Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an ve Sünneti Yaşamak Lazım (5 Kullanıcı)

meryem-hanne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Kas 2007
Mesajlar
105
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
hikmet damlaları

Efendi Hazretleri'nden
Mahmud UstaOsmanoğlu




Kur'an ve Sünneti Yaşamak Lazım!

"İşit var bazı fasık bu cihanda"
"Duy ki, bu dünyada bazı fasıklar var."
Fasık Allah yolundan çıkmış kimselere denir. Bunlar çekinmeden her kötülüğü işlemeye cüret gösterirler.
"Ki, teklif yok bize dirler nihanda"
"Gizli yerlerde bize teklif, emir ve yasak yok derler." Bu fasıklar: "Biz maksada ermişiz, onun için bize emir ve yasak yok, bizim namazlarımız kılınmış oruçlarımız tutulmuş" derler. Hâlbuki biz insanlar mükellefleriz. Yani Şer–i Şerifi yaşayacağız, yaşatacağız, bu yükü ömrümüzün sonuna kadar taşıyacağız, Mevlâ'mızın yardımıyla.
Günümüzde de bunları görüyoruz ne diyorlar: "Biz amaca ulaşmışız, bize teklif, yanı herhangi bir sorumluluk ve vazife yoktur."
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz, en büyük insan, âlemlere rahmet olarak gönderildiği halde "Bana teklif yok" demedi.
Çıkmış birileri ahkâm kesiyor, insanları cennete taşıyor. Gayrimüslimlerde cennete gidecek, Allah'tan korkulmaz, Allah sevilir, sevgi makamında olan namaz kılmasa da olur, bir sürü sözler… Bunları söyleyenlerin işi ancak yemek, içmek, uyumak ve nefislerinin istediğini yapmaktır.
İbn–i Mes'ud Radıyallahu Anh dan rivayet edildi ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Şüphesiz insanların, geçmiş Peygamberlerden duydukları hikmetlerden biri de: 'Utanmazsan dilediğini yap.' sözüdür." (Buhari, Enbiya:46,3/1284)
Utanmak çok önemlidir, bunlarda ne utanma, ne ar nede hayâ kaldı. Yapsınlar bakalım, konuşsunlar yarın sorulacak, şimdi bütün bu rezilliklere vicdanın müsaade ediyor ama bir gün gelecek diyeceksin ki:
"Ey vicdan! Sen niye bana müsaade ettin de ben böyle oldum? Keşke o günlere bir daha dönsem de hatalarımı telafi etsem."


* * *
"Şeriat yok işi bidat yabanda."
"Yabanda kalmış bu fasıkların işi bidatlerle uğraşmak şeriatı terk etmektir."
Kitap ve sünnet tamamı İslam şeriatıdır. Kur'an ve sünnetle amel etmekte, İslam şeriatı ile amel etmektir. Bunun zıddı ise şeriatsızlıktır, bidatlarla uğraşmaktır.
"Bu f asıklar aduvvullah nişanda."
"Bu fasıklar Allah'ın düşmanlığı nişanındadır."
"Bu fırkadan kaçup Hakk'a gidelim, Cemali ba kemale seyr idelim."
"Böyle fırkalardan kaçıp Allah'a gidelim. Cemali ba kemale seyr edelim."
Velhasıl şunu anlamak lazım ki; nerede bir şeriatsızlık görürsün, oradan kaçarcasına uzaklaş. Şeriatsız hiç bir şey yapılmaz… Rabbim cümlemizi hak yoldan kaymaktan muhafaza eylesin!


* * *
"Andolsun ki biz insanı yarattık ve ona nefsinin ne vesvese verdiğini de biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız."(50/16)
Mevlâ'mız: "Andolsun ki biz insanı yarattık" buyuruyor. Bu sözden ne anladık? Bu cümleden şunu anlamamız lazım, Mevlâ Tealâ birdir, en yüce kudret ve kuvvet O'na aittir. Dünya kurulduğu günden beri, hiç insan yaratan çıktı mı? Özellikle son yıllarda bilim ilerledi, neler icat edilmedi neler? İnsanın yaratılış ile ilgili bir milim ilerleme yapabildiler mi? Hayır. İnsanı yaratan ve onu en iyi terbiye eden Allah'tır.
Mevlâ Tealâ buyuruyor ki
"İnsan görmedi mi ki muhakkak biz onu bir nutfeden yarattık, bir de o apaçık düşman kesilmiştir. Ve kendi yaratılışını unuttu da bize bir misal irad etmeye kalkıştı, dedi ki: Kemikleri kîm diriltebilir ki onlar çürümüşlerdir?" "De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecektir. Ve o bütün yaratılmışları tamamıyla bilendir." (36/77–79)
"Andolsun ki biz insanı yarattık" ayetini okuyan ve duyan bir durup düşünmesi lazım.
Rabbimiz bunca şeyleri nasıl yarattı? Her şeyimiz, konuşabilmemiz dahi Mevlâ'nın lütfü ve ihsanıyladır. Harfler birleşiyor, kelime halinde ağzımızdan çıkıyor. Ahmet, Mehmet…
Size bir cami dolusu ses vereyim, bir harf kalıbı yapın bakalım. Yüce Allah'ımıza hayran olmaktan başka çare yok.



Bir harf öğretenin kölesi olunmalı!

"Mevlâ'dan en çok hayrette olan O'nu en çok bilendir."
İsmet Garibullah Büyük Şeyh Efendi Kuddise Sırruhu Risale–i Kudsiyye'sinde buyuruyor ki:
"Tehayyür bul mearifle gidelim
Cemali ba kemale seyredelim."
Ehlûllâhın söylediği sözlerin kelimelerini kaçırmamak lâzım. Başka bir ibarede de şöyle gelir.
"İnsanların Allah'ı en çok bileni, Allah'ın emirlerine en şiddetli çalışan ve Resulünün sünnetine en çok tabi olanıdır."
Allah bize Kur'an'a, sünnete sarılmak için iştah versin. İştahı olmayan kimsenin önüne güzel yemekleri koysanız, dönüp bakmaz bile... İnsanı böyle düşünün. Ruhunun içi safra dolu olsa, ayetten, hadisten etkilenmez. Ruhumuzda, kalbimizde ki safraları temizleyerek, ruh ve kalb iştahını kazanmalıyız.
Bir kitapta gördüm ki, bir adam yirmi sene Kur'an okumuş ona aynı toprak gibi gelmiş, Allah–u Tealâ ancak yirmi sene sonra ona Kur'an okumanın lezzetini vermiş. Sizden birinize böyle bir lezzet verilip sonra da beş dakikalığına o zevk alınmış olsa hemen Kur'an–ı Kerim'i rafa koyarsınız, doğru eğlenmeye gidersiniz.
Bir salih kul da demiştir ki:
"Yirmi sene gece namazına devam ettim, ama hiç bir tat almadım. Çünkü ben tadın kulu değilim, Allah'ın kuluyum."
Bir ibarede gelir ki: "İstihlây–ı ibadet, semm–i katildir."
"İbadetten tat almayı istemek, öldürücü bir zehirdir." Bir de Arapça şöyle bir ibare vardır:
"İbadetin safası seni aldatmasın. Zira onda rububiyyeti unutmak vardır."


* * *
Bir salih kul da diyor ki:
"Ancak yirmi seneden sonra ibadet etme arzuma, gecelerim yetmez oldu." Sebat eden kişi arzusuna ulaşacaktır. Sabreden kesinlikle mahrum kalmayacaktır.
Rabbimiz şöyle buyuruyor:
"Andolsun ki biz insanı çamurdan ibaret olan bir hulâsadan yarattık. Sonra onu metin bir karargâhta bir nutfe kıldık. Sonra o nutfeyi bir donmuş kan yarattık, müteakiben o donmuş kanı da bir parça et kıldık. Sonra o et parçasını da kemikler kıldık. Kemiklere et giydirdik. Sonra da onu başka bir halk olarak inşa etmiş olduk. İmdi şekil verenlerin en güzeli olan Allah'ın şanı ne kadar yücedir."(23/ 12–14)
Ayet–i celilelede geçen kelimelerin lügat manası mühimdir. Ama ayet–i celileden ibret almak daha mühimdir. Ya Rabbi! Lügat manalarını bize duyurdun, bundan ibret almayı da nasip eyle!
Bizim görmemiz, işitmemiz, konuşmamız, diriliğimiz... Hepsi Mevlâ'nın Sıfat–ı Subûtiyyesinin suretlerinin, suretlerinin, suretleridir. İşte: "Âdem'i kendi sureti üzerine yaratmıştır" demek bu demektir.
Nasıl ki Mevlâ'da ilim sıfatı var, bizde onun sureti var.
Nasıl ki O'nda kudret sıfatı var, bizde onun sureti var.
İşte bu hâl üzere biz O'nun sureti üzerine yaratıldık. Bizde olan bütün sıfatların menbağı Mevlâ'dır.
Bizdeki her şeyin menbağı Rabbimizde olunca, bu demektir ki; her halimizde O'na muhtacız.
Doktoru beğenirsin Allah'ı beğenmezsin. Doktoru beğeniyorsun da o azaları sana veren Allah'ı niçin beğenmiyorsun?
Ey Müslümanlar! Dikkat edelim, nankör olmayalım. Allah–u Tealâ bizlere Kur'an–ı Kerim gönderdi. Tefsir ilminden, Hadis ilminden, Akaid ilminden, Tasavvuf ilminden haberimiz oldu. Daha ne istiyoruz. Hazreti Ali Radıyallahu An buyuruyor ki:
"Kim bana bir harf öğretirse, o beni kendisine köle etmiş olur." İlim şehrinin kapısı olan Hazreti Ali'yi bu ilmin bir harfini öğrenmek bir adama köle ettiriyorsa ya bütün ilimlerin sahibi olan Allah'a nasıl şükretmeliyiz.
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
neden sadece meryem degilsin de meryem hannesin?
 

meryem-hanne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Kas 2007
Mesajlar
105
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Meryem kızımın ismi hanne (hz) meryemin annesinin ismi uygun gördüm selam ve dua ile
 

meryem-hanne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Kas 2007
Mesajlar
105
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Meryem ismi arapçamı? SELAM VE DUA İLE
 

meryem-hanne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Kas 2007
Mesajlar
105
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
(HZ) Meryemin annesi malum olduğu üzere (hz)İsanın dünyaya teşriflerinden önceden var olduğu için kızın ismiyle kendi isminin çıkış noktası aynıdır.
İsim konurken nelere dikkat edilir malum... selam ve dua ile


Yazı hakkında yazsanız daha uygun olacak
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
(HZ) Meryemin annesi malum olduğu üzere (hz)İsanın dünyaya teşriflerinden önceden var olduğu için kızın ismiyle kendi isminin çıkış noktası aynıdır.
İsim konurken nelere dikkat edilir malum... selam ve dua ile


Yazı hakkında yazsanız daha uygun olacak

yoooo
arabca ve ibranici simit diller grubuna dahil
 

tekamül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Kas 2007
Mesajlar
26
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
ES-selamu aleykum
kardesler yazı hakkında yorum yapmamısınız anladıgım kadarıyla .... isimler ustunde bu kadar cok durmayın....
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt