KURAN İNSAN İÇİN KONUŞTU-Cehennem yoktur ama ya varsa
KURAN İNSAN İÇİN KONUŞTU-Cehennem yoktur ama ya varsa
CEHENNEM YOKTUR AMA YA BİR DE VARSA...
Bir arkadaşım vardı.Kor haline gelmiş sobanın deliğinden bakarak şöyle demişti" Yahu İsmail cehennem yoktur ama ya bir de varsa." Ben de o zaman ateşe daha dikkatle bak demiştim.
Bazen özellikle bir kesimde şu sözler duyulur.Allah insana neden işkence etsin.O zaman Allah olmaz.Allah’tan korkulmaz Allah sevilir.Elbette bunlar doğrudur.Ama Allah’ın öfkesini bir kenara atıvermek de o kadar kolay değil.Allah’ın öfkesinden titrememek de o kadar kolay değil.Kuran’a da ters.Fil suresindeki atılan damgalı taşlar nedir o zaman..Lut kavmini ve diğer sapkın kavimleri acılarla yok edişi neden Kuran’da defalarca anlatılsın.Neden azaptan söz edilsin.Ha azap dünyadadır ahrettedir bilemem.Ama her şeyin bir ödülü olduğu gibi azabı da olacaktır.
Kuran bazı konularda insanları tatlı tatlı ihtar eder.Örneğin “Allah’ı daha çok anacaksınız değil mi” gibi.Tatlı bir tavırla.Bazen de sakınmamızı ister.İşte bunlar haramdır , bunlardan uzak durun der.Bazen de açık açık tehdit eder.Ateş azabından pislik azabına,zakkum yedirmekten deri değiştirmeye kadar tehditler vardır.
Yani Kuran ihtar,sakındırma tehdit olarak insanlara inmiştir.Sağa sola çekmek yerine bu ihtar ,sakındırma,tehdit olgusunun neden söylendiğine bakarak onları yapmamak daha güzel olanı değil mi.Kuran bizden çok şey istemiyor aslında.Diyor ki ;Yaratıldın bil,Yaradanı bil, iyi bir insan ol,Yaradana kulluk ve ibadet et. Bu söylediklerim bazı insanları öyle kızdırıyor ki.Kim onlar:Gururlular kibirliler.Yok olacaklarına bir daha dirilmeyeceklerine inananlar.Ateistler.Öyle ağır geliyor ki kulluk etmek Allah’a . Ama içlerinde bir korku var ki , kimseyle paylaşamıyorlar.Ya Allah varsa ve cezalar gerçekse…Bu sezinlemedir başlarına gelecekleri.
Hepsi iyi de şu ibadet kısmı işi bozuyor.Mesela namaz.Günde beş vakit ayıracaksın.Hele sabahın köründe kalkacaksın.Bir de kimseye eğilmemişsin şimdi alnını yere değdirip eğileceksin.Bana hadi canım sen de ,kimse böyle düşünmez diyebilirsiniz.O zaman derim ki niye namaz kılanlar bir avuç.İsterse en yakın apartmanda bir gözlem yapın.Bir de namazın kalitesi yönünden değerlendirme yapacak olursak iş çok vahim bir tablo arz eder .Namaz kılan da kalmaz sayıca.
Ya zekat.O da bir facia.Malına kıyamadan zekat verenler bir problem olurken , zekat düşmeyenlerin zekat verme cahilliği başka bir problem.Kurban kesme tam bir facia.Kesmesi gerekenler kesmezken kesmesi gerekmeyenler kesiyor.Bir hayvan katliamı yaşanıyor. Bir de gösterişe dönmüş durumda.Sırf kurban kesti desinler diye kesilen zavallı hayvanlar var.
Vay haline o gösteriş namazı kılanların der ya Kuran. Maun suresinde,biz de vay haline ibadet edip duran ve aslında ibadet etmiş olmayanların haline diyemez miyiz.Deriz.Neden deriz? Çünkü o ibadet sahiplerinin yaşamlarında bir parça adalet sevgi ve saygı bulamadığımızdan ama bir çok yanılgı bulduğumuzdan deriz.Durup dururken Allah’ın adamına söz edecek değiliz ya…
İşte ihtarlar,sakındırmalar,tehditler de boşuna değil bu anlatılan gruba gelmiştir.Ve Kuran’da bunlar vardır.Allah sevilir , elbette.Ama Allah’tan ve azabından da korkulur.Kendimize şu yalan dünyada daha rahat yaşayacak yan yollar aramayalım.Bazen de çileler arayalım.Bazen çileler mutluluk,mutluluk sandıklarımız bize çile olarak geri dönebilir.
Ama Kuran’ın muhkem ayetlerinin anlamını merak edip bir meale bakmayan kul nereden bilsin ki bunları.
Kamer suresinin 17,22,32,ve 40. ayetleri harfi harfine aynıdır.Kuran’ın öğüt için yollandığını ama bunu düşünenin olmadığını söyler bu ayetler.Kuran bizden şikayetçidir.Öğüt almadığımızdan şikayetçidir .Anlamadığımızdan , aklımızı işletmediğimizden şikayetçidir.Bu ayetleri söylediğimizde ayette geçen” Biz size Kuran’ı kolaylaştırdık ama düşünen mi var”cümlesini ,arapçasını kolaylaştırdık anlamına yoranlar var.Öğüdü nasıl alacaksınız dediğimizde ise,bilenlerden diyorlar.Yani asla kendin öğrenmeyeceksin.Birilerine soracaksın.Onlar bilecek,sana öğretecek.Buyurun seçin.Ya bir meal alıp muhkem ayetlerin anlamını bileceksin ya da bir bilen arayacaksın ,ya da Aklını kiraya vereceksin ,senin yerine birileri karar verecek.Seç…Ama o zaman insan şunu soruyor kendine:Kuran o bilen birilerine mi indi .Yani bir öğretmene ,bir bankacıya.bir esnafa inmedi.Alimlere indi.Kurtulduk desenize .Her yerde şeyhi ,şıhı ,alimi nerede bulacağız.Öbür dünyada deriz ki,bizim yanımızda yöremizde alimler yoktu.Hep fakirlerdik.İşlerimizle uğrşırdık nerden bulabilirdik ki alimi.Allah ta aferin diyecek.Haklısın buyur cenneti alaya.
Hayıııır.Hayır beyler ve hanımlar.Kaçamayacağız.Denecek ki belki de :Gazete okudun ,dergi okudun,roman okudun,Hz.Ali’nın Hayber Kalesi cenklerini okudun ,Tabelaları okudun da bir tabeladan bile kısa olan ayetlerden birkaç tane okuyup anlamını öğrenmek için bir meal alamadın mı,üç lira verip…
,,,,,,,,,,Muhkem ayetlerle zalimlere savaş açmadan islamın zaferi çok zor.Bu da mealden muhkem ayetleri defalarca okumakla olur. en iyisini ve doğrusunu Allah bilir .
İşte kamer suresinin ayetleri de bunlardan söz ediyor.
kamer 4. Yemin olsun ki, onlara haberlerden, içinde ihtar, sakındırma ve tehdit bulunanı gelmistir.
kamer 17,22,32,40. Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı ögüt ve ibret için kolaylastırdık. Fakat düsünen mi var.
İsmail Uysal Özden Özgür.