Bu tarz konularda daha dikkatli olunmalı. Zira bizler bu diyardan göçüp gittiğimizde arkamızdan şer veya hayır devam edecektir. Bu konuda da şer kokusu var gibi, doğrusunu Allah bilir.
Bir dilden bir dile mükemmel-eksiksiz bir çeviri yapılamayacağından bahsedilmiş, doğrudur.
Ancak, bu yapılamayacak diye araştırmayıp, anlamını hiç bilmediğimiz ilahi bir cümleyi milyonlarca defa tekrarlasak sizce gram tefekküre yöneltir mi? Ayrıca Peygamberimiz(s) İslamı çevre kavimlere-milletlere de tebliğ etmemiş midir? Ve bu tebliğ sizce Arapça bilmeyen bir kavme Arapça mı yapılmıştır?
Kuran dilinin Arapça konuşanlar tarafından dahi tam olarak anlaşılamayacağından bahsedilmiş, doğrudur.
Kuran dili evrensel ve ebedi bir dile sahiptir. Bu da bir çok mana çıkarılabilecek mecazi bir dile benzer. Bu sayede 1500 yıl evvel insanlar okuduklarını bir şeye yorabiliyordu ve biz de 1500 yıl sonra hala birşeylere yorabiliyoruz.
Örneğin:
Yûnus 5
...Güneşi ışıklı, ayı da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona (aya) birtakım menziller takdir eden O'dur...
1500 yıl önce bu menziller belki güneşin gök yüzünde görüldüğü mesafeyi çağrıştırırken, günümüzde artık güneşin Samanyolu'ndaki yörüngesini çağrıştırabiliyor.
Kuran'ın bu özel dilinden yola çıkarak şunu söyleyebiliriz. Demek ki bu ilahi sözleri okuyan her kul, ancak Allah'ın kendisine lütfettiği özel manayı anlayabilir.
Kuran'ın doğru anlaşılması ancak hadislerle mümkün olabilir denilmiş, kısmen doğrudur.
Hadisler de sonuçta nakildir ve her nakilde kişinin kendi dili vardır. Yine her kişi kıssadan aldığı hisseyi kendi diliyle nakledecektir. Bu doğaldır, çünkü hadisler doğrudan İlahi söz değildir. Bu sebeple korunamayabilir. Ancak sadece ilahi sözün(Kuran'ın) korunacağı Allah tarafından vaat edilmiştir, hadisin değil. Yani hadisler de aslında bir nevi tefsirdir, mealdir.
Sözün özü:
Kuran anlaşılması için ısrarla okunmalıdır. Yoksa sadece Arapça kelimelerinin tekrarlanmasıyla ders alınıp tefekkür edilebileceği şüphelidir. Öyleyse, tefsir-meal okuycaksak tek kaynakla kendimizi sınırlandırmamalıyız. Yukarıda da bahsedildiği gibi, tefsiri-meali yazanın gönlüne giren ilham herkeste tam olarak aynı olmayacağından kesinlikle birden fazla kaynaktan yararlanmalıyız. Ama tefsir-meal herneyse Allah rızası için okumalıyız.
Hucurât 12:
Ey iman edenler! Eğer yoldan çıkmışın biri size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın...