muhammed25
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 7 Kas 2008
- Mesajlar
- 879
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
"..... Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. ALLAH’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, ALLAH’ın azabı çetindir." (Haşr Sûresi - 7.Âyet)
Hz. Osman (r.a)'dan Rasûlullah (S.A.V.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir :
«Kim LA İLAHE İLLALLAH'ın manasını bilerek ölürse cennete girer.» (Müslim)
İşte, insan hayatının gayesini belirleyen LA İLAHE İLLALLAH'a imânın keyfiyeti... Bu yüce düstura imân, sadece kelimelerde kalan, manasını bilmeden şuursuzca söylemekle meydana çıkacak bir imân değildir. LA İLAHE İLLALLAH, kişide bir inanç, bir his ve bir hareket haline dönüşmedikçe gerçek ifadesini bulamaz. Bunun gerçekleşmesinin ilk şartı da bu kelimenin manasını ALLAH'ın razı olduğu ve tarif ettiği şekilde bilmektir. Zirâ, bilmeden, anlamadan yapılacak imân iddiası yalandır, boştur...
Evet, LA İLAHE İLLALLAH inancı, Kur'an'dan ve Sünnetten kaynaklanan bir anlayışla kavranmadan, gerekleri bilinip, hayat pratiğinde yaşanmadan gerçek imân gerçekleşemez. Bu kelimeyi kalben hissedip tasdik etmek için önce manasını bilmek gerekir. Kısacası bu kelimeye imân için manasını bilmek şarttır.
Maalesef günümüzde âlim kisvesindeki nice cahiller ve bunlara uyan zırcahiller bu gerçeği göremediler. ALLAH ve Rasûlu, anlamadan ve bilmeden LA İLAHE İLLALLAH'a imân ettiğini iddia edenleri yalanlayıp iman iddialarını yüzlerine vururcasına reddederken bu cahiller, ister manasını bilmesin ister şartlarından habersiz olsun hatta Tevhidin şartlarına ters düşen amellerde bulunsun, LA İLAHE İLLALLAH'ı diliyle söyleyen herkesi Müslüman görerek korkunç bir hataya düştüler.
Bu cahiller, batıl olduğu kadar mantıksız olan iddialarını desteklemek için Kur'an ve Sünnetten delil getirmekten ve dolayısıyla ALLAH'a ve Rasûlune iftira etmekten de geri kalmadılar. ALLAH Rasûlu'nün bazı hadislerinde geçen «Kim La ilahe illALLAH derse...», «Kim La ilahe illALLAH'ı söylerse...» Müslüman olur, Cennete girer gibi ifadelerini delil alıp buradaki hükmü, LA İLAHE İLLALLAH'ı anlayarak ya da anlamayarak söyleyen herkes için genelleştirdiler.
Anlayış ve muhakeme hususunda nasibleri çok az olan bu kimseler, bu gibi ifadelerin genele değil de Rasûlullah (S.A.V.) zamanında ve ondan sonra yaşayan ve bu kelime söylendiğinde manasını ve şartlarını apaçık anlayan arablara ait bir hüküm olduğunu göremediler. Evet, Rasûlullah (S.A.V.)'in LA İLAHE İLLALLAH dediğinde manasını anlayan arablara seslenişi ve daveti onların Tevhidi söylemelerini istemek şeklinde oluyordu. Zaten böyle olması da gerekmez miydi ?
Manasını bilip anladıktan sonra bir kişinin LA İLAHE İLLALLAH'ı dil ile ikrar etmesinin, imân etmesi için yeterli olacağı hiçbir sağlam aklın karşı çıkmayacağı apaçık bir gerçektir. Rasûlullah (S.A.V.)'in LA İLAHE İLLALLAH dediğinde anlamayacak olanları (ki o zaman için bu kimseler arab olmayan ya da Arapçayı bilmeyen kimselerdi) bu kimseleri İslam'a Daveti şüphesiz böyle olmuyordu. Onun arab olmayan halkların krallarına gönderdiği davet mektubları bu gerçeği teyid etmektedir.
Rasulullah (S.A.V.) bu mektupların tümünde Tevhidi, muhatab olan kimselerin anlayabileceği şekilde açıklaması, ya da Tevhidi ifade eden Âyetleri mektuba eklemesi, Tevhidin anlaşılmasının gerekliliğini net bir şekilde vurgular.
ALLAH (c.c.) arap olmayanlara daveti Âl-i İmrân 64.âyetinde;
«Bizimle sizin aranızdaki müşterek bir söze gelin...» Evet bu LA İLAHE İLLALLAH sözü, dil ile söylemek açısından sizinle bizim aramızda müşterektir. Ama söyleyişin keyfiyeti itibariyle böyle değildir. Zira siz bunu, gerçek manasını bilmeden şuursuzca tekrarlayıp duruyorsunuz. Öyleyse, bu kelimenin manasını kabul etmeye gelin. Bu kelimenin manası da şudur:
«Ancak ALLAH'a kulluk etmemiz, O'na hiçbir şeyi eş koşmamamız...» Ne putları, ne haçı, ne ateşi, ne tağutları, ne de başka bir şeyi O'na ortak koşmayın. İbadeti sadece tek olan ve ortağı bulunmayan ALLAH'a has kılın.
«ALLAH'ı bırakıp birbirimizi Rab olarak benimsememek üzere...» ALLAH'ın haram kıldığı şeyi helal, helal kıldığı şeyi haram kılan kimselere itaat etmeyelim. Hayatımızı ancak ALLAH'ın emir ve yasaklan şekillendirsin. Eğer ALLAH'ın değil de başkasının helal (serbest) ve haram (yasak) sınırlarına tabi olursanız onu RABB edinmiş olursunuz.
«Eğer yüz çevirirlerse...» Eğer bütün bunları kabule yanaşmayıp reddederseniz....
«Bizim müslüman olduğumuza şahid olun» deyin.»
Biz «LA İLAHE İLLALLAH» 'ı bu manayla kabul ettiğimiz için Müslümanlarız. Fakat siz bu manayla kabul etmediğiniz için Kafirsiniz.
İşte Rasûlullah'ın LA İLAHE İLLALLAH'a davet metodunun özü bu idi. LA İLAHE İLLALLAH'ı insanlara apaçık şekilde, apaçık ifadelerle anlatmak ve manasının anlaşılmasını sağlamak. Günümüzde de bu davayı yüklenen Mü'minlerin, insanları daveti böyle olmak zorundadır. Hem çağımız öyle korkunç ve karanlık bir dönem ki, LA İLAHE İLLALLAH'ın anlaşılması sadece arab olmayanların sorunu, olmaktan çıkmış, arab olanlar dahi dillerinin yozlaştırılmasıyla bu ilahi gerçeği anlamaz, hissetmez olmuşlar.
Bu nedenle İslam Davetçilerinin; LA İLAHE İLLALLAH'ı manasını anlamayanlara, ALLAH'ın emrettiği şekilde açıklaması, insanların bilerek iman ya da reddetmeleri ve davet görevinin hakkıyla yerine getirilmesi açısından izlenmesi gereken yegane yoldur.
alıntı
"..... Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. ALLAH’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, ALLAH’ın azabı çetindir." (Haşr Sûresi - 7.Âyet)
Hz. Osman (r.a)'dan Rasûlullah (S.A.V.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir :
«Kim LA İLAHE İLLALLAH'ın manasını bilerek ölürse cennete girer.» (Müslim)
İşte, insan hayatının gayesini belirleyen LA İLAHE İLLALLAH'a imânın keyfiyeti... Bu yüce düstura imân, sadece kelimelerde kalan, manasını bilmeden şuursuzca söylemekle meydana çıkacak bir imân değildir. LA İLAHE İLLALLAH, kişide bir inanç, bir his ve bir hareket haline dönüşmedikçe gerçek ifadesini bulamaz. Bunun gerçekleşmesinin ilk şartı da bu kelimenin manasını ALLAH'ın razı olduğu ve tarif ettiği şekilde bilmektir. Zirâ, bilmeden, anlamadan yapılacak imân iddiası yalandır, boştur...
Evet, LA İLAHE İLLALLAH inancı, Kur'an'dan ve Sünnetten kaynaklanan bir anlayışla kavranmadan, gerekleri bilinip, hayat pratiğinde yaşanmadan gerçek imân gerçekleşemez. Bu kelimeyi kalben hissedip tasdik etmek için önce manasını bilmek gerekir. Kısacası bu kelimeye imân için manasını bilmek şarttır.
Maalesef günümüzde âlim kisvesindeki nice cahiller ve bunlara uyan zırcahiller bu gerçeği göremediler. ALLAH ve Rasûlu, anlamadan ve bilmeden LA İLAHE İLLALLAH'a imân ettiğini iddia edenleri yalanlayıp iman iddialarını yüzlerine vururcasına reddederken bu cahiller, ister manasını bilmesin ister şartlarından habersiz olsun hatta Tevhidin şartlarına ters düşen amellerde bulunsun, LA İLAHE İLLALLAH'ı diliyle söyleyen herkesi Müslüman görerek korkunç bir hataya düştüler.
Bu cahiller, batıl olduğu kadar mantıksız olan iddialarını desteklemek için Kur'an ve Sünnetten delil getirmekten ve dolayısıyla ALLAH'a ve Rasûlune iftira etmekten de geri kalmadılar. ALLAH Rasûlu'nün bazı hadislerinde geçen «Kim La ilahe illALLAH derse...», «Kim La ilahe illALLAH'ı söylerse...» Müslüman olur, Cennete girer gibi ifadelerini delil alıp buradaki hükmü, LA İLAHE İLLALLAH'ı anlayarak ya da anlamayarak söyleyen herkes için genelleştirdiler.
Anlayış ve muhakeme hususunda nasibleri çok az olan bu kimseler, bu gibi ifadelerin genele değil de Rasûlullah (S.A.V.) zamanında ve ondan sonra yaşayan ve bu kelime söylendiğinde manasını ve şartlarını apaçık anlayan arablara ait bir hüküm olduğunu göremediler. Evet, Rasûlullah (S.A.V.)'in LA İLAHE İLLALLAH dediğinde manasını anlayan arablara seslenişi ve daveti onların Tevhidi söylemelerini istemek şeklinde oluyordu. Zaten böyle olması da gerekmez miydi ?
Manasını bilip anladıktan sonra bir kişinin LA İLAHE İLLALLAH'ı dil ile ikrar etmesinin, imân etmesi için yeterli olacağı hiçbir sağlam aklın karşı çıkmayacağı apaçık bir gerçektir. Rasûlullah (S.A.V.)'in LA İLAHE İLLALLAH dediğinde anlamayacak olanları (ki o zaman için bu kimseler arab olmayan ya da Arapçayı bilmeyen kimselerdi) bu kimseleri İslam'a Daveti şüphesiz böyle olmuyordu. Onun arab olmayan halkların krallarına gönderdiği davet mektubları bu gerçeği teyid etmektedir.
Rasulullah (S.A.V.) bu mektupların tümünde Tevhidi, muhatab olan kimselerin anlayabileceği şekilde açıklaması, ya da Tevhidi ifade eden Âyetleri mektuba eklemesi, Tevhidin anlaşılmasının gerekliliğini net bir şekilde vurgular.
ALLAH (c.c.) arap olmayanlara daveti Âl-i İmrân 64.âyetinde;
«Bizimle sizin aranızdaki müşterek bir söze gelin...» Evet bu LA İLAHE İLLALLAH sözü, dil ile söylemek açısından sizinle bizim aramızda müşterektir. Ama söyleyişin keyfiyeti itibariyle böyle değildir. Zira siz bunu, gerçek manasını bilmeden şuursuzca tekrarlayıp duruyorsunuz. Öyleyse, bu kelimenin manasını kabul etmeye gelin. Bu kelimenin manası da şudur:
«Ancak ALLAH'a kulluk etmemiz, O'na hiçbir şeyi eş koşmamamız...» Ne putları, ne haçı, ne ateşi, ne tağutları, ne de başka bir şeyi O'na ortak koşmayın. İbadeti sadece tek olan ve ortağı bulunmayan ALLAH'a has kılın.
«ALLAH'ı bırakıp birbirimizi Rab olarak benimsememek üzere...» ALLAH'ın haram kıldığı şeyi helal, helal kıldığı şeyi haram kılan kimselere itaat etmeyelim. Hayatımızı ancak ALLAH'ın emir ve yasaklan şekillendirsin. Eğer ALLAH'ın değil de başkasının helal (serbest) ve haram (yasak) sınırlarına tabi olursanız onu RABB edinmiş olursunuz.
«Eğer yüz çevirirlerse...» Eğer bütün bunları kabule yanaşmayıp reddederseniz....
«Bizim müslüman olduğumuza şahid olun» deyin.»
Biz «LA İLAHE İLLALLAH» 'ı bu manayla kabul ettiğimiz için Müslümanlarız. Fakat siz bu manayla kabul etmediğiniz için Kafirsiniz.
İşte Rasûlullah'ın LA İLAHE İLLALLAH'a davet metodunun özü bu idi. LA İLAHE İLLALLAH'ı insanlara apaçık şekilde, apaçık ifadelerle anlatmak ve manasının anlaşılmasını sağlamak. Günümüzde de bu davayı yüklenen Mü'minlerin, insanları daveti böyle olmak zorundadır. Hem çağımız öyle korkunç ve karanlık bir dönem ki, LA İLAHE İLLALLAH'ın anlaşılması sadece arab olmayanların sorunu, olmaktan çıkmış, arab olanlar dahi dillerinin yozlaştırılmasıyla bu ilahi gerçeği anlamaz, hissetmez olmuşlar.
Bu nedenle İslam Davetçilerinin; LA İLAHE İLLALLAH'ı manasını anlamayanlara, ALLAH'ın emrettiği şekilde açıklaması, insanların bilerek iman ya da reddetmeleri ve davet görevinin hakkıyla yerine getirilmesi açısından izlenmesi gereken yegane yoldur.
alıntı