Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kuran kuran için konuştu (2 Kullanıcı)

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Bakara 195-Allah yolunda harcama yapın/nimetleri paylaşın; kendi
ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın! Güzel düşünüp güzel işler yapın! Çünkü Allah, güzellik sergileyenleri sever.
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
RABBİM razı olsun..
inş kuranı okuyup anlama zamanı geldi
rabbim hepimize nasip etsin ..
gercekdende benimde söylemek istediklerimi siz cok güzel anlatmışsınız
artık söze ne hacet
KURAN KONUŞUYOR ANLAYANA
ALLAHIM YARABBİİİ
BİZLERİ KURANI ANLAYAN KULLARIDAN EYLLEEEE
AMİN...
SELAM VE DUA İLE...
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kuran insan için konuştu-Allah’ı peygamberi anarak tuzak kuranlara dikkat ,dikkat, di

Kuran insan için konuştu-Allah’ı peygamberi anarak tuzak kuranlara dikkat ,dikkat, di

ALLAH’I PEYGAMBERİ ANARAK TUZAK KURANLARA DİKKAT ,DİKKAT, DİKKAT.

Her peygamber öyküsünde dikkatli olanlar için kendine çıkaracağı öğütler vardır.Örneğin Yusuf peygamber öyküsünde namuslu bir erkek olmanın erdemi yanı sıra yanılan bir kadının pişmanlığı, kıskanç kardeşliğin tehlikeleri yada psikolojik sorunlarının nereye kadar varabileceği, erdemli bir kardeşin affediciliği,Allah’ın kader ağlarını nasıl ördüğü, babanın sabrı ve inancı bunlardan bazıları.Ama biz bunu masal olarak algılamaktan başka ne yaptık ki.Birileri destan gibi anlattı , bizler de masal gibi dinledik.Hala aynı durumdayız.Şunun öğüt ve ibret kısmına ne zaman geçeceğiz.Kıyametin kopmasaını mı bekliyoruz. O zaman çok geç olacaktır.
Kuran masallar kitabı değildir.Uyarı öğüt ve düşündürme kitabıdır.Arapçasını okuyup ilahi ezgisine dalıp imanımızı güçlendirelim ama manasını anlamak için bir meal almadan Kuran ne demek istiyor anlayabilir miyiz. Öğüt alabilir miyiz ? Yoksa kendilerini peygamber ilan eden , kutup yada gavs ilan eden birilerinin gelip elimizden tutmasın ı mı bekliyoruz.Bizim aklımız ne güne duruyor. Meallerde yazan “VERİLEN SÖZ SORUMLULUK GEREKTİRİR “ cümlesini anlamayacak kadar zekamızdan kuşkumuz mu var…Aklımızı satılığa mı çıkardık. Düşünme gücümüzü mü yitirdik. Bizim yerimize başkalarının karar vermesi ne kadar doğrudur.Öteki alemde o başkaları bizden uzaklaşır gider.Kendimizle baş başa kalırız.O zaman Kuran’ın manasından azıcık bile sorulsa ne diyeceğiz.Ey İslam alemi azıcık ayetin hatta namazda okuduğun duaların bile manasını bilmeden yaşıyorsun.Kendine gel.Ermişleri dinle ,alimleri dinle , kutubum hatta peygamberim diyenleri de dinle ama bunların doğru söyleyip söylemediğini nasıl anlayacaksın ? Şöyle en az bir sene Kuran meallerinin içinde bir gezin.Uykularını heder et.Araştır incele.Bak o zaman o yalancıların ipliği nasıl pazara çıkacak.O dini tcaret aracı yapanların ipliği nasıl ortaya saçılacak.Ama sen bir ayetin bile manasını bilmezsen adam seni haydi haydi kandırır.İştr İslam alemi kandırılmış ve sahte bir dine bağlanmış debelenip durmakta.Zincirlenmiş zincirlerini kırmaya çalışmakta. Ama Hıristiyan ideologları böyle gitmemiz için ellerinden geleni yapmaktalar. Bakın demekteler ,sizin islamınız terörist yetiştiriyor ama ılımlı İslam diye bir proje yaptık , kabul edin biz de size terörist İslam demiyelim. Hadi bakalım kaç türlü İslam varmış. Sert İslam,ılımlı İslam.
Şu anda hem üzüntü hem sinir içindeyim.Ne ılımlısı ne şusu ne busu İslam tektir.İslam islamdır kitabı Kuran’dır Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (SAS) dır, Rab’bi Allah’tır Sizin salak sapık projelerinize de ihtiyacımız yoktur. Biz Allah’ın mesajını Kuran’dan okur ve anlarız.
Burada özellikle bir şeye dikkat çekmek istiyorum. İslam düşmanlarının hem yerli hem yabancıların kurdukları bir tuzak var.Bu tuzağa özellikle dikkat ediniz.Onlar Allah hakkında en düzel sözleri ederler ,onlar peygamberimizi överler, kıssalarla hisselerle halkın en sevdiği dünyalarına girerler.Tam bu sırada araya öyle bir şey sıkıştırırlar ki , o kafasında yer eden müslümanı dinden çıkarıp şirke koşar adım sokar.Bunlardan birine tanık oldum,bir sohbette adam peygamberimizin söylediği her şey farzdır ayet hükmündedir diyordu. Elbette öncesinde peygamberimiz hakkında en yüceltici sözleri söylemişti. “PEYGAMBERİMİZİN HER SÖYLEDİĞİ AYET HÜKMÜNDEDİR VE FARZDIR “ diyen babam olsa şirkin en berbatına bulaşmıştır ki daha kurtulması çok zor olacaktır. Canım o öyle demek istememiştir gibi savunmalara hiç kulak asmayacağım.Çünkü adam açık açık öyle demek istedi. Ve dinleyenlerden kimse de :Yahu olur mu farz koymak ayet yollamak Allah’a mahsustur o zaman iki Allah olmuş olur demedi.Kuzu kuzu dinlediler.Ben oradan geçiyordum yabancıydım karışamadım.Keşke karışsaydım hala pişmanlık duyuyordum.Herhalde eşime ve çocuklarıma bir şey olur diye korktum çünkü onlar da yanımdaydı.Ama kendisinden korkulmaya en layık olan Allah’tır ayetini unutmuştum.Allah beni affetsin.
Aslında peygamber öykülerinden alınacak derslerden öğütlerden söz edecektim ama kalemim beni nerelere getirdi.Ama beni buralara getiren Hud suresinin 120. ayetinin düşündürdükleri.

Hud 120 Resullerin haberlerinden, kendisiyle kalbini destekleyip sağlamlaştıracağımız her şeyi sana anlatıyoruz. Bunun içinde sana hak gelmiştir. Bunda, inananlar için bir öğüt ve hatırlatma da vardır.

İSMAİL UYSAL ÖZDEN ÖZGÜR
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Dilara kardeşimden Allah Razı olsun .Layık olmadığım şeyler söylemiş.Ama ben işte bir Kuran dostu ile tanış oldum derken yüreğimin nasıl sevinçle dolduğunun resmini çekebilmek ve kardeşime yollamak isterdim.Selamlar saygılar efendim.
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Dilara kardeşim bazen yapayalnız hissettiğin an en kalabalık anındır.Bazen binlerce kişinin içindesindir ama yapayalnızsındır.Ben size yapayalnız kalabalıklar diliyorum.Selamlar saygılar.

ismail uysal özden özgür.
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Selamün Aleyküm
Kur'anın mealini okumayın diyen kim anlayamadım?
Meal okumuyormuş gibi insanları suçlamanızı hele hiç anlamadım?
Şeyhi olanların meal okumadığını nerden biliyorsunuz?
Kur'anın mealini kötü görenler kim onuda anlayamadım?
Kur'anın manasını öğretmeye sırt çeviren kim anlayamadım?

Arkadaşım kusura bakma ama hayır işleyeceğim, güzel şeyler anlatmaya çalışacağım derken ve sui zan yaparak bir sürü yanlış cümleler kuruyorsunuz.Cümlelerinizi ve ne anlamak istediğinizi daha açık bir şekilde anlatmaya çalışın.

Selam ve dua ile
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Sevgili Yusuf kardeşim. Allah'ın selamı hepimizin üzerine olsun .Manasıyla dersek sağlık esenlik ve benden emin olmanı dilerim Allah'tan Çevrenize dikkatle baktığınızda meallerin yanlış olduğunu ya da meal okuyarak bir yere varılamayacağını söyleyen yazan yazarından çizerinden prof'una kadar çok insan görebilirsiniz.Bir amacım da bunun farkına vardırmak.Şeyhinize gelince ben ona karışamam .Ben herkese bir şeyh bulamayız ama herkese bir meal verebiliriz yada herkes bir meal alabilir diyorum.Sizce de daha mantıklı değil mi.Bir kişi bana gel seni Adıyamana götüreyim şeyhimi gör mutmain ol dedi.Ben de ona tamam ben mutmain oldum ama dünyadaki milyarlarca müslümanı da mı şeyhe götüreceğiz.Gel en iyisi onlara üç liraya bir meal almasını öğütleyelim daha mantıklı olur dedim.Bu sözde bir kötülük var mı.Şeyhler şıhlara tek kötü söz etmedim.Sadece milyarlarca kişi ne yapacak diye düşündüm ve meal okuyun dedim.İsteyen şeyhe gitsin isteyen şıha.Meal okumanız elbette beni son derece sevindirdi.Şeyhi olan meal okumaz diye de bir kural yok elbette.Ama niye alındınız anlayamadım.Kişilerle işimiz yok bizim.Din adına bidatları satanlarla işimiz.Din adına şarlatanlık yapanlarla işimiz.Senin gibi Kuranı okuyup manasını anlamaya çalışan kardeşlerimin yüreğimde apayrı bir yeri var elbette.
Meal okumuyormuş gibi insanları suçlamama gelince evet suçluyorum.Hatta az bile yapıyorum.Rasgele bin kişiyi çevir sokakta hangisi fatihanın anlamını açıklar.İşte özet bu kimse meal okumuyor kardeşim.Yeni yeni algılanmaya başladı.İnşallah artarak sürecek.
Bak ozan ne güzel söylemiş Şekle bakan gâfil, ma’nâdan ne anlar? Şekile bakan gafillerle dolu islam alemi.Namaz kılar ama duanın anlamını bilmez.İşte şekil.Oruç tutar ramazanda içki içmez sonra acısını çıkarır iştye şekil .Vaaz verir ama kadınla yakalanır işte şekil bunlar manadan ne anlar.Elbette Allah'ın cemali asıl manadır ama kulum demesi gerek.Bunun için de fecr suresinin son dört ayetine dikkatle bakmak gerek.
Ayrıca şeyhim şıhım diye çıkan nicelerini televizyon ekranlarından görmüşsündür.Böyle kerameti kendinden menkul olanlara sözümüz.Şıhım diye cumadan önce vaaz veren hazret bir vakit namaz kaçıranın tüm oruçları kabul olmaz deyince ayağa fırlayıp yanlışını yüzüne vurmak zorunda kaldım.Bu adam camiye girip öne doğru yürürken eteğini öpenleri gözlerimle gördüm.Bu mu yani şıh şeyh.Bizim Allah yolunda söz edenlere sözümüz yok elbette.Ama şıhın da olsa şeyhin de olsa meal oku ve soru sor.Şıhına şeyhine hiç çekinmeden soru sor.Ama manasını bilmezsen şeyhinin doğru söylediğini nasıl anlayacaksın.Bu yüzden şeyhler müritlerin kasap önündeki koyun gibi olmasını isteyen kurallar yazmışlardır.Bu da nerede var deme.Çünkü bunu bilmeyen yok.İkinci kısmı da ölü yıkayıcı önünde ölü nasılsa mürit te şeyhinin karşısında öyle olmalıdır der. Yani gassalın elinde meyyit gibi.
Yani kısaca kardeşim ne olursan ol Allah'ın mesajını kaynağından anla.Anlamazsın diyenlere kulak asma.Sor araştır incele.Beni de yerden yere vur.İşte o zaman sen gerçek bir insansın.
Selamlar saygılar

ismail uysal özden özgür
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kuran insan için konuştu-çık televizyona , Allah de , kap milyarları

Kuran insan için konuştu-çık televizyona , Allah de , kap milyarları

ÇIK TELEVİZYONA , ALLAH DE , KAP MİLYARLARI.

Yüce peygamberimiz o en çetin ve zorlu görevi olan Kuran’ı tebliğ görevini ,binbir zorlukla ama başarıyla yerine getirmiştir.Buna kuşku yok.Tebliğ etmek :Bir bilgiyi , bir belgeyi karşıdaki kişi yada kuruluşa bildirmektir.Peygamberler ayetleri tebliğ ettiler.Allah’ın mesajını tebliğ ettiler.Bunlar benim mesajım deselerdi bir Allah’ın kulu kalmazdı yanlarında,dağılır giderlerdi.23 yıllık bu görevi tamamladığında o yüce kişinin . maddi açıdan hala fakir olduğunu görüyoruz.
Çağımızda da tebliğ görevi yapıyorum diyen nice insanlar görüyoruz televizyonlarda.Hayretle öğreniyoruz ki program başına milyarlar alıyorlarmış.Elbette emeklerinin karşılığını alsınlar ama rakamlar dudak uçuklatıcı.Söylenti de olabilir .Bilemeyiz. Kimseye de iftira atmak niyetinde değiliz.Ama şunun üzerinde durmalıyız.Gerçekten Allah sözünü duyurmak isteyen bir kul Allah’ın sesini hissetmelidir içinde.Rızası için yola çıkmalıdır.Para için değil.!7 temmuz 2009 tarihinde , bir televizyonda , sabah saat 6.30-6.40 arasında vaaz veren bir prof , aynen şu cümleyi kurdu “ AY BİR YILDIZDIR DÜNYA BİR YILDIZDIR “ Daha uydu ile yıldız arasındaki farkı ,gezegen ile yıldız arasındaki farkı bilmeyen bir profosör din öğretiyor.Aynı kişi hacca giden topal biri ile de “Ne işin var hacıda topal hacı “ diyerek alay etmişti.Bunun gibi onlarca cahil profosörler cirit atar oldu.Bir taraftan da oraya boşuna çıkmadıkları belli.
Bu televizyon tebliğcilerini birkaç kategoriye ayırabiliriz.
1-Gerçekten Allah kelamının manasını insanlara ulaştırmak onları motive etmek isteyenler.Para alsalar bile baştan ya tamamını ya geçimi için bir miktar ayırdıktan sonra gerisini hayırda kullananlar.
2-Para için çıkanlar.
3-Şan şöhret için çıkanlar.
4-Büyücülük için çıkanlar
5-Seks için çıkanlar.Yani aklında kadın yada erkek olanlar.
6-Tarikat propogandası için çıkanlar.Mürit çoğaltmak için çıkanlar.
7-Doğrudan dini ve devleti yıkmak için çıkan , dindar görünen ama aslında casusluk eğitimi almış misyonerler.
8-Bidatlarla öğrendikleri yanlış dini öğretileri savunmaya çıkanlar.
9-Konusu din olmadığı halde dini tarihle çorba ederek halkı bilmeden yanıltmak için çıkanlar.
10-Sadece Arapçanın kutsallığını kafalara sokmak için çıkanlar.(Yine yanlış anlama olmasın.Kutsal olan arapça değildir Kurandır. Arapça olağan bir dil araplar da olağan bir millettir ve kutsallıkları yoktur. )
Daha da fazla kategorilere ayırabileceğimiz bu tebliğcilerin 1. maddede belirttiğim ,gerçekten Allah için konuşan ve Allah’la beraber olduğunu sezen güzel insanlar dışında kalanlardan kimseye hayır gelmez.Ama insanları zehirler dururlar. Kimi zehirlerler ? Elbette Kuran’ı mealinden en azından bir yıl defalarca okuyup uykularını heder etmeyen Kuran cahillerini. Yoksa Kuran’ı en az bir yıl anlamaya çalışanlara bunlar zerre kadar zarar veremezler.Çünkü onları kandıramazlar. Çünkü o kişiler hem bilgi olarak donanımlı hem de yaşam tarzları ile de örnek kişilerdir.Onlar abdest alacam diye bir ton su harcamazlar.Onlar kimseyi yargılamazlar.Onlar namazlarını huşu içinde kılarlar.Onlar nasıl bir büyük anlatılamaz gücün karşısında olduklarını bilirler.Para pul onlar için ilk amaç değildir hiçbir zaman. Hatta bu yüzden bazen paraya hiç değer vermezler ve maddi olarak sıkıntıya düşerler.Onlar öğüt alın, bu kitap öğüt vericidir ,ayetleri derin derin düşünün , bu kitap düşündürücüdür , uyarılarımıza kulak verin bu kitap uyarıcıdır ayetlerini çok iyi bilirler de bu yüzden meal okuyarak Allah bize neler söylemiş diye anlamaya çalışırlar. Sizler meal okuyun dostlarım ,Allah anlayanla anlamayanı ayırt edecek ve soracaktır. . Ama bizler Arapça okunan Kurandan nasıl inanç gücü alıyorsak aynısını anlarken de alıyoruz.Aldığımızı Mevlana misali Mevlamız için dağıtıyoruz.Bir ücret te istemiyoruz. Yeter ki bin yıllık Kuran’dan yani manasından kaçma aymazlığı sona ersin.Şu yazarken sabah ezanlarının okunduğu saatlerde Allah’a niyazım (Duam ) budur.İnşallah kabul eder. Yusuf suresi 104. ayete bakar ve düşünürken nerelere geldik.
Elbette en iyisini Allah bilir.
Yusuf 104 . Sen, bu tebliğin için onlardan bir ücret istemiyorsun. O, bütün âlemler için bir hatırlatmadan başka şey değildir.
İSMAİL UYSAL ÖZDEN ÖZGÜR
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
Selamün aleyküm özgürben kardeşim

paylaşımlarınızı okumaya çalışıyorum lakin 12 günlük üyesiniz 31 konu açtınız hızınıza yetişemiyorum. malum sitemizde meal haricinde çok başlığımız var. açtığınız konular da meal bölümünde meal okumayı şiddetle tavsiye ediyorsunuz. okumamız da lazım. fakat sadece meallerden dinimiz öğrenilemez biz hüküm çıkaramayız mealler, tefsirler, hadisler, açıklamaları, islam alimlerinin kitapları, fetvaları, ilmihaller bunlar ve daha fazlası bir bütündür. hepsini yapmamız okumamız lazım. sadece meal okuyup kafasına göre hüküm çıkaranları gördüm mesela bir ayette kişileri akıl sahipleri olduğunu bir vatandaş kafasına göre yorumlamıştı o bayan hayızlıyken oruç tutarım Kuran okurum diyordu çünkü o ayetten okumuş akıl sahibiymiş. maalesef böyle kişilerde olabiliyor. ama meal okurken namaz kılın zekat verin kalpler ancak Allahı anmakla huzura kavuşur bu tür açıklamaları okuyunca daha bir güçlü sarılıyoruz ben de meal okumalarını tavsiye ederim ama kafalarına göre hüküm çıkarmalarından korkarım. bunları ehli sünnet alimlerine bırakıyoruz onların yorumlarına bırakıyoruz. sonuç olarak bütün paylaşımlarınız meali tavsiyenizden ibaret. sitemize konularımızı okuyarak diğer alanlara da katkıda bulunarak paylaşımlarınızı rica ediyorum zaten ard arda açılan konularda okunmuyor. biraz süre tanımak lazım üyelerimize, kardeşlerimize.
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
ALLAH'IN RAHMETİ TÜM İNSANLIĞIN VE ALEMLERİN ÜZERİNE OLSUN. Değerli sıla kardeşim.Bir konu çok karıştırılıyor.Meal okuyun derken sanırım bunun üzerinde de ısrarla durmak gerekiyor.Bu konu hakkında biraz sizinle konuşalım,Meal okuyun deyince insanlar bunu tüm Kuran'ın manasını anlamak olarak alıp haklı olarak ,o zaman tefsirciler boşuna emek sarfetmiş diyorlar.Çok ta haklılar.AMA BURADA KOCA KOCA İLAHİYATÇILARIN TARİKAT ÖNDERLERİNİN BİLE BİR YANILGIYA DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRMEMEK MÜMKÜN DEĞİL.

Açıklık getirelim şimdi.Çok iyi bildiğiniz gibi Kuran ayetleri muhkem ve müteşabih olarak iki kısımda düşünülür.Yani anlamını tüm insanların ortak olarak düşündüğü ve ayetin manasını başka şekilde kimsenin yorumlamadığı tüm aklıbaşında meallerde aynı çevirilen ayetler.Bunlar muhkem ayetler.Bir de yorumlanmasında zorluklar olan her müfessirin değişik mana verdiği ,hüküm çıkardığı yada henüz Yüce Rab'bimizin zamanı gelmediği için açıklanmasına izin vermediği ayetler.Yani müteşabih ayetler.
Kuran bu ayırıma nasıl bakmaktadır.Aynen şöyle bakmaktadır.Muhkem ayetler yani herkesin üzerinde mana olarak ittifak ettiği ayetler KURANIN İFADESİYLE KURANIN ANASIDIR ŞEKLİNDE ANLATILIR İFADE EDİLİR.Ve eklenir Kurana yaklaşmak isteyen müminlere bunlar yeter.
Müteşabih ayetlere gelince bunların zamanla açıklanıp muhkem kılınacağını söyler.
İşte tam bu nedenle yanlışın yapıldığı noktaya geldik.Bir mümine şu ısrarla söylenmelidir.Kardeşim meal okuyunca sen alim olamazsın elbet.Ama oradaki muhkem ayetleri anladığında Kuran'ın ana manalarını yani mümine en gerekli manalarını anlamış olursun.Müteşabihlerle ilgilenmemeni de yine Kuran söylüyor.Yani Tevile takılıp kalınmamalı diyor demek yerine ,kardeşim kuranı anlayamazsın diye işin içine müteşabihleri de katıyoruz.
Şimdi de örnekler verelim.Bakınız bunlar ELMALILI HAMDİ YAZIR MEALİNDEN ALINAN MUHKEM YANİ MANALARINA KİMSENİN İTİRAZ ETMEDİĞİ AYETLER.bUNLAR HER MEALDE AYNIDIR.

Kalem suresi 7-Şüphesiz Rabbindir, yolundan sapanı en iyi bilen, yine O'dur doğru yola erenleri en iyi bilen.

8-O halde tanıma o yalan diyenleri!

9-Arzu ettiler ki, sen (onları) yağlasan onlar da sana yağ yapacaklardı.

10-Tanıma şunların hiç birini; çok yemin eden o aşağılık,

11-gammaz, koğuculukla gezer,

12-hayrı engelleyen, saldırgan, vebal yüklü,

13-zobu (kaba), sonra da takma (soysuzlukla damgalı),
34-Şüphesiz ki, korunan takva sahipleri içindir Rabbinin katında nimetleri bol cennetler.

35-Biz , müslümanları suçlular gibi yapar mıyız?

Müzzemmil suresi

10-Başkalarının sözlerine sabret ve onları güzel bir terkedişle terket

11-Refah ve zevk sahibi o inkarcıları Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver!

Müddessir suresi

31-Bütün göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır! Sonunda kötülük yapanları yaptıkları ile cezalandıracak; güzellik yapanları da daha güzeliyle mükafatlandıracak!

Kamer suresi 17,22,32ve 40. ayetler harfi harfine aynıdır.

17,22,32,40 -Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var?

Zümer suresi

4-Allah, bir çocuk edinmek isteseydi elbette yaratacağından, dileyeceğini seçecekti. O bundan münezzehtir. O tek ve kahredici olan Allah'tır.

Bakın ve söyleyin Allah aşkına.Bu ayetleri anlayamayacak ve yanlış yorumlayacak kimse olabilir mi.Bir iki istisnayı sayma.Çünkü ya çok cahildir ya art niyetlidir.
Yine Allah rızası için şu güzel ayetler gibi yüzlercesinden müminleri mahrum etmek hangi vicdana sığar.
Ben bin yıldır mümini Kuranın manasından mahrum edenlere savaş açtım.Hiçbir artniyetim yok.Ve biliyorum ki yıllarca aynı şeyi söylesem de sizler gibi bilinçli olanların dışında çok az kişi kulak asacaktır.
İkinci olarak benim yazdıklarımın sadece meal okuyun ısrarından ibaret olduğu konusunda acaba biraz haksızlığa uğramıyor muyum.Orada öyle ayetler var ki düşünenleri elbette doğruya güzele yöneltir.Ben ve yazdıklarıma bakmayın.O alttaki ayetlere bakıp düşünse insanlar yine de neler kazanırlar kimbilir yaşamlarına katacak.
Yani ben ismail bir garip,Ne haddime insanlara yol göstermek.Ben Allah'ın Kuran'ın anasıdır dediği muhkem ayetleri konularına göre ayırıp kardeşlerime sunan bir cahilim o kadar.
Son yazdığım konuların ayetlerine topluca bakacak olursanız ortak özellik şudur.KURANI OKU ANLA ÖĞÜT AL. Daha önce yazdığım güzel düşünmek güzel davranmak konularında ise Allah müminlere o kadar çok ayette nasihatte bulunuyor ki insan kendinden utanıyor.Ben niye hem de mümin kardeşlerim hakkında vesvese yaptım diye.Daha önce de insan olmak konularında ayetlerle seslenmiştim.Yani sıla kardeşim ben önemli değilim.Ayetler ve manaları önemli.Ben sunuyorum.Artık gerisini güzel YARADAN RAB'BİM bilir.Her zaman eleştirilerine açığım.Ve eleştirilerin için müteşekkirim.
Ailenle sevdiklerinle esenlik dolu günler dilerim.Selamlar saygılar efenDİM.

ismail uysal özden özgür
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kuran insan için konuştu-daha gencim ,yaşlaninca öğüt alirim

Kuran insan için konuştu-daha gencim ,yaşlaninca öğüt alirim

DAHA GENCİM ,YAŞLANINCA ÖĞÜT ALIRIM

Aslında yüreğimizdeki hasedi fesadı yok etmenin tek yolu vardır :Allah’a bir iyice yönelmek.Her şeyi onun istediği şekilde hak ve hukuka göre yapmak.Hak ve hukuku kendimizin yada ailemizin yada dernek ve partimizin çıkarlarına göre düşünmeden sadece Allah’ı düşünerek uygulamak. Elbette insanların arasındaki insanların hayvanlar alemi ve bitkiler alemi ile olan hukuklarından söz ediyorum.Yani bize öteki dünyada sorulacak hukuktan söz ediyorum.Yoksa yasaları uygulayan mahkemelerden konuşmaK bilgim dışında.
Haset ve fesatlar kişisel çıkarlardır ki insanlara ayetleri göstermiyor onları perdeliyor.Oysa insanları uyaran sadece Kurandaki ayetler değildir.Her adım attığımızda ,gözlerimizin gördüğü nice ayetler vardır.Hatta biz o ayetlerin bazen üstlerine basarız.Örnek mi istiyorsunuz.Bir ağaç kütüğüne bakın ,lifleriyle,su kanallarıyla,yaş çizgileriyle,açılan yaralarını kendisinin onarmasıyla,diğer canlılara yorgan döşek yuva olmasıyla ayet değil de nedir.Biz onun üstüne oturup ya da ayağımızı üstüne koyup bağcıkları bağlarken farkına varır mıyız bu ayetin.Ya suyun halden hale geçişi, ya dağların yere çakılışı ,ya yerin bitirdikleri göğün getirdikleri…
Bütün bunlar inanan bir kul için Allah’a yönelmeye çalışan bir kul için ayettir ama en önemlişi de birer uyarıcıdır. Doğal afetler,kavgalar,savaşlar,hastalıklar,düğünler de birer uyarıcıdırlar.Hüzünlerin sevgi ve sevinçlerin de uyarıcı olduğu gibi.
Bu uyarcı ayetlerin en çarpıcı olanı yeyüzündeki her canlının bir şekilde karnının doymasıdır.Aslında bunu bilmeyen yok bilip uygulamadığımız şey sık sık bu rızkı veren dağıtan tükenmesini önleyen o tarifi mümkün olmayan büyük gücü ya hatırlamamamız yada çok az hatırlamamızdır.Canım hele bir yaşlanalım o zaman çok hatırlarız diye beklenmektedir.Oysa gençlikten Kuran’ın manasını meallerden okuyarak başlayıp Allah’a yönelmek ne kadar güzel bir şeydir.Allah kelamının manasını okuyanlar üstte anlatılan ayetleri görmeye hissetmeye onlara daha çok saygı duymaya başlarlar. Onlardan ibretler alırlar yani bu ayetler kendilerine bir öğretmen olur.Kuşlar taşlar ağaçlar balıklar birer uyarıcı ayet olur çıkar.
O yüceler yücesi yaradan da bize bir şart koşuyor.Diyor ki BANA YÖNELENLER BU ÖĞÜTLERİ UYARILARI ALIP ONA GÖRE DURUMLARINI GÖZDEN GEÇİRİRLER.Yani Takvaya giden yolun olmazsa olmaz şartıdır Allah’a yönelmek.Burada bir tehlikeyi söylemeden geçemeyeceğim.Allah’a yönelen insan daha mütevazi,anlayışlı ,sevecen,sesini yükseltmeyen biri olması gerekirken çağımızda Allah’a yönelmeye çalışanlar hemen kendilerini başka görmeye üstünlük duygusuna kapılmaya başlıyorlar.Onlar daha iyi Müslüman oluyor ,onlar Allah’ın sevgilisi oluyor,onlar namus timsali oluyor yani karşıdakiler diye bir kavram ortaya çıkıyor.Bu yanlış.Allah’a yönelen için öteki yoktur.İnsan vardır Allah yarattığı için ne olursa olsun sevilir.Hayvanlar bitkiler ve bilmediğimiz nice canlılar da öyle. Bir bakar mısınız Allah rızık dağıtırken kendini inkar edenleri ayırıyor mu.Çünkü zamanda ateistin en çok Allah’a yönelen biri olmayacağı garantisi yoktur.Zaman nelere gebedir bilinmez.Her zaman bir umut kapısı vardır ve kapanmaz hiç.O zaman ayırmayalım , kınamayalım,öteki olmayalım ve öteki yapmayalım,büyüklüğün sadece Allah’a ait olduğunu bilerek toz zerresi olalım.Evet canlarım sabah ezanı okunalı epey oldu neredeyse namazı kaçıracağım.Bana izin.Hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum.
Elbette her şeyin en iyisini Allah bilir.

mümin 13- O odur ki size ayetlerini gösteriyor ve sizin için gökten bir rızık indiriyor. O'na yönelenden başkası öğüt alamaz.
İSMAİL UYSAL ÖZDEN ÖZGÜR
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kuran insan için konuştu-ingilizce arapça ugandaca moğolca çok önemlidir.alay etmiyor

Kuran insan için konuştu-ingilizce arapça ugandaca moğolca çok önemlidir.alay etmiyor

İNGİLİZCE ARAPÇA UGANDACA MOĞOLCA ÇOK ÖNEMLİDİR.ALAY ETMİYORUM.GERÇEKTEN ÖNEMLİ.

Bu başlığı görünce Ugandaca da mı önemli diye düşünebilirsiniz.Evet tüm diller gibi Ugandaca da önemli .
Şimdi hep birlikte bir beyin fırtınası yapalım. .İki ayrı odaya dörder kişi koyalım.Bunlar İngiliz Türk Ugandalı ve Moğol şirket sahipleri olsun. Onlara Arapça yazılmış birer mektup yollayalım.Mektupta şirketinizden 250 ton ham demir madeni istiyoruz yazsın . Birinci odadakilerin Arapça bildiğini kabul edersek ertesi gün 250 ton ham demir madeni yollama hazırlıklarına başlanacaktır.Maden yerine kimse de portakal yollamayacaktır.
İkinci odadaki şirket sahipleri ise sadece mektuba bakacaklar ama o kadar.Bir şey anlamayacaklardır.Ancak ya arapça öğrenecekler ya da arapça bilen bir tercüman bulup mektubu tercüme ettireceklerdir. İşte Kuran bize Arapça yollanmış bir mektup gibidir.Bizler de bu dünyanın şirket sahipleri.Ya Arapça öğreneceğiz , ya da Kuran’ın tercümesini yani mealini okuyacağız. Ben hep meal meal diye tutturunca başka konu yok mu diye düşünenleriniz elbette olacaktır.Ama bunu bizzat Kuran emrediyor. Hem de pek çok ayette. Ben işte bu ayetleri sizlerin dikkatine sunuyorum.
Burada Hemen bir ayeti aynen anımsayalım:
Zuhruf 3 - . Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an yaptık.
Bakınız yukardaki ayet ne diyor. Biz onu okuyup akıl edesiniz diye Arapça indirdik.Bir türk bir Ugandalı , Moğol,İngiliz eğer Arapça bilmiyosa ,tercümesini okumamışsa nasıl akıl edecek te ibret alacak uyarılara kulak asacak, öğütler alacak.Yüce Allah Kuranı anlayıp akıl etmemizi emrediyor.İşte ayet.O zaman bir tek yol kalıyor üç lira verip bir meal alıp okumaya başlamak.Peki hadislerden alimlerden öğüt alınmaz mı ? Elbette alınır.Ama en kolay ve güvenilir yol Kuran’ı kaynağından okuımak ve anlamak.Bu da bize üç liraya mal olur.Çünkü alimler her zaman bizlerle ilgilenemezler.Onları bir kere dinledik daha sonra bir daha ara ki bulasın.
Bir de sorumlu tutlma emri var.Yücelerin yücesi Allah diyor ki Kuran’dan sorumlu tutacağım sizi.Bu sorumluluk o kadar basit olmasa gerek.Yani üç ihlas bir fatiha okuyup bu sınavdan geçebilir miyiz acaba…
Bence sınav iki derecede olabilir.Birinci olarak Kuran’dan ne anladın anlat.İkinci ise anladıklarını uyguladın mı.Yani anladın da işine gelince uygulayıp çıkarına gelince yan mı çizdin.Ben uydum dersen ve uymamışsan kitabın önünde açık hem de yazılı ve görüntülü olarak.Nasıl diyeceksin ki.Orası dünya değil ki itiraz edesin.Orada kurnazlık yok ki bir hile yapalım da kurtulalım.Bir tuzak söz söyleyelim de aldatma yoluna gidelim.Yok be kardeşler , yok. Orada hak var.Hak söylenir hak dile gelir hile hurda yalan dolan dışarıda kalır.Kuran’dan yüz çevirmeyelim.Kuran’ı duvardan indirelim.Kuran’a kulak verelim.Ne kadar kötülükler artarsa artsın , Kuran ebediyete kadar yol göstermeye devam edecektir.Ama kime ? Onu kılavuz olarak benimseyenlere , onu gerçekten anlamak isteyenlere,öğüt almak isteyenlere.Bir merak edelim bir bakalım konularına göre ayet ayet ayrıştıralım didik didik edelim kuran’ı.Evdeki Kuran meali araştırıp incelemekten paramparça olsun.Kuran eskidi diye övünelim. El sürülmemiş ilk günkü gibi yeni duran kitaplar yeterince okunmamış demektir.Öyle değil mi ?
Yukardaki dillerin hepsi çok önemli çünkü onlar bize Kuran'ın mesajını ulaştırır.Tüm diller gibi.

Elbette Allah en iyisini bilir.

Fussilet 4 . Muştulayıcı ve uyarıcı olarak. Onların pek çoğu yüz çevirdi; kulak verip dinlemezler onlar. Zuhruf 5- Siz, haddi aşanlardan/zulme sapanlardan oluşan bir toplumsunuz diye, o zikri/Kur'an'ı sizden uzak mı tutalım?
Zuhruf 44- Gerçek şu: Bu Kur'an sana ve toplumuna elbetteki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bundan sorumlu tutulacaksınız.

ismail uysal özden özgür
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kur'an insan için konuştu--SODOM VE GOMORE

Kur'an insan için konuştu--SODOM VE GOMORE

SODOM VE GOMORE

Burada başlığı Sodom ve Gomore olarak koymamız o kadar önem taşımıyor.Bu Pompei veya Lut kavmi de olabilirdi.Hatta Ad kavmi Semud kavmi de.Toplumlardan söz etmek amaç.Şu bir gerçek ki ,bizden istenen toplum olarak barış içinde yaşamamız,ahlakta en ideal olanı yakalamamız,insanlık denilen kavramda bilinçli olmamız,yani insan gibi insan olmamız,mahallede kentte yurtta hatta Büyük Atatürk’ün dediği gibi dünyada barış için çalışmamız.Bunun ise bireysel olduğu kadar toplumsal olarak yaşanması.Muhakkak ki bireyin yarattığı etkisel alan ile toplumun yarattığı etkisel alan çok farklıdır.Yani evrensel değerlerde ileri giden toplumlara Allah yardım edeceğim demektedir.Toplumlar bu değerlerden kopuksa o değerlere değer veren bir toplum oluşuncaya kadar Allah yardımını kesmektedir.Kuran vurguyu özellikle topluma yapmaktadır.Bölük pörçük bir toplum,birbirine düşman edilmiş bir toplum elbette belalara da müstahaktır.(Layıktır)Hele hele bu günlerde vatanımızda sergilenen bölünmüşlüğe parçalanmışlığa gidecek yolları açan siyaset adamlarına dikkat ediniz.Bu vatanda kardeşçe yaşayan ve birbirleriyle kız alıp veren ortak kültür oluşturan yıllar yılı devam eden güzelliği çirkinliğe çevirenlere dikkat ediniz.Olayın ekonomik olduğu gerçeği ve bazı kültürel sıkıntılar olduğu göz ardı edilerek bölünme türküleri söyleyenlere dikkat ediniz.Bizler bu vatanı birlikte kurtardık kimse kimsenin düşmanı olma hakkına sahip değildir.Zaten bazı çıkar çevreleri dışında halk ta bunu bilmektedir.Ama sorunların özellikle ekonomik yönü çözümlenmezse insanların aldatılıp toplum huzurunun daha çok bozulması söz konusu olabilir.Bunları anlatmamızın nedeni Allah’ın, bir toplum barış ve huzuru sağlamazsa yardımı keserim sözünü hatırlatmak içindir.Bu topraklar içinde kim yaşıyorsa bu gerçeği görmelidir.Toplum olarak ahlaki bir çöküntü de olmamalıdır.Ahlaki çöküntüyü hemen birkaç fahişenin sırtına yıkmamalıyız.Ahlaki çöküntünün daha kötüsü adaletsizliğin rutin hale gelmesi,çıkarcılığın ahlak diye algılanmasıdır.Ve toplum yaşamında “Herkes yapıyor ben yapınca mı kötü oluyor “ ahlaksızlığının ahlak haline geldiğini görmüyor musunuz.Hepimiz bu dairenin içinde şöyle yada böyle yer almıyor muyuz ? Bakınız hiç kimsenin umurunda olmayan bir iki olaydan söz edeceğim.Bunlar ahlaksızlık değilse nedir.Benden fahişeleri örnek vermemi beklemeyin onlar anlatacaklarımdan daha temiz bence.Bir kalem pil dört metrekare toprağı zehirliyor.En iyimser hesapla ayda kişi başına bir pil atılsa altmış milyon pil doğaya atılır.Ki bu çok ama çok daha fazladır.Çarpalım dörtle 240 milyon metrekare alanı zehirleme gücü olan pilleri doğaya atmak ahlaksızlık değil de nedir.Attım gitti ne var diyemezsiniz.Kaç tane çocuğun yada yetişkinin ölümüne neden olduğumuzu biliyor muyuz.Katil olduğumuzun farkında değiliz.Evet sen ben o bizler gizli katilleriz.Ne yapalım o zaman.Atık piller için kutular var o kutulara atalım.Bunların dinle ne ilgisi var diyene derim ki;senin dinle ne ilgin var.Çünkü asıl din budur.Namaz kıl ama pille adam öldür .Din bu mu… ……….İkincisi hala çöpleri geri döndürerek değerlendiremiyoruz.Hadi sizlere bir şey demeyeyim.Sözüm kendime ben orman yakan bir caniyim,ben maden depolarını yok eden bir kiralık katilim,ben yetim hakkı yiyen biriyim,ben bu vatanın kalkınmaması için çalışan biriyim.Bunlar şaka değil.Kağıtları ambalaj artıklarını ,cam şişeleri,plastik şişeleri ve ambalajları ,teneke kutuları çöpe attığım için suçluyum.Ama benden daha suçlu olan belediyeler,başkanları,yardımcıları ,bakanlar ,başbakan,cumhurbaşkanı.
Bütün bu suçları toplumca işlemiyor muyuz.Üstelik umurumuzda da değil.O zaman bunun ahlak neresinde. Ahlaksızlığı birkaç fahişenin üstüne atacağımıza kendi yaptıklarımıza bir baksak…
Daha önce sözünü ettiğim için fazla üzerinde durmayacağım.Allah ile peygamberimizi gerçek yerlerinde algılamaz da Allah ile aldatanların peşinden gidersek,ana baba bacı kardeşi onlara yeğlersek ve Allah Peygamberimiz Kur’an için sözümüz yoksa ve toplumca bu aydınlığa kavuşamıyorsak Allah yardımını keser elbet.

Tövbe suresinin 24. ayeti bunları düşündürüyor insana. 69.-71.-112. ayetler gayet açık.Elbette Mevla’m en iyisini bilir.Yalnız ona dayanır ona güvenir ona yönelirim ben.Hepiniz Allah’a emanet olun dostlarım. Şimdi sözümüzü tekrar edelim ; İnsan olmaya çalıştığını ve bunun bir ömür süreceğini anla öyle davran…



Tövbe 24. De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, esleriniz, kabileniz/menfaat çevreniz, elde ettiğiniz mallar, kesadından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden konutlar sizin için Allah'tan, resulünden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise artık Allah, emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah, yoldan ayrılmış bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz."

Tövbe 69. Tıpkı sizden öncekiler gibi. Onlar kuvvetçe sizden daha zorlu, mallar ve çocuklar bakımından daha zengindiler. Kendi nasipleriyle zevk sürdüler. Siz de kendi payınıza düsenle zevk sürdünüz. Tıpkı sizden öncekilerin kendi nasipleriyle zevklendikleri gibi. Tıpkı onların dalıp gittiği gibi siz de dalıp gittiniz. İste böylelerinin amelleri dünyada da ahrette de boşa çıkmıştır. İste böyleleri hüsrana batmıştır.

Tövbe 71. Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyilik ve güzelliği belirlenene özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındırırlar. Namazı/duayı yerine getirirler, zekâtı verirler. Allah'a ve resulüne itaat ederler. Allah bunlara rahmet edecektir. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.

Tövbe 112. Tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat ederken oruç tutanlar, rükû edenler, secdeye kapananlar, iyiliğe özendirip kötülükten sakındıranlar, Allah'ın sınırlarını koruyanlar... Müjdele o müminleri!

İSMAİL UYSAL ÖZDEN ÖZGÜR
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kuran insan için konuştu-matta incili bap-26 ayet 63 ve 64// kitap-kuran sure – kehf

Kuran insan için konuştu-matta incili bap-26 ayet 63 ve 64// kitap-kuran sure – kehf

MATTA İNCİLİ BAP-26 AYET 63 VE 64// KİTAP-KURAN SURE – KEHF AYET -4


Barış.Dünyada en çok sevilen istenen şey Bir bakıma aşık olunan ama kavuşulamayan sevgili gibi.Hani Leyla ile mecnun ,Ferhat ile Şirin var ya.Bir türlü sevdiklerine kavuşamazlar.İşte öyle bir şey.Kuran öyle tek cümlelik kurallar koymuştur ki dünya buna uysa barışlar ne kadar çabuk elde edilirdi. Örneğin devletler bazında bir kural şöyledir.Size saldırmayan bir topluluğa (Kavim yada devlete )siz de saldırmayın.Bir düşünün bu kurala uyulsa sürekli barış olur mu olmaz mı…Kişi bazında en önemli barış kuralı ise dedikodu yapmama kuralıdır bence.Kişiler arasındaki dargınlıklara birinci derecede etken budur.Biri hakkında ufak bir şey söylersiniz .O dağıla dağıla öyle büyür öyle yalanlar katılarak büyür ki,sahibine ulaştığında bir düşmanın olur. Bir başka kural da mal depolamadır.Bunun fabrikadaki mal depolama ile ilgisi yok elbet.Bu kişisel olarak bendeki herkesten çok ve iyisi olsun hırsına kapılmayı anlatmaktadır.Fabrikadaki depolama genellikle hayır içindir.Çünkü orada binlerce işçi geçimini sağlamaktadır.İnsan için mal depolama neden barışı bozar,çünkü bu hırs kişiyi kendini daha büyük görme karşıdakileri küçük görme duygusuna köle eder.Karşı taraftaki insanlar da bunu kolayca fark ederler.Bir daha da onu sevmezler.Sevginin olmadığı yerde barış olur mu ?
En önemli kurallardan biri de adaletin adaletsizleşmesidir.Evde ana baba,sokakta komşu, köyde muhtar,kasabada kaymakam ,belediye,kentte vali belediye her yerde mahkemeler adaletten şaşarsa buna siyasiler de katılırsa hele hele din adamları da katılırsa o yerde asla huzur barış aramayalım,çünkü olmaz.Adaletsizlik ana babanın çocuğunun bir çocuk olduğunu unutmasıyla başlar.Çocuk yaşı gereği oyun oynayan hata yapan yaramazlık yapan şirin bir yaratıktır.Biz ona öyle bağırır öyle döveriz ki çocuk canavara dönüşür de haberimiz bile olmaz.Çünkü yaptığımız tahribat bedeninde iz bırakmaz , ruhunda iz bırakır.Bedeninde iz bıraksa bile zamanla geçer ama ruhundaki iz kalıcıdır.Demek ki adalet bağırmak , dövmek,güçlünün güçsüze hükmetmesi hakkını elinden alması diye düşünür ve bu düşünce bilinçaltına yerleşir o masum yavrunun.Vatandaş ta hükümete devlete bakarak aynen bu çocuk gibi algılar.Maalesef çok acı ama biz bukelamunlara çok benzeriz.Adaletsizliğe de uyum sağlarız.Hatta herkes yapıyor canım ben yapınca mı kötü oluyor demeye başlarız adaletsizliğimizi savunmak için.Ama bazılarının mertçe bir duruşu vardır ,onlar dünya yıkılsa adaletten şaşmazlar.Duruşları değişmez.Haktan yana değişmez.İşte onlar gerçekten imrenilecek insanlardır. Derinlerine bakıldığında Allah inancını görürsünüz. Ama öyle taklidi inanç değil gerçek Allah inancı. Onlar öyle bakın ben ne çok Allah diyorum farkıma varın diyen yada öyle davranan insanlar depildir.Onlar hareket ve davranışlarıyla söz söylemeden Allah inancını çevresine hissettiren kişilerdir.Onların olduğu toplulukta barış hakim olur.İnsanlar aman derler içinden bir hata yaparsam hasan abiye ayıp olur.Hasan abi onlara bir şey demez,hatalarını yüzlerine vurmaz ama onlar bu barış insanına saygıda kusur etmekten korkarlar.Yanlış algılamayalım.Size Allah’ın ermiş kıldığı kulu anlatmıyorum. Benim anlattığım bizden içimizden biridir.Adildir bilgilidir saygı duyulandır.Belki de o sizsiniz.Yani şu anda bu cümleleri okuyan siz niye olmayasınız.Barış , evet ama nasıl ? İşte böyle SAVAŞARAK AMA ADALETSİZLİKLE AMA ÖNCE KENDİNLE SAVAŞARAK ÖNCE KENDİNİ YENEREK.Barış evet ama nasıl ? Bilinçli olarak kötülüklerden uzaklaşıp her işte hayıra güzele koşarak.Barış pişmez ve ağzımıza düşmez.Çaba ister gayret ister efendim.
Herkesin dönüp kendine bir barış karnesi vermesi gerek.Karnemize bakalım.Barış sözünü kullanmak :pekiyi Barışla ilgili yaptığı işler :Başarısız .Bu iyi bir karne değil.Sözler sözde kalırsa bir anlam taşımazlar.Onlar eyleme dönmeli.Barışa yönelik bir şeyler yapılmalı ki çevremiz bize saygı duysun.
Şimdi başka bir konuya geçmek istiyorum.Kuran iniş nedenlerinden biri olarak İsevi inancın bidatlarından , en büyük utandırıcı bir şirk olan “ALLAH ÇOCUK EDİNDİ” bidatını,şirkini ortadan kaldırmak ona inanaları uyarmak olarak söyler.Bu bidat İsa’dan önce de olmuştur.Ama İsevilikte tam şirk halini almıştır.
Bakın Matta incilinden aşağıdaki ayetleri okuyunca buna daha çok inanacaksınız.İsa peygamber yakalanıp götürülürken baş kahin ile aralarındaki konuşmayı incilden dinleyelim.

MATTA İNCİLİ
BAP-26
AYET 63 VE 64

Ayet 63-Fakat İsa sustu,Ve baş kahin ona dedi :Hay olan Allah hakkı için sana and ettiririm , eğer Allah’ın oğlu Mesih isen bize söyle”

Ayet 64-İsa ona dedi :”Söylediğin gibidir ,fakat sana derim ,şimdiden sonra insanoğlunun kudretin sağında oturduğunu,ve göklerin bulutları üzerinde geldiğini göreceksiniz.”

Görüldüğü gibi İsa peygamberi kendi ağzından Allahın oğluyum diye konuşturuyor ve o yüce peygamberi de şirkin içine sokuyorlar.

Hemen burada Kuran ne diyor ona bir bakalım.
KİTAP-KURAN
SURE – KEHF
AYET -4

Kehf 4- Ve "Allah bir çocuk edindi" diyenleri uyarsın diye indirdi onu.


Şimdi biz mi bu inançta onlarla ılımlı olarak anlaşacağız.Yoksa onlar mı Muhammed haktır diyerek islama inanacaklar.Yoruma falan gerek var mı…İslamın ılımlısı falan olmaz İslam sadece islamdır.İnananlara kapısı açıktır.Buyurun gelin efendim.Bütün İseviler Museviler davetlimizdir…
****************************************************************************************************************************************

kehf 2 -Katından dosdoğru gelen açık bir söz olarak indirdi onu. Ki, zorlu bir iş ve oluş konusunda uyarsın ve barışa yönelik hayırlı ameller sergileyen müminlere, kendileri için güzel bir ödül öngörüldüğünü muştulasın...


kehf 4 - Ve "Allah bir çocuk edindi" diyenleri uyarsın diye indirdi onu.

kehf 54 -Yemin olsun, biz, bu Kur'an'da, insanlar için her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en çok tutkun olanıdır.


ismail uysal özden özgür
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kuran insan için konuştu-derin derin düşünmek mi, hadi canim ben aklimi başkasina ve

Kuran insan için konuştu-derin derin düşünmek mi, hadi canim ben aklimi başkasina ve

DERİN DERİN DÜŞÜNMEK Mİ, HADİ CANIM BEN AKLIMI BAŞKASINA VERDİM.


Derin derin düşünmek gerek der Allah Kuranda.Yani öyle aklının ufacık bir kısmını kullanmak yeterli değil.Kuran akla çok hem de pek çok önem verir.Nasıl vermesin ki :İnsanın yolunu çizen en önemli şeydir akıl.Maturidi aklı olmasaydı inkarcıların aklı çoktan bize Allah’ı inkar ettirmişti.Ama maturidi öyle bir noktadan Allah’ın varlığını kanmıtlıyor ki , inkarcılar yahu şimdi ne yapacağız ,buna yanıt verilemez ki deyip masayı terk ediyorlar.Bir Müslüman derin derin düşünmeyi bilmeli kendini bu yönde eğitmelidir.Kuran derin derin düşünmeyi ayetler hakkında söyler.Peygamberimize söyler.Der ki :
Nahl 44 -Açık delillerle, kitaplarla gönderdik. Sana da bu zikiri/Kur'an'ı vahyettik ki, kendilerine indirileni insanlara açık-seçik bildiresin de derin derin düşünebilsinler.
Bakın ne diyor Kendilerine indirileni.Ne demek bu:Açıkça Kuran demek.İçindeki ayetler demek.Ne yapacak mışız ? Derin derin düşünecek mişiz.Eğer Arapça Kuranı açıp harflerine bakarak düşünmekse . bu Araplar için doğrudur.Araplar için Kurana bakmak manasını da anlamaktır.Zaten kendi dillerinde.Ama garip İsmail için mealine bakmak derin derin düşündürür .Yoksa bir şey anlamaz Arapça Kurana bakmakla.Sakın ola ki yine yanlış anlaşılmasın.Arapça kuran okumak o ilahi tadı almak elbette güzeldir.Ama aklı olan da manasını mealden tefsirden öğreneceğini bilir.
Pazarda en çok satılan mal ise insan aklı.Herkes kendi aklını beğenmekle birlikte başkasının aklını kullanıyor.Biliyor musunuz pek çoğumuzun ama azımsanmayacak kadar çoğumuzun aklı başkasının ellerinde.Bize diyorlar ki aklının şartellerini kapat biz sana ne yapacağını söyleriz.Biz de oh be diyoruz.Araştırmak yok , incelemek yok, uykusuz kalmak yok, Ayetleri anlayıp sorumluluk almak yok. Böyle rahat bulunmaz.Aklımızı kapatıp bize söylenenlerle idare edip gidiyoruz.Hayırlı olsuuuuun. DERİN DERİN DÜŞÜNMEK Mİ, HADİ CANIM BEN AKLIMI BAŞKASINA VERDİM. Bozmayın rahatımı.
Hiç düşündünüz mü : Kaç kelime kullanıyoruz konuşmalarımızda.Yani kaç kelime ile konuşuyoruz.Öyle zavallıyız ki bu konuda.Bazılarımız 50 kelimeyi bile geçemiyor.Binlerce kelimemiz var .Bizim en iyimiz 200 kelime içinde dolaşıp duruyor.Beş bin kelime bilenle ikiyüz kelime bilen aynı olur mu ? Elbette çok kelime bilmek hem kendimizi ifade etmek . hem derin derin düşünmek yolunda başarıyı getirir. Bu nasıl olacak , çok kitap okumak çok televizyon dinlemekle olacak. Bunları örnek diye verdim.Yazılı ve görsel her kaynaktan yararlanmak gerek ki kelime haznemiz artsın da derin derin düşünebilelim.O zaman Yüce Rab’bimizin ilk emri olan “İkra” yani oku emri nasıl değer kazanıyor. heman ardından da kalem suresi geliyor ki kalem de yazmak için, hemen arkasından müzzemmil ve müddessir sureleri de kalk diyor.Yani Peygamberimize (SAS)oku yaz ve kalk kendine gel ayetleri anlat diyor .Bize de ayetleri anla mesajı veriliyor.
Hangi müslümanın evinde 500 kitap var. Vazgeçin 100 hatta 50 hatta 10 kitap olan kaç Müslüman var.Müslümanım demekle olay kapanmıyor.Okuyan anlayan araştıran yazan inceleyen Müslüman mısın.Sor kendine ,hadi sor…
Bir yabancı meyhanede kafayı çekiyor ama elinde de bir kitap.Otobüste elinde kitap. Peki bizler bu okumamışlıktan utanmıyor muyuz.İşte derin derin düşünme konusu.Garip İsmail yazdı diye etkilenen mi olacak.Hayır.İnanın ki hayır.Bizde kitap okuyanlara iyi gözle bile bakılmıyor.Çok okuyan kafayı üşütür inancı var.O yüzden eller aya biz yaya.
Gerçekten Allah’ın sözünü tutacaksak yarından tezi yok okumaya başlayalım.Gidin kitapçıya bir kitap alın.Her kitabın yazdıklarına katılmayabilirsiniz.Ama katılıp katılmadığınızı anlamak için de okumak gerek.Ben bu yemeği yemem demek için önce tadına bakmak gerek. Ben batı toplumlarını okuma konusunda kıskanıyorum.Ve bizim toplumlarımız adına (Ki tüm Müslüman ülkeler adına demek bu ) üzülüyorum. Atalım şu mezellet tzunu artık üzerimizden , okuyan anlayan ,araştıran inceleyen bir toplum olalım. Haklı değil miyim…
Elbette en iyisini Allah bilir.

Kamer 17.22.32.40- Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?!

nahl 44 -Açık delillerle, kitaplarla gönderdik. Sana da bu zikiri/Kur'an'ı vahyettik ki, kendilerine indirileni insanlara açık-seçik bildiresin de derin derin düşünebilsinler
nahl 64 .- Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun.
nahl , 102.- De ki: "İman edenleri güçlendirip kökleştirmek için ve Müslümanlara bir müjde ve kılavuz olarak, Ruhulkudüs onu, senin Rabbinden indirdi.

ismail uysal özden özgür
 

ozgurben

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2010
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
KURAN İNSAN İÇİN KONUŞTU-Cehennem yoktur ama ya varsa

KURAN İNSAN İÇİN KONUŞTU-Cehennem yoktur ama ya varsa

CEHENNEM YOKTUR AMA YA BİR DE VARSA...
Bir arkadaşım vardı.Kor haline gelmiş sobanın deliğinden bakarak şöyle demişti" Yahu İsmail cehennem yoktur ama ya bir de varsa." Ben de o zaman ateşe daha dikkatle bak demiştim.
Bazen özellikle bir kesimde şu sözler duyulur.Allah insana neden işkence etsin.O zaman Allah olmaz.Allah’tan korkulmaz Allah sevilir.Elbette bunlar doğrudur.Ama Allah’ın öfkesini bir kenara atıvermek de o kadar kolay değil.Allah’ın öfkesinden titrememek de o kadar kolay değil.Kuran’a da ters.Fil suresindeki atılan damgalı taşlar nedir o zaman..Lut kavmini ve diğer sapkın kavimleri acılarla yok edişi neden Kuran’da defalarca anlatılsın.Neden azaptan söz edilsin.Ha azap dünyadadır ahrettedir bilemem.Ama her şeyin bir ödülü olduğu gibi azabı da olacaktır.
Kuran bazı konularda insanları tatlı tatlı ihtar eder.Örneğin “Allah’ı daha çok anacaksınız değil mi” gibi.Tatlı bir tavırla.Bazen de sakınmamızı ister.İşte bunlar haramdır , bunlardan uzak durun der.Bazen de açık açık tehdit eder.Ateş azabından pislik azabına,zakkum yedirmekten deri değiştirmeye kadar tehditler vardır.
Yani Kuran ihtar,sakındırma tehdit olarak insanlara inmiştir.Sağa sola çekmek yerine bu ihtar ,sakındırma,tehdit olgusunun neden söylendiğine bakarak onları yapmamak daha güzel olanı değil mi.Kuran bizden çok şey istemiyor aslında.Diyor ki ;Yaratıldın bil,Yaradanı bil, iyi bir insan ol,Yaradana kulluk ve ibadet et. Bu söylediklerim bazı insanları öyle kızdırıyor ki.Kim onlar:Gururlular kibirliler.Yok olacaklarına bir daha dirilmeyeceklerine inananlar.Ateistler.Öyle ağır geliyor ki kulluk etmek Allah’a . Ama içlerinde bir korku var ki , kimseyle paylaşamıyorlar.Ya Allah varsa ve cezalar gerçekse…Bu sezinlemedir başlarına gelecekleri.
Hepsi iyi de şu ibadet kısmı işi bozuyor.Mesela namaz.Günde beş vakit ayıracaksın.Hele sabahın köründe kalkacaksın.Bir de kimseye eğilmemişsin şimdi alnını yere değdirip eğileceksin.Bana hadi canım sen de ,kimse böyle düşünmez diyebilirsiniz.O zaman derim ki niye namaz kılanlar bir avuç.İsterse en yakın apartmanda bir gözlem yapın.Bir de namazın kalitesi yönünden değerlendirme yapacak olursak iş çok vahim bir tablo arz eder .Namaz kılan da kalmaz sayıca.
Ya zekat.O da bir facia.Malına kıyamadan zekat verenler bir problem olurken , zekat düşmeyenlerin zekat verme cahilliği başka bir problem.Kurban kesme tam bir facia.Kesmesi gerekenler kesmezken kesmesi gerekmeyenler kesiyor.Bir hayvan katliamı yaşanıyor. Bir de gösterişe dönmüş durumda.Sırf kurban kesti desinler diye kesilen zavallı hayvanlar var.
Vay haline o gösteriş namazı kılanların der ya Kuran. Maun suresinde,biz de vay haline ibadet edip duran ve aslında ibadet etmiş olmayanların haline diyemez miyiz.Deriz.Neden deriz? Çünkü o ibadet sahiplerinin yaşamlarında bir parça adalet sevgi ve saygı bulamadığımızdan ama bir çok yanılgı bulduğumuzdan deriz.Durup dururken Allah’ın adamına söz edecek değiliz ya…
İşte ihtarlar,sakındırmalar,tehditler de boşuna değil bu anlatılan gruba gelmiştir.Ve Kuran’da bunlar vardır.Allah sevilir , elbette.Ama Allah’tan ve azabından da korkulur.Kendimize şu yalan dünyada daha rahat yaşayacak yan yollar aramayalım.Bazen de çileler arayalım.Bazen çileler mutluluk,mutluluk sandıklarımız bize çile olarak geri dönebilir.
Ama Kuran’ın muhkem ayetlerinin anlamını merak edip bir meale bakmayan kul nereden bilsin ki bunları.
Kamer suresinin 17,22,32,ve 40. ayetleri harfi harfine aynıdır.Kuran’ın öğüt için yollandığını ama bunu düşünenin olmadığını söyler bu ayetler.Kuran bizden şikayetçidir.Öğüt almadığımızdan şikayetçidir .Anlamadığımızdan , aklımızı işletmediğimizden şikayetçidir.Bu ayetleri söylediğimizde ayette geçen” Biz size Kuran’ı kolaylaştırdık ama düşünen mi var”cümlesini ,arapçasını kolaylaştırdık anlamına yoranlar var.Öğüdü nasıl alacaksınız dediğimizde ise,bilenlerden diyorlar.Yani asla kendin öğrenmeyeceksin.Birilerine soracaksın.Onlar bilecek,sana öğretecek.Buyurun seçin.Ya bir meal alıp muhkem ayetlerin anlamını bileceksin ya da bir bilen arayacaksın ,ya da Aklını kiraya vereceksin ,senin yerine birileri karar verecek.Seç…Ama o zaman insan şunu soruyor kendine:Kuran o bilen birilerine mi indi .Yani bir öğretmene ,bir bankacıya.bir esnafa inmedi.Alimlere indi.Kurtulduk desenize .Her yerde şeyhi ,şıhı ,alimi nerede bulacağız.Öbür dünyada deriz ki,bizim yanımızda yöremizde alimler yoktu.Hep fakirlerdik.İşlerimizle uğrşırdık nerden bulabilirdik ki alimi.Allah ta aferin diyecek.Haklısın buyur cenneti alaya.
Hayıııır.Hayır beyler ve hanımlar.Kaçamayacağız.Denecek ki belki de :Gazete okudun ,dergi okudun,roman okudun,Hz.Ali’nın Hayber Kalesi cenklerini okudun ,Tabelaları okudun da bir tabeladan bile kısa olan ayetlerden birkaç tane okuyup anlamını öğrenmek için bir meal alamadın mı,üç lira verip…
,,,,,,,,,,Muhkem ayetlerle zalimlere savaş açmadan islamın zaferi çok zor.Bu da mealden muhkem ayetleri defalarca okumakla olur. en iyisini ve doğrusunu Allah bilir .
İşte kamer suresinin ayetleri de bunlardan söz ediyor.
kamer 4. Yemin olsun ki, onlara haberlerden, içinde ihtar, sakındırma ve tehdit bulunanı gelmistir.
kamer 17,22,32,40. Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı ögüt ve ibret için kolaylastırdık. Fakat düsünen mi var.

İsmail Uysal Özden Özgür.
 

Kaim

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2010
Mesajlar
2,197
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Cennet te cihendemde Allah garantisi altında. (VAR)

Allah kuranda ne vaad ettiyse vardır.

Kuran Allahın Mümin sıfatıyla tastiklidir.

Bizlerde Mümin sıfatımızla Tastikliyoruz. (VAR, inanıyoruz, kesin)
 

fetanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
12
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
--------------------------------------------------------------------------------

Cennet te cihendemde Allah garantisi altında. (VAR)

Allah kuranda ne vaad ettiyse vardır.

Kuran Allahın Mümin sıfatıyla tastiklidir.

Bizlerde Mümin sıfatımızla Tastikliyoruz. (VAR, inanıyoruz, kesin
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt