Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Dedi ki: (19)
— (Muayyen bir dinleyici kitlesi için propaganda veya terbiyeye ait malzeme hazırlanırken, yalnız dinleyicileri karakterize eden şahsi faktörler üzerinde durup, tenbih ve uyarıcılığa ait faktörleri ihmal etmekten devamlı bir şekilde sakınmalıyız.)
Dedi ki: (21)
— (Mütefekkirin sakin uykusunu tedirgin eden ve onu yatağından çekip çıkaran, artık bütün toplumun maruz olduğu tehlikelerden başka birşey değildir...)
Dedi ki: (22) — (Bugün hukukla vakıa, metinle ruh, mevzuatla tatbikat arasındaki fark gittikçe genişlemektedir; dünyada mevcut bir çok anayasa tamamen göstermeliktir ve tarif ettikleri rejimin memlekette olanla hiçbir alâkası yoktur... Anayasa âdeta mevcut rejimi gizleyen bir paravana vazifesi görür.)
Dedi ki: (26)
— (Yolunun üzerinde acaip ve hakkından gelinmez insanlar bulursan, dünyayı bunlardan temizlemekle daha büyük liyakat sahibi olacaksın. -Fakat ölürsem?- Pekâlâ! Bir kahramana yakışan hareketi yaparak öleceksin; daha ne istersin!)
Dedi ki: (27) — (Soğuk ruhlara, katarlara, körlere ve sarhoşlara yiğit demem ben. Korkuyu bilen ama onu yenende vardır yürek; uçurumu gören, ama öne gururla bakan ,ve kartal pençeleriyle uçurumu kavrayanda, ancak onda vardır cesaret.)
Dedi ki: (29)
— (Her hakikî insan, gerçekten üstün bir insan önünde eğilme hadisesinin her şeyden önce kendisini yükselttiğini hissetmez mi? İnsan kalbinde bundan daha asil yahut daha mukaddes hiçbir duygu yasayamaz. Beni en teselli eden taraf şudur ki, muhtelif tesirler altında bulunan herhangi bir zamanın hiçbir şüpheci mantığı yahut müptezel ukalâlığı, samimiyetsizlik ve kuruluğu, insandaki bu asil hulûsu yahut tabiî sevgi istidadını yoketmeğe kadir olamıyor.)
Dedi ki: (31)
— (Psikolojik savaşın ustalığına erişen Kartacalı Hannibal'in taktik dehası: O, önüsıra, kale burçları gibi fillerini sürüyordu... Savaşta ön sıra ve arkadakilerin ruhî durumları ve birbirlerine etkileri yüzünden.)
Dedi ki: (34) — (Yeryüzünde birbirine zıt ve her zaman düşman iki eğilim daima varolmuştur ve varolacaktır. Bunları bağdaştırmaya kalkışmak, hayatı yoketmeğe çalışmaktır.)
Dedi ki: (35)
— (Parti programı ile ilgili ana prensiplerde bir anlık avantajlardan dolayı parti programından sapma, taviz verme ve programa ihanet olmamalıdır... Biz, günlük olaylara programı uydurmayı değil, günlük olayları programa göre yorumlamayı esas almışızdır; yani program bize değil, biz programa uyacağız.)
Dedi ki: (36)
— (Yugoslav Komünist Partisi'nin önde gelen dört isminden biri, sonradan dönen Miiovan Cilas Stalin şöyle der: Lenin'in dehasına olan hürmetime rağmen, onun naaşının etrafındaki bu mistik toplantı bana gayrı tabiî geliyor ve herşeyin üstünde materyalist telâkkiye aykırı ve Lenin aleyhtarı görünüyordu...)