin önünde diz çök demiyoruz sana, ama nefis muhasebesini yaparken onu kendinden yüksek bil.
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Bizim biricik bir hedefimiz var Muhammed Mustafa (s.a.v.) in yolundan gitmek. Gidiyorsam mutlu olurum. Aksi takdirde ben rezil olurum <B. Ali Öztürk>

; Güneşin alternatifi varmı ? Suyun alternatifi varmı ? Oksijenin alternatifi varmı ? Hayır. islamında alternatifi yoktur. <B. Ali Öztürk
>
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Ders ayeti : Buruc Suresi. Sayfa 591 ayet: 1- 22
Muhterem Müslümanlar, Allah’ın bahtiyar kulları, Muhammed Mustafa’ya sav kurban olan cemaati müslimin, damarlarında Hz Hatice’ nin, Hz Aişe’ nin, Hz Fatıma’ nın kanını taşıyan Allah’ın bahtiyar kulları, Yavuz Sultan Selim’ in öksüz ve yetim torunları…!



Sizi böyle kış ver yaz demeden sohbetlere devam ettiğinizi görmek dünyada cennet hayatı yaşamış olduğunuzu gösteriyor. Herkesin bir davası var, benimde var, sizinde var. Her türlü çilelere ve engellere rağmen yine devam ediyorsunuz ya sizden Allah cc. memnun, Resulullah sav memnun, erenlerde memnun.

Biraz evvel Salatü Selam getirdim. Resulullah’ a salatü selam getirin deyince hepimizin selatü selam getirmesi lazım.
Resulullah’ a salatü selam getirince, kabrinin başında bulunan melek hemen o salatı alıp Resulullah’ a ulaştırıyor.


Bir hadisi şerifte buyruluyor ki:

- Ey Ümmetim ! Cuma günleri bana daha çok salavatı şerife getiriniz. Çünkü ümmetimin cuma günleri getirmiş olduğu salavatı şerife bana arz olunur. Kimki bana salavatı şerife getirirse bana daha çok yakın olur.

Başka bir hadisde:

- En faziletli gününüz cuma günüdür. O gün bana çok salatü selam getiriniz. Çünkü salatü selamlarınız bana arzedilir. Sahabeler, : Ya Resulallah ! Bizim salatü selamlarımız size nasıl arzedilir? Sen çürümüş olursun, diye sorunca Resulullah sav onlara : Allah-u Teala Peygamberlerin cesetlerini toprağa haram kılmıştır, diye cevap verdi.

Topraklar Bayram hocanın cesedini çürütür ama Resulullah’ın kini çürütmez. Siz şerefli insanlar bu derslere geliyorsunuz.

İmam-ı Yusuf’un oğlu vefat ettı. Kendisinin de İmam-ı Azam’ ın dersine gitmesi gerekiyordu. Cenazenin kalkma işini başkasına havale etti dediki :



-Arkadaşlar şu saatte İmam’ ı Azam ikindi namazından sonra falancı camide ders veriyor.Siz benim oğlumun cenazesini yıkayın defnedin. Eğer ben bugün İmam-ı Azam’ın dersine gitmesem, İmam-ı Azam’da bugün benim şimdiye kadar hiç duymadığım bir meseleyi anlatırsa o zaman ben hayatımın sonuna kadar kahrolurum, sonra ben bu ilmin duymamanın acısını nasıl gideririm.

Evlat tatlı bir şeydir, yürekten kopan bir parçadır ama insan ikinci bir evlat sahibi olmakla evlat hasretini giderebilir. İlim ise böyle değildir.

Sizin ilim aşkınızda bunlara benziyor. İmam-ı Ebu Yusuf’un karekterini gösteriyorsunuz.Ben sizin üzerinize vaaz edecek insan değilim, siz melekleride kıskandıranlarsınız.

 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Fatih müderrislerinden Hüsrev efendi vardı. 1965 de vefat etti. Talebelerine Buhari okutuyordu.Derse her defasında neşeli giderdi.

Bir sabah derse acele acele gitti, eski neşesi yok. Talebeleri yüzüne baktı, rengi sapsarı, ona dedilerki :

- Hocam her defasında derse gelirken yüzünüz neşeli idi. Bugün ise yüzünüzde bir özlem var, hayrola bir derdiniz

mi var? O da :

-Benim 18 yaşında bir kızım vardı, 3 gündür ateşler içinde idi. Şimdi yolda gelirken vefat haberi bize ulaştı.

Ben derse kıyamadım, gelin şu dersi okuyalımda ondan sonra hep beraber cenazeye gidelim.

10 dakika da olsa ilim tadı her şeyin üzerindedir. Onun için yaptığınız işin ufak olduğunu zannetmiyelim. Hep işin güzelini konuşalım ama eksiklerimizi de görmek lazım. Yemeği pişiriyoruz eksiğine bakıyoruz. Bizim eksiğimiz bize Amerika, Avrupa’mı söyleyecek. Bugün iyisiniz ama Efendi hz. burdan kaybolunca hemen durum fark ediyor. Korkuyorum, Mevla bize verdiklerini gerimi alacak. Allah-u Teala Hadid s. sayfa 540 ayet 16 da:

-İman edenlere vakti gelmedimi ki kalblari Allah’ın zikrine ve inen Kur’an-a saygı ile yumuşasın ve bundan önce kendilerine kitap verilmiş sonra üzerlerinden uzun zaman geçipte kalbleri katılaşmış ve çoğu fıska dalmış bulunanlar gibi olmasınlar.

Onun için rahatlığa kendinizi kaptırmayın, bu işin faturası pahallıya mal olur. Resulullah sav ahirete irtihal ettiği zaman Ebu Bekr Sıdk yanında yoktu. Bir iki kilometre uzakta idi. Duyduki Resulullah sav öldü vurguna döndü. İşini gücünü bıraktı. Resulullah sav evine doğru ilerledi. Anladıki Resulullah sav vefat etti. Geldi yüzünü açtı, alnın öptü, ayaklarının altından öptü ve dediki,:

- Ya Resulallah! Yaşarken de ölürken de güzelsin, hamdele ve selveleden sonra ,

-Ey insanlar her kim Muhammed Mustafa’ya inanıyorsa bilsinki o vefat etti, kim Allah’a ibadet ediyorsa bilsin ki Allah diridir ölmez.

Bayram hoca bugün var yarın yok olabilir, sende bugün varsın yarın yok olacaksın. Ölüm haktır. Niyazımız o ki Allah ölenlerin yerine boş bırakmasın. Demekki bunlar gözlerini yumsa biz hepden kayıp mı olacağız.

Bu Allah dostları Kabe’ye kebap yemeye mi japon malı almaya mı gidiyor.Bazı işler ordan oluyor. Biz akvaryum balıkları gibiyiz suya doymuşuz.Onlar ise bir damla suya bile muhtaç, susuzluktan dudakları bile çatlamış. Herkes Allah dostuna olan aşkından dolayı Kabe’ye Efendiyi görmeye geliyor. Kasrı Mekke oteline, Dubaili bir şeyh, Efendi hz. ziyarete geldi. Dediki:

- Ben her sene Ramazan’ın ilk günü buraya gelirim, Alim, Allah dostu göreyim diye. Kaç günden beri Allah dostu görmedim.

Sizin geldiğinizi duydum bugün hemen sizi görmeye geldim, yarın rahat gidebilirim, dedi.
Sudanlı bir Profosör doktor geldi. Oda aynı Allah dostuna düşkün. Efendi hz. başkalarıyla konuşuyordu onunla henüz konuşmamıştı.

Efendi hz.nin yüzüne bakıp bakıp ağlıyor. Halbuki ona bir şey anlatılmadı. Öyle insan ki Mevla’nın dostunun yüzüne bakınca içinden gidiyor.

Bütün alem onlardan imdat bekliyor. Sende diyorsun ki nasıl olsa Efendi hz. burda yok yazlığa gideyim. Olamaz, Olmaz… Şu anda

Türkiye yanarken insan istirahata çekilirmi ? Şu anda evlerinize acı bir haber gelse kimse burda durur mu ? 70 senedir şu memlekette islam yayalım ateşine tutuldu, çığ altında kaldı, islam delik deşik edildi. Acaba bunun derdi nedir soran oldumu ? Paran kaybolsa her tarafı elek telek ediyorsun, din islam kaç yıl oldu çalındı soran arayan varmı?

Bizim işimiz büyük, sanmayın çeçenistanın zulmü buraya gelmez. Allah bir an bekliyor Türkiye dönecek mi, dönmeyecek mi?

Dönerse ne ala, dönmezse ipleri koparacak. Elimde bir mektup var. Pezgamberler diyarı olan Filistin’den geliyor. Şu an orda israiller var. Mescid-i Aksa onların elinde esir durumda. Bu mektupta diyorki:

- Benim adım Semura Yasin, 12 yaşındayım. Siz beni tanımazsınız ama memleketimi biliyorsunuz. Siylerle Kalu Belada kardeş olmuşuz. Babamı 61 kişi ile Ramazan’da Mescid-i Haluli Rahman’da şehit ettiler. Suçu; Müslüman olmak.Bu

mektubu ben yazmıyorum ablama söylüyorum o yazıyor. Bir arkadaşıma yahudi askeri eziyet ederken bende kurtarayım diye taş attım. Başka bir yahudi askeri geldi taşlarla vurarak kollarımı kırdı. Kollarımı kırdığına ağlamadım. Kollarımı kırarken Peygamberime yaptığı küfürlere ağladım, ve davasını dünyaya satan müslümanlara ağladım. Benim yurdumda insanlar da

mahzundur. Bizim soframız, sizin sofranız gibi donatılmış değil. Bizim oyuncaklarımız kuş lastiği ve taşlardır. Biz açlığı biliriz.

Biz müslümanları severiz yardımları olmasada. Sizi bu mektubumla rahatsız ettim ama unutmayın ki biz hep huzursuzuz.



Bu ızdırabı duyan insanda birşey olmuyorsa ha mermer, ha o. Onun damarlarından kan dolaşmıyor demektir. Amerika bu yıl içinde bir kaç ay evvel 50 milyon dolar gönderdi. 21 trilyon ediyor. Dokuz bakanlığın bütçesine denktir. Niçin gönderdiler bu parayı? Müslümanların bir yıl içinde gelişmesini önlemek.

Demir Bankın kasalarına yatırıldı. Elin gavuru durmuyor bizim gaflete dalmamız hiç olurmu ?

Yavuz Sultan Selim Mercidabık zaferini kazanmak ıçın atına binmiş gidiyordu. Atına hiddetlenince o an veziri -Sinan Paşa onun bileğinden tutup şevketli hünkarım olmaya ki heyecana gelirsiniz, kendinizi tehlikeye atarsınız bizim yüreğimize dihun ( kan ) akar. Yavuz Sultan Selim bileğini çeker ve derki :

- Vezirim bütün ömrümü islam için vakfettim.

Biz Sultan Fatih’in nesliyiz, biz yattığımız yerden ( çadırdan ) zaferi bekleyen insanlar değiliz.Biz bu davanın sahibiyiz.

Bayram Ali Öztürk...
 

aşk çiçeği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Tem 2008
Mesajlar
526
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
paylaşım için teşekkürler
emeğine sağlık allah razı olsun
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
BAYRAM HOCANIN SON SÖZLERİNDEN


Şehid Bayram Ali Öztürk Hocamızın, şehadetinden günler önce Rize yaptığı ve şehadetini haber verdiği va’zu nasihatini gönül gözüyle görüp, gönül kulağı ile dinlemeye buyurun:

Bazı sözlerimi yüreğimin yarasıyla söylüyorum, yanlış anlamayın! Bir de böyle bir hastalığımız var: Diyelim meselâ sen veya ben, kim olursa olsun hani kahrıyla konuşuyor, yürek acısıyla konuşuyor, dinleyen ise diyor ki “Aaa! İşte hoca niye o kelimeyi söyledi” vesaire… Sen ne diyorsun Allah aşkına ya! Ben sana hasretimi ve ızdırabımı dile getiriyorum sen bana hâlâ diyorsun ki “Bu şiirin vezni ne, kafiyesi ne?” Acem’in dediği gibi “Ben ne söyliyem sazım ne çalıyor.” Sözüm bir türlü gidiyor, sazım bir türlü gidiyor… Öyle olmayacaksın.

Şurada birinize ani bir rahatsızlık gelse, ölse, hepimiz ağlarız. Gülerken de beraber güleceğiz, ağlarken beraber ağlayacağız. Biz hâlâ, öbürünün kusurunu araştıracak şekilde birbirimize komplo kuracaksak, o zaman hayat bitti demektir. Karşı tarafa, al bizi ne yaparsan yap demektir bu.
Bak Hızır Efendi rahmetliyi İsmailağa’da vurdular, şehid ettiler. Bana göre İsmailağa’da Muhammed Mustafa şehid edilmiştir. Hoca, Peygamber vekili olan bir insandır; hocanın vurulması peki nedir? Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in vurulması yerine geçer.
Bakın, o olaydan sonra yine ciddi bir tedbir alınmış değil. Bu ne demek oluyor, “Ey Hızır Hoca’yı vuranlar bizde çok şehid olacak adamlar var, gelin kimi istiyorsanız; Bayram Hocayı mı al, vurun götürün.” Zaten Hızır Efendi hedef değildi bendim hedefte, bendim hedefte.
18 Mayıs tarihli Zaman Gazetesi ve Vakit Gazetesi’ne bakın. Hızır Efendiyi içeride vurdular, ertesi gün gazete aynen şöyle yazıyordu: “İsmi B ile başlayan hoca vurulacaktı, yanlışlıkla adı H ile başlayan hoca vuruldu.” Kim o?

İsmailağa’da son yıllarda sürekli Efendi’nin emri ile bu fakirin sesi çıkıyor, dolayısıyla cemaatte uyanma gibi haller berildi; Elhamdülillah. Eee, namlunun ucunda ben! 600 Dolar verdim çelik yelek aldım, ben ölsem kim benim hukukumu arayacak ki; hiç kimse aramayacak. Bu şartlarda çalışıyoruz anla! Bir kişi, bir Allah’ın kulu çıkıp da “Ne yapıyorsun, ne ediyorsun, ne oluyor, sıkıntın var mı, derdin var mı?”… soran eden yok. “Bu dava garip geldi garip gidiyor ama bu davaya gönül veren gariplere ne mutlu” diyor Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem.
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
İmâm-ı Rabbânî’nin bir mektubu var, dava uğruna çekilen çile ve zahmetlerin ne anlama geldiği hakkında.

Zaten onu duyduktan sonra, önümde Amerika mı var, yerli düşmanlar mı var, katiller mi var, hiç birisi gözüme gelmiyor, yeter ki ruhun teselli olsun, tatmin olsun. Allah’ın izniyle bir başım değil bin başım Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem yoluna feda olsun. Ama bu demek değil ki deli olalım yani, tedbirli de olmak gerekiyor. Biz bu canı da yolda bulmadık, tedbir takdire mani değildir.

Ehl-i Sünnet vel cemaat öyle söyler. Ben tedbirimi alırım ama takdir eğer bizim vurulmamızı gerektiriyorsa, e ne yapalım orada Mevlâ’nın da bildiği bir şey var demektir, mecburen kaza ve kadere boyun eğeceğiz.


Ben senin için öleceğim, sen benim için bir ah çekmeyeceksin, vefakârlık bu mu? Sana bu kadar kendimizden feda edeceğiz sen yine hâlâ benim hakkımda ileri geri konuşacaksın… Yook, yook, o zaman Bayram hoca gidecek ahirete haberiniz olsun.


Allah imana, İslâm’a zeval vermesin. Allah anadan babadan öksüz ve yetim bırakır ki, bırakıyor da zaman zaman, anneden ve babadan öksüzlük de vermesin ama asıl öksüzlük işte böyle savunmasız kaldığımız andır.


Dünkü sohbetin konusu, “Muhammed Mustafa nasıl savunulacak”… Hep Peygamber Efendimizi işte böyle mübarek günlerde, “İşte Peygamberimiz şöyle, Peygamberimiz böyle” vesaire vesaire. Güzel de, güzel de, şu anki gelişen dünyada Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i nasıl savunacağız peki, bunu kim anlıyor Allah aşkına!


Böyle kıyısından köşesinden, tavanın ucundan, döşemenin bilmem arasından bahseder gibi Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i bir iki ezgi, ondan sonra bir iki enstürmantel parça vesaire, ne yaptık; Efendimiz’in doğum gününü kutladık, çüşşş! Ne oldu ya bu?


Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem gitarla, davulla, zurnayla kutlanacak ondan sonra gerisi yok! Bu iş mi yani? Asıl gerisi mühim, hadi onu yaptın eyvallah; ama Muhammet Mustafa bu kadar değil ki, peki bütün dünya şu an Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e çullandı… Danimarkalı ***in birisi kalktı Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e terörist dedi, peki miting meydanlarında havlamaktan başka ne yapabildik; hiçbir şey. Hep kadın olduk biz, kadın olduk kadın, dünyada erkek aramayın!

.
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Erkek, aşkının gereği olarak sevdiğine canını feda edendir peki. Abdülhamid Han zamanında Avrupa’da bir tiyatro oynanıyor, tiyatro oyununda Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret sahneleri var. Abdülhamid Han dedi ki, hatta o son dönem çalkantılı bir dönem olmakla birlikte; “Size 24 saat zaman tanıyorum. 24 saat içinde o tiyatroyu oyundan kaldırın. Yoksa bütün ordularımla üzerinize geliyorum!” Ve neticede adamların abdesti kaçtı, biliyor musun?


Şimdi bu adam resmen, affedersiniz ama, gene yüreğimin yarasıyla söylüyorum; Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i esir aldılar vicdansızlar, her türlü hakareti yapıyorlar. Peki; hani Muhammed Mustafa’nın erleri ve yiğitleri, hani nerede? Muhammed Mustafa karıların eline kaldı.

İsrail Suriye’ye saldırdı. Golan tepeleri var Suriye’de, ben gittim oraları gördüm, çok güzel, tepeler araziler çok çok verimli, adamlar yer işgal etti vicdansızlar, aynen şunu söylediler; “Muhammed Mustafa öldü, kadınları ve kızları arkada bıraktılar bize.” Hadi ye bakalım bu lafı, insansan eğer. “Ben hâlâ gezmeyi düşünüyorum, hâlâ giyinmeyi düşünüyorum, hâlâ eğlenmeyi düşünüyorum” git ya git... Bu laflardan, sizi tenkid anlamayın ha, ona göre… Siz bunlardan olsaydınız eğer, bu kafadan olsaydınız buraya gelmezdiniz; siz dertlisiniz, ben ortamı size tasvir ediyorum, önce teşhis sonra tedavi…


Dağda ağaçlar oluyor, eğer o ağaçlar kendi haline bırakılırsa onun meyvesi acı olur, ama sen eğer o acı ağaca bir aşılama yaparsan o acı elma acı armut ne oluyor; bal oluyor bal, bal oluyor bal! Bak ağaca bile bir ilgi gösterdiğinde ağacın meyvesinin acılığı tada dönüşüyor. Peki çoluk çocuğun, ondan sonra benim kardeşlerim vesaire bunlar odundan daha aşağı gitti ki, oduna veya saksıdaki çiçeğe gösterilen alakayı bunlara göstermiyorsun?

İlgi göstermezsen yarın bunlar olur acı meyveli bir ağaç! Ne işe yarayacak bu ağaç? Bir iş görmez keser odun yaparlar, insan ise odun bile olmaz, peki ne olacak bu insan?.. Allah-u Teâlâ eğer uyuyorsak uyanmaya bizleri muvaffak eylesin, eğer öldüysek tekrar dirilmeye bizleri muvaffak eylesin!


Burada ben konuşmuyorum, ben burada Cenâb-ı Hakk’ın ve Peygamberimizin vekili gibi konuşuyorum; hani vekili olmaya layık değilim ama konuştuğum sözler âyetin ve hadisin dışında değil, belki bir daha da hayatında böyle bir söz duymayacaksın! Demin dediğim gibi ben toprağın altına gideceğim, o zaman bunları hatırladığın zaman “Ah ben bu kafayı ne yapayım, 9. kattan atlasaydım da yanlış karar almasaydım” diye kafanı şu elinle kayaya vuracaksın ama artık...



Hayat, hayat, hayat o kadar acayip ki, dönsen de artık dönemeyeceksin. Artık belki bir itin birisi sana nasip olacak, o it yüzünden de ölünceye kadar belki çekeceksin biliyor musun? Allah böyle gafletlere maruz kalmaktan muhafaza eylesin.


… Allah doğrudan senin kafana bu tenbihleri sana ilham edebilirdi ama Allah-u Teâlâ araya esbab koyuyor. Allah güneş olmadan da sıcak verebilirdi, bulut olmadan da yağmur verebilirdi ama Allah-u Teâlâ araya sebepler koyuyor. Ağaç olmadan da meyve verebilirdi Allah Celle Celâluhu. Baba olmadan da Allah-u Teâlâ çocuk verebilir; İsâ Aleyhisselâm’ın babası kim?.. Mevlâ araya ne yaptı, esbab koydu! Demek ki sende bir cevher var… Mevlâ bizden hala vazgeçmedi, vazgeçmedi, vazgeçmedi! “Rabbim baybay! Benden buraya kadar” öyle mi? Allah-u Teâlâ iyilikten ve güzellikten ayırmasın, yanlış karar almaktan hepimizi muhafaza eylesin.


Yollar ikiye ayrıldı artık aziz kardeşim, tercihini yap. Cenâb-ı Hakk buyuruyor ki, “Biz doğru yolu gösterdik” diyor, “Dileyen artık cennete gitsin dileyen cehenneme gitsin” diyor. Cenâb-ı Hakk bunu söylerken de, “Yapın tercihinizi gidin. Ben, nasıl giderseniz kabul ediyorum” demiyor Allah-u Teâlâ.


“İster cennete gidin ister cehenneme gidin ama burnunuzu sürteceğim” diyor. Başka bir Allah bulduysan bana da söyle bende seninle beraber geleyim! Ama bulamayacaksın, bulamayacaksın! Beni darıltabilirsin, beni küstürebilirsin ama Muhammed Mustafa’yı küstürme,

Muhammed Mustafa’yı küstürme! Yarın, ahirete imanın varsa ki var, yarın “Tut elimden Ya Rasulallah!” dediğin zaman, Rasulallah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, eğer bu yamuklukla ahirete gidersek, sana diyeceği bir kelime var: “Ben seni tanımıyorum, yürü!” Yanında da Hazreti Aişe validemiz olacak. Hazreti Hatice validemiz olacak, “Anacığım, anacığım..” “Benim senin gibi evladım yok, sen kimsin!” diyecek sana icabında.
Neye güveniyorsun peki, ha neye güveniyorsun peki; parana mı, puluna mı, anana mı, babana mı? Bak şu yukarıdaki dağ emir bekliyor haberin olsun, şu deniz beş metre kalksa Çayeli bitti. Bende senin gibiysem, bende icabında bu kafayla gidersek biz, Allah göstermesin...



Rize’de bu kadar afetler oluyor, dereler taşıyor, ne bileyim evleri alıp götürüyor… Allah-u Teâlâ her adım başında kendisinin neye kadir olduğunu gösteriyor, sen nasıl kalkıyorsun peki şuna tavır koyuyorsun ya, sen nasıl Kur’ân’a kin kusuyorsun ya, sen nasıl kalkıp tefe koyuyorsun, rafa koyuyorsun; şöyle diken üstünde duruyorsun ya. Bak depremler hala kalktı mı; kalkmadı, gidiyor geliyor, gidiyor geliyor. Birkaç kişinin hürmetine Mevlâ tutuyor. Rize’yi var ya, Allah Rize’yi çoktan yıkacaktı. Rize çoktan yıkılacak ama işte burada birkaç mazlum kul var Mevlâ onlarla tutuyor Rize’yi. Göreceksiniz, Allah göstermesin, yine bunu yüreğimin acısıyla söylüyorum, hadi bir daha kursan da kuramayacaksın haberin olsun, kursan da kuramayacaksın, mümkün değil artık! En büyük musibet nedir bilir misiniz siz, en büyük musibetten ibret almamaktır, musibetten ibret almamaktır! Allah bir insanın aklını aldıktan sonra


Allah-u Teâlâ mucizede gösterse, yook, para etmiyor, para etmiyor. Şuradan Rusya, vicdansız bir kalkışırsa bu tarafa, Türkiye’nin bir ay savunacak gücü yok, bir ay, bir ay Türkiye’nin kendini savunacak gücü yok! Bir hafta 15 gün içerisinde iş bitti, Türkiye gitti! Ondan sonra Rus sana saldırdığı zaman Bayram Hocayı hatırlarsın… Allah buralara gelmekten hepimizi muhafaza eylesin.

 

ihvan22

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ara 2008
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
çok güzel paylaşımlar teşekkürler kardeşlerim
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
__ İlimlerden maksat Kur'an'ı anlamaktır..fizik, kimya, matematik vs. Kur'an'ı anlamaya katkı cihetinden okunacak..ALLAH güneşten, aydan bahsediyor nedir bunlar ? tanımalıyım ben.. ki astronomi ve pozitif ilimlerle alakalı bir çok ayetler var..

__ Cenab-ı Hakk esma-i hüsna'da gizlidir..müstakil olarak bi esma dersi okunmalıdır..esma-i hüsna'yı kuyu kazar gibi okumak gerekiyor..bütün şifre, esrar-ı kainat esma-i hüsna'da gizlidir..İmam-ı Rabbani Hz. Ks.samedani. ; " Bütün isimleri bildikte müsemmayı bilemedik .." buyuruyor..
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
şehidimize rahmet...YOLU YOLUMUZ...KAVGASI KAVGAMIZ....
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Ben senin için öleceğim,
sen benim için bir ah çekmeyeceksin, vefakârlık bu mu?
Sana bu kadar kendimizden feda edeceğiz sen yine hâlâ benim hakkımda ileri geri konuşacaksın…
Yook, yook, o zaman Bayram hoca gidecek ahirete haberiniz olsun.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
tulip2.jpg
Gül kokulu ŞEHİDİMİZE...
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Ders ayeti : Buruc Suresi. Sayfa 591 ayet: 1- 22
Muhterem Müslümanlar, Allah’ın bahtiyar kulları, Muhammed Mustafa’ya sav kurban olan cemaati müslimin, damarlarında Hz Hatice’ nin, Hz Aişe’ nin, Hz Fatıma’ nın kanını taşıyan Allah’ın bahtiyar kulları, Yavuz Sultan Selim’ in öksüz ve yetim torunları…!



Sizi böyle kış ver yaz demeden sohbetlere devam ettiğinizi görmek dünyada cennet hayatı yaşamış olduğunuzu gösteriyor. Herkesin bir davası var, benimde var, sizinde var. Her türlü çilelere ve engellere rağmen yine devam ediyorsunuz ya sizden Allah cc. memnun, Resulullah sav memnun, erenlerde memnun.

Biraz evvel Salatü Selam getirdim. Resulullah’ a salatü selam getirin deyince hepimizin selatü selam getirmesi lazım.
Resulullah’ a salatü selam getirince, kabrinin başında bulunan melek hemen o salatı alıp Resulullah’ a ulaştırıyor.


Bir hadisi şerifte buyruluyor ki:

- Ey Ümmetim ! Cuma günleri bana daha çok salavatı şerife getiriniz. Çünkü ümmetimin cuma günleri getirmiş olduğu salavatı şerife bana arz olunur. Kimki bana salavatı şerife getirirse bana daha çok yakın olur.

Başka bir hadisde:

- En faziletli gününüz cuma günüdür. O gün bana çok salatü selam getiriniz. Çünkü salatü selamlarınız bana arzedilir. Sahabeler, : Ya Resulallah ! Bizim salatü selamlarımız size nasıl arzedilir? Sen çürümüş olursun, diye sorunca Resulullah sav onlara : Allah-u Teala Peygamberlerin cesetlerini toprağa haram kılmıştır, diye cevap verdi.

Topraklar Bayram hocanın cesedini çürütür ama Resulullah’ın kini çürütmez.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
“ÖZTÜRK” HOCAEFENDİYİ KİM ÖLDÜRDÜ?

Bayram Ali ÖZÜTRK
hocayı kim, neden öldürtmüş olabilir sizce?
Bayram Ali ÖZTÜRK
hocanın yokluğu kimlerin işine geliyor sizce?
Bayram Ali ÖZTÜRK
hocayı Şehit edenler kimlerle beraber, kimleri
"veli" ediniyor sizce?

Memleketimizde süregelen alçaklık ve kahpeliklere aklınız ermeyebilir. İlla ki “erecek” diye birşey yok zaten. Elbette bazılarımız “gafil” olacak ki, “uyanık” olanların ismi tarihe yazılabilsin.

Örneğin bazılarınızın bugün ismini dahi bilmediği Bayram Ali ÖZTÜRK hocayı, öncelikle tüm Türk din adamlarının bilmesi gerekir. “Benim adamım” diye bir savunma kültürü olmayan, her kim olursa olsun hak edene hak ettiğini verebilecek kadar “yürek” sahibi olan böyle insanları sadece din adamlarının değil, sadece Türk milletinin de değil, bütün dünya halklarının tanıması lazım. Ama önce Türk din adamlarının ve Türk milletinin. Çünkü Bayram Ali ÖZTÜRK hoca, Türk’lüğü ile övünen bir Türk...

İki(!) aydır “psikolojik tedavi” gördüğü ileri sürülerek bir “deli” ilan edilen katilden ve bu sebeple soruşturmanın derinleştirilemediği bir suikastle, İstanbul-Fatih, İsmailağa Camii’nde öldürülen Bayram Ali ÖZTÜRK hocadan bahsediyorum.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt